15 research outputs found

    Cami Mimarisi ve Ticari Fonksiyon İlişkisi, Akçakoca Cami Örneği

    Get PDF
    Ülkemizde uzun yıllar tartışma konusu olan cami meselesi, camilerde ilkesiz yaklaşım, modern cami, 20.yy. da cami mimarisi gibi konular bu çalışmada besleyici veriler olarak ele alınmıştır. Özellikle son yıllarda sıkça karşılaştığımız ve çoğumuzun deneyimleme fırsatı bulduğu cami altında dükkan oluşumunun bir örnek üzerinden incelenmesi bu çalışmanın ana konusu olmuştur.  Seçilen örneklem Düzce’nin Akçakoca ilçesinde yer alan Akçakoca Merkez Camisidir. 1989 yılında temeli atılan ve 2004 yılında yapımı tamamlanan bu cami tarihi ve turistik açıdan bir değere sahip olan Akçakoca İlçesinin odak noktalarından biridir. Klasik Osmanlı camilerinde kullanılan merkezi kubbenin aksine bu camide köşegenlerden oluşan çokgen bir üst örtü kullanılmış olup yapıldığı döneme göre oldukça farklı bir mimariye sahiptir. 1989 yılında temeli atılan caminin bulunduğu yer daha önce dükkanların bulunduğu bir çarşı niteliğindedir. Caminin yapımına karar verildiğinde mevcut çarşı kaldırılarak zemin katında çarşı bulunan modern bir cami inşa edilmiştir. Cami tasarımı, zemin katını dükkânlar oluşturacak şekilde tasarlanmış olup özgün mimarisiyle kentin ilgi çeken yapılarından biri olmuştur. Bu çalışmada özgün bir mimariye sahip olan Akçakoca Merkez Caminin zemin katında tasarlanan dükkanların cami mimarisiyle ve yakın çevresiyle olan ilişkileri belirlenmiş ve sonuç bölümünde yeni yapılan camilerde tercih edilmeye başlanan cami altında dükkan konusuna da öneriler getirilmeye çalışılmıştır

    Betonarme Bir Okul Binasının 2018 Deprem Yönetmeliğine Göre İncelenmesi

    Get PDF
    Bu çalışmada ülkemiz toprak alanlarının büyük bir çoğunluğu deprem bölgesinde olması nedeniyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, deprem etkisi altında yeni binaların tasarımında ve mevcut binaların değerlendirilmesinde değişiklikler yaparak depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesini hedeflemektedir. Bu amaçla 2018 Deprem yönetmeliği hazırlanmıştır. Yönetmelikte, mevcut binaların zemin özelliklerinin nasıl belirleneceği belirtilmiştir. Bu kapsamda, zemin grupları taşıma gücü açısından en yüksekten en düşüğe doğru A, B, C, D, E, F olarak 6 farklı grupta tanımlanmıştır. Bu çalışmada, 1999 Marmara ve Düzce depremlerinden etkilenmiş ve taşıma gücü yüksek bir zeminde inşa edilmiş bir okul binasının deprem performans analizi yapılmıştır. Binadaki taşıyıcı elemanların kapasiteleri belirlenmiş ve deprem dayanımları değerlendirilmiştir. Binanın içinde ve dışında temel muayene çukurları açılarak temel şekli ve boyutları belirlenmiştir. Sahada zeminin taşıma gücü ve bazı özelliklerin belirlenmesi amacıyla 3 adet sondaj kuyusu açılmıştır. Binanın taşıyıcı elemanları üzerinde donatı çap ve paspayları ölçülerek kolon ve kirişlerden yönetmelikte belirtilen sayıda karot numuneleri alınarak laboratuar ortamında beton basınç dayanımları bulunmuştur. Proje verilerinden elde edilen bilgiler 2018 yönetmeliğine göre “STA4-V14.1”  paket programı ile analiz edilmiştir

    The effects of casting speed and reinforcement volume on formwork lateral pressure self compacting concrete

