583 research outputs found
Modern Türk hikâyesine Mustafa Kutlu’nun getirdikleri
Modern Türk hikâyesi içinde yer alan Mustafa Kutlu hikâyesi, muhteva
açısından geleneğe bağlanmış, biçimsel olarak ise çağının anlatım özelliklerinden
yararlanmıştır. Nurettin Topçu’nun talebesi olan Kutlu, onun “Hareket” fikriyatının
merkezinde yer edinen “tasavvuf” ve “Anadolu romantizmi” kavramlarını
hikâyesinde temel iki birim olarak almıştır. Bu iki kavram Mustafa Kutlu
hikâyesinde muhtevanın temel direkleri olmuş, onun hikâyesini geleneğe bağlayan,
geleneğin kıssadan hisse çıkarmayı önceleyen metinlerinin “hikmet” düşüncesine
karşılık gelmiştir.
Bu günün insanının dilinde gizlenen geleneksel Türk hikâyesinin
vokabülerini post-modern anlatım özellikleri içinde kullanıp, hikâyesinin biçimsel
yanını oluşturan Mustafa Kutlu, geçmişi “hal” dilinde geleceğe taşımaya çalışmıştır.
Bu çalışmanın kapsamını, Mustafa Kutlu’nun geleneksel Türk hikâyesinden
tevarüs ettirdiği “hikmet” düşüncesinin onun hikâyelerinin muhteva boyutundaki
kullanımı ve çağının anlatım özellikleriyle bu muhtevayı nasıl kurguladığı
oluşturmaktadır. Giriş hariç üç bölüm ihtiva eden tezin ilk bölümünde, modern
hikâye kuramı, “Modern Türk Hikâyesi”nin genel panoraması ve Mustafa Kutlu
hikâyesinin bu panoramadaki görüntüsü ele alınmıştır. İkinci bölümde Mustafa Kutlu
hikâyesinde muhtevanın kaynağı, gelenek ve Kutlu’nun gelenek içindeki yeri ve
geleneğin içinde oluşan Türk hikâyesi üzerinde çalışılmıştır. Üçüncü bölümde ilk
olarak, Mustafa Kutlu hikâyesinin muhtevasına temel dayanak olan “hikmet”
düşüncesi ve bu düşünce ışığında kurgulanan hikâyeler üzerinde durulmuş; ikinci
olarak, Kutlu’nun bu hikmetli muhtevayı, çağının anlatım özelliklerini kullanarak
nasıl bir biçimle anlattığı üzerinde çalışılmıştır
A comprehensive model explaining teachers' intentions to use mobile-based assessment
This study was conducted to understand pre-service and in-service teachers' intentions to use mobile-based assessment in classes by integrating theory of planned behaviour, technology acceptance model, and self-determination theory into one conceptual framework. Data were analysed using the structural equation model (SEM). Results of SEM from a sample of 522 pre-service teachers and 279 in-service teachers revealed that, compared to existing theories, the proposed model has a better acceptable level of explanatory power for intention to use mobile-based assessment. Results also showed that all the hypothesis relationship among constructs within the model was supported. In addition, the study identified the prominent mediating role of perceived usefulness, perceived ease of use, and attitude and moderating impact of gender on intention to use mobile-based assessment. All in all, the study provides useful implications for policymakers, teacher educators, and school administrators as well as suggestions for future researchers
Medine Sözleşmesi Bağlamında Birlikte Yaşama Kültürü
