162 research outputs found

    The Issue of the Population Exchange and the Agricultural Development Policy of the Republican Period

    Get PDF
    DergiPark: 326714trakyasobedThe founders of the Turkish Republic wanted to consolidate the process of the Treaty of Lausanne and the proclamation of the Republic with the idea of economic independence through a fast and total development. However, the attempts made for the development at that time faced many politic, social and diplomatic problems. One of the important diplomatic problems was the burning issue of the population exchange which would be performed among the Greeks living in Turkey and the Turks living in the Western Thrace reciprocally. The settling of the ones among the Turks coming form the Western Thrace who were engaging in the agricultural activities, solving the problems of the agricultural sector and organizing and training the agricultural producers were handled as a whole. The process of development comprehended as a whole in the sense of the economy, the society and the human was supported with many projects. A special example to these comprehensive, foreseeing, modern and innovative projects adopted as a part of the development policies of the Republican Period is “the Model Village Project” of Kazım Dirik, who was the inspector general of Thrace. This project being the most important sign of the aim of the distribution of the development and wealth to the whole society in an equalitarian way still carries a characteristic of an important and applicable project to resolve the regional inequality, create employment and reduce the stress of immigration to the cities. The aim of this study is to address the link and totality of the topics considered apart and the modernity of the approach at that period by discussing the Republican Period with respect to its years of establishment together with the agricultural development policies selected and implemented with respect to the general conjuncture.Türkiye Cumhuriyeti’ nin kurucuları Milli Mücadele, Lozan Barış Antlaşması ve Cumhuriyet’in ilanıyla yaşanan süreci, ekonomik bağımsızlık fikriyle, hızlı ve top yekün bir kalkınmayı sağlayarak pekiştirmek istemişlerdir. Ancak dönemin kalkınma girişimleri içeride ve dışarıda pek çok siyasi, sosyal ve diplomatik sorunla karşılaşmıştır. Bu dönemde çözüm bekleyen önemli diplomatik sorunlardan biri de Türkiye’ de yaşayan Rumlar ile Batı Trakya’daki Türk’ lerin nüfus değişimine ilişkin Mübadele Meselesi olmuştur. Mübadele ile Türkiye’ ye gelen Batı Trakyalı Türk’ lerin tarım ile uğraşanlarının iskanı, tarım sektörünün sorunlarının giderilmesi, üreticinin örgütlenmesi ve eğitimi gibi önemli konular kırsal kalkınma açısından bir bütün olarak ele alınmıştır. Ekonomik, sosyal ve beşeri alanda bir bütün olarak ele alınan kalkınma süreci birçok proje ile de desteklenmiştir. Bu projeler arasında Trakya Umumi Müfettişi Kazım Dirik tarafından hazırlanan “Örnek Köy Projesi” Cumhuriyet Dönemi kalkınma politikalarında benimsenen kapsamlı, ileri görüşlü, çağdaş ve yenilikçi yaklaşımın özel bir örneğidir. Kalkınmanın ve zenginliğin tüm topluma dengeli bir biçimde dağıtılması hedefinin en önemli belgesi olan bu proje ülkemizdeki bölgesel eşitsizliği kaldırabilecek, istihdam yaratabilecek ve kentlere göç baskısını azaltabilecek potansiyeli nedeni ile günümüzde bile uygulanabilirliği olan önemli bir proje niteliği taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı; kuruluş yılları itibariyle Cumhuriyet Dönemini, genel konjonktür içinde seçilen ve uygulanan tarımsal kalkınma politikaları ile birlikte ele alarak, bugüne dek birbirinden ayrı düşünülen konuların aralarındaki bağı, bütünselliği ve dönemin yaklaşımının çağdaşlığını vurgulamaktı

    The Contribution of Vocational Schools to Regional Economy: the Case of Babaeski Vocational School

