10 research outputs found
Investigation of the Case Study Method of Biochemistry Course Effectiveness in Medical Laboratory Techniques Program
Bu çalışma, Bülent Ecevit Üniversitesi Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Tıbbi Hizmetler ve Teknikleri Bölümünde eğitim gören Tıbbi Laboratuar Teknikleri programı birinci sınıf öğrencilerinin ile gerçekleştirilmiştir. Bu araştırma ile uygulamaya dayalı eğitim veren Tıbbi Hizmetler ve Teknikler bölümüne ait Tıbbi Laboratuar Teknikleri programı öğrencilerinin insan kaynaklarının mesleki eğitim yoluyla geliştirilmesi projesi kapsamında biyokimya derslerini durum çalışması ile öğrenme yaklaşımıyla işlemeleri; öğrencilerin etkili ve anlamlı öğrenmesini sağlayarak, bilgi eksikliklerinin olup olmadığının açığa çıkarılması ve eksikliklerinin giderilmesi amaçlanmaktadır. Çalışmanın sonucu; durum çalışması yönteminin biyokimya dersi etkililiğini arttırdığı ve öğrencilerin yönteme ilişkin olumlu görüşleri bulunduğunu göstermiştir.This study was conducted with the participation of students consisting of first-year who were undergoing training in Medical Laboratory Program of Bülent Ecevit University Ahmet Erdogan Health Services Vocational School. It is aimed that students of Medical Laboratory Program which gives education based on practice process their biochemistry course with case study approach within the scope of development of human resources through vocational training project; providing for students to effective and meaningful learning, it is intented to reveal whether or not the lack of information and remedy the deficiencies. The results showed that this case study method increased the effectiveness of biochemistry course and the students had positive opinions about the method
Distance Education of Vocational High Schools in Turkey
Meslek Yüksekokulları'nın amacı; toplumsal hayatın her alanında ihtiyaç duyulan mesleklerde öz-yeterliliği, öz-güveni yüksek; eleştirel, matematiksel düşünme becerilerine sahip, bilim ve teknolojiyi etkin bir şekilde kullanabilen kalifiye teknik elemanlar yetiştirmektir. Ancak geleneksel öğretimin sınırlılıklarından dolayı öğrenciler yeterli eğitim hizmeti alamamaktadırlar. Bu bağlamda; bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelerle birlikte öğrencilere eşit eğitim şartları sağlayan "Web Tabanlı Uzaktan Eğitim Programı" geliştirilmiştir. Yurtdışında büyük ilerlemeler gösteren bu program Türkiye'deki Meslek Yüksekokullarında da uygulanmaya başlanmıştır. Bazı meslek yüksek okullarının Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik (TDS) ve Tıbbi Laboratuar Teknikleri (TLA) ön lisans programlarında web tabanlı uzaktan eğitim programının uygulandığı belirlenmiştir ve bu programlar Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ), Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunda da bulunmaktadır. Uzaktan Eğitim uygulanan bu iki ön lisans programlarında üniversitelerin teknik alt yapılarının yüksek olduğu, yapılandırmacılık esasına dayalı olarak modül tasarladıkları gözlenmiştir. Bazı meslek yüksekokullarında TLA ve TDS ön lisans programları için uygulanan uzaktan eğitim programının, geleneksel öğretimden farklı olarak bilgisayar ve tepegöz yansıtmalarıyla öğrenim gören Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu TLA ve TDS öğrencilerine de uygulanabileceği düşünülmektedirThe aim of vocational high schools is to teach qualified, high self-sufficient, self-confident, technical staff who have critical and mathematical thinking competence and who can utilize science and technology efficiently. However, because of the limitations of traditional education, students can not take enough education attendance. In this context; along with the advances in science and technology area, “WebBased Distance Education Programme”, which provides equal education conditions to students, is developed. This programme has got great progresses in abroad, and has also started to practice in Turkish Vocational High Schools. It is determined that some Vocational High Schools have applied Web-Based Distance Education in Medical Documentation and Secretarial (MDS) and Medical Laboratory Techniques (MLT) Associate Degree