37 research outputs found

    Akademisyenlerin Psikolojik Sağlamlık ve Mutluluklarının Belirleyicileri Olarak Sosyal ve Örgütsel Destek* Social and Organizational Support as Determinants of Psychological Resilience and Happiness of Academicians

    Get PDF
    Bu araştırmada akademisyenlerin psikolojik sağlamlığını ve mutluluklarını etkileyen faktörlerin belirlenmesi üzerine odaklanılmıştır. Bu kapsamda sosyal ve örgütsel destek araştırmanın bağımsız değişkenleri olarak belirlenmiş ve model oluşturulmuştur. Çalışmada ayrıca psikolojik sağlamlığın mutluluk üzerine etkisi de incelenmektir. Bu çalışmada, Süleyman Demirel Üniversitesi ve Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde çalışan 271 akademisyen araştırmanın örneklemini teşkil etmektedir. Kolayda örneklem metodu kullanılarak, örneklemden anket tekniği kullanılarak elde edilen veriler, SPSS ve Lisrel programları kullanılarak yapısal eşitlik modeli ile analiz edilmiştir. Yapılan analiz neticesinde, hem sosyal desteğin hem de örgütsel desteğin, psikolojik sağlamlık ve mutluluk üzerinde pozitif etkileri olduğu görülmüştür. Ayrıca psikolojik sağlamlığın, mutluluk üzerinde de pozitif etkisi olduğu sonucu elde edilmiştir. Boyutlar bazında analiz yapıldığında, akademisyenlerin mutluluklarının belirleyicilerinin arkadaş desteği, örgütsel adalet ve psikolojik sağlamlık olduğu bulunmuştur. Araştırma sonuçlarına göre akademisyenlerin mutlulukları üzerine en yüksek etkide bulunan değişken psikolojik sağlamlıktır. This research focuses on determining the factors that affect the psychological resilience and happiness of academicians. In this context, social and organizational support was determined as independent variables of the research, then the model was created. The study also examines the effect of psychological resilience on happiness. In this study, 271 academicians working at Süleyman Demirel University and Mehmet Akif Ersoy University constitute the sample of the researcher. The data obtained using convenience sampling method and sample survey technique were analysed with SPSS and Lisrel programs using the structural equation model. As a result of the analysis, both social support and organizational support were found to have positive effects on psychological resilience and happiness. In addition, it was concluded that psychological resilience has a positive effect on happiness. When dimensions were analysed on a case-by-case basis, it was found that the determinants of the happiness of academicians are friend support, organizational justice and psychological resilience. According to the results of the research, it is the variable "psychological resilience" which has the highest effect on the happiness of the academicians

    Examining between regional internal migration movements in Turkey with multidimensional scaling

    Get PDF
    Türkiye’de iç göç hareketlerinin 1950’lerden bu yana ülkenin ekonomik, sosyal ve mekansal yapısı üzerinde etkili olarak giderek hız kazandığı görülmektedir. Türkiye’de göçün yönü, daha az gelişmiş Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinden, sanayileşmiş ve kişi başına gelir düzeyi yüksek batı bölgelerindeki illere doğrudur. Bu çalışmada 12 bölgenin demografik özellikleri, sosyo-ekonomik göstergeleri ve göç verileri bakımından birbirlerine göre konumlarının incelenmesi ve aralarında olası benzerliklerin ya da farklılıkların ortaya konulması amaçlanmıştır. Sözü edilen bu değişkenlere Çok Boyutlu Ölçekleme Analizi (ÇBÖ) uygulanmıştır. ÇBÖ hem iki boyutlu hem de üç boyutlu olarak gerçekleştirilmiştir. Analiz sonuçlarına göre İstanbul ve Kuzeydoğu Anadolu Bölgeleri’nin diğer bölgelerden anlamlı olarak farklı bir konumda oldukları ve birbirlerine en yakın bölgelerin, Batı Marmara, Doğu Marmara ile Batı Anadolu Bölgeleri oldukları belirlenmiştir.It is seen that the internal migration movement, which gathered speed in Turkey from the 1950s, is influential on the country’s economic, social and spatial structures. The direction of migration in Turkey is from less developed Eastern and South-Eastern provinces to industrialized and Western regions which have high level of per capital income. In this study, it is aimed to examine the position of the 12 regions and display possible similarities or dissimilarities between them, from the point of their demographic characteristics, socio-economic indicators and migration data. Multidimensional Scaling Analysis (MDS) are applied to these mentioned variables. MDS have done both two and three dimensions. As the results of the analyzes it is seen that Istanbul and Northeast Anatolia regions, are the ones that are significantly different from the other regions. It’s determined that the nearest regions are Western Marmara, East Marmara and Western Anatolia