Küreselleşmenin ve köyden kente göçün doğal bir sonucu olarak şehirlerde bir arada yaşamak durumunda olan insanların barış, huzur ve mutluluğu son derece önemlidir. İnançlar, sistemler, ideolojiler ve kurumlar bunu sağlamayı hedef edinmiştir. Bu durum ister istemez bir arada yaşayan birey ve grupların birbirini tanımasını ve güven ortamında iletişim kurmasını gerekli kılmaktadır. Farklı özelliklere sahip toplum kesimlerini tanıyıp onlarla sağlıklı iletişim kurabilmeyi kolaylaştıran en önemli unsur, toplum bireylerinde birlikte yaşama kültürünü geliştirmektir. Birlikte yaşama, farklı kimlik ve aidiyetlere sahip insanların vatandaşlık paydasında kenetlenmesi ve birlik ve beraberlik içerisinde sosyal hayatın devamına katkı sağlaması demektir. Bu anlayış, toplum bireylerinde kültürel bir bilince dönüştürülmelidir. Çünkü birlikte yaşama kültürünün ve vatandaşlık bilincinin gelişemediği toplumlarda bireyler arasında kutuplaşma, ötekileştirme, ayrımcılık ve şiddet olağan hale gelmektedir. Birlikte yaşamayı sadece yasalarla sağlamak mümkün değildir. Birlikte yaşama kültürünün geliştiği toplumlarda farklılıklar ayrışma nedeni değil, toplumu çeşitlendiren ve sosyal hayata dinamizm kazandıran bir zenginlik olarak görülmektedir. Siyasal, sosyal, ekonomik ve ahlaki sorunların yaşandığı toplumlarda din, dil, ırk, etnik kimlik ve bölgesel aidiyet duygularının şiddete ve teröre kanalize edilme ihtimali yüksektir. Sağlıklı dini bilginin bireylere kazandıracağı özgüven, böyle bir ihtimali zayıflatabilir. İslâm dini, toplum bireylerinin barış ve huzur içerisinde yaşamasını kolaylaştırıcı bir sosyal sistemi öngörmektedir. Kur’an-ı Kerim’de sevgi, saygı, hoşgörü, adalet, istişare, yardımlaşma ve dayanışma gibi ilkelere önem verilmesi bu sisteme duyulan ihtiyacın bir göstergesidir. Kur’an’da öngörülen bu sistemin bir örneğini Hz. Peygamber Medine’de uygulama fırsatı bulmuştur. Hicretten sonra Hz. Peygamber’in Medine’de yaşayan değişik kesimlerin temsilcileriyle imzaladığı Medine Sözleşmesinde birlikte yaşamanın temel kurallarıyla ilgili bazı ilkelere yer verilmiştir. Bu ilkelerin günümüze ışık tutacak özellikte olması oldukça önemlidir. Hz. Peygamber döneminde yaşanan birlikte yaşama tecrübesinin nesillere doğru bilgilerle tanıtılması gerekir. Çünkü Müslümanların tarihinde önemli bir yere sahip bulunan Medine Sözleşmesi, toplumun bütün bireylerinin farklılıklarını koruyarak barış ve huzur içerisinde birlikte yaşayabilmesi konusunda önemli bir örnektir. Medine Sözleşmesi, Medine’de yaşayan farklı insan gruplarının bir arada yaşayabilmesine imkân sağlayan ilk yazılı belge olma özelliğine sahiptir. Hz. Peygamber'in hicretten sonra Medine'deki Yahudi, Hıristiyan ve çok tanrılı kabilelerle yaptığı bu anlaşmanın temel amacı, aynı şehirde yaşayan farklı inanç ve kültür değerlerine sahip insanların vatandaş olmaktan kaynaklanan temel haklarını korumaya çalışmaktır. Öyleyse Medine Sözleşmesi, günümüzde din, dil, ırk, siyasi düşünce ve daha başka özellikleri nedeniyle uyumsuzluk ve huzursuzluk yaşayan pek çok toplum için örnek teşkil edebilir. İşte bu makalede, Medine Sözleşmesi bağlamında birlikte yaşama kültürünün önemi ve bu kültürün oluşum süreci üzerinde durulmakta, farklı grupların aynı toplumda barış ve huzur içerisinde yaşamasını kolaylaştıracak bazı öneriler sunulmaktadır. Söz konusu önerilerden bazıları şöyledir: Toplumsal hayatın gerçekleri arasında yer alan dil, din, ırk, kültür, siyasal düşünce gibi farklılıklar ayrımcılık unsuru olarak görülmemeli, herkes vatandaşlık ortak paydasında birleşerek toplumun huzur ve refahına katkıda bulunmalıdır. Eğitim kurumlarında insan sevgisi, ötekine saygı, hoşgörü, düşünce özgürlüğü, empati ve barışseverlik gibi değerlerin işlenmesine özen gösterilmelidir. Eğitim kurumları yanında hukuk, siyaset, ekonomi, din ve medya alanında faaliyet yürüten bütün kesimler güç birliği yapmalı ve böylece toplumda ırk, din, dil, kültür ve siyasal görüş farklılıklarının zenginlik olarak görüldüğü bir vatandaşlık bilinci geliştirilmelidir