    Get PDF
    DergiPark: 326314trakyasobedIn the 21.century that globalization is the determiner, economical development is very important for all countries. In addition to the traditional development programmes, local development strategies are also very important as the supplementary factors for the economical developmental process. Vocational high schools take place as local implementing institutions. Universities have an important role at the global rivalry and development process as the education of human resources. Universities known as the basic dynamic of the regional development help the improvement of education, economy, social and cultural structure in societies. Vocational high schools are also important especially for local economies as the supplementary of development. They also give support to the employment constitutions at the labour force markets especially at the developing countries with the help of training staff for them. The result of the questionnaire applied at this study to find out the contributions of vocational high schools to the local economies concretely let us calculate the students‘ expenses on accommodation, food, transport, school canteen, stationery etc. It was seen that these expenses also contribute to income and employment at local economies.Küreselleşmenin belirleyici olduğu 21.yüzyılda ekonomik kalkınma ülkelerin gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Geleneksel kalkınma programları yanında yerel kalkınma stratejileri de tamamlayıcı unsur olarak ekonomik kalkınma sürecinde önem taşımaktadır. Yerel kalkınmanın gerçekleşmesinde Meslek yüksekokulları yerel uygulayıcı olarak rol almaktadır. Küresel rekabet ve kalkınma sürecinde üniversiteler beşeri kaynakların eğitimi ile önemli bir paya sahiptir. Bölgesel kalkınmanın temel dinamiği kabul edilen üniversiteler toplumda eğitime, ekonomiye, sosyo-kültürel yapıya önemli katkılar sağlamaktadır. Meslek yüksekokulları da özellikle yerel ekonomiler açısından kalkınmanın tamamlayıcısı olarak önem taşımaktadır. Meslek elemanı yetiştirerek özellikle gelişmekte olan ülkelerde iş gücü piyasalarında istihdam yapısına da önemli katkı sağlamaktadır. Meslek yüksekokullarının yerel ekonomilere katkılarının somut olarak belirlenmesi amacı ile yapılan bu çalışmada uygulanan anket sonucu öğrencilerin barınma, gıda, ulaşım, okul kantini, kırtasiye gibi alanlarda gerçekleştirdikleri harcamaları hesaplanmıştır. Bu harcamaların yerel ekonomide gelir ve istihdam artışına da katkı sağladığı belirlenmişti

    Türkiye’de Uygulanan Para Politikalarının Tarımsal Üretime Etkisi: Model Denemesi

    Get PDF
    DergiPark: 326467trakyasobedDünyanın en eski iktisadi faaliyetlerinden olan tarımsal üretim, büyümeye, istihdama ve diğer sektörlere arz ve talep yönünden büyük katkılar sağlamaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde tarımsal üretimde ortaya çıkan dalgalanmalar, ekonominin makro değişkenlerini de etkilemektedir. Böylece tarımsal üretim, sürdürülebilir sanayileşme ve ekonomik dengelerin kurulmasında önem arz etmektedir. Hedeflenen makro dengeleri sağlamak amacı ile kullanılan para politikası araçları, makro dengeler üzerinde olduğu gibi tarımsal üretim üzerinde de doğrudan ve dolaylı etkilere yol açmaktadır. Bu amaçla Türkiye’de 1963–2004 dönemine ait verilerden yararlanarak, uygulanan para politikalarının tarımsal üretim etkisini VAR Modeli yardımıyla analiz edilmiştir. Bu analizde tarımsal üretime etki eden faktörler olarak çiftçinin eline geçen fiyatlar, tarımsal krediler, faiz ve döviz kurları değişkenleri kullanılmıştır. Sonuç olarak çalışmada para politikasının diğer araçları olarak belirlenen çiftçinin eline geçen fiyatlar endeksi, döviz kuru ve faiz oranları GSMH üzerinde tarımsal krediler kadar etkili bulunmadığından, tarımsal desteklemede selektif kredilere ağırlık verilmesi daha etkili olabilecektir. Tarımsal krediler, sektörün sorunlarının giderilmesinde diğer değişkenlere göre daha önemli bulunmuştur