    OTİZM YELPAZE BOZUKLUKLARINDA NÖROPSİKOLOJİK PROFİL

    No full text
    Objective: In this Article, we aimed to review the theory of mind, executive functions and weak central coherence diffi culties in autism spectrum disorders (ASD). Method: We browsed the pubmed search engine by using keywords “Autism, autistic spectrum disorders, theory of mind, social cognition, executive functions, central coherence, weak central coherence” and extended the search by scanning related Articles, reviewing collected data. Results: A wide range of studies with different methods from relatively easy false belief test and deception tests to more complicated ToM tasks (Strange Stories Test, Reading The Mind in the Voice/Films/Eyes tests) were with defi cits in the ASD group. It is well documented that ASD group has some executive function defi cits like defi cits in cognitive fl exibility, planning, generativitiy, and spatial working memory. Along with these defi cits, ASD group performed better on the visuospatial tasks that evaluated the weak central coherence than controls while they showed a global advantage on a hierarchization task (e.g. Navons’ hierarchical fi gures) similar to the controls; however they had defi cits in the verbal-semantic fi eld. Discussion: Identifi cation of the specifi c cognitive profi les in ASD is important since it is believed that it shall have an impact on discovering the responsible genetic factors as well as contributing to aproppriate educational approaches. However it is also clear that attempting to explain ASD signs with only one theory will fail inevitably since ASD is an also heterogeneous group within itself.Amaç: Bu makalede; Otizm Yelpaze Bozukluklarında (OYB), Zihin Kuramı (ZK), Yürütücü İşlevler ve Zayıf Merkezi Bütünleştirme güçlüklerinin gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: PubMed arama motoru ile “autism (otizm), autism-spectrum disorders (otizm yelpaze bozuklukları), theory of mind (zihin kuramı), social cognition (sosyal biliş), executive functions (yürütücü işlevler), central coherence (merkezi bütünleştirme), weak central coherence (zayıf merkezi bütünleştirme)” anahtar kelimeleri kullanılarak ve ayrıca ilişkili makaleler taranarak çalışmalara ulaşılmış ve veriler gözden geçirilmiştir. Sonuçlar: OYB grubunda, gerek göreceli daha basit yanlış inanç testleri ve aldatma testlerinin kullanıldığı çalışmalarda gerekse daha karmaşık hikâyelerden, gözlerden ve sesten başkasının niyetini algılamayı ölçen gelişmiş ZK testlerinde, bozukluklar gösterilmiştir. OYB grubunda, bilişsel esneklik, üretebilirlik, planlama ve uzamsal işleyen bellek gibi yürütücü işlevlerde yetersizlikler saptanmıştır. Bu yetersizlikler yanı sıra otizm grubunda zayıf merkezi bütünleştirmeyi değerlendiren görsel-uzaysal testlerde kontrollere göre daha iyi performans ve Navon Hiyerarjik Figürler testinde kontrol grupları gibi global bir avantaj gösterildiği, ancak sözel-semantik alanda yetersizlikler gözlendiği belirtilmektedir. Tartışma: OYB’de özgün bilişsel yapıların belirlenmesinin, hastalıklardan sorumlu genetik faktörlerin keşfi nde önemli olabileceği gibi uygun eğitsel yaklaşımlara da katkı sağlayabileceği düşünülmektedir. Ancak kendi içinde de heterojen bir grup olan OYB belirtilerini tek teori ile açıklamaya çalışmanın yetersiz kalacağı açıktır

