6 research outputs found

    Okul Terk Riskini Etkileyen Öğrenci Özellikleri, Bir Okuldan Diğerine Farklı Mıdır?

    Get PDF
    This study assessed the predictive power of variables at school-level and student-level on the risk of school dropout within the framework of the Ecological Theory. A predictive correlational research model was used, and the participants were selected by employing a two-stage sampling procedure. Participants were 1.851 students from 30 different high schools in the central districts of Ankara studying during the 2016/17 school year. According to the findings of two-level hierarchical linear regression analysis; the average of the highest school at the risk of school dropout is almost twice that of the lowest school. The effect of the environmental risk perception on school dropout in schools with high dropout is higher than schools where the risk of dropout is low. Academic achievement, environmental security, and non-antisocial behaviors reduce the likelihood of early school leaving at the schools with a higher risk of dropout than lower-ones. The probability of dropout of upper grades in schools comprising student clubs and students with high academic achievement in schools with High School Entrance Exam success is less. It was also concluded that the effects of gender, class repetition, having a sibling who left school early, teacher participation, punishment, absenteeism and motivation may have been mediated by other variables in the regression equation.Bu çalışmada ekolojik yaklaşıma dayalı, okul ve öğrenci düzeylerindeki değişkenlerin, okul terki riskini yordama güçleri incelenmiştir. Araştırmada korelasyonel modele göre tasarlanmış; katılımcılar iki aşamalı örnekleme yöntemiyle saptanmıştır. Katılımcılar Ankara’nın merkez ilçelerinde 2016-2017 öğretim yılı bahar döneminde öğrenimlerine devam eden 30 okuldaki 1851 lise öğrencisidir. İki düzeyli hiyerarşik doğrusal regresyon analizi sonuçlarına göre; okul terki olasılığı en yüksek okulun ortalaması, en düşük okulunkinden yaklaşık iki kat fazladır. Okul terkinin yüksek olduğu okullarda çevreyi riskli bulmanın okul terki üzerindeki etkisi, terk riskinin düşük olduğu okullardan daha fazladır. Akademik başarı, çevresel güvenlik ve antisosyal davranma okuldan erken ayrılmayı, okul terk riski yüksek okullarda düşük olanlara göre daha çok azaltmaktadır. Öğrenci kulüpleri bulunan okullarda üst sınıfların; LYS başarısı yüksek okullardaki akademik başarısı yüksek öğrencilerin okul terki olasılıkları daha düşüktür. Ayrıca okul terkiyle önemli ilişkilere sahip cinsiyetin, sınıf tekrarının, okuldan erken ayrılan kardeşe sahip olmanın, öğretmenin katılımının, disiplin cezası almanın, devamsızlığın ve motivasyonun etkileri, regresyon denklemindeki diğer değişkenler tarafından mediate edilmiş olabileceği sonucuna varılmıştır

    Lise Öğrencilerinde Okul Bağlılığı

    Get PDF
    Students’ high academic achievement, positive peer relationship, and regular attendance to school may affect their school engagement. Many researches can be found in the literature which introduce that students who have high school engagement continue their lives as happier and more successful individuals. The aim of this study is to test the correlation of school engagement of High School students with absenteeism, academic achievement, peer relationships and fear of failure variables by regression analysis. Study group of this research consists of 269 (52.2%) girls and 246 (47.8%) boys, 515 students in total who study at High Schools in Ankara during 2014-2015 academic year. Data were collected through School Engagement Scale which was developed by Arastaman (2006), Fear of Failure Scale which was developed by Kandemir (2012), Peer Relationships Scale which was developed by Bukowski, Hoza and Bolvin (1994) and was adapted in Turkish by Atik, Çoban, Çok, Doğan and Kahraman (2014), and Personal Information Form which was developed by the researchers of this study. The data of this descriptive study was tested by multiple hierarchic regression analysis. SPSS was used for analysis. According to findings obtained; school engagement is predicted meaningfully by absenteeism and peer relationships variables, but it is not predicted by academic achievement and fear of failure variables. Findings were discussed under the light of related literature and suggestions were presented.Bu çalışmanın amacı, lise öğrencilerinin okul bağlılığı ile devamsızlık, akademik başarı, akran ilişkileri ve başarısızlık korkusu değişkenleri arasındaki ilişkiyi regresyon modeli içerisinde test etmektir. Bu araştırmanın çalışma grubunu 2014-2015 öğretim yılında Ankara iline bağlı liselerde öğrenim gören 269’u (% 52.2) kadın ve 246’sı (% 47.8) erkek olmak üzere toplam 515 lise öğrencisi oluşturmaktadır. Veriler, Arastaman (2006) tarafından geliştirilen Okul Bağlılığı Ölçeği, Kandemir (2012) tarafından geliştirilen Başarısızlık Korkusu Ölçeği, Bukowski, Hoza ve Bolvin (1994) tarafından geliştirilen ve Atik, Çoban, Çok, Doğan ve Karaman (2014) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Akran İlişkileri Ölçeği ve araştırmacılar tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu aracılığıyla toplanmıştır. Betimsel nitelikte olan bu çalışmada veriler çoklu hiyerarşik regresyon analizi ile test edilmiştir. Analizler için SPSS kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre okul bağlılığı, devamsızlık ve akran ilişkileri değişkenleri tarafından anlamlı olarak yordanırken; akademik başarı ve başarısızlık korkusu değişkenlerince anlamlı olarak yordanmamaktadır. Elde edilen bulgular, ilgili literatür ışığında tartışılmış ve öneriler sunulmuştur