    No full text
    Bu çalışmada, kendiliğinden yerleşen betonların (KYB) kalıp yanal yüzeylerine yaptıkları basınçlar deneysel olarak araştırılmıştır. Bu amaçla, 2300 kg/m3 ve 2400 kg/m3 birim ağırlığa sahip uçucu kül katkılı ve maksimum tane çapı (dmax) 15 mm olan KYB'ler hazırlanmıştır. Çalışmada kullanılan KYB karışımının ön dizaynları laboratuar ortamında yapılmıştır. Ön dizaynlar sonucunda elde edilen karışıma uygun olarak hazır beton santralinde KYB'nin seri üretimi yapılmış ve bu çalışmada kullanılmıştır. KYB'ler 100 cm genişlik, 20 cm derinlik ve 300 cm yüksekliğinde kontrplaktan yapılmış kolon kalıbının içine dökülmüştür. Hazırlanan KYB'lerin döküm hızlarının ve kalıp içindeki farklı donatı oranlarının kalıp yanal basıncına etkileri incelenmiştir. KYB'lerin 1,5 m/h, 2 m/h ve 4 m/h döküm hızlarındaki yanal basınçları ile %0 (referans), %1 ve %4 donatı oranlarındaki yanal basınçlar tespit edilerek yanal basınçlardaki değişimler gözlenmiş ve birbirleriyle karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Kalıp yanal basınçları, kalıp yüzeylerine yerden 20 cm, 120 cm ve 220 cm yüksekliklere yerleştirilen 6 adet yük hücresi ile ölçülmüştür. Sonuç olarak; kalıp içinde %1 oranında donatı kullanılması durumunda referans numuneye göre yanal basıncın % 12,76 azaldığı, %4 oranında donatı kullanıldığında ise yanal basıncın %73,90 azaldığı belirlenmiştir. Diğer taraftan referans beton döküm hızı 2 m/h olarak alındığında 1,5 m/h döküm hızında yanal basınç %7,85 azalırken 4 m/h döküm hızında ise yanal basıncın %50,24 arttığı belirlenmiştir.In this study, the pressures caused by self-compacting concrete (SCC) on formwork lateral surfaces were investigated experimentally. 2300 kg/m3, 2400 kg/m3 unit weight SCCs that have fly ash mixture and 15mm grain size (dmax) were prepared for this purpose. The SCC mixture design was prepared in the laboratory. According to the prepared mixture design, the samples used in this study were produced serially in ready-mixed concrete plant. SSCs were made from plywood as 100 cm width, 20 cm thickness and 300 cm height and poured into colon formwork. The effects of casting speeds of SCCs and different reinforcement ratios on formwork lateral pressure were investigated. The lateral pressures of SCCs in the speed of 1,5 m/h, 2 m/h ve 4 m/h and 0% (reference sample), 1% and 4% reinforcement ratios were determined and the differences on the lateral pressures were observed and evaluated comparatively. The lateral pressure of formwork samples were measured with 6 load cells located from the surface as 20, 120 and 220 cm height. Finally, the decrease of formwork lateral pressure according to the reference sample was measured as 12,76% when 1% reinforcement ratio was used correspondingly the decrease was 73,90 % in 4%. Besides, when casting speed has been referenced as 2m/h, in the speed of 1,5m/h the formwork lateral pressure decreased 7,85% whereas the pressure increased 50,24% at 4m/h speed according to the referenced sample

    Investigating the performance of the "L" type frame construction corner junctions exposed to the inclining moment

    No full text
    Bu çalışmada, Sarıçam (Pinus Sylvestris Lipsky), Doğu Karadeniz Köknarı (Abies Nordmanniana), Anadolu Kestanesi (Castanea Sativa Mill.) ve Toros Sediri (Cedrus Libani A. Rich.) türlerinden imal edilen, Düz Zıvanalı, Düz Zıvanalı-Kavelalı, Gizli Zıvanalı, Gizli Zıvanalı-Kavelalı birleştirme teknikleriyle oluşturulan köşe birleştirmelerin dış eğilme momenti etkisi altındaki performansları incelenmiştir. Bu amaçla toplam 160 adet çerçeve konstrüksiyonlu köşe birleştirme örneği hazırlanmıştır. Birleştirmelerde eğilme etkisindeki en büyük ortalama bileşik basınç gerilmesinin Düz Zıvana Kavelalı olarak birleştirilen Çam ağacında, buna karşılık eğilme etkisindeki en düşük ortalama basınç gerilmesinin ise Gizli Zıvana Kavelalı olarak birleştirilen Köknar ağacında meydana geldiği belirlenmiştir. Kavelanın, Çam ağacında bileşik eğilme etkisindeki basınç gerilmesini Düz Zıvanalı birleştirmede %3 oranına kadar, Gizli Zıvanalı birleştirmede ise %9 oranına kadar arttırdığı görülmüştür. Köknar ağacında, basınç gerilmesini Düz Zıvanalı birleştirmede %20,3 oranına kadar, Gizli Zıvanalı birleştirmede ise %8,9 oranına kadar azalttığı görülmüştür. Kestane ağacında, basınç gerilmesini Düz Zıvanalı birleştirmede % 6,6 oranına kadar artırdığı ancak Gizli zıvanalıda %10,4 oranına kadar azalttığı görülmüştür. Sedir ağacında, basınç gerilmesini, Düz zıvanalıda % 2,4 oranına kadar azalttığı ancak Gizli zıvanalıda ise % 19,5’e kadar arttırdığı görülmüştür.In this study, the performances of the corner joints prepared using by plain mortise, hidden mortise and constructional joint techniques and made from yellow pine (Pinus Sylvestris Lipsky), fire tire (Abies Nordmanniana), Chenust (Castanea Sativa Mill.) and cedar wood (Cedrus Libani A. Rich.) were investigated under the inclining moment effects. For this purpose, totally 160 unit frame construction corner junction models were prepared. It was determined after the tests that, when the yellow pine materials were used (Pinus Sylvestris Lipsky), the highest average composed inclining pressure resistance occurred with plain mortise and the lowest average pressure resistance occurred with hidden mortise in fire tire (Abies Nordmanniana) on the junctions. When dowel was used in the corner joints it was observed that the pressure resistance, under the inclining moment, increased about 3% at plain mortise and increased 9% at hidden mortis in yellow pine. The pressure resistance, under the inclining moment, decreased about 20,3% at plain mortise and decreased about 8,9% at hidden mortis in fire tree. chestnut tree. The pressure resistance, under the inclining moment, increased about 6,6% at plain mortise and decreased about 10,4% at hidden mortis in the chestnut tree. The pressure resistance, under the inclining moment, decreased about 2,4% at plain mortise and increased about 19,5% at hidden mortis in the cedar wood