    Social cognition in pervasive developmental disorders

    No full text
    Otizmin de içinde bulunduğu yaygın gelişimsel bozukluklar (YGB) iletişim, sosyal biliş ve duygusal işaretlerin işlenmesi gibi kişiler arası ilişkileri oluşturan birçok alanda ciddi ve süregen bozukluklarla karakterize, genetik temelleri olan ve anormal beyin gelişiminin görüldüğü nörogelişimsel hastalıklardır. Otistik bozukluk (OB) ve diğer YGB’si olan çocuklardaki bilişsel yetersizlikler; zihin kuramı bozukluğu, yürütücü işlev bozukluğu ve zayıf merkezi bütünleşme gibi nöropsikiyatrik modellerle açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu makalede YGB’de sosyal bilişi açıklamaya çalışan zihin kuramı ve sosyal bilişin nörobiyolojik temellerinin gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. OB ve diğer YGB’deki sosyal biliş ve zihin kuramını inceleyen çalışmalara PubMed arama motoru kullanılarak ulaşılmış ve elde edilen veriler bu derleme kapsamında ele alınmıştır. Sosyal biliş, diğerlerinin düşüncelerini ve niyetlerini anlayabilme aracılığıyla onların davranışlarının anlamını çıkarabilme, öngörebilme ve karmaşık sosyal çevreler ile etkileşime girebilme yeteneği olarak tanımlanabilir. Zihin kuramı yetersizliği OB’deki temel sorunlardan biridir ve otizmi olan bireylerde zihinsel süreçlerin kavranmasında, kendi zihinsel temsillerinin ve diğer insanların zihinsel temsillerinin kavranmasında yetersizlik bulunmaktadır. OB olan bireylerde, normalde olması gereken, yüz tanıma, göz göze ilişki kurma, yüzdeki emosyonu okuma gibi, kişilerarası ilişkilerin ve sosyal gruptaki işlevselliğin önemli bir parçası olan sosyal işlevlerin bozukluğu söz konusudur. Sosyal biliş ile ilişkili beyin alanları; frontal lob, temporal lob, ön singulat korteks, fusiform girus, amigdala, ve arka assosiasyon korteksi ile bunların iç bağlantılarıdır. Fusiform girus ve amigdala yüz tanıma ve algılamasında görev alır ve yapılan çalışmalarda özellikle erken gelişim dönemlerinde amigdaladaki bir bozukluğun, ileride yüz kimliği ve yüz ifadelerinin dışavurumunu algılamada sosyal algısal bozukluklara yol açtığından bahsedilmektedir. YGB’si olan bireylerin yüzleri algılarken fusiform girus aktivasyonunda düşüklük saptanmıştır. Amigdalanın fusiform girus üzerine düzenleyici bir etkisi bulunduğundan, amigdala lezyonlarında, emosyon yüklü yüzlere karşı fusiform girusdaki azalmış aktivasyon, amigdaladaki işlevsizliğin derecesiyle bağlantılıdır. Birçok çalışmanın ortak bulgusu, OB’deki fusiform girus hipoaktivasyonunun amigdalaya bağlı bazı süreçlerden kaynaklandığı yönündedir. OB olan bireylerde, gözlerin bakış yönü, hareketleri ve karşıdaki kişinin beden hareketlerinden sosyal uyaranın anlaşılmasında rolü bulunan üst temporal sulkusun hipoaktivasyonu ve anormal hacim ölçümleri saptanmıştır. Temelde bir sosyal biliş bozukluğu olduğunu söyleyebileceğimiz OB, beynin bu sistemlerinin mikroskopik ve/veya makroskopik düzeydeki aksaklıklarına bağlı olarak açığa çıkmaktadır. Sonuç olarak, OB ve diğer YGB’de sosyal biliş nörobiyolojisine bakıldığında, erken bebeklikte amigdalada ve amigdalanın fusiform girus, üst temporal sulkusu içeren diğer temporal alanlarla bağlantısında varolan bir bozukluğun, çocuğun yüzlere ve diğer sosyal olarak anlamlı olan uyaranlara karşı ilgisinin azalmasına ya da yok olmasına neden olduğu görülmektedir. Bu da normal uyarana bağlı aktivasyon gerektiren fusiform girus gibi beyin bölgelerinin normal gelişimlerinden sapmasına neden olduğu anlaşılmaktadır. Otizmdeki sosyal kognisyon sorunlarının anlaşılması üzerine çalışırken, temelde bilinmesi gereken şey, otizmin bir tek nöroanatomik yapı ya da döngünün hastalığı değil, daha yaygın, birçok nöronal sistemin etkilendiği nörogelişimsel bir bozukluk olduğudur.Pervasive developmental disorders (PDDs) and autistic disorder (AD) are neurodevelopmental disorders with genetic basis and abnormal brain development, and characterized by severe and permanent deficits in many interpersonal relation areas like communication, social cognition and processing of emotional signs. Cognitive impairments in AD and other PDDs are tried to be explained by neuropsychiatric models like theory of mind deficits, executive dysfunction and weak central coherence. This article aimed to review neurobiological bases of social cognition and theory of mind which try to explain social cognition. PubMed medical search engine was queried to find out the studies and review articles on social cognition and theory of mind in AD and PDDs. Social cognition may be defined as the ability to interact in complex social areas with understanding the others’ intentions and thoughts. The mind deficit is theorized to be one of the basic difficulties in autism. Individuals with autism have deficits in recognizing mental processes and mental representations of self and others’. Patients with AD have deficits in social functions which an important part of interpersonal interactions and functioning within a social group; like face recognition, eye contact and emotional expression recognition. Frontal lobe, temporal lobe, anterior cingulate cortex, fusiform gyrus, amygdala, posterior association cortex and their internal associations are brain areas associated with social cognition. Fusiform gyrus and amygdala are effective in face perception and recognition. Studies suggest that a deficit in amygdala may lead to social perceptional deficits like face identity and emotional expression recognition. It is determined that individuals with PDDs have hypoactivation in fusiform gyrus during perception of faces. Amygdala has a regulatory effect on fusiform gyrus and in lesions of amygdala, the hypoactivation of fusiform gyrus for emotional salient faces are parallel to the level of amygdala lesion. The common result of many studies is that the hypoactivation of fusiform gyrus is based on some processes related to amygdala. Superior temporal sulcus hypoactivations and abnormal volume measures were found in patients with autistic disorder. Superior tempral sulcus has a role in perception of social stimulus from gaze directions, and eye and body movements of others’. Autism can be defined as a social cognition disorder and is caused by deficits at microscopic and/or macroscopic levels in these brain systems. The review of the neurobiology of social cognition in AD and other PPDs defisits in amygdala and in connections of amygdala with other temporal areas including fusiform gyrus, superior temporal sulcus in early infancy and that leads to a deficit or absence of infant’s interest for faces and other stimuli which are socially significant. This causes abnormal development of brain areas like fusiform gyrus which needs a stimulus dependent activation. When studying social cognition deficits, it is important to note that autism is not a disorder of a unique neuroanatomical system or cyclus; but it is a neurodevelopmental disorder in whichmany pervasive neural systems are affected

