11 research outputs found

    Prevalence of Smoking and Related Risk Factors among Physical Education and Sports School Students at Istanbul University

    Get PDF
    The purpose of this study was to evaluate smoking prevalence and factors associated with smoking among students at the Physical Education and Sports School of Istanbul University. A cross-sectional study was performed on total of 373 students who have been continuing their education at the school from February to March 2011. A total of 166 responders were male (44.5%) and 207 responders were female (55.5%) out of 373 participants. Of the 373 students, 94 (25.2%) were current smokers and the average age for beginning smoking was 18.03 ± 2.6 (min: 12–max: 30). In this study, we found that the smoking prevalence associated with some variables such as age place of residence, mother’s education, father’s education, cigarette or tobacco use in the living place, knowledge status of students about their teacher’s smoking habits and alcohol consumption (p ≤ 0.05). These findings suggest that the students, who will train the sportspeople of the future, and should be considered a role model of healthy behavior in society. Consequently, we believe that sports school students should take an active role in providing health education programs to increase their awareness about the detrimental effects of smoking and to extensively quit smoking in public

    Perikardiumun, trakeanın çevresel defektlerinde değişik uygulamaları ve sonuçları

    No full text
    TEZ78Tez (Uzmanlık) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1979.Kaynakça (s. 61-69) var.69 s. : res. ; 30 cm.

    Trakeo-innominat arter fistülü: İki olgu

    No full text
    Trakeo-innominat arter fistülü (TİF) nadir ancak trakeostominin dramatik ve öldürücü bir komplikasyonudur. Bu çalışmada cerrahi olarak tedavi edilen iki TİF olgusu sunulmuştur. Her iki hastaya da ligasyon uygulandı. Birinci hasta ameliyattan on saat sonra solunum yetersizliği nedeni ile hayatını kaybetti. İkinci hasta ameliyatının 12. günü normal nörolojik muayene ile taburcu edildi. TİF’nin oluşum mekanizmasında basınca bağlı nekroz önemli bir faktördür. Bu nedenle, predisposan faktörler ve önlem almak için tedbirli olmak gereklidir. Diğer yandan bu hastalar acil olarak cerrahiye alınmalıdır.Tracheo-innominate artery fistula (TIF) is a rare but catastrophic and almost always fatal complication of tracheostomy. Two surgically intervened TIF cases are presented. In both cases, innominate artery ligation was performed. The first patient died due to respiratory failure 10 hours after operation. The second patient was discharged with normal neurologic examination on the 12th day of operation. Since the mechanism of injury leading to TIF is pressure necrosis, it is of vital importance to be aware of the predisposing factors and to take preventive measures. On the other hand, only patients treated with emergency surgery tend to survive

    “Araştırma Nasıl tasarlanır?

    No full text
    Ulus T. İnce CH, Aliustaoğlu FS, Melez TS. “Araştırma Nasıl tasarlanır?&nbsp;Araştırma, veri toplama biçimiönceden bir protokol aracılığı ilebelirlenmiş işlemler dizisidir. Biraraştırmanın sonuçlarının geçerlive güvenilir olabilmesi için bilim-sel yöntemler kullanılmalıdır.Bilimsel yaklaşımda, araştırılmakistenen konunun içerdiği değiş-kenlerin doğru tanımlanması vedeğişkenler arasındaki ilişkilerinedinilmiş önbilgi ve gözlemler-le doğru yorumlanarak başarılıhipotezler oluşturulması önem-lidir. Değişkenler arasındakiilişkilerin doğru yorumlanma-sı ‘nedensellik’ başlığı altındatoplanarak incelenmiş, ilişkininkuvveti, tutarlılığı, özgüllüğü ilebirlikte zamana ve elde bulunantüm bilgilere uygunluk göster-mesi nedenselliğin 5 temel kri-teri olarak belirlenmiştir. Hipotezoluşturulduktan sonra hipotezinsınanması için kullanılan yöntem-ler öncelikle niteliksel(kalitatif)ve niceliksel(kantitatif) yön-temler olarak ayrılmış;niceliksel(kantitatif) araştırmalarkendi içinde gözlemsel, deneyselve metodolojik çalışmalar olaraksınıflanmıştır. Bu araştırma yön-temlerinden gözlemsel çalışmayöntemi kendi içinde yine sınıfla-narak incelenmiştir.Bir araştırmada hipotez ve yöntemdoğru belirlendiğinde çalışmanındoğruluğunu etkileyecek yanlışgruplama, yanlış ölçüm, yanlışistatistik gibi hatalardan kaçınıl-dığında başarı beklenen bir sonuçolarak öngörülmektedir.Anahtar kelimeler: Hipotez, ne-densellik, araştırma yöntemler&nbsp;Ulus T. İnce CH, Aliustaoğlu FS, Melez TS.&nbsp;HOW IS A RESEARCH DESIGNED?ABSTRACTResearch is a sum of serial pro-cedures in which the method ofdata collection is determined witha protocol prepared formerly. Sci-entific methods should be used inorder to be able to have valid andreliable outcomes.Composing a successful hypothe-sis by correct variable descripti-ons and by correct interpretationsof relations among variables withpre-gained information and ob-servation is important accordingto scientific approach. Correct in-terpretatons of relations amongvariables can be subsumed underthe concept of ‘causality’, whereas5 main criteria of causality are thestrength, consistency, specificityof correlation and accordance ofcorrelation with time and all otherdata. After composing the hypot-hesis, testing of hypothesis is donewith many methods which can bedivided as ‘qualitative’ and ‘quan-titative’. Quantitative researchesare also classified into observa-tional, experimental and metho-dological researches. Besides,observational researches can beevaluated again with further clas-sifications.In a research, unless there hap-pens mistakes in grouping, me-asurement, statistics etc., whichmay affect the accuracy of thestudy, success is seemed to be aforeseeable result.Keywords: Hypothesis, causality,research methods&nbsp;</div