    Lise Öğrencilerinin Okul Terk Risklerini Etkileyen Öğrenci ve Okul Düzeyindeki Faktörler

    No full text
    The aim of this research is to determine student and school level factors that cause dropout risk based on bioecological approach and to examine interactions among these factors. This study is a correlational predictive research. Participants were determined by using two-stage sampling method. 30 schools have been randomly selected among high schools in seven central districts of Ankara in 2016-2017 school year spring semester and data was collected from 1851 students and 30 schools by realizing application of measuring tools to one each of three grade levels (9th, 10th, and 11th grade). Two-stage hierarchic linear model was tested by using HLM 6 packaged software. According to research results, there are statistically meaningful differences among dropout risk averages of the schools. Student level variables which are working in a job without school, having dropout friends, antisocial behavior, risky environment, and school alienation increase dropout risk while secure environment, academic pursuit, school loyalty, and family participation decrease it. There is no statistically meaningful difference among grade, academic achievement and dropout risk. Correlation between class grade and dropout risk changes depending on the number of student clubs in schools and dropout risk is lower in 11th grade classes than 9th grade classes in schools which have more student clubs. In schools which implement more disciplinary punishment, dropout risk of successful students is lower than unsuccessful students. Dropout risks of students who see environment as secure are lower in schools which have more psychological counselors, dropout risks of students who behave antisocial are higher in schools which implement more disciplinary punishment. Dropout risk of students who see environment as risky is lower in schools which have more cultural opportunities than the schools which have fewer opportunities. Keywords: High school students, school dropout risk, school opportunities, bioecological approach, student-school level factors, hierarchic linear modelBu araştırmanın amacı, biyoekolojik yaklaşım temelinde okul terki riskine yol açan öğrenci ve okulla ilgili faktörleri belirleyerek bu faktörler arasındaki etkileşimleri incelemektir. Araştırma yordamaya dönük korelasyonel bir çalışma olup katılımcılar iki aşamalı örnekleme yöntemiyle belirlenmiştir. 2016-2017 öğretim yılı bahar döneminde Ankara’nın yedi merkez ilçesinde yer alan liselerden seçkisiz bir yolla 30 okul seçilmiş ve bu okullarda üç sınıf düzeyinden (9. 10. ve 11. sınıf) birer sınıfa ölçme araçlarının uygulaması gerçekleştirilerek toplam 1851 öğrenci ve 30 okuldan veri toplanmıştır. Araştırmada HLM 6 paket programı kullanılarak iki düzeyli hiyerarşik doğrusal model test edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre; okulların terk riski puan ortalamaları arasında istatistiksel bakımdan anlamlı bir farklılık vardır. Öğrenci düzeyi değişkenlerden okul dışında bir işte çalışma, okulu terk eden arkadaş varlığı, antisosyal davranma, çevrenin riskli algılanması ve okula yabancılaşma lise öğrencilerinin okul terki riskini artırırken çevrenin güvenli algılanması, akademik izleme, okula bağlılık ve aile katılımı azaltmaktadır. Sınıf düzeyi ve akademik başarının okul terki riski arasında ise istatiksel bakımdan anlamlı bir farklılık yoktur. Okul düzeyi değişkenlerden sınıf düzeyi ile terk riski arasındaki ilişki öğrenci kulübü sayısına bağlı olarak değişmekte olup 9. sınıfta olmaya göre 11. sınıfta olma ile okul terki riski arasındaki ilişki, öğrenci kulübü sayısı fazla olan okullarda daha zayıftır. Disiplin cezasının fazla uygulandığı okullarda yüksek başarılı öğrencilerin terk etme riskleri, düşük başarılılara göre daha azdır. Psikolojik danışman sayısının fazla olduğu okullarda çevreyi fazla güvenli bulan öğrencilerin terk etme riskleri daha düşük iken disiplin cezasının fazla uygulandığı okullarda antisosyal davrananların terk etme riskleri daha yüksektir. Kültürel etkinliklerin fazla olduğu okullarda çevreyi riskli bulan öğrencilerin terk etme riskleri, bu etkinliklerin az olduğu okullara göre daha zayıftır. Anahtar sözcükler: Lise öğrencileri, okul terki riski, okul olanakları, biyoekolojik yaklaşım, öğrenci-okul düzeyi faktörler, hiyerarşik doğrusal mode

