33 research outputs found

    Anjiyotensin dönüştürücü enzim ve anjiyotensin II tip 1 reseptörü gen polimorfizmlerinin Trakya bölgesindeki Türk hastalarda görülen iskemik inme ile ilişkisi

    Get PDF
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, Trakya bölgesinde yaşayan iskemik inme geçirmiş hastalarda ACE insersiyon/delesyon (I/D) ve AT1R (A1166C) gen polimorfizmlerinin sıklığını, vasküler risk faktörleri ve inme alt-grupları ile ilişkisini araştırmaktır. Hastalar ve Yöntemler: Çalışmaya 162 iskemik inme geçirmiş hasta ile 146 sağlıklı olgu alındı. İskemik inme hastaları, ORG 10172 Akut İnme Tedavisi (TOAST) kriterlerine göre büyük ve küçük damar hastalığı olarak inme alt gruplarına ayrıldı. ACE I/D polimorfizmi polimeraz zincir reaksiyonu (PZR), AT1R (A1166C) gen polimorfizmi ise PZR ve restriksiyon fragment uzunluk polimorfizmi (RFLP) yöntemleri kullanılarak yapıldı. Bulgular: Hasta grubundaki ACE I/D genotip dağılımı (DD=34.0%, ID=50.0%, II=16.0%), kontrol grubu ile karşılaştırıldığında (DD=34.3%, ID=49.7%, II=16.1%) fark bulunmadı. Ayrıca hasta grubundaki AT1R (A1166C) genotip dağılımları ile (AA=58.0%, CA=34.6% ve CC=7.4%) kontrol grubu ile karşılaştırıldığında (AA=60.1%, CA=35.7% ve CC=4.2%) anlamlı fark saptanmadı. Her iki inme alt grubu arasında ACE I/D ve AT1R (A1166C) polimorfizmlerinin dağılımı açısından farklılık bulunmadı. Sonuç: Çalışmamızda Trakya bölgesinde yaşayan insanlarda ACE I/D ve AT1R (A1166C) gen polimorfizmlerinin iskemik inme gelişmesinde genetik risk faktörleri olmadıkları belirlendi.Objectives: The aim of this study was to investigate the frequency of ACE insertion/deletion (I/D) and AT1R (A1166C) gene polymorphisms in ischemic stroke patients in Trakya region and the relation between these gene polymorphisms and stroke subtypes and vascular risk factors. Patients and Methods: The study involved 162 patients with ischemic stroke and 146 control subjects. Ischemic stroke patients were divided into large and small vessel disease subgroups according to ORG 10172 in Acute Stroke Treatment TOAST criteria. The ACE I/D polymorphism was investigated using polymerase chain reaction (PCR), and the AT1R (A1166C) polymorphism was identified using PCR and restriction fragment length polymorphism (RFLP) assay. Results: The ACE I/D genotype distribution in patients (DD=34.0%, ID=50.0%, II=16.0%) did not differ from those in controls (DD=34.3%, ID=49.7%, II=16.1%). The AT1R A1166C genotype distribution in patients (AA=58.0%, CA=34.6%, CC=7.4%) did not significantly differ from those in controls (AA=60.1%, CA=35.7%, CC=4.2%). There was also no difference among the stroke subgroups regarding the distribution of ACE I/D and AT1R (A1166C) polymorphisms. Conclusion: Our results show that ACE I/D and AT1R (A1166C) gene polymorphisms were not genetic risk factors for ischemic stroke in subjects in Trakya region

    Endothelial Nitric Oxide Synthase and Angiotensin Converting Enzyme Gene Polymorphisms in MigrainePatients

