Ses Denetimli Engelli İnsan Aracı Tasarımı

Son yıllarda, sağlık alanında robotik teknolojisinin kullanımı ile birlikte önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Günümüzde, engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştırabilmek ve günlük yaşantılarına rahatlıkla devam etmelerini sağlayabilmek için robotik teknolojisinin kullanılması gereklilik haline gelmiştir. Bu çalışmada, omurilik zedelenmesi geçiren, doğuştan kaynaklanan sebeplerle boyundan aşağısı felç olup yatağa bağımlı olan veya tekerlekli sandalyeye bağımlı olup elini kullanamayan engelli bireylerin hayatını kolaylaştırmak için ses denetimli bir araç tasarlanmıştır. Tasarlanan aracı kontrol edebilmek için “ileri”, “geriye”, “sağa”, “sola” ve “dur” şeklinde beş farklı ses algoritması ve bu algoritmaları karşılaştıran bir algoritma hazırlanmıştır. Yapılan tasarım ve yazılımlar sayesinde, engelli bireylerin ses komutları ile aracı kontrol etmesi sağlanmıştır

Recent Developments on Aroma Biochemistry in Fresh Fruits

For fresh fruits to be consumed and relished, they have to stimulate the senses of taste and smell as well as have good visual properties. In terms of the consumption of a fruit, its aroma, which constitutes the taste and odor elements, is of major importance. Therefore, the wish of consumers to eat fresh fruits is largely due to their rich aroma. The components of aroma that are found in fruits, in very low concentrations, such as ppm or ppb, can easily be perceived sensorially. Flavor, usually composed of volatile compounds, is an important criterion that enhances the appeal of fresh fruits. The aroma in fruits is composed of dozens of compounds in different concentrations. Many researchers have reported that the components of fruit aroma are caused by aldehydes, esters, alcohols, lactones, ketones, terpenoids, and other chemical compounds. The features that make these volatile compounds significant and unite them at a common point are that, even in trace amounts, they are perceived by the senses, and play an extremely effective role on the quality of the fruit. Aroma formation and development takes place in fresh fruits under highly dynamic processes. In this review, aroma biochemistry in fresh fruits and the factors affecting this dynamic process are discussed

Possible chemical mechanism and determination of inhibitory effects of 1-MCP on superficial scald of the Granny Smith apple variety

The effects of postharvest 1-methylcyclopropene (1-MCP) treatments on α-farnesene content, incidence of scald, and ethylene content of the Granny Smith apple were evaluated in this study. Harvested apples were treated with 1-MCP at concentrations of 312.5, 625, and 1250 ppb. The 625 and 1250 ppb doses were found to be the most effective in terms of quality protection during storage. For untreated fruits, symptoms of scald development appeared after 8 weeks in cold storage, whereas 1-MCP doses of 625 and 1250 ppb were effective in decreasing superficial scald in fruit after 24 weeks of cold storage. 1-MCP can inhibit oxidation of α-farnesene, which synthesizes during storage. This induces reactive oxygen species metabolism. 1-MCP introduces competitive behavior by breaking the balance between α-farnesene production and the antioxidative defense system, due to the Schenck ene reaction

Process Improvement Using Quality Function Deployment in the Healthcare Sector

Although hospitals are important facilities for human health, they are not the places that people usually want to be in. It is necessary to create an environment that will make people feel like they are at home rather than at the hospital in order to break this feeling. In order to provide this environment in hospitals, patient-oriented service approach should be taken and appropriate processes should be designed. In this context, the opinions of the patients should be taken into account. In this research, the patient expectations regarding the blood collection process in a private hospital were evaluated. The current situation of the hospital, the relationships between expectations and requirements, and the competitors are taken into account and a quality function deployment technique is used

Uzun Dönemli Öğretim Planlarına İlişkin Öğretmen Algıları

This study is part of a larger research project designed to assess instructional planning activities through the perceptions of teachers at the primary school level. A sample representing all geographical regions and various school locations in 14 provinces in seven geographical regions were selected. Through a questionnaire designed by the researchers, data were collected from 1194 teachers. Closed and open-ended data from the questionnaires provided light into the process of yearly and unit planning activities and the problems experienced in the planning process. Results of the study show that teachers experience various problems in preparing these plans. In general, teachers view yearly plans as more critical in effective instruction than the unit plans. Teachers see a big gap between what they plan and what they implement in the classroom due to priorities in the inspectional process.Bu araştırma, ilköğretim birinci kademe düzeyinde yürütülen planlama etkinliklerini değerlendiren geniş çaplı bir araştırma projesinden elde edilen verilerin bir bölümünün analizine dayanmaktadır. Araştırma için Türkiye genelinde tüm bölgeleri ve farklı yerleşim birimlerini temsil eden bir örneklem seçilmiş ve bu örneklemi oluşturan yedi coğrafi bölgedeki 14 ilde görev yapan toplam 1194 sınıf öğretmeninden veri toplanmıştır. Anketlerden elde edilen kapalı ve açık uçlu yanıtlar yıllık ve ünite planlarıyla ilgili çeşitli süreçleri açık hale getirmekte ve bu planların hazırlanmasında yaşanan problemleri tanımlamaktadır. Sonuçlar, öğretmenlerin yıllık planı ünite planlarına göre daha önemli gördüklerini ve bu iki planın hazırlanışı sürecinde çeşitli sorunlar yaşadıklarını göstermektedir. Öğretmenler denetim sürecinde ele alınan önceliklere göre hazırladıkları planlar ile sınıf içi uygulamaları arasında önemli farklılıklar olduğunu belirtmektedirler