    Lise Öğrencilerinin Problemli İnternet Kullanımının Sosyal Kaygı ve Akran İlişkileri Açısından İncelenmesi

    No full text
    This research is descriptive study that aims to analyze social anxiety, peer relations and some demographic variances of problematic internet use of high school students. Working group consisted of high school students in total of 682, those were of 356 famale (%52,2) and 326 were of male (%47,8) from 9th, 10th and 11th grades of 2012–2013 the fall term academic year of three high schools in Cankaya, Etimesgut and Mamak district of Ankara. In the research, to determine students problematic internet use Problematic Internet Use Scale- Adolescent developed by Ceyhan and Ceyhan (2009), to define social anxiety level, Social Anxiety Scale for Adolescents devloped by Aydın and Tekinsav-Sütcü (2007) and adapted to high school students by researcher, to specify peer relationsBu araştırma, lise öğrencilerinin problemli internet kullanımının sosyal kaygı, akran ilişkileri ve bazı demografik değişkenlere göre incelenmesi amacıyla yapılan betimsel bir çalışmadır. Çalışma grubunu, Ankara nın Çankaya, Etimesgut ve Mamak ilçelerinde bulunan üç lisede, 2012–2013 Öğretim Yılı Güz döneminde 9. 10. ve 11. sınıfta öğrenim gören 356 sı (%52,2) kadın, 326 sı (%47,8) erkek olmak üzere toplam 682 lise öğrencisi oluşturmuştur

    School engagement and parent attachment as predictors of perceived competence in adolescents

    No full text
    WOS: 000432684900004The aim of this study is to determine the predictors of perceived competence in adolescents. There were two different study groups in the research. In the first study group, a total of 336 high school students, 194 (57.7%) female and 142 (42.3%) male, were studied on the adaptation study of the Short Form of Inventory Parent Attachment. In the second study group, in order to determine the predictors of perceived competence, with a total of 411 high school students, 233 women (56.7%) and 178 (43.3%) male students were studied on. The data were collected through Perceived Competence Scale, Scale for School Engagement and Short Form of Inventory Parent Attachment and Demographic Information Form. In this descriptive study, stepwise multiple regression analysis was used to determine the predictors of academic competence and social competence. According to the analysis results, internal engagement, program engagement, communication with mother, teacher engagement and trust to father significantly predict academic competence. However, internal engagement, trust to father, communication with the mother and administration engagement significantly predicted social competence. The findings of the study were discussed in the light of relevant literature and suggestions were presented

    Lise Öğrencilerinde Okul Bağlılığı

    No full text
    Bu çalışmanın amacı, lise öğrencilerinin okul bağlılığı ile devamsızlık, akademik başarı, akran ilişkileri ve başarısızlık korkusu değişkenleri arasındaki ilişkiyi regresyon modeli içerisinde test etmektir. Bu araştırmanın çalışma grubunu 2014-2015 öğretim yılında Ankara iline bağlı liselerde öğrenim gören 269’u (% 52.2) kadın ve 246’sı (% 47.8) erkek olmak üzere toplam 515 lise öğrencisi oluşturmaktadır. Veriler, Arastaman (2006) tarafından geliştirilen Okul Bağlılığı Ölçeği, Kandemir (2012) tarafından geliştirilen Başarısızlık Korkusu Ölçeği, Bukowski, Hoza ve Bolvin (1994) tarafından geliştirilen ve Atik, Çoban, Çok, Doğan ve Karaman (2014) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Akran İlişkileri Ölçeği ve araştırmacılar tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu aracılığıyla toplanmıştır. Betimsel nitelikte olan bu çalışmada veriler çoklu hiyerarşik regresyon analizi ile test edilmiştir. Analizler için SPSS kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre okul bağlılığı, devamsızlık ve akran ilişkileri değişkenleri tarafından anlamlı olarak yordanırken; akademik başarı ve başarısızlık korkusu değişkenlerince anlamlı olarak yordanmamaktadır. Elde edilen bulgular, ilgili literatür ışığında tartışılmış ve öneriler sunulmuştur.WoSScopu
    corecore