    Cami Mimarisi ve Ticari Fonksiyon İlişkisi, Akçakoca Cami Örneği

    Get PDF
    Ülkemizde uzun yıllar tartışma konusu olan cami meselesi, camilerde ilkesiz yaklaşım, modern cami, 20.yy. dacami mimarisi gibi konular bu çalışmada besleyici veriler olarak ele alınmıştır. Özellikle son yıllarda sıkçakarşılaştığımız ve çoğumuzun deneyimleme fırsatı bulduğu cami altında dükkan oluşumunun bir örnek üzerindenincelenmesi bu çalışmanın ana konusu olmuştur. Seçilen örneklem Düzce’nin Akçakoca ilçesinde yer alanAkçakoca Merkez Camisidir. 1989 yılında temeli atılan ve 2004 yılında yapımı tamamlanan bu cami tarihi veturistik açıdan bir değere sahip olan Akçakoca İlçesinin odak noktalarından biridir. Klasik Osmanlı camilerindekullanılan merkezi kubbenin aksine bu camide köşegenlerden oluşan çokgen bir üst örtü kullanılmış olup yapıldığıdöneme göre oldukça farklı bir mimariye sahiptir. 1989 yılında temeli atılan caminin bulunduğu yer daha öncedükkanların bulunduğu bir çarşı niteliğindedir. Caminin yapımına karar verildiğinde mevcut çarşı kaldırılarakzemin katında çarşı bulunan modern bir cami inşa edilmiştir. Cami tasarımı, zemin katını dükkânlar oluşturacakşekilde tasarlanmış olup özgün mimarisiyle kentin ilgi çeken yapılarından biri olmuştur. Bu çalışmada özgün birmimariye sahip olan Akçakoca Merkez Caminin zemin katında tasarlanan dükkanların cami mimarisiyle ve yakınçevresiyle olan ilişkileri belirlenmiş ve sonuç bölümünde yeni yapılan camilerde tercih edilmeye başlanan camialtında dükkan konusuna da öneriler getirilmeye çalışılmıştır.The subject of the mosque, which is the subject of debate for many years of our country, is the unprincipled approach in mosques, modern mosque, 20th century. issues such as mosque architecture were dealt with as nutritious data in this study. The main subject of this study was the examination of the formation of “shop under the mosque, which we often encountered in recent years and many of us had the opportunity to experience. The selected sample is the Akçakoca Central Mosque in Akçakoca, Düzce. This mosque, whose foundation was laid in 1989 and completed in 2004, is one of the focal points of Akçakoca, which has a historical and touristic value. Contrary to the central dome used in the classical Ottoman mosques, this mosque has a polygonal top cover made of diagonal diameters and has a quite different architecture compared to the time it was built. The mosque, whose foundation was laid in 1989, is a bazaar with shops. When it was decided to build the mosque, the existing bazaar was removed and a modern mosque was built on the ground floor with a bazaar. The mosque design has been designed to form the ground floor shops and has become one of the interesting structures of the city with its original architecture. In this study, the architecture of the shops designed on the ground floor of the Akçakoca Central Mosque, which has a unique architecture, has been determined with the mosque architecture and its close surroundings

    Multi-faceted investigation into the effects of hot-mix asphalt parameters on Marshall Stability

