Bukkal mukozada lipom

Lipomlar, çoğunlukla ince bir fibröz kapsül ile çevrili olgunlaşmış adipositlerden oluşan benign mezenşimal neoplazmlardır. Lipomlar en yoğun olarak 40 yaş ve üzerinde görülür. Maksilofasiyal bölgede en sık yerleştiği kısım bukkal mukoza olarak bildirilmiştir. Bunu sırasıyla dil, ağız tabanı, dudaklar izler. Oral kavitede lipomların en sık görüldüğü bölgeler yanak, dil, damak, mandibulave dudaktır ve genellikle sapsız ya da kapsüllü bir kitle olarak gözlenirler. Bu olgu raporunda 6 aydır sağ alt vestibülde ağrısız şişliği bulunan, 58 yaşında erkek hasta sunulmuştur. Lezyon normal mukoza ile çevrili ve sınırlanmış olarak görülmekteydi. Hasta lokal anestezi altında opere edildi. Histopatolojik inceleme sonucunda lipom tanısı doğrulandı

The Effect of Hemorrhage Volume on Mortality in Spontaneous Intracerebral Hemorrhages

INTRODUCTION: Spontaneous intracerebral hemorrhage is associated with severe morbidity and mortality. In this study, it was aimed to investigate the effect of hemorrhage volume and other known prognostic factors on mortality in spontaneous intracerebral hemorrhages. METHODS: The study was performed retrospectively in patients diagnosed with spontaneous intracerebral hemorrhage at a state hospital emergency department between 01/01/2014- 31/12/2019. Ethical approval was obtained from the Local Clinical Research Ethics Committee for the study. Patients' age, gender, systemic disease, antiaggregant or anticoagulant medication use, systolic blood pressure (SBP) and Glasgow Coma Scale (GCS), INR, hemorrhage volume, ventricular extension of hemorrhage and location determined by computed tomography (CT), ICH (Intracerebral Hemorrhage) Score, 30-day mortality data were retrospectively assessed for the study. RESULTS: A total of 55 patients, 26 males (47.27%), 29 females (52.73%) were included in the study. The mean age was detected as 70 +- 13. The 30-day mortality rate was 49.09%. Mortality was significantly higher in patients with ventricular extension of hemorrhage (p <0.001). When subgroup analysis was done, in the group with mortality in supratentorial hemorrhages, the volume of hemorrhage was significantly higher (p <0.001). A moderate to high degree of negative correlation was found between GCS and hemorrhage volume (p <0.001; rho = -0.599). When multivariate analysis of factors predicting mortality was performed, only GCS had an effect on mortality. DISCUSSION AND CONCLUSION: Hemorrhage volume is associated with increased mortality in spontaneous intracerebral supratentorial hemorrhages. Lower GCS on admission was associated with mortality in our retrospective cohort study

Bağımlılıkla Mücadelede Koruyucu ve Önleyici Faktörlerin İncelenmesi: Yaşam Becerilerinin Rolü

Gelişimsel olarak risk grubunda bulunan çocuk ve ergenlerin karşı karşıya kalabileceği bağımlılık türleri içinde madde bağımlılığı önemli bir yer tutmaktadır. Bilindiği gibi bağımlılık noktasında gelişimsel olarak risk altında bulunan çocuk ve ergenlerin karşı karşıya kalabileceği madde bağımlılığına yönelik farklı perspektiflere sahip önleme ve müdahale programları geliştirilmektedir. Bununla birlikte madde bağımlılığını önleme amaçlı programların daha çok bilgilendirmeye dayalı oldukları görülmektedir. Bu çalışmanın amacı ergenlerde madde bağımlılığı ile yaşam becerileri arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Bu doğrultuda madde kullanımına/ bağımlılığına ilişkin olarak ergenlerin ve ailelerinin tutumları, düşünceleri ve başlama hikâyelerinden hareketle maddeye başlanma nedenleri, madde kullanmanın sonuçları ve madde bağımlılığını önlemede yaşam becerilerinin önem ve işlevini ortaya koymak amacıyla nitel bir araştırma yapılmıştır. Araştırmanın verileri odak grup görüşmesi tekniği ile ebeveyn (45 ebeveyn) ve gençlerden (42 genç) oluşan toplam 87 kişi ile 10 ayrı görüşmeden toplanmıştır. Elde edilen verilerin incelenmesi, nitel veri analizi tekniğine uygun olarak geliştirilen MAXQDA programı ile bilgisayar ortamında yapılmıştır Analizler sonucunda madde kullanan ergenlerin aileleri ile sorun yaşadıkları, aileleri ve arkadaşlarıyla ilişkilerinin iyi olmadığı, okul başarılarının ve okula bağlılıklarının düşük olduğu bulguları elde edilmiştir. 4H Yaşam Becerileri Modeli kapsamında yapılan değerlendirmeyle ergenlerin madde kullanımını önlemede etkili olabileceğine inandıkları yaşam becerileri arasında duyuşsal alanda sosyal beceriler, iletişim ve besleyici ilişkiler kurabilme; bilişsel alanda problem çözme, maddeye karşı koyma ve hedef belirleme; sağlık alanında duyguları yönetme ve öz disiplin gibi becerilerin ön plana çıktığı görülmektedir