Türk Edebiyatında Manzum Menâsik-i HacTercümeleri ve Amîkî’nin Fütûhu’l-HarameynTercümesi (Metin İnceleme ve Çeviri Yazısı)
Türk edebiyatında manzum menâsik-i hac mesnevileri, XVI. yy.da (Yavuz
Sultan Selim döneminde Hicaz bölgesinin Osmanlıya dâhil edilmesiyle birlikte)
yaygınlaşmaya başlar. XVI. yy.da ikisi tercüme-telif eser olmak üzere dört tane
menâsik-i hac yazılır. Tercüme-telif eserlerin kaynak metni Muhyî-i Lârî’nin 1511
yılında Farsça yazdığı Fütûhu’l-Harameyn mesnevisidir. Bu yüzyılda yazılan tercümetelif
eserlerin biri Muhyî-i Gülşenî’ye (ö. 1608), öteki ise Amîkî mahlaslı bir şaire
aittir. Kaynak metni aynı olan bir tercüme-telif eser de 1646 yılında yazılan Bahtî
mahlaslı şaire ait Menâsik-i Hac’tır. Bu eserlerden sadece Bahtî’nin Menâsik-i Hac’ı
üzerinde akademik bir çalışma yapılmıştır. Muhyî-i Gülşenî ve Amîkî’nin menâsik-i
hac tercümeleri üzerinde herhangi bir çalışma yapılmamış olduğundan Amîkî’nin
Fütûhu’l-Harameyn tercümesini araştırma konumuz olarak seçildi. Tek nüshası olan
Amîkî’nin eseri, Millet Ktp. Ali Emiri, Manzum 1312 numarada Muhyî-i Gülşenî ismi
ile kayıtlıdır. Ancak bu kayıtta eserin sahibi ile ilgili yapılan yanlışlık tezimiz ile ortaya
konulmuştur. Amîkî’nin eserini incelerken kaynak metni aynı olan bu üç tercüme-telif
eserin karşılaştırması da yapılmaya gayret edildi.
Metin incelemesi klasik yönteme göre yani iki yönden yapıldı. Birinci olarak
muhteva yönü ikinci olarak da şekil (biçim) yönü ele alındı. Her iki yönünde
zenginlikleri ortaya konulmaya çalışıldı.
Araştırmamız ile Türk edebiyatında manzum menâsik-i hac mesnevilerinin
tasnifinin bir daha gözden geçirilerek güncellenmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Yine
araştırmamız, hakkında çok az bilgi mevcut olan Amîkî mahlaslı şairin tanınmasına da
katkı sağlayacak bilgiler içerir.Poetical Hajj Missions Mesnevis in Turkish literature, become widespread in
XVI. th century (with Yavuz Sultan Selim’s incorporation of Hicaz to Ottoman
Empire). In XVI. th century, there are four hajj missions mesnevis that two of them
are translations. Source text of these translations is Muhyî-i Lârî’s Fütûhu’l-Harameyn
Mesnevi, written in 1511 as Persian. One of the translation-literal works which was
written in that century belongs to Muhyî-i Gülşenî (d.1608) and the other one belongs
to a poet nicknamed Amiki. Another translation work which has same source is Hajj
Missions written in 1646 that belongs to a poet nicknamed Bahtî. There is only an
academic study on Bahtî’s Hajj Missions . We chose translation of Futûhu’l-Harameyn
by Amiki as subject of our study since there are no academic studies on the translations
of Hajj Missions by Muhyî-i Gülşenî and Amîkî. Amiki’s work has only one
manuscript and it is recorded at Millet library, Ali Emiri section, poetical record 1312
named as Muhyî-i Gülşenî. It is revealed with our thesis that in this record there is a
mistake about owner of the work. We made an effort to compare these three literary
works which have same source while analyzing Amiki’s work.
At the end of this evaluation, it is indicated not only by content, but also by the
language, tone, harmony, rhetoric, characteristics.