Programmes which are also existed in Bülent Ecevit University (BEU) Ahmet Erdoğan Health Services Vocational High School. It is observed that the universities, that implemented distance education in these associate degree programmes, have higher technical infrastructure and they design a constructivism-based modules. It is considered that this distance education programme for MDS and MLT Associate Degree Programmes in certain Vocational Schools, can also be implemented for students in Medical Documentation and Secretarial (MDS) and Medical Laboratory Techniques (MLT) which continues education by computers and overhead projector that is slightly different from traditional educatio
Kafeinin rat karaciğerinde oksidan antioksidan mekanizmalara etkisi
Amaç: Kafein (1, 3, 7 trimetilksantin) bir pürin alkoloit olarak birçok yiyecek ve içeceklerin içeriğinde bulunur. Kahve, çay, çikolata, kola ve bazı gazlı içecekler kafein ihtiva eder. Biz çalışmamızın temel hedefi olarak, kısa süreli oral kafein alımının rat karaciğerinde olası antioksidan etkilerini iki farklı dozda araştırmaya çalıştık. Yöntemler: Kafein verilen ratların karaciğer dokularında lipit peroksidasyon ürünü olan MDA düzeylerini ölçtük. Bunun yanında kafeinin antioksidan özelliğini incelemek için, enzimatik ve non enzimatik antioksidan sistem üzerinde araştırmalar yaptık. Karaciğer dokularında SOD, katalaz, GPx, GST aktivitelerini ve GSH düzeylerini ölçtük. Çalışmamızda 30 adet (ortalama 250 gr ağırlığında) Wistar cinsi erkek rat kullanıldı. Ratlar üç eşit gruba ayrıldı. Grup 1: Kontrol grubuydu. Grup 2’ye 30 mg/kg, Grup 3’e 100 mg/kg (nontoksik yüksek doz) kafein 14 gün boyunca (kısa süreli) oral yol ile verildi. Bulgular: Çalışmamızın sonuçları, 14 gün düşük doz (30 mg/kg) ve toksik olmayan yüksek doz (100 mg/kg) kafein uygulamasının, karaciğerde lipit peroksidasyonununu azalttığını göstermektedir. Kafein alımıyla rat karaciğer dokusunda SOD, katalaz, GPx ve GST gibi antioksidan enzim aktivitelerinde ise istatistiksel olarak anlamlı artış saptanmıştır. Karaciğer dokusu glutatyon düzeyleri karşılaştırıldığında kontrol grubuna göre kafeinli gruplarda hafif artış tespit edilmiş, ancak gruplararasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Spearman korelasyon analizi sonuçlarına göre doku MDA düzeyi azalırken, GPx, GST, SOD aktivitesi artmış ve güçlü negatif korelasyon görülmüştür. Doku GST aktivitesi ile doku katalaz aktivitesi arasında güçlü pozitif korelasyon bulunmuştur. Sonuç: Kafeinin bu dozlarda; lipit peroksidasyonunu azaltması, antioksidan enzim aktivitelerini artırması ile oksidatif stresi iyileştirmesi, yapılan araştırmaların da ışığında antioksidan olabileceği görüşünü desteklemektedir. Kafeinin antioksidan olarak uygun dozunun belirlenmesinde, etki mekanizmalarının açığa kavuşturulmasında ileri hayvan ve insan çalışmalarının gerekli olduğunu düşünmekteyiz. (Gazi Med J 2012; 23: 13-8)Objective: Caffeine (1, 3, 7-trimethylxanthine) is a purine alkaloid which exists in a variety of foods and drinks. Today, caffeine is a regularly consumed substance, found in coffee, tea, chocolate and cola. The main aim of our study was to compare the potential antioxidant effects of oral caffeine intake in rat the liver at two different doses over a short period of time. Methods: We measured malondialdehyde (MDA) levels, which is a product of lipid peroxidation, in rat livers following caffeine administration. In addition, we evaluated superoxide dismutase (SOD), catalase, glutathione peroxidase (GPx) and glutathione S transferase (GST) activities as well as glutathione (GSH) levels in the liver. Thirty male Wister rats were used. Rats were equally divided into three groups. Group 1 was the control group, Group 2 received 30 mg/kg of caffeine and Group 3 received 100 mg/kg caffeine (non-toxic high dose) orally for 14 days (a short time period). Results: Our results showed that the 30mg/kg and 100 mg/kg caffeine doses decreased lipid peroxidation in liver. Antioxidant enzyme activities in the rat liver, like SOD, catalase, GPx and GST, showed a statistically significant increase with caffeine intake. Liver glutathione levels, in comparison to the control group, showed a slight increase, but this was not statistically significant. Results from the Spearman analysis showed a strong negative correlation between MDA levels and GPx, GST and SOD activities. Tissue GST activity and tissue catalase activity showed a strong positive correlation. Conclusion: Decreased lipid peroxidation and increased antioxidant enzyme activities demonstrate improved control of oxidative stress, suggesting that these doses of caffeine may have antioxidant activity. (Gazi Med J 2012; 23: 13-8
