35 research outputs found

    Okul Öncesi Sınıflardaki Özel Gereksinimli Olan ve Olmayan Çocukların Okula Uyumları

    Get PDF
    Bu çalışma özel gereksinimli olan ve olmayan okul öncesi çocukların okula uyumunu değerlendirmek amacıyla kullanılabilecek bir ölçme aracının Türkçe’ye uyarlanarak psikometrik özelliklerinin incelenmesi ve çocukların okula uyumlarının cinsiyete ve özel gereksinimli olmaya göre farklılaşıp farklılaşmadığının belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Çalışmaya 22 okul öncesi öğretmen ile 22’si özel gereksinimli olan, 235’i özel gereksinimli olmayan toplam 257 çocuk katılmıştır. Veriler, Bilgi Formu ve Okula Uyum Öğretmen Derecelendirme Ölçeği-Kısa Formu (OUÖDÖ-KF) kullanılarak toplanmıştır. Bulgular, OUÖDÖ-KF’nin geçerli ve güvenilir bir değerlendirme aracı olduğunu göstermiştir. Ayrıca cinsiyetin ve özel gereksinimli olmanın çocukların OUÖDÖ-KF’den aldıkları puanlarda anlamlı bir farklılığa yol açtığını; kız çocukların puan ortalamalarının erkek çocuklara göre daha yüksek olduğunu ve özel gereksinimli olan çocukların puanlarının sıra ortalamalarının akranlarına göre daha düşük olduğunu göstermiştir. Bulgular alanyazın çerçevesinde tartışılmıştır

    Türkiye’de okul öncesi eğitim ve kanıt temelli sınıf yönetimi stratejileri

    Get PDF
    Classroom management (CM) referring to the set of activities planned and implemented by teachers in order to create and maintain a successful learning environment for all students, is one of the leading factors affecting the success of students in their academic and social lives. Since the 1990s, when the concept of evidence-based practices entered the field of education and became widespread, CM studies have started to focus more on the importance of CM strategies and their effcicacy in the academic and behavioral development  of children has become apperent in experimental studies. In the present study, CM studies in pre-school education in Turkey, published between 2005 and 2020 were reviewed to determine the CM strategies used by preschool teachers, and the strategies are based on the  evidence-based classroom management (EBCM). Although not directly countable among the evidence-based strategies, two further subjects, inclusion and parent involvement, which are considered to be related to CM are also discussed. In conclusion, this study emphasized the importance of EBCM strategies in preschool classrooms and suggested that EBCM strategies should be included in pre-service and in-service teacher training programs.  Tüm öğrenciler için başarılı bir öğrenme çevresinin oluşturulması ve sürdürülmesi amacıyla öğretmenler tarafından planlanan ve uygulanan etkinlikler bütünü olan sınıf yönetimi (SY) her öğrencinin akademik ve sosyal yaşamdaki başarısına etki eden faktörlerin başında gelmektedir. 1990’lı yıllardan sonra kanıt temelli uygulamalar kavramının eğitim alanına girmesi ve hızla yaygınlaşması sonucunda SY konusundaki çalışmalarda gittikçe daha fazla ölçüde çocukların akademik becerileri ve davranışları üzerinde etkili olduğu deneysel araştırmalarla kanıtlanmış SY stratejilerinin önemi vurgulanmaya başlanmıştır. Bu çalışmada, okul öncesi (OÖ) öğretmenlerinin hangi SY stratejilerini kullandıklarının belirlenmesi amacıyla, 2005-2020 yılları arasında ülkemizde yayınlanan SY çalışmaları taranmış; kullanılan stratejiler kanıt temelli sınıf yönetimi (KTSY) çerçevesinde gözden geçirilmiştir. Ayrıca doğrudan kanıt temelli stratejiler arasında yer almayan fakat SY ile ilişkili olduğu kabul edilen bütünleştirme ve aile katılımı konuları da çalışma kapsamında ele alınmıştır. Çalışma sonunda, KTSY stratejilerinin OÖ eğitimde kullanılmasının önemi vurgulanarak, OÖ öğretmenleri için geliştirilen hizmet öncesi ve hizmet içi programlarda KTSY stratejilerine yer verilmesi önerilmiştir

    Yeterlik İndeksi: Özel Gereksinimli Küçük Çocukların Gelişimsel İşlevlerinin Değerlendirilmesi