Parametric level statistics in random matrix theory: Exact solution

An exact solution to the problem of parametric level statistics in non-Gaussian ensembles of N by N Hermitian random matrices with either soft or strong level confinement is formulated within the framework of the orthogonal polynomial technique. Being applied to random matrices with strong level confinement, the solution obtained leads to emergence of a new connection relation that makes a link between the parametric level statistics and the scalar two-point kernel in the thermodynamic limit.Comment: 4 pages (revtex

Başlangıçtan günümüze Kur’an tefsiri “Mülk Suresi”

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır.ÖZET Yaptığımız bu çalışma ile Mülk suresinin tefsiri ile ilgili olarak günümüze kadar yazılan eserleri belirli bir plan dahilinde incelemeye çalıştık. Çalışmamızda, müfessirlerin Mülk suresi hakkında yaptıkları yorumlar kronolojik sıra dikkate alınarak incendi ve benzer yorumlar arasında konuya ilk temas edenin görüşüne yer verildi. Bu tez çalışmasında ilk olarak Mülk sûresine giriş sayılabilecek ön bilgiler verildi. Sûrenin konumu, isimleri, rakamlarla ifadesi, sûrenin indirildiği yer ve sosyal konumu, bir önceki Tahrim süresiyle irtibatı, sûrenin fazileti ve ezberlenmesine teşvikle ilgili gelen haberler üzerinde duruldu. Ayrıca sûrenin içeriğiyle ilgili genel bir değerlendirme ve örfümüzdeki yeri ile ilgili bilgiler verilerek müfessirlerin kendi aralarında tarihi süreç içinde birbirlerinden etkileşim durumları tespit edilmeye çalışıldı. Daha sonra Mülk sûresinin her bir ayeti teker teker belirli bir plan çerçevesinde incelemeye tabi tutuldu. Özellikle her ayetin başlangıçta meali sunularak kelimelerin izahı, kıraatla ilgili bilgiler ile i'rabı ve belağatı üzerinde duruldu. Varsa ayetlerin nuzül sebebi tespit edilmeye çalışıldı. Ayetin icmali manası verilerek bir önceki ayetle irtibatı üzerinde duruldu. Ayetlerin tahlili manası kaynaklara dayanılarak geniş açıdan ele alınmak suretiyle müfessirlerin ortaya koydukları incelikler tespit edilmeye çalışıldı. Ve son olarak ayetten elde edilen neticeler sosyal, hukuki, iktisadi v.b. neticeler üzerinde durucu,- Bu yöntemle sûrenin bütün ayetleri incelendi. Bilgiye ulaşılamayan konular da ayrıca belirtilmeye çalışıldı. Son olarak, bu çalışmada elde edilen sonuçlar kısaca belirtilmeye çalışıldı. XIXIn this thesis we tried to study the books which have been written on the exegesis of the surah Mülk. The exegesis and interpretations of mufassirs have been studied in a chronological way. In the begining there has been presented primary informations about this surah. Moreover, a general evaluation has been given a bout the content of the surah and given informations about its relations with our customs. Each verses of the surah has been studied in a systematicel way. The meanings of the words wich contains the surah have been mentioned. Also, the general meaning of the verses have been given. And the relations bet ween verses have been studied too. So, each verses of the surah has been studied. At the end, the results wich come out this study have been mentioned. x

. Laparoscopic management of uterine prolapsus in a patient with ureteral kinking.