    Türkiye-Azerbaycan Dış Ticaretini Etkileyen Faktörler (1998-2014 Dönemi)

    Get PDF
    DergiPark: 335675trakyasobedÜlkelerarasıişbirlikleri, dünya ekonomisini bir bütüne dönüştürmektedir. Coğrafi vekültürel yakınlığı olan Türkiye ve Azerbaycan ekonomik ilişkileri, bubütünleşmede iki ülke için de önemli avantajlar sağlamakta, iki ülkenin küreselkonumlarına güç katmaktadır. Bu çalışmada, Türkiye ve Azerbaycan dış ticaretilişkilerinin her iki ülke ekonomisinin büyümesine nasıl etki ettiğiniaraştırmak amaçlanmıştır. Araştırmada 1998-2014 yıllarını kapsayan zamandilimine ilişkin veriler regresyon ve korelasyon analizi ile değerlendirilip,fonksiyonları elde etmek için bağımlı değişkeni etkileyen faktörler elealınmıştır. Logaritmik değerler dikkate alınarak model tahmin edilmiştir.Tahminde Azerbaycan’ın Türkiye ile ithalat ve ihracatını, aynı zamandaTürkiye’nin Azerbaycan ile ithalat ve ihracatını etkileyen değişkenler veetkileri araştırılmıştır. Çalışmada her iki ülkenin ekonomisi büyüdükçe, ikiliticari ilişkilerin de artış gösterdiği ve ülkelerin GSYİH’deki artışlarının,birbirlerini de beslediği ortaya konmuştur

    Evaluation of the Waste Management Practices With Regard of Sustainable Development Goals By Household: Edirne Case

    Get PDF
    DergiPark: 727716trakyasobedHuman being poses a threat, with his consumption-oriented life style, not only for the other living creatures and nature but also for the continuity of his generation. The concept of sustainable development was suggested through the studies aiming at preserving the natural resources and ensuring continuous fulfillment of needs by giving up this selfish and consumption-oriented style of living. In the 21st century, the whole world has been shifting from linear economy practices to circular economy practices. This means the “Buy-Use-Throw Away” mentality is being replaced by “Buy-Use-Reuse”. This shift is crucial for waste management, which is a subject having an important place in sustainable development. The aim of this study is to reveal the behaviors and evaluations of the people of the region regarding waste management practices. In this research, the behaviors of households in the region, waste sorting, recycling and caring about environmental product emblems and evaluations of EDİKAB (Edirne Solid Waste Association) facility, which started its activities in 2018, are presented.İnsanoğlu tüketim odaklı yaşamı ile sadece diğer canlılar ve doğa için değil kendi neslinin devamı için de tehdit oluşturmaktadır. Bu bencil ve tüketime dayalı yaşam biçiminin terk edilerek doğal kaynakların korunmasını ve ihtiyaçların karşılanmasında devamlılık sağlayabilmeyi amaçlayan çalışmalar ile sürdürülebilir kalkınma kavramı ortaya konmuştur.21. yüzyılda, tüm dünyada doğrusal ekonomi uygulamaları terk edilerek döngüsel ekonomi uygulamalarına geçilmektedir. Bu durum, ‘’Al-Kullan-At’’ politikasının yerini ‘’Al-Kullan- Yeniden Kullan’’ politikasına bırakması anlamına gelmektedir. Bu değişim, sürdürülebilir kalkınmada önemli bir yere sahip olan atık yönetimi konusu için de çok önemlidir. Bu çalışmanın amacı, bölge insanının atık yönetimi uygulamalarına dair davranışlarını ve değerlendirmelerini ortaya koymaktır. Bu araştırmada, bölgedeki hane halkının atık ayrıştırma, geri dönüşüm ve çevreci ürün amblemlerini önemseme davranışları, Edirne’de 2018 yılında faaliyetine başlayan EDİKAB (Edirne Katı Atık Birliği) tesisine dair değerlendirmeleri ortaya konmaktadır