    The effect of cold and tepid blood cardioplegia with supplementation of "Diltiazem" on myocardial protection: Clinical study

    No full text
    AMAÇ:Bu çalışmada soğuk kan kardiyoplejisinin indüksiyon dozuna eklenen "diltiazem"in ve (indüksiyon dozuna diltiazem eklenmiş) ılık kan kardiyoplejisinin açık kalp ameliyatı yapılan hastalarda miyokardiyal reperfüzyon hasarına etkilerinin olup olmadığı biyokimyasal ve morfolojik olarak araştırılmıştır. YÖNTEM : Koroner bypass ameliyatı uygulanan 30 hasta, uygulanan kardiyopleji metoduna göre, üç grupta incelendi: Grup I: soğuk kan kardiyoplejisi uygulanan 10 hastadan, Grup II: soğuk kan kardiyoplejisininin indiksiyon dozuna 150 mumug/kg diltiazem eklenmiş 10 hastadan ve Grup III: indiksiyon dozuna 150 mumug/kg diltiazem eklenmiş ılık kan kardiyoplejisi uygulanan 10 hastadan oluşmaktadır. Miyokardiyal hücre hasarının araştırılmasında postoperatif 3-96. saatlerde serum CK-MB seviyeleri ve "cross clamp"ın 20.dakikasında ve reperfüzyonun 30.dakikasında sol ventrikül ön yüzünden alınan miyokard örneklerinde ültrastrüktürel değişiklikler kullanılmıştır. SONUÇLAR: Grup l'e göre Grup II ve Grup II'de serum CK-MB değerleri normal seviyelere daha erken dönmüş ultrastrüktürel değişiklikler daha hafif olmuştur. YORUM: Serum CK-MB seviyeleri ve ultrastrüktürel bulgulara dayanarak; soğuk kan kardiyoplejisinin indüksiyon dozuna eklenen diltiazem'in ve (indütsiyon dozuna diltiazem eklenmiş) ılık kan kardiyopejinin açık kalp cerrahisinin global iskemi ve reperfüzyon dönemlerinde myokard hasarının oluşumunun önlemesinde etkili oldukları sonucuna varılmıştır.PURPOSE: The effects of diltiazem in the cold blood cardioplegia and tepid blood cardioplegia with diltiazem are biochemically and morphologically evaluated. METHOD: 30 patient undergoing coronary by-pass surgery were randomly dividede into three groups. Group I was consisted of 10 patients with cold blood cardioplegia applied. Group II was consisted of 10 patients whom added 150 microgr/kg diltiazem to induction of cold blood cardioplegia, and group III was consisted of 10 patients whom added diltiazem (150 microgr /kg) to induction of tepid blood cardioplegia. The CK-MB blood leves in 3rd 96rd hours postoperatively and ultrastructural variations in myocard speciements taken from the anterior surface of left ventricule at 20th minute following -cross clamp- and 30th minute following reperfusion were used to assess the myocardial cell injury. RESULTS : In Group II and Group III serum CK-MB levels and ultrastructural findings are better then Group I. CONCLUSION: We concluded that cold and tepid blood cardioplegia with diltiazem added to induction, are effective methods in preventing from myocardial injury occurred during global ischemia and reperfusion periods in open heart surgery, due to CK-MB blood levels and ultrastructural findings
    corecore