Uçucu Organik Bileşiklerin Geri Kazanımı için ZIF Dolgulu PDMS Karışık Matrisli Membranların Hazırlaması ve Karakterizasyonu

Atmosferdeki uçucu organik bilesik (UOB)?lerin 35 %?ini çözücüler olusturur. Endüstriyel uygulamalarda kullanılan alkol ve ester bazlı çözücüler kolayca buharlasmaları nedeniyle büyük oranda çevresel kirlilige neden olurken ekonomik olarak da katma degeri yüksek kimyasalların kaybına neden olmaktadır. Savunma, elektronik, baskı-ambalaj, tekstil, kauçuk, asfalt üretimi gibi birçok alanda kullanılan etil/isopropil alkoller ve etil asetat buharları adsorpsiyon temelli süreçler ile havadan ayrılarak geri kazanılır. Aktif karbon dolgulu adsorpsiyon kolonlarını temel alan geri kazanım sürecinde, rejenarasyon yüksek sıcaklık ve debide akan bir sıyırıcı gaz ile yapılır. Sıyırıcı gaz, genellikle N2?dir, içerisinde düsük derisime sahip UOB?ler yogusturulur ve damıtma kolonlarında ayrıstırılarak geri kazanılır. UOB?lerin N2 içindeki düsük kısmı basınçları nedeniyle yogusturma sürecinin ekonomik olarak verimi düsüktür. Çözücü geri kazanım süreçlerine eklenecek membran esaslı ayırma islemleri ile UOB karısımlarının N2 içindeki kısmı basıncı yükseltilebilir ve yogusturma isleminin ekonomik verimi arttırılabilir. Proje kapsamında UOB/N2 ayırımı için simetrik ve kompozit ince film karısık matrisli membranlar gelistirilmistir. Polimerik faz olarak polidimetilsiloksan (PDMS) ve polieterblokamid (PEBAX-1657), dolgu maddesi olarakta farklı gözenek ve kristal morfolojisine sahip ZIF-7, ZIF-8, ZIF-67, ZIF-71 ve ZIF-L kullanılmıstır. Sentezlenen ZIF kristalleri ve üretilen membranlar XRD, TGA, N2 adsorpsiyonu ve SEM ile karakterize edilmistir. ZIF-8 sentezinde ana çözeltinin geri dönüstürülmesi için gelistirilen yöntemler, farklı ZIF tiplerine de uygulanmıstır. Böylece hem sentez verimi arttırılmıs, hem de gelistirilen yöntemlerin genel olarak ZIF üretiminde kullanılabilecegi gösterilmistir. Membranlar saf ya da karısım olarak çesitli alkollerin, etil asetatın ve su buharının N2?den ayırımı için kullanılmıstır. Üretilen membranlar içinde en yüksek ayırım performansını ZIFL/ PDMS ve ZIF-L/PEBAX-1657 membranlar göstermistir. Bu membranların UOB/N2 seçicilikleri sırasıyla 30-80 ve 300-1400 arasında degismistir. Membranların UOB geçirgenlikleri ise 8000 ile 12000 Barrer arasındadır. Ayrıca ZIF-L/PEBAX-1657 membranlar CO2?nin N2 ve UOB olarak kabul edilen hafif alkanların ayırımında kullanılmıstır. Bu tip membranların CO2/N2 ve CO2/C3H8 seçiciligi olarak sırasıyla 40 ve 10?dur

Brown Tumor Related to Primary Hyperparathyroidism Mimicking Malignity in the Mandible: Case Report and Literature Review

Brown tumors can be found in any bone, during the course of primary hyperparathyroidism and may be misdiagnosed as tumors of bone origin. In this case report, we emphasized the importance of considering primary hyperparathyroidism in the differential diagnosis of a patient who presented with a mass in the mandible and was thought to have a malignant mass lesion originating from the mandible on tomography. A 27-year-old male patient applied to an external center due to enlarge-ment of the left jaw and swelling in the mouth, which started 2 months ago and increased over time. Based on the biopsy and mandibular tomography results taken from the intraoral lesion, he was referred to our hospital from the external center for excision, considering a bone orginated malignant mass in the mandible. Laboratory examinations of the patient revealed a calcium serum level of 13.6 mg/dL and the parathyroid hormone level of 508 ng/L. In parathyroid ultrasonogra-phy, hypoechoic nodular formation adjacent to the thyroid capsule on the left inferior posterior, was evaluated as a parathyroid adenoma. Histopathological diagnosis from parathyroid ademocectomy, and the the mandibular mass, revealed a parathyroid adenoma and brown tumour respectively. We have compiled 5 cases in the literature, initially thought to be malignant bone tumors but later turned out to be brown tumors due to primary hyperparathyroidism. Increasing surgeons’ awareness about primary hyperparathyroidism is important as patients with brown tumors are first admitted to surgeons. Considering primary hyperparathyroidism in masses of bone origin avoids unnecessary surgeries

Physicochemical properties of Turkish green tea powder: efects of shooting period, shading, and clone

Tis study aimed to determine the physicochemical properties of the green tea powders produced from 2 diferent Turkish tea [ Camellia sinensis (L.) O.Kuntze] clones (Derepazarı 7 and Fener) grown under diferent shade levels and harvested during 2 consecutive shooting periods. Moisture, ash, crude fber, and total phenolic contents of the green tea powders were determined based on the experimental factors. Products were also evaluated for their water activity, bulk density, particle size, color, extraction yield, and antioxidant activity. Te shooting period, specifc to Turkish tea cultivation, showed remarkable efects on the main quality parameters of the green tea powders. It is noteworthy that the phenolic content and antioxidant activity of the products did not change signifcantly with treatments. Te green tea powder produced from Derepazarı 7 clone, grown under dark shade and harvested in the frst shooting period, was superior among the tested parameters