    Acute effects of differing duration of static stretching on speed performance Farklı sürelerde uygulanan statik germenin sürat performansına akut etkisi

    Get PDF
    Abstract Purpose: The purpose of this study was to determine the acute effects of differing duration (15s, 30s, 45s) of static stretching on speed performance. Method: Twenty students in Physical Education and Sports (age 23.3 ± 2.0 years, height 175.7 ± 5.8 cm, weight 67.6 ± 8.6 kg) implemented 4 differing duration static stretching protocol on ​​noncontiguous days. After low intensity aerobic exercise subjects applied 15s static stretching (SG15), 30s static stretching (SG30), 45s static stretching (SG45) and low intensity aerobic exercise without any stretching application (KU). Subjects performed 20m sprint test after each stretching protocol. Differing duration of static stretching methods were compared by repeated measures ANOVA and post-hoc methods. Results: Differences between KU and SG15 (%5.1), KU and SG30 (%6.6) and KU and SG45 (%10.9) was significant (p<0.001). In addition significant difference was observed between SG15 and SG45 (p<0.032). Conclusion: The results of this study showed that static stretching application of lower extremities have negative impact on the 20m sprint performance. Longer sprint performances were observed as the duration of static stretching increases. These results indicate that static stretching applications were inadequate to prepare the athletes for the activities (such as sprinting) which require high power production. Özet Amaç: Bu çalışmada farklı sürelerde (15, 30 ve 45 sn) uygulanan statik germenin sürat performansına olan akut etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Yirmi Beden Eğitimi ve Spor öğrencisi erkek sporcu (yaş 23,3 ± 2.0 yıl, boy 175,7 ± 5.8 cm, beden ağırlığı 67.6 ± 8.6 kg) birbirini izlemeyen günlerde 4 farklı protokolü uygulamışlardır. Bu araştırma düşük yoğunluklu aerobik egzersizi takiben, 15 sn süreli statik germe (SG15), 30 sn süreli statik germe (SG30), 45 sn süreli statik germe (SG45) ve sadece düşük yoğunluklu aerobik egzersiz (KU) (kontrol-hiç germe olmadan) yöntemlerinden oluşmaktaydı. Sporcular her protokolden sonra 20 m sürat testini gerçekleştirmişlerdir. Isınma yöntemleri tekrarlı ölçümlerde ANOVA ve post-hoc yöntemleri ile karşılaştırılmıştır. Bulgular: Sürat performansları açısından KU protokolü ile SG15 protokolü arasında % 5.1’ lik fark (p<0.001), KU protokolü ile SG30 protokolü arasında % 6.6’ lık fark (p<0.001) ve KU protokolü ile SG45 protokolü arasında % 10.9’ luk fark (p<0.001) anlamlı bulunmuştur. Ayrıca SG15 protokolü ile SG45 protokolü arasında anlamlı fark (p<0.032) bulunmuştur. Sonuç: Bu araştırmanın sonuçları, alt ekstremiteye yönelik uygulanan statik germe uygulamalarının sporcuların sürat performanslarını düşürdüğünü göstermektedir. Statik germenin süresi arttıkça sürat performansının düştüğü gözlenmiştir. Bu sonuçlar statik germe uygulamalarının, sporcuları yüksek güç üretimi gerektiren aktivitelere (sürat gibi) hazırlamak için yetersiz kaldıklarını göstermektedir. 