    Get PDF
    Bu çalışma bebek ve küçük çocukların gelişimsel işlevlerini değerlendirmek üzere geliştirilen Yeterlik İndeksini (Yİ) Türkçeye çevirerek Türkçe formun psikometrik özelliklerini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Yİ ile çocukların işlevleri, İşitme (Duyma-Sağ ve Sol), Davranış (Uygun Olmayan Davranış ve Sosyal Beceriler), Zihinsel İşlevler (Düşünme ve Akıl Yürütme), Amaçlı İletişim (Diğerlerini Anlama ve Onlarla İletişim Kurma), Uzuvlar (Elleri, Kolları ve Bacakları–Sağ ve Sol-Kullanma), Güç (Kas Gücü), Bütün Olarak Fiziksel Sağlık (Genel Sağlık), Gözler (Görme-Sağ ve Sol) ve Yapısal Durum (Şekil, Vücut Şekli ve Yapı) olmak üzere 9 alanda değerlendirilmektedir. Öğretmen, anne ya da klinisyen her bir alan için çocukların işlevini 1=normal, 6=çok yetersiz olmak üzere dereceler. İndeksin Türkçeleştirme (Yİ-T) çalışmalarının tamamlanmasının ardından, okul öncesi kurumlara devam eden, özel gereksinimli (ÖG) ve normal gelişen (NG) toplam 120 çocuğun gelişimsel işlevleri, hem anneleri hem de öğretmenleri tarafından indeks kullanılarak değerlendirilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre, a) NG ve ÖG çocukların Yİ-T her maddesinden aldıkları puanlar arasında anlamlı fark bulunmaktadır, b) farklı yetersizlik gruplarındaki çocuklar ile aynı tanısı olan iki çocuğun da gelişimsel işlev profillerinde farklılık ortaya çıkmaktadır, c) aracın iç tutarlığı, annelerle öğretmenlerin puanları arasındaki uyum ve verilerin kararlılığı kabul edilebilir düzeydedir. Ülkemizde, ÖG küçük çocukların gelişimsel işlevlerinin yetersizlik tanılarından bağımsız olarak, anne ve öğretmenler tarafından Yİ-T ile değerlendirilmesinin, bu çocuklar için iki grubun ortak amaçları doğrultusunda müdahale programları hazırlanmasını ve program etkilerinin değerlendirilmesini kolaylaştıracağı düşünülmektedir

    Okul Öncesinde Özel Gereksinimli Olan ve Normal Gelişen Çocukların Sosyal Kabul Düzeylerinin İncelenmesi

    Get PDF
    Bu çalışmanın amacı okul öncesi sınıflara devam eden özel gereksinimli (ÖG) ve normal gelişen (NG) çocukların sosyal kabul düzeylerini incelemektir. Bu amaçla iki grubun sosyal kabul, gelişimsel işlevler, problem davranış, sosyal beceri, öğrenci-öğretmen ilişkisi ve okula uyumları karşılaştırılmış, bu değişkenler arasındaki ilişkiler incelenmiş ve sosyal kabulü yordayan değişkenler belirlenmiştir. Çalışmada veriler okul öncesi sınıflara devam eden 47 ÖG ve 47 NG çocuk Sosyometrik Dereceleme Ölçeği, Yeterlik İndeksi, Okulöncesi ve Anaokulu Davranış Ölçeği, Öğrenci-Öğretmen İlişki Ölçeği-Kısa Formu ve Okula Uyum Öğretmen Derecelendirme Ölçeği-Kısa Formu kullanılarak toplanmıştır. Çalışmanın bulguları incelendiğinde ÖG çocukların NG akranlarına göre sosyal kabul, öğrenci-öğretmen ilişkisi, sosyal beceri ve okula uyum puanlarının daha düşük olduğu, buna karşın yeterlilik indeksi ve problem davranış puanlarının daha yüksek olduğu ve tüm çocuklar için sosyal kabulü en güçlü şekilde yordayan değişkenin problem davranışlar olduğu belirlenmiştir