With our study, it is showed up that in Turkish Literature, the classification of Hajj
Missions Mesnevis needs to be updated with a reconsideration. Our study also contains
information to enable identification of poet nicknamed Amîkî
State Estimatation in Smart Grids
Avrupa Metroloji Araştırma Programı (EMRP) altında 2013
yılında açılan “Enerji ve Çevre Çağrısı” kapsamında
“ENG63 Sensor Network Metrology for the Determination of
Electrical Grid Charecteristics (Elektriksel Şebeke
Karakteristiklerinin Belirlenmesi İçin Sensör Ağ Metrolojisi)”
isimli bir proje başlatılmıştır. Bu proje, 2013 yılında
tamamlanan “Smart Electrical Grid for Metrology” isimli
EMRP projesinin devamı niteliğinde bir projedir. Bu proje ile
geliştirilen matematiksel ve istatiksel prosedürler ve güvenlik
ölçümleri, şebekenin monitör edilmesi ve kontrolünün
sağlanması amacıyla kullanılan sensör ağlarının ileri seviyede
ölçümleri için gereklidir. Bu prosedürler, yüksek maliyette
cihaz ihtiyacını da azaltacaktır. Ayrıca, mevcut şebekelerin
yapısının belirlenmesi ve dağıtım hatları ve kontrollü yüklerde
kullanımının optimize edilmesi amacıyla yeni teknikler
geliştirilecektir. Proje kapsamında, TÜBİTAK UME diğer
Metroloji Enstitüleri ile birlikte çeşitli iş paketlerini
paylaşacak ve geliştirilecek olan şebeke durum tahmini ve
sensör yerleşim algoritmalarının farklı elektrik şebekelerinde
test edilmesini sağlayacaktır.
Bu bildiride, “Sensor Network Metrology for the
Determination of Electrical Grid Charecteristics” projesi
kapsamında yapılacak olan çalışmalar hakkında bilgi
verilecektir.
A project named “ENG63 Sensor Network Metrology for the
Determination of Electrical Grid Characteristics” has just
started in the frame of Energy and Envoriment call in
European Metrology Research Programme (EMRP) 2013.
This project is a follow-up project of another EMRP project
named "Smart Electrical Grid for Metrology" which was
completed on 2013. Mathematical and statistical procedures
and security measures are required for advanced
measurement sensor networks used for grid monitoring and
control. Such procedures will minimize the need for costly
instrumentation. In addition, techniques must be developed to
determine the structure of existing grids and to optimise their
use of distributed generation and controllable loads. In this
project, TÜBİTAK UME will colloborate in some work
packages with other National Metrology Institutes and will
provide testing of state estimatation and sensor placement
algoritms in different distrubution grids.
In this paper, the aim, need, workpages and the
deliverables of the "Sensor Network Metrology for the
Determination of Electrical Grid Characteristics" project will
be given
KARĠNA DALYANI SÜRDÜRÜLEBĠLĠR YÖNETĠMĠ: BALIKÇILIK VE ÇEVRE ETKĠLEġĠMĠ
Karina Dalyanı Sürdürülebilir Yönetimi: Balıkçılık ve Çevre EtkileĢimi
Hüseyin YILMAZ
Yüksek Lisans Tezi, Su Ürünleri Ana Bilim Dalı
Tez DanıĢmanı: Prof. Dr. Deniz ÇOBAN
2020, 161 sayfa
Dalyanlar, ĢehirleĢmeden kaynaklanan evsel kirlilik, tarımsal kirlilik, bu
alanların sığlaĢması, tatlı su girdisinin azalması veya olmayıĢı, aĢırı avcılık vb.
nedenler ile tehdit altındadır. Bu tez çalıĢmasında, Büyük Menderes deltasında yer
alan Karina Dalyanı için 7 farklı izleme istasyonu belirlenmiĢtir. Bu izleme
istasyonlarında 2019 yılı içerisinde su sıcaklığı, pH, çözünmüĢ oksijen miktarı,
tuzluluk, elektriksel iletkenlik, toplam çözünmüĢ katılar, klorofil a, askıda katı
madde, amonyum, nitrat, nitrit, bakır, kadmiyum, kobalt, kurĢun, fosfor, kimyasal
oksijen ihtiyacı gibi fiziksel ve kimyasal parametreler aylık olarak izlenmiĢtir.