    Outcomes of high-risk breast lesions diagnosed using image-guided core needle biopsy: results from a multicenter retrospective study

    Get PDF
    PURPOSEThe clinical management of high-risk lesions using image-guided biopsy is challenging. This study aimed to evaluate the rates at which such lesions were upgraded to malignancy and identify possible predictive factors for upgrading high-risk lesions.METHODSThis retrospective multicenter analysis included 1.343 patients diagnosed with high-risk lesions using an image-guided core needle or vacuum-assisted biopsy (VAB). Only patients managed using an excisional biopsy or with at least one year of documented radiological follow-up were included. For each, the Breast Imaging Reporting and Data System (BI-RADS) category, number of samples, needle thickness, and lesion size were correlated with malignancy upgrade rates in different histologic subtypes. Pearson’s chi-squared test, the Fisher–Freeman–Halton test, and Fisher’s exact test were used for the statistical analyses.RESULTSThe overall upgrade rate was 20.6%, with the highest rates in the subtypes of intraductal papilloma (IP) with atypia (44.7%; 55/123), followed by atypical ductal hyperplasia (ADH) (38.4%; 144/375), lobular neoplasia (LN) (12.7%; 7/55), papilloma without atypia (9.4%; 58/611), flat epithelial atypia (FEA) (8.7%; 10/114), and radial scars (RSs) (4.6%; 3/65). There was a significant relationship between the upgrade rate and BI-RADS category, number of samples, and lesion size Lesion size was the most predictive factor for an upgrade in all subtypes.CONCLUSIONADH and atypical IP showed considerable upgrade rates to malignancy, requiring surgical excision. The LN, IP without atypia, pure FEA, and RS subtypes showed lower malignancy rates when the BI-RADS category was lower and in smaller lesions that had been adequately sampled using VAB. After being discussed in a multidisciplinary meeting, these cases could be managed with follow-up instead of excision

    Okul deneyimi I ve okul deneyimi II derslerinin değerlendirilmesi

    No full text
    Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır.Toplumsal gelişme için gerekli olan kaliteli insan gücü iyi bir eğitimle sağlanmaktadır. İyi bir eğitim ise gerek alan bilgisi, gerekse mesleki ve kişisel beceriler bakımından yeterli öğretmenler ile gerçekleşmektedir. Kaliteli öğretmenlerin yetişmesinde iyi bir yetiştirme süreci ön koşullardan biridir. Bunun için eğitim fakültesi programlarında yer alan uygulama dersleri bilgilerin teorikten pratiğe aktarılmasında ve öğretmen adaylarının deneyim kazanmaları bakımından çok önemli bir yere sahiptir. Okul deneyimi I ve okul deneyimi II derslerinin uygulamaları, MEB'e bağlı ilköğretim okullarında yapılmaktadır. Bu uygulamalar esnasında birçok sorunla karşılaşılmaktadır. Bu araştırmanın amacı bu uygulamalarda karşılaşılan sorunları ortaya çıkarmaya yöneliktir. Araştırmada alt problemler doğrultusunda okul deneyimi I ve okul deneyimi II derslerinin uygulamasında karşılaşılan sorunların belirlenmeye çalışıldığı için tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini 2000-2001 eğitim öğretim yılında Sakarya Üniversitesi Okul Deneyimi I ve Okul Deneyimi II derslerini alan 594 öğrenci ve 4 fakülte yöneticisi oluşturmaktadır. Örneklemini ise evrende bulunan 37 uygulama okulundan ulaşılabilen 12 uygulama okulu ve bu okullarda görevli 41 öğretmen, 20 okul yöneticisi oluşturmaktadır. Araştırmada bilgi toplama aracı olarak anket kullanılmış ve bilgisayar ortamında SPSS programına aktarılmıştır. Verilerin analizinde çapraz tablo (crosstabs) analizi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre okul deneyimi I ve okul deneyimi II derslerinin uygulanmasında eğitim fakültesi yönetimi ile okul yönetimleri arasında tam bir işbirliği sağlamada tamamen yetersiz olunduğu, okul deneyimi I ve okul deneyimi II derslerinin köy okullarım tanıma imkanı sağlamada ve uygulama okullarının spor salonu bakımından tamamen yetersiz olduğu ortaya çıkmıştır
    corecore