Distance Education of Vocational High Schools in Turkey
Meslek Yüksekokulları'nın amacı; toplumsal hayatın her alanında ihtiyaç duyulan mesleklerde öz-yeterliliği, öz-güveni yüksek; eleştirel, matematiksel düşünme becerilerine sahip, bilim ve teknolojiyi etkin bir şekilde kullanabilen kalifiye teknik elemanlar yetiştirmektir. Ancak geleneksel öğretimin sınırlılıklarından dolayı öğrenciler yeterli eğitim hizmeti alamamaktadırlar. Bu bağlamda; bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelerle birlikte öğrencilere eşit eğitim şartları sağlayan "Web Tabanlı Uzaktan Eğitim Programı" geliştirilmiştir. Yurtdışında büyük ilerlemeler gösteren bu program Türkiye'deki Meslek Yüksekokullarında da uygulanmaya başlanmıştır. Bazı meslek yüksek okullarının Tıbbi Dokümantasyon ve Sekreterlik (TDS) ve Tıbbi Laboratuar Teknikleri (TLA) ön lisans programlarında web tabanlı uzaktan eğitim programının uygulandığı belirlenmiştir ve bu programlar Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ), Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunda da bulunmaktadır. Uzaktan Eğitim uygulanan bu iki ön lisans programlarında üniversitelerin teknik alt yapılarının yüksek olduğu, yapılandırmacılık esasına dayalı olarak modül tasarladıkları gözlenmiştir. Bazı meslek yüksekokullarında TLA ve TDS ön lisans programları için uygulanan uzaktan eğitim programının, geleneksel öğretimden farklı olarak bilgisayar ve tepegöz yansıtmalarıyla öğrenim gören Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu TLA ve TDS öğrencilerine de uygulanabileceği düşünülmektedirThe aim of vocational high schools is to teach qualified, high self-sufficient, self-confident, technical staff who have critical and mathematical thinking competence and who can utilize science and technology efficiently. However, because of the limitations of traditional education, students can not take enough education attendance. In this context; along with the advances in science and technology area, “WebBased Distance Education Programme”, which provides equal education conditions to students, is developed. This programme has got great progresses in abroad, and has also started to practice in Turkish Vocational High Schools. It is determined that some Vocational High Schools have applied Web-Based Distance Education in Medical Documentation and Secretarial (MDS) and Medical Laboratory Techniques (MLT) Associate Degree Programmes which are also existed in Bülent Ecevit University (BEU) Ahmet Erdoğan Health Services Vocational High School. It is observed that the universities, that implemented distance education in these associate degree programmes, have higher technical infrastructure and they design a constructivism-based modules. It is considered that this distance education programme for MDS and MLT Associate Degree Programmes in certain Vocational Schools, can also be implemented for students in Medical Documentation and Secretarial (MDS) and Medical Laboratory Techniques (MLT) which continues education by computers and overhead projector that is slightly different from traditional educatio
Lung Diseases due to Nontuberculous Mycobacteria: Report of 5 Cases
Nontuberculous mycobacteria (NTM) are commonly isolated from environmental sources such as water and soil. Lung disease due to NTM commonly occurs in structural lung disease. Here, we report five cases of NTM. We identified two cases of Mycobacterium abscessus, one of M. chelonae, one of M. gordoneae, and one of M. szulgai by polymerase chain reaction (PCR). One of the patients with M. abscessus, despite aggressive treatment, died, whereas the other was alive and had no clinical and radiological progression without treatment. Without treatment, the progression of disease was not seen in the case of M. chelonae and that of M. gordoneae. Clinicoradiological regression occurred in the case of M. szulgai that was treated with HRZE. For correct diagnosis and the successful treatment of NTM pulmonary disease, knowledge of clinical, radiological, and microbiological findings is important
