Immunogenicity of a Haemophilus influenzae type b–tetanus conjugate vaccine when administered separately or in combined vaccines for primary immunization in two consecutive national schedules in Turkey

SummaryBackgroundIn Turkey, the Haemophilus influenzae type b–tetanus toxoid conjugate vaccine (Hib) was replaced by the combined diphtheria–tetanus–acellular pertussis and inactivated polio vaccine (DTaP–IPV/Hib) in 2008. This shift to the new schedule created different cohorts of vaccinated children as a consequence of the different schedules used. We evaluated the immunogenicity of the Hib vaccine in infants vaccinated with these different schedules.MethodsThree groups of children were evaluated: group 1 comprised 145 infants vaccinated with diphtheria, tetanus, and whole cell pertussis (DTwP), oral polio vaccine (OPV), and Hib vaccines simultaneously at separate sites; group 2 comprised 204 infants vaccinated with the DTaP–IPV/Hib combined vaccine; group 3 comprised 100 infants vaccinated with a mixed schedule of DTwP, OPV, and Hib for the first one or two doses, followed by DTaP–IPV/Hib vaccine to complete the series.ResultsAnti-polyribosylribitol phosphate (anti-PRP) titers ≥0.15μg/ml were similar in groups 1, 2, and 3. However, in group 1, who received all the vaccines at separate sites, ≥ l.0μg/ml long-lasting antibody titers and anti-PRP geometric mean titers were higher (p=0.001).ConclusionThis study showed that even one dose administered in combination with other vaccines in a primary series decreased the level of anti-PRP

Mobile based optical form evaluation system

Optical forms that contain multiple-choice answers are widely used both for electing students and evaluating student achievements in education systems in our country and worldwide. Optical forms are evaluated by employing optical mark recognition techniques through optical readers. High cost of these machines, limited access to them, long waiting time for evaluation results make the process hard for educationists working in cities or countries. In this study, a mobile application was developed for the educationists who own mobile phones or tablets for the purpose of evaluating students' answer sheets quickly and independent of location and optical readers. Optical form recognition, reading and evaluation processes are done on the image of student's answer sheet that is taken with the mobile phone or tablet of educationist. The Android based mobile application that we developed has a user-friendly interface, high success rate and is the first of our knowledge application that operates on mobile platforms in this field.</span

Ekvatoral Stratokürede Yaklaşık İki Yılda Bir Meydana Gelensalınımların İyonkürenin D-Bölgesi Nötr Bileşenleri Üzerindeki Etkisi

Bu çalışmada ekvatoral stratokürede yaklaşık iki yılda bir meydana gelen salınımlar (QBO) ile iyonkürenin en alt bölgesine ait olan 75 km ve 90 km yüksekliklerde ölçülen nötr bileşen yoğunluğu arasındaki ilişki istatistiksel olarak analiz edildi. Bu analiz solar maksimum ve solar minimum durumlarına göre ayrı ayrı yapıldı. İstatistiksel olarak Korelasyon ilişkisi ve Zaman Serileri Analizi yöntemi uygulandı. Zaman serileri analizinde değişkelerin durağanlığı tespit edildikten sonra değişkenler arasında uzun dönemli bir ilişkinin varlığı belirlendi. Bu tespitin ardından geliştirilen regresyon modeli yardımıyla sonuçlar elde edildi. QBO ile 75 km ve 90 km yükseklikteki nötr bileşenler arasında negatif bir ilişkinin varlığı belirlendi. Bu ilişki ilgili yükseklikler için sırasıyla solar maksimum durumunda yaklaşık %70 ve %64 oranında iken solar minimum durumunda yaklaşık %36 ve %15 açıklanabilirlik düzeyinde olduğu görüldü. Sonuç olarak QBO ve iyonkürenin D-bölgesi nötr bileşenleri arasında istatistiksel olarak negatif bir ilişki olduğu gözlendi. Bu ilişkinin solar maksimum durumunda daha yüksek olduğu görüldü