    Okul imajı konusunda veli görüşlerinin değerlendirilmesi

    No full text
    <p>Bu çalışmanın amacı okul imajı konusunda veli görüşlerinin değerlendirilmesidir. Bu çalışma nitel araştırma desenlerinden biri olan durum çalışması metodolojisi kullanılarak oluşturulmuştur. Araştırmanın çalışma grubunu ise 21 öğrenci velisi oluşturmaktadır. Araştırma grubunu oluşturan katılımcıların seçiminde maksimum çeşitlilik örneklemesi kullanılmıştır. Araştırmanın veri toplama aracı için 5 açık uçlu sorudan oluşan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmada veriler yüz yüze görüşmelerle elde edilmiştir. Verilerin analizi için içerik analizi kullanılmıştır. Araştırmada, okul imajının geliştirilmesi için fiziki şartlar, iletişim, sosyal sorumluluk ve kalite gibi unsurların önemli olduğu belirtilmiş ve öğretmenlerin okul imajına katkılarına dair iletişim becerileri, mesleki bilgi ve davranışlar gibi konular ele alınmıştır. Araştırma sonuçları, başarısız okul yönetimlerinin birçok eksikliğe sahip olduğunu gösterirken, daha etkin iletişim, fiziki şartların iyileştirilmesi ve teknolojik bilgi becerilerinin artırılması gibi çeşitli iyileştirme önerileri sunulmuştur. Ayrıca, katılımcıların okul yönetimlerinin imaj yönetimi konusundaki başarısına ilişkin farklı görüşleri olduğu ve bu konuda çeşitli önerilerde bulundukları görülmektedir.</p&gt