Objective: To show how uterine prolapsus in a patient with ureteral kinking could be safely managedwith a laparoscopic pectopexy.Design: Stepwise demonstration of the technique with narrated video footage.Setting: Anatomical support of the uterus is provided primarily by the pelvic diaphragm and thenby the cardinal and sacrouterine ligaments . Compression of the ureters due to uterine prolapse,and bilateral hydronephrosis is not a common clinical condition . Uterus-sparing procedures aims tocorrect apical prolapse by attaching the lower uterus or cervix to a support structure [1]. Advantagesof uterus-sparing prolapse correction techniques are a shorter operative time and less blood loss, butother advantages remains unproven. Laparoscopic pectopexy is an effective and alternative procedurefor women with pelvic organ prolapse. This promosing surgical technique cold be an alternativeto sacrocolpopexy procedure [2]. In this case report, we present the successful management oflaparoscopic pectopexy in a woman with ureteral kinking and hydronephrosis due to uterine prolapse.Interventions: Laparoscopic approach to an advanced pelvic organ prolapse with several keystrategies to maintain anatomic correction:1. Suspension of cervix uteri to pectineal ligament2. Vaginal evaluation of adequacy of the pectopexy3. Correction of ureteral kinkingConclusion: Advanced pelvic organ and bladder could be managed with laparoscopic conservative surgery.</p

‘Ürünün İşlevsel ve Hedonik Yönlerinin Güçlendirilmesine Yönelik 3-Boyutlu Yüzey Dokularının Araştırılması’

Önerilmekte olan bu proje hem bilgisayar destekli tasarım modelleme tekniklerinin, hem de 3B yüzey dokularını oluşturmak için kullanılan sistemlerinin araştırılması; aynı zamanda eklemeli üretim aracılığıyla orijinal uygulamaların araştırılması ve geliştirilmesini hedeflemektedir

Yağ dokusu İçeren Nadir Bir Stafne Kemik Kavitesi Olgusu

&lt;p&gt;Stafne bone cavities are firstly reported by Stafne in the angle of mandibles in1942. These cavities are usually located at the lingual side in the area between the mandibular first molar and the mandibular angle, and are not considered rare. They are usually unilateral and casually diagnosed during routine radiographic examination. One of their primary radiological diagnostic features is the characteristic location below the mandibular canal. Because of the diagnostic mixtures between the Stafne bone cavities and other radiolucent lesions, detailed visualization procedures are essential. The Dental Computerized Tomography (DCT) scan is suggested as the most suitable noninvasive diagnostic and follow-up modality for this bony configuration in the posterior mandible. Magnetic Resonans Imagenes (MRI) findings give detailed information to the surgeons about the content of the these cavities.  In this paper, we present a rare case of Stafne Bone Cavity which has fatty content. Its differential diagnosis was carried out with DCT and MRI.&lt;/p&gt;&lt;p&gt;&lt;strong&gt;Keywords:&lt;/strong&gt; Stafne bone cavity, adipose tissue, dental computerized tomography, MRI.&lt;/p&gt;&lt;p&gt; &lt;/p&gt;&lt;p&gt;&lt;strong&gt;ÖZET&lt;/strong&gt;&lt;/p&gt; &lt;p&gt;Stafne kemik kavitesi, 1942 yılında ilk defa Stafne tarafından mandibula angulusunda rapor edilmiştir. Bu kaviteler genellikle mandibula angulusu ve mandibuler birinci molar arasında lingualde lokalizedirler ve nadir oldukları düşünülmez. Genelikle tek taraflı ve rutin radyografik muayene sırasında tesadüfen teşhis edilirler. Radyolojik teşhiste primer özelliklerinden biri de mandibuler kanalın altında karakteristik lokasyonlarıdır. Stafne Kemik Kavitesi ve diğer lezyonların teşhis açısından neden olacağı karışıklardan dolayı detaylı görüntülemeler çok önemlidir. Dental Bilgisayarlı Tomografi (DBT) mandibula posteriorundaki bu kemik konfigürasyonlarının teşhis ve takibinde en uygun noninvaziv metod olarak önerilmektedir. Manyetik rezonans görüntüleme (MR), bu kavitelerin içeriği hakkında cerrahlara ayrıntılı bilgi vermektedir. Bu makalede, yağlı içeriğe sahip nadir bir Stafne Kemik Kavitesi olgusu sunulmaktadır. Ayırıcı tanısı, DBT ve MR ile gerçekleştirilmiştir.&lt;/p&gt