Yeni Bir İç Mekân Konum Bulma Sistemi

Teknolojinin gelişimine paralel olarak konum bulma sistemleri çok önem kazanmıştır. Konum bulma sistemleri dış mekân konum bulma sistemleri ve iç mekân konum bulma sistemleri diye temel olarak iki sınıf altında toplanmıştır. Dış mekân konum bulma sistemleri genellikle GPS sinyallerini temel aldığı için iç ortamda verimli bir şekilde çalışmamaktadır. İç mekân konum bulma sistemleri gelişimini sürdürmektedir ve üzerine birçok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmada, verimli bir iç mekan konum bulma sistemi oluşturabilmek için elektronik kart tasarımları gerçekleştirilmiştir. İç mekân konum bulma yöntemi için bu kartlara uygun yazılımlar hazırlanmıştır. Ayrıca sistemi verimli bir şekilde analiz edebilmek için arayüz programı tasarlanmıştır. Yapılan test sonuçları ve veriler incelendiğinde iç mekân konum bulma sistemi için uygun maliyet ile yakın doğruluk değerlerine ulaşıldığı gözlemlenmiştir

Fotovoltaik Paneller İçin Güneş Takip Edebilen Basit Ve Ekonomik Bir Sistem Tasarımı

Yapılmış olan çalışmada, tek eksenli basit ve ekonomik güneş paneli takip sistemi tasarımı gerçekleştirilmiştir. Takip sisteminin kontrolü için bir kontrolcü devre ve güneş panelinin uçlarındaki gerilimi okuyabilmek için bir doğru gerilim ölçüm devresi tasarlanmıştır.  Tasarımı yapılmış olan bu sistem mekanik parçalar ile bir araya getirilerek sistemin son hali verilmiştir.  Panel sabit iken ve panel hareketli iken okunan değerler tabloya kaydedilmiştir. Kaydedilen bu veriler incelendiğinde hareketli panelin verimliliğinin sabit panelin verimliliğine oranının daha fazla olduğu gözlemlenmiştir

Farklı Rakımlarda Yetiştirilmiş Yenice Kırmızı Biberinin Kalite Değişimleri

Çanakkale ili Yenice ilçesinin kırmızı kapya biberi diğer biberlerden farklı kalitesiyle Coğrafi İşaret tescili ile lsquo%253BYenice Kırmızı Biberilsquo%253B olarak anılmaktadır. Bu kapsamda Yenice Kırmızı Biberine ait verim ve kalite özelliklerinin belirlenmesi amacıyla Yenice ilçesinde kapya tipi biber yetiştiriciliği yapan üreticiden temin edilen tohumalar farklı yükseltilere sahip üç lokasyonda standart bakım işlemleri ile yetiştirilmiştir. Deneme, tesadüf parselleri deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak yürütülmüş ve her tekerrürde 15 adet meyve kullanılmıştır. Biberlerde verim, kalite özellikleri incelenmiş ve aroma bileşenleri kompozisyonu değerlendirilmiştir. Ulaşılan bulgulara göre Yeniceye özgü ekolojik özellikler sebebiyle%253B Yenice Kırmızı Biberi, 158.21 g ortalama meyve ağırlığı, 75.17 mm meyve eni ndash%253B 18.49 cm meyve boyu, daha doygun kırmızı meyve rengi, %258.33 suda çözünebilir kuru madde ve 6.97 g%252F100 g toplam şeker miktarı, 5.78 mm meyve eti kalınlığı, 2.6 lop sayısı, diğer lokasyonlardan fazla sayıda aroma bileşeni ile Ezine ve Merkez ilçede yetiştirilen biberleri geri planda bırakmıştır. Yenice Kırmızı Biberinin coğrafi olarak yakın mesafelerde yetiştirilen diğer biberlerden daha üstün bazı verim ve kalite özelliklerine sahip olduğu belirlenmiştir

The Types of Injury, Regions and Frequency in Athletes Participating Universities Taekwondo Championchip

This study aims to determine the rates of injuries, the types of injuries and what part of the body is mostly injured in professional taekwondo sportsmen during competitions. This study involves 287 sportsmen participated in the interuniversity Taekwando championship in Ordu. Injuries during a match of the championship was determined by a team. The characteristics and types of injuries, the sportsmen’s verbal expressions were registered by a pre-determined team, and it was mentioned about how these injuries occurred, in which part of the body the injuries were seen. Among 287 sportsmen in this study, 178 sportsmen were male, 109 ones were female. 46 universities took part in this championship. The championship lasted three days and total 271 competitions were done. 539 injuries were determined in total. The mostly seen type of injury was hematoma (43%), the mostly injured part was in lower extremities 416 (77%), most of the injuries were ones seen in defense (36%). No injuries were not observed in neck, shoulder, spine or trunk and cerebral injuries were not also observed. As a result of the study, it was explained that most of the injuries seen in the taekwondo competitions did not require the medical intervention and the lower extremities were mostly injured in these competitions. In the light of these findings, it could be said that these parts be protected during the competitions and the defense techniques be different