    No full text
    WOS: 000316304800046In the present study, the effect on Marshall Stability (MS) of hot-mix asphalt (HMA) parameters which are the particle diameters of aggregates, quantity of bitumen in the HMA, different environmental temperatures and the exposure times was closely investigated. To this end, a total of 60 Asphalt Core Samples (ACSs) was taken from different sections in the city of Duzce. In the laboratory, MS tests and extraction tests were conducted by using trichloroethylene and an extraction test device. Sieve analyses were carried out on each core sample's aggregates to determine the particle diameters. Also, some of the physical and mechanical properties of aggregates were determined. For the multi-faceted investigation of the effect of HMA parameters on MS, statistical analyses were performed. Within this scope, correlation coefficients have been determined between the MS and HMA parameters, and different prediction models have been developed based on the HMA parameters for MS by using Multi Linear Regression Analysis. As a result, it was determined that some particle diameters of aggregates (0.56 mm, 1 mm, 0.18 mm, etc.) and the quantity of bitumen with 0.43 correlation coefficient increased the MS, the other particle diameter of aggregates (19 mm, 8 mm, 9.5 mm, etc.) and the environmental temperature with -0.83 correlation coefficient decreased the Marshall Stability. (C) 2012 Elsevier Ltd. All rights reserved

    Taşıma Gücü Zayıf Zeminde İnşa Edilmiş Betonarme Bir Binanın Performans Analizi

    No full text
    Ülkemizde yaşanan depremler sonucunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Yapıların Tasarım ve Yapım Kuralları içeren yönetmelik ve standartlarda değişiklikler yaparak Depreme dayanıklı yapılar inşa edilmesini hedeflemektedir. Bu kapsamda 2007 yılında “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Esaslar” yönetmeliğini yayınlamıştır. Yönetmelikte, mevcut binaların zemin özelliklerinin nasıl belirleneceği belirtilmiştir. Bu kapsamda, zemin grupları taşıma gücü açısından en yüksekten en düşüğe doğru A, B, C, D olarak tanımlanmıştır. Yerel zemin sınıfları ise zeminin en üst tabaka kalınlığı ve zemin grubuna göre Z1, Z2, Z3 ve Z4 olarak tanımlanmıştır. Yönetmeliğe göre mevcut ya da yeni yapılacak binalarda zemin etüt raporlarının düzenlenmesi istenmektedir. Bu çalışmada, 1999 Düzce depremlerine maruz kalmış ve taşıma gücü güçlü bir zemin üzerine inşa edilmiş bir okul binasının performans analizi yapılmıştır. Binasındaki taşıyıcı elemanların kapasitelerinin belirlenmesi ve deprem dayanımlarının değerlendirilmesi için eleman detayları, boyutları, taşıyıcı sistem geometrisi ve malzeme özellikleri detaylı olarak incelenmiştir. Binanın içinde ve dışında temel muayene çukurları açılarak temel şekli ve boyutları belirlenmiştir. Zeminin mühendislik özelliklerini belirlemek için jeofizik ölçümlerle birlikte 3 adet sondaj kuyusu açılmıştır. Zeminden alınan numuneler üzerinde deneyler yapılmış, zeminin “B grubu ve Z1 zemin sınıfında” olduğu belirlenmiştir. Yapının taşıyıcı elamanlarında donatı tespiti, pas payı durumu ve donatı çapları belirlenmiş ve beton karot numuneleri alınmıştır. Binanın mimari projeleri çizilmiş ve elde edilen verilerle binanın 2007 ve 2018 yönetmeliklerine göre “STA4-V14.1” paket programı ile performans analizi yapılarak değerlendirilmiştir

    The Investigation into the Effect of Hydrostatic Pressure on the Engineering Properties of Hardened Concrete

    No full text
    WOS: 000453037900024The aim of this study is to investigate the effect of hydrostatic pressure on the engineering properties of hardened concrete. To this end, a concrete column with dimensions of 100 cm width, 25 cm depth and 250 cm height was produced using C20 class concrete. While pouring the concrete, 15 cm reference cube samples were taken from the fresh concrete. After 28 days, 8 from the cube samples and 128 from different hydrostatic heights, in total 136 pieces of core samples with & Oslash;100 mm diameter were taken and their compressive strength was determined. The average compressive strength of the reference core samples was 36.95 N/mm(2) and the compressive strength of other samples changed between 37.3 N/mm(2) and 43.0 N/mm(2) according to the hydrostatic pressure. It was concluded that compressive strength changed between 0.95% and 16.37% according to the reference sample. Statistical analysis was conducted based on the experimental results. The compressive strength of the core samples related to its hydrostatic height and physical properties were predicted with a high reliability. A model equation was formed to convert the compressive strength of the core samples into reference compressive strength according to hydrostatic height and the convertibility coefficients were ascertained
    corecore