Bunun yanında Eylül, Ekim, Kasım aylarında dalyanda avlanılan dil, levrek,
çipura ve kefal balıklarında ağır metal (cıva, kurĢun, kadmiyum, arsenik) ve
pestisit analizi yapılmıĢtır. Ayrıca dalyan balıkçıları ile anket çalıĢması yapılmıĢ
olup avcılık faaliyetleri, ekonomik ve sosyal yapı hakkında bilgiler elde edilmiĢtir.
Tüm bu veriler ıĢığında Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli
Parkı‟nda yer alan Karina Dalyanı için sürdürülebilir dalyan yönetimi planlaması
yapılmaya çalıĢılmıĢtır.ĠÇĠNDEKĠLER
ÖZET..................................................................................................................... vii
ABSTRACT............................................................................................................ix
ÖNSÖZ ...................................................................................................................xi
KISALTMALAR DĠZĠNĠ................................................................................... xvii
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ...............................................................................................xix
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ ........................................................................................xxv
1 . GĠRĠġ ..................................................................................................................1
1.1 . Lagünlerin Genel Özellikleri........................................................................6
1.1.1 . Lagün Sistemini Etkileyen Faktörler.....................................................9
1.1.1.1 . Morfolojik etmenler .......................................................................9
1.1.1.2 . Dalga, akıntı ve rüzgâr etkileri.....................................................10
1.1.1.3 . Sedimentasyon etkisi....................................................................11
1.1.1.4 . Gel-git etkisi.................................................................................12
1.1.1.5 . BuharlaĢma-tuzluluk etkisi...........................................................14
1.1.1.6 . Lagünlerde kirlilik etkisi ..............................................................15
1.1.1.7 . Lagünlerin hidrodinamik yapısı ...................................................17
2 . KAYNAK ÖZETLERĠ .....................................................................................18
3 . MATERYAL VE YÖNTEM ............................................................................26
3.1 . Materyal .....................................................................................................26
3.1.1 . Karina Lagünü.....................................................................................26
3.2 . Yöntem...................................................................................................... 27
4 . BULGULAR .................................................................................................... 33
4.1 . Fiziki Durum ............................................................................................. 33
4.2 . Fiziko Kimyasal Parametreler................................................................... 40
4.2.1 . Su Sıcaklığı (ºC)................................................................................. 40
4.2.2 . pH....................................................................................................... 43
4.2.3 . ÇözünmüĢ Oksijen Miktarı (mg/L) .................................................... 46
4.2.4 . Tuzluluk (mg/L) ................................................................................. 49
4.2.5 . Elektriksel Ġletkenlik (µs/cm)............................................................. 52
4.2.6 . Toplam ÇözünmüĢ Katılar (TÇK) (mg/L).......................................... 55
4.2.7 . Klorofil a (µg/L)................................................................................. 58
4.2.8 . Askıda Katı Madde (AKM) (mg/L).................................................... 61
4.2.9 . Amonyum (NH4
+
) (mg/L)................................................................... 64
4.2.10 . Nitrat (NO3
-
) (mg/L)......................................................................... 67
4.2.11 . Nitrit (NO2
-
) (mg/L).......................................................................... 70
4.2.12 . Bakır (Cu) (mg/L)............................................................................. 73
4.2.13 . Kadmiyum (Cd) (mg/L) ................................................................... 76
4.2.14 . Kobalt (Co) (mg/L)........................................................................... 79
4.2.15 . KurĢun (Pb) (mg/L).......................................................................... 82
4.2.16 . Fosfor (P) (mg/L) ............................................................................. 85
4.2.17 . Kimyasal Oksijen Ġhtiyacı (KOĠ) (mg/L) ......................................... 88
xv
4.2.18 . Balık Numunelerinde Ağır Metal ve Pestisit Analizi........................91
4.3 . Balıkçıların Sosyo Ekonomik Yapısı .........................................................95
5 . TARTIġMA VE SONUÇ................................................................................100
KAYNAKLAR ....................................................................................................140
ÖZGEÇMĠġ .........................................................................................................15
Poetry Evenings in Sezai Karakoç the “Snake” and “Milk “ Image Their Intertextual Relations Read The Context
Türk edebiyatında sanatıyla çok yönlü ve nitelikli bir konuma sahip olan Sezai
Karakoç, gençlik yıllarından itibaren eser verdiği edebi türlerin hemen hepsinde “Diriliş
Medeniyeti” anlayışını sanatının kurucu unsuru yapmıştır. Onun ‘tevhidi gelenek’ içinde
oluşturduğu diriliş düşüncesi, vahiy merkezli ve peygamber rehberlidir. Estetik değeri
yüksek metinlerinde metafiziğe, ferdin ve toplumun hayat gayesi olarak vurgu yapar.