    Get PDF
    Giriş: Bu çalışmada migren ile endotelyal nitrik oksit sentaz (eNOS) geni intron 4de, 27 bazlık tekrarlardan oluşan Ardışık Kopya Sayısı Tekrarları (VNTR) ve anjiyotensin dönüştürücü enzim (ADE) genindeki insersiyon/delesyon polimorfizmlerinin ilişkisi araştırıldı. Yön­tem­ler: Çalışmaya 105 migren başağrısı olan ve 97 sağlıklı kadın birey alındı. Migren hastaları auralı ve aurasız olmak üzere iki gruba ayrılırken, migren atak sıklığı ve şiddeti kaydedildi. eNOS VNTR (eNOS 4a/b) ve ADE insersiyon/delesyon polimorfizmleri (ADE I/D) polimorfizmleri polimeraz zincir reaksiyonu yöntemi ile belirlendi. Bul­gu­lar: eNOS 4 a/b gen polimorfizminin alel ve genotip sıklıkları migren ile kontrol grubu arasında farklılık göstermedi. ADE I/D gen polimorfizminin migren grubunda genotipik dağılımı kontrol grubundan anlamlı olarak farklı bulundu. DD ve ID genotiplerinin II genotipine göre migren olasılığını 2,571 (%95 CI- 1,138-5,811) ile 4,453 (%95 CI- 2,006-9,883) oranında artırdığı saptandı. Aynı risk artışı auralı migren alt grubunda her iki genotip için sürerken, aurasız migren grubunda sadece ID genotipi için korundu (OR- 3,750, %95 CI- 1,493-9,420). Migren sıklığı ve şiddeti ile gen polimorfizmleri arasında ilişki gözlenmedi. So­nuç: Çalışmamız ADE I/D gen polimorfizmi ile migren ilişkisini desteklemiştir. Ancak eNOS 4 a/b gen polimorfizmi ile migren arasında ilişki gösterilememiştir. (Nö­rop­si­ki­yat­ri Ar­fli­vi 2013; 50: 274-278)Introduction: In this study, we investigated the association of migraine with the Variable Number of Tandem Repeats (VNTR), repeated as 27 base pair, gene polymorphism in intron 4 of the endothelial nitric oxide synthase (eNOS) and the insertion/deletion of angiotensin converting enzyme (ACE) gene polymorphisms. Met­hods: One hundred and five migraine and ninety seven healthy female control subjects were enrolled in the study. The patients were subdivided as migraine with aura and without aura, and the frequency and severity of migraine headaches were recorded. The eNOS VNTR (eNOS 4 a/b) and ACE insertion/deletion gene polymorphisms (ACE I/D) were assessed by polymerase chain reactions. Re­sults: The allele and genotype frequencies of eNOS 4 a/b gene polymorphism showed no difference between the migraine and control groups. The genotypic distribution of the ACE I/D gene polymorphism in the migraine group significantly differed from that in the control group . The DD and ID genotype increased the risk of migraine as much as 2.571 (95% CI-1.138-5.811) and 4.453 (95% CI-2.006-9.883) compared to the II genotype. The same increased risk sustained for both genotypes in the migraine with aura subgroup, but only the ID genotype remained as the risk factor in the migraine without aura subgroup (OR- 3.750, 95% CI- 1.493-9.420). No association of gene polymorphisms with migraine frequency and severity was observed. Conc­lu­si­on: Our findings support the relationship between migraine and the ACE I/D gene polymorphism. However, no association was found between migraine and the eNOS 4 a/b gene polymorphism. (Arc­hi­ves of Neu­ropsy­chi­atry 2013; 50: 274-278

    Normal ve anormal koşullarda G protein ekspresyonunun düzenlenmesi

    No full text
    Bu çalışmada hücre sinyal iletim sisteminde önemli yere sahip olan G-proteinlerinin a-altbirimlerindeki olası mutasyonların endokrin sisteminin hipofiz tümörlerinde oynadığı rol ve bu mutasyonların hastalık mekanizmasındeki potansiyel önemi araştırıldı. Gs ve Gi proteinlerinin a-altbirimlerindeki olası bazı mutasyonları incelemek için dokulardan DNA elde edildi. DNA elde edildikten sonra Gsa'nın 201 ve 227 numaralı kodonları ile Gi2a'nın 179 ve 205 numaralı kodonlarını içeren bölgeler özgün primerler kullanılarak PZR yöntemiyle çoğaltıldı. PZR ürünleri agaroz gellerinde yürütüldü ve EtBr ile boyanarak UV altında görüntülendi. PZR ürünlerindeki mutasyonlar, SSCP (Tek Sarmal Konformasyon Polimorfizmi) yöntemi kullanılarak incelendi. Örnekler gliserollü veya gliserolsüz olarak, 0.5XMDE (Mutasyon Belirleme), ve % 6 denatüre edici olmayan poliakrilamit jellerinde elektroforeze tabi tutuldu ve gümüş nitratla boyandı. Ayrıca nokta-emdirme düzeneği kullanılarak naylon filtreye emdirilen PZR ürünleri radyoaktif itaretlenmiş allel seçici problarla hibritleştirildi. SSCP yöntemi ile 5 hasta örneğinde 201 kodonunda 1 hasta örneğinde 227 kodonunda gsp mutasyonu düşünüldü. Ayrıca 179 ve 205 numaralı kodonlar için 3 hasta örneğinde gip mutasyonunu düşündüren farklar gözlendi. Gsa'nın 201 ve 227 Gi2a'nın ise 179 ve 205 kodonlarına özgün kontrol problarla (R 201, Q227, R179 ve Q205) etkileştirilen örneklerin tümünde, beklendiği gibi, pozitif sinyal alındı. Denenmiş değişik mutant problarla ise etkileşim sonucunda 4 hasta örneğinde 201 (arjinin yerine sistein) mutasyonu saptandı. Gi2á'nın 179 ve 205 kodonları için denenmiş problarla gip mutasyonuna rastlanmadı. R201C mutasyonları ile birtane R179P mutasyonu Kings College School of Medicine laboratuvarında yapılan dizi analiziyle doğrulandı. SUMMARY The overexpression of G-protein a-subunits as a result of mutations has been assosiated with growth and neoplasia.Furthermore, G- proteins are thought to play a role in tumor invasion and metastasis. In this study, the presence of gsp and gip mutations in 22 pituitary adenoma tissue was investigated. DNA was isolated from tissue and the region encompassing codons 201 and 227 of Gsa and codon 179 and 205 of Gi2a were amplified using polymerase chain reaction. To identify the presence of gsp and gip mutations in pituitary adenomas, DNA samples were denatured and subjected to SSCP analysis in non-denaturing polyacrylamide gels and MDE gels with or without 6% glycerol. Comparison of the mobility of the variously folded single-strand conformers of tumor and normal DNA revealed differences in five samples for exon 8, in one sample for exon 9 and three samples for exon 5-6. The same DNA samples were dot blotted onto nylon membranes and hybridized with radiolabeled allele specific oligonucleotide probes. As expected, positive signals were obtained with the wild-type (R 201, Q227, R179 and Q205) probes in all tissue samples. However, only 4 samples hybridized with the mutant (R 201 C) probe