    Otizm-Spektrum Anketi Türkçe formunun psikometrik özellikleri

    No full text
    Objective: Autism is characterized by difficulties in three separate areas involving impairments in social abilities and communication, and repetitive or stereotyped behaviors and interests. Several studies have reported elevated rates of traits related to autism symptoms in first degree relatives called broad autism phenotype. The aim of the study was to evaluate the reliability and psychometric features of the Turkish version of the Autism-Spectrum Quotient (AQ-TR), that was developed by Baron-Cohen and his colleagues and which is a self-administered questionnaire designed to measure the degree to which an adult with normal intelligence has traits associated with autism. Methods: The AQ-TR was administered to 406 university students (58% female, 42% male). To show the reliability of the Turkish version of the AQ (ASQ-TR) Cronbach's alpha values and test-retest was evaluated on university students. Factor analysis was used to test the construct validity of the scale. Results: Cronbach's alpha value for the scale was 0.64. Test-retest reliability of the scale was satisfactory (0.72). Male students scored higher in total score (p=0.003) and social skills, communication and imagination subscales. Principal component analysis supported a three factorial structure. Discussion: These results suggest that the ASSQ-TR is a reliable instrument and also the construct validity was shown by factor analysis. The scale was successful on showing the male-female discrepancy which is notified about other cultures. It is necessary to sup-port the validity of the scale by HFA/AS cases participation.Amaç: Otistik bozukluk sosyal etkileşim, iletişim becerilerinde zayıflık ve yineleyici basmakalıp davranışlar ile karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur. Otizm tanılı bireylerin sağlıklı akrabalarında eşik altı otistik özelliklerin daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı, normal bireylerde eşik altı otistik özellikleri ölçmeye yönelik bir öz-bildirim anketi olarak geliştirilen 50 maddelik 'Otizm-Spektrum Anketi'nin (Autism-Spectrum Quotient, AQ) Türkçe formunun (OSA-TR) güvenilirlik ve psikometrik özelliklerini incelemektir. Yöntem: Çalışmamızın örneklemini 406 üniversite öğrencisi (%58 kadın, %42 erkek) oluşturmaktadır. Ölçeğin Türkçe formunun (OSA-TR) güvenilirliğini göstermek için üniversite öğrencilerinde iç tutarlılık (Cronbach alfa) katsayısı ve test-yeniden test güvenilirliği değerlendirilmiştir. Ölçeğin test-yeniden test güvenilirliği, 90 öğrenciye ölçeğin iki hafta sonra yeniden uygulanmasıyla yapılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliğini göstermek için faktör analizi uygulanmıştır. Sonuçlar: Ölçeğin Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı 0.64 olarak saptanmıştır. OSA-TR'nın test-yeniden test güvenilirlik katsayısı 0.72 bulunmuştur. OSA-TR toplam puanı ve sosyal beceri, iletişim ve hayal gücü alt ölçek puanları erkeklerde kadınlardan daha yüksektir. Yapılan ana bileşen faktör analizinde üç faktör tanımlanmıştır; iletişim/zihin okuma, ayrıntılar, sosyal beceri. İletişim/zihin okuma ve sosyal beceri alanında erkekler yüksek puan almıştır. Tartışma: Sonuçta OSA-TR'nın güvenilirliği ve yapı geçerliliği gösterilmiştir. Diğer kültürlerde bildirilen kadın-erkek farkını göstermekte başarılı olmuştur. OSA-TR'nin Yüksek İşlevsellikli Otistikler ve Asperger Sendromu olan bireylerin de katıldığı çalışmalarla geçerliliğinin desteklenmesi faydalı olacaktır
    corecore