Ondaki metafiziğin kaynağı vahiydir. Vahiy pınarının kurnaları ise peygamberlerdir. Bu
yazının amacı, Sezai Karakoç’un şiirlerinde diriliş düşüncesi çerçevesinde önemli bir konuma
sahip olan “yılan” ve “süt” imgelerini metinlerarası ilişkiler bağlamında okumak ve
“Diriliş Medeniyeti”nin asli bir unsuru “peygamber izi”ni bu imgeler üzerinden yeniden
değerlendirmektir
Product design concept evaluation by using analytical hierarchy and analytical network processes
The aim of this study is to improve the success and efficiency of the design concept evaluation and selection activity in industrial design by adapting two specialized evaluation-selection methods to the design process and comparatively demonstrating their use. The methods are called the Analytic Hierarchy Process (AHP) and the Analytic Network Process (ANP). In their application, first the main design objective is decided upon and the evaluation criteria are determined accordingly, followed by the listing of the design concept alternatives. Then the criteria's importance values as well as relations between them are investigated and evaluation of the alternatives is done according to the criteria by using the tools provided by the methods. The application presented in the article evaluates seven hand cart designs by using the two methods. First the tasks that are common in both methods, then the tasks specific to each method are explained. The general criteria to be used in the evaluation are identified and the effects of these criteria on the evaluation process are determined through interviews with designers and users participating in the study. Then the relative performance rankings of the available seven hand cart alternatives are calculated by using both methods. Numerical results are listed in a descending order to show the success levels of the design concepts, pointing to the one that received the highest overall performance. The findings obtained from two methods are comparatively interpreted
Waveform design with constellation extension for OFDM dual-functional radar-communications
Orthogonal frequency division multiplexing (OFDM) is widely used and works efficiently for the communication, but emerging applications requires OFDM to be flexible to meet sensing requirements. The time-frequency waveform design of OFDM for dual-functional radar-communications (DFRC) is critical to achieve the future communication and sensing requirements. Therefore, we propose a novel method to minimize Cramér-Rao bounds (CRBs) of the delay and Doppler estimation to improve radar performance of an OFDM DFRC system. Although some methods are proposed in the literature to improve the CRBs, these methods either require feedforward signaling or subcarrier reservation. However, it is possible to exploit the constellation extension of quadrature amplitude modulation (QAM) to achieve lower CRBs without these requirements. Therefore, the proposed method provides a transparent communication along with the CRB minimization for conventional OFDM systems. For the evaluation of the proposed method, CRB and symbol error rate (SER) are considered in the simulation results. Furthermore, the theoretical SER analysis of the proposed method is derived to understand the effects of CRB minimization on the communication performance
ONLINE UKULELE TRAINING DURING COVID-19: A CASE STUDY OF TURKEY ON PRESCHOOL TEACHER CANDIDATES
In the present study, the purpose was to determine the opinions and suggestions of pre-school teacher candidates regarding distance ukulele training because of the Covid-19 pandemic. The study design was determined as a case study based on a qualitative approach. The study group consisted of 32 pre-service teachers who were studying at the department of preschool education of a state university in Turkey. The participants were provided online ukulele training for twelve weeks as part of the preschool music education course. The data were collected through semi-structured video interviews and were then analysed under different themes with the content analysis method. Content analysis was conducted by three researchers to ensure researcher triangulation. Thirteen sub-themes emerged depending on five major themes (i.e. “Opportunities”, “Infrastructure System”, and “Motivation for Studying”,“ Synchronous & Asynchronous Lessons and Learning Outcomes). As a result of the study, it was found that students think that distance ukulele training had personal and professional contributions to teacher candidates during the pandemic process, but they preferred face-to-face education to distance education
- …