    Normal ve anormal koşullarda G protein ekspresyonunun düzenlenmesi

    No full text
    Bu çalışmada hücre sinyal iletim sisteminde önemli yere sahip olan G-proteinlerinin a-altbirimlerindeki olası mutasyonların endokrin sisteminin hipofiz tümörlerinde oynadığı rol ve bu mutasyonların hastalık mekanizmasındeki potansiyel önemi araştırıldı. Gs ve Gi proteinlerinin a-altbirimlerindeki olası bazı mutasyonları incelemek için dokulardan DNA elde edildi. DNA elde edildikten sonra Gsa'nın 201 ve 227 numaralı kodonları ile Gi2a'nın 179 ve 205 numaralı kodonlarını içeren bölgeler özgün primerler kullanılarak PZR yöntemiyle çoğaltıldı. PZR ürünleri agaroz gellerinde yürütüldü ve EtBr ile boyanarak UV altında görüntülendi. PZR ürünlerindeki mutasyonlar, SSCP (Tek Sarmal Konformasyon Polimorfizmi) yöntemi kullanılarak incelendi. Örnekler gliserollü veya gliserolsüz olarak, 0.5XMDE (Mutasyon Belirleme), ve % 6 denatüre edici olmayan poliakrilamit jellerinde elektroforeze tabi tutuldu ve gümüş nitratla boyandı. Ayrıca nokta-emdirme düzeneği kullanılarak naylon filtreye emdirilen PZR ürünleri radyoaktif itaretlenmiş allel seçici problarla hibritleştirildi. SSCP yöntemi ile 5 hasta örneğinde 201 kodonunda 1 hasta örneğinde 227 kodonunda gsp mutasyonu düşünüldü. Ayrıca 179 ve 205 numaralı kodonlar için 3 hasta örneğinde gip mutasyonunu düşündüren farklar gözlendi. Gsa'nın 201 ve 227 Gi2a'nın ise 179 ve 205 kodonlarına özgün kontrol problarla (R 201, Q227, R179 ve Q205) etkileştirilen örneklerin tümünde, beklendiği gibi, pozitif sinyal alındı. Denenmiş değişik mutant problarla ise etkileşim sonucunda 4 hasta örneğinde 201 (arjinin yerine sistein) mutasyonu saptandı. Gi2á'nın 179 ve 205 kodonları için denenmiş problarla gip mutasyonuna rastlanmadı. R201C mutasyonları ile birtane R179P mutasyonu Kings College School of Medicine laboratuvarında yapılan dizi analiziyle doğrulandı.SUMMARYThe overexpression of G-protein a-subunits as a result of mutations has been assosiated with growth and neoplasia.Furthermore, G- proteins are thought to play a role in tumor invasion and metastasis. In this study, the presence of gsp and gip mutations in 22 pituitary adenoma tissue was investigated. DNA was isolated from tissue and the region encompassing codons 201 and 227 of Gsa and codon 179 and 205 of Gi2a were amplified using polymerase chain reaction. To identify the presence of gsp and gip mutations in pituitary adenomas, DNA samples were denatured and subjected to SSCP analysis in non-denaturing polyacrylamide gels and MDE gels with or without 6% glycerol. Comparison of the mobility of the variously folded single-strand conformers of tumor and normal DNA revealed differences in five samples for exon 8, in one sample for exon 9 and three samples for exon 5-6. The same DNA samples were dot blotted onto nylon membranes and hybridized with radiolabeled allele specific oligonucleotide probes. As expected, positive signals were obtained with the wild-type (R 201, Q227, R179 and Q205) probes in all tissue samples. However, only 4 samples hybridized with the mutant (R 201 C) probe
    corecore