    Okul Öncesi Kaynaştırma Sınıflarının Kalitesi: Yordayıcı Değişkenler

    Get PDF
    Preschool inclusion is an issue that has become more prominent and is frequently targeted in the literature in recent years. Previous studies regarding preschool inclusion were conducted with teachers, typically developing children, and children with disabilities as well as about how the inclusive practices could be more effective and which variables would affect the quality of preschool inclusion. Recently, the concept of “quality” in inclusive preschool becomes one of the current issues in the field.  The quality of the inclusion is examined as the process quality, structural quality, and global quality it is influenced by several factors such as experience and education of teachers, teacher/child ratio and knowledge of teachers related to implementation of inclusive practices. The purpose of this study, which utilized correlational screening model, was to reveal the variables which predict the overall quality of inclusive preschool classrooms in Turkey. The data were collected by Teacher Information Form, Student-Teacher Relationship Scale, Opinions Relative to Integration of Students with Disabilities, and Abilities Index in 47 preschool classrooms as well as the third researcher assessed the quality of the classrooms by using Inclusive Classroom Profile. To test the predictive value of all variables, a stepwise regression model was used. Analyses showed that the overall quality of the inclusive preschool classrooms was predicted by the teachers’ opinions regarding inclusion, having courses related to preschool inclusion, and teachers’ relationships with their students. The results are discussed in the framework of the existent literature and suggestions related to implications and future research are offered.Okul öncesi dönemde kaynaştırma son yıllarda daha fazla dikkati çeken ve alanyazında sıklıkla ele alınan bir konudur. Alanyazında okul öncesi kaynaştırma ile ilgili öğretmenler, normal gelişen çocuklar ve özel gereksinimli çocuklar ile yapılan araştırmaların yanı sıra; kaynaştırma uygulamalarının nasıl daha etkili hale getirilebileceğini ve hangi değişkenlerin okul öncesi kaynaştırmanın kalitesini etkilediğini ortaya koymayı amaçlayan çalışmalar bulunmaktadır. Son yıllarda okul öncesi kaynaştırmada “kalite” kavramı alanyazında güncel bir konu olarak ele alınmaktadır. Kaynaştırmanın kalitesi süreç kalitesi, yapısal kalite ve genel kalite boyutlarında değerlendirilmekte ve öğretmenlerin eğitimi ve mesleki deneyimi, öğretmen-çocuk oranı ve öğretmenlerin kaynaştırma uygulamaları konusundaki bilgisi gibi faktörlerden etkilenmektedir. Korelasyonel tarama modelinin kullanıldığı bu araştırmanın amacı, okul öncesi kaynaştırma sınıflarının kalitesini yordayan değişkenleri ortaya koymaktır. Öğretmen Bilgi Formu, Öğrenci-Öğretmen İlişki Ölçeği, Kaynaştırmaya İlişkin Görüşler Ölçeği ve Yeterlik İndeksi kullanılarak 47 okul öncesi öğretmenden veri toplanmış; ayrıca üçüncü araştırmacı Kaynaştırma Sınıf Profili’ni kullanarak sınıfların kalitesini değerlendirmiştir. Tüm değişkenlerin kaliteye ilişkin yordayıcılığını test etmek için stepwise regresyon modeli kullanılmıştır. Analizler sonucunda, öğretmenlerin kaynaştırmaya ilişkin görüşleri, kaynaştırma konusunda eğitim almaları ve öğrencileriyle ilişkilerinin okul öncesi kaynaştırma sınıflarının genel kalitesini yordadığı görülmüştür. Araştırma sonuçları mevcut alanyazın çerçevesinde tartışılmış ve ileri araştırmalara yönelik öneriler sunulmuştur

    Zihin Engelli Çocukların Annelerinde Sosyal Beceri Dereceleme Sistemi Ebeveyn Formu’nun Psikometrik Özelliklerinin Değerlendirilmesi

    Get PDF
    In this study, the Social Skills Rating Scale of SSRS-Parent Form for 6 to 12 years old, developed by Gresham and Elliott (1990), were adapted to Turkish, and validity and reliability studies were conducted based on the data obtained from 562 mothers who have children with mental retardation. An exploratory and confirmatory factor analysis were applied, and in addition, item-total correlations and the Cronbach’s alpha internal consistency coefficients were calculated. The findings indicated that factor structures of the Social Skills Scale and Problem Behavior Scale included by the SSRS were consistent with the results of factor analysis conducted by Gresham and Elliott (1990). The findings reveal that SSRS-Parent Form is a valid and reliable instrument to be used by parents.Bu çalışmada, Gresham ve Elliott (1990) tarafından geliştirilen “Sosyal Beceri Derecelendirme Sistemi (SBDS), 6-12 yaş grubu Ebeveyn Formu” Türkçeye uyarlanmıştır. Geçerlik ve güvenirlik çalışmaları 6-12 yaşları arasında zihin engelli çocuğu olan 562 anneden toplanan veriler üzerinden yapılmıştır. Araştırmada açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi çalışmaları yapılmış; madde-toplam korelasyonları, formda yer alan Sosyal Beceri ve Problem Davranışlar alt ölçekleri arasındaki korelasyonlar ile Cronbach Alfa iç tutarlılık katsayıları hesaplanmıştır. Çalışmanın sonucunda SBDS Ebeveyn Formu Sosyal Beceri Ölçeği’nin dört alt faktörden, Problem Davranış Ölçeği’nin ise üç alt faktörden oluştuğu, bu faktör yapısının Gresham ve Elliott (1990) tarafından yapılan faktör analizi sonuçlarıyla tutarlılık gösterdiği belirlenmiştir. Bulgular, SBDS Ebeveyn Formu’nun geçerli ve güvenilir bir araç olarak kullanılabileceğini ortaya koymuştur
    corecore