HEMOPHİLUS İNFLUENZA TİP B&#8217;YE KARŞI TEMEL AŞILAMA SONRASI İMMÜN YANIT VE AŞILANANLARDA YAN ETKİ SIKLIĞI

Amaç: Son 3 yıl içinde rutin bebek aşılama takvimindeki değişikliklerin aşıların istenmeyen etkilerinin görülme sıklığına etkisini(1) ve değişik şemalarla aşılanan çocukların anti-PRP düzeyleri arasındaki farklılığı(2) belirlemektir. Bu amaçla 2006 (DBT+OPV), 2007(DBT+Hib+OPV) ve 2008 (DTaB/Hib/IPV karma aşı) yıllarında aşılanan bebeklerde aşı istenmeyen etkileri soruşturulmuş ve 2007 yılında aşılananlarda (Hib aşısı, DBTve OPV aşıları ile eş zamanlı ancak farklı yerden uygulandı) gelişen immun yanıt, 2008 yılında aşılananlarda (DTaB/IPV/Hib karma aşısı uygulandı) gelişen yanıtla karşılaştırılmıştır. Gereçler ve yöntem: Aşı yan etkilerini betimleyen kesitsel tanımlayıcı araştırma rastgele örnekleme ile seçilmiş 2, 3, 4, 6 ve 18 aylık 2440 sağlam çocuk üzerinde yapıldı. Aşılanmanın hemen sonrasında ailelere üç gün süre ile aşı istenmeyen etkilerini kaydedecekleri bir form verildi. 3. gün araştırmacı tarafından telefonla formdaki bilgiler toplandı. Anti Hib PRP-T düzeyleri araştırması için Hib aşısı DBT aşısı ile eşzamanlı olarak ancak ayrı bir enjeksiyonla yapılan 145, DaBT aşısı içinde karma olarak yapılan 204 ve ilk aşılanmada Hib aşısını ayrı olarak alan ve daha sonraki dozları karma aşı olarak uygulanan 100 olmak üzere toplam 449 çocukta 3. aşıdan 6 ay sonra anti- PRP-T antikorları ELIZA yöntemiyle ölçüldü. Bulgular: DTB+OPV aşıları ve DTB+OPV+Hib aşıları yapılan gruplar arasında tüm aşı istenmeyen etkileri yönünden anlamlı bir fark saptanamazken, DTaB/IPV/Hib içeren karma aşı yapılan tüm istenmeyen etkiler her iki gruptan da önemli biçimde düşük olarak gözlendi. Hib aşısının karma aşı içinde uygulanması durumunda oluşan antikor yanıtı DBT ile aynı anda ancak ayrı yerden uygulandığında oluşan yanıttan düşük bulundu. Sonuç: Hib aşısının takvime eklenmesi istenmeyen etki sıklığında artma yapmamıştır. Asellüler boğmaca içeren 5&#8217;li karma aşısının istenmeyen etkileri önceki aşılara göre daha düşük bulunmuştur. Hib aşısı ise tek başına uygulandığında karma aşı içinde uygulandığı duruma göre daha immunojenik bulunmuştur

The effect of the stratospheric QBO on the neutral density of the D region

A multiple regression model, which defines relationship between two variables, is used to perform a statistical analysis of the relationship between the stratospheric QBO and the neutral density of the D region (NnD) at altitudes of 75 km and 90 km for Singapore station. While performing the analysis, the solar maxima and solar minima epochs of the sun for 21st, 22nd and 23rd solar cycles (SCs) are taken into account. Before applying the model for the statistical analysis of the relationship, the stationary of the variables is investigated by using the unit root test. The relationship between the variables is also investigated by using the co-integration test. The relationship between NnD measured at 75 km altitude and QBO obtained at altitude of 10 hPa is observed that it is positive for solar maximum epoch at 21st and 23rd SCs and for solar minimum epoch at 21st SC and is negative at the other epochs. The relationship between NnD measured at 90 km altitude and QBO is observed to be negative at both the solar maxima expect for solar maximum of 23rd SC and the solar minima epochs. The relationship between variables is positive for both phases (east and west) of QBO. Thus, QBO leads to a statistical change in the NnD. It may also give rise to changes on the ion chemistry of the D region

Markers of endothelial damage and repair in Takayasu arteritis: Are they associated with disease activity?

The current clinical and laboratory parameters of Takayasu arteritis (TA) are insufficient for proper assessment of disease activity. The aims of this study were to investigate the markers of endothelial injury and repair, including circulating endothelial cell (CEC), circulating endothelial progenitor cell (CEPC) and vascular endothelial growth factor (VEGF), and evaluate their associations with disease activity in patients with TA. Thirty-two patients with TA and 30 healthy age- and sex-matched controls were included in this study. Disease activity was assessed in TA patients using various tools, including Ken's criteria, the Indian Takayasu's Arteritis Scoring (ITAS2010) and physician's global assessment (PGA). CECs and CEPCs were measured by flow cytometry, and VEGF was measured using an enzyme-linked immunosorbent assay. The CEC level was found to be higher in TA patients than in the healthy controls (HC) (p < 0.001). There was no significant difference in CEC level between the active and inactive patients, but its level was slightly correlated with C-reactive protein (CRP) level. CEPC and VEGF levels in TA patients with active disease were higher than those in the inactive patients and HC. CEPC and VEGF levels were positively correlated with ITAS-CRP and PGA scores. This study shows increased level of CEC in patients with TA. It also suggests that the CEPC and VEGF levels may be correlated with disease activity