Exogenous Recombinant Adiponectin Improves Survival in Experimental Abdominal Sepsis
Background: Adiponectin, which has anti-inflammatory features, is an important substance in several metabolic mechanisms. Aims: The aim of this study is to evauate the effects of exogenous intraperitoneal administration of adiponectin on the survival, intrabdominal adhesion and inflammatory cytokine levels in an experimental sepsis model. Study Design: Animal experimentation. Methods: Ninety rats were divided into a control group, adiponectin group and sham group. A cecal puncture abdominal sepsis model was performed in the adiponectin and control groups. Every three hours, exogenous adiponectin was administrated to the adiponectin group. At the 3rd and 24th hours, 10 rats were sacrified in each group in order to measure plasma tumor necrosis factor-? (TNF-?), interleukin (IL) 10, soluble intracellular adhesion molecule (ICAM)-1, IL-6 and macrophage inhibitory factor levels, and the activity of nuclear factor (NF)-kB. The remaining rats were followed for survival. Results: The plasma levels of TNF-?, soluable ICAM-1, IL-6, and macrophage inhibitory factor were significantly higher in the control group than in the adiponectin and sham group (p<0.05). The increase in inflammatory cytokines with time was more prominent in the control group. The activity of NF-kB in the control group was higher than in the adiponectin group (p<0.05). The survival rate of the adiponectin group was higher than in the control group. Conclusion: Administration of exogenous adiponectin to the peritoneum in abdominal sepsis increased survival and decreased intrabdominal adhesions by decreasing the inflammatory response.Background: Adiponectin, which has anti-inflammatory features, is an important substance in several metabolic mechanisms. Aims: The aim of this study is to evauate the effects of exogenous intraperitoneal administration of adiponectin on the survival, intrabdominal adhesion and inflammatory cytokine levels in an experimental sepsis model. Study Design: Animal experimentation. Methods: Ninety rats were divided into a control group, adiponectin group and sham group. A cecal puncture abdominal sepsis model was performed in the adiponectin and control groups. Every three hours, exogenous adiponectin was administrated to the adiponectin group. At the 3rd and 24th hours, 10 rats were sacrified in each group in order to measure plasma tumor necrosis factor-? (TNF-?), interleukin (IL) 10, soluble intracellular adhesion molecule (ICAM)-1, IL-6 and macrophage inhibitory factor levels, and the activity of nuclear factor (NF)-kB. The remaining rats were followed for survival. Results: The plasma levels of TNF-?, soluable ICAM-1, IL-6, and macrophage inhibitory factor were significantly higher in the control group than in the adiponectin and sham group (p<0.05). The increase in inflammatory cytokines with time was more prominent in the control group. The activity of NF-kB in the control group was higher than in the adiponectin group (p<0.05). The survival rate of the adiponectin group was higher than in the control group. Conclusion: Administration of exogenous adiponectin to the peritoneum in abdominal sepsis increased survival and decreased intrabdominal adhesions by decreasing the inflammatory response
Kafeinin rat karaciğer ve kalp dokusunda oksidan stres üzerine etkisi
Amaç: Biz bu çalışmada kafeinin rat karaciğer ve kalp dokusunda malondialdehit (MDA), nitrik oksit (NO) ve gelişmiş okside protein ürünleri (AOPP) düzeylerine etkisini araştırdık. Yöntem ve gereç: Çalışmaya 30 rat dahil edilmiştir. Ratlar eşit 3 gruba ayrılmıştır, kontrol grubu ve 2 kafeinli grup. Grup 1’e 30 mg/kg kafein, grup 2’ye 100 mg/kg kafein 14 gün boyunca verilmiştir. Bulgular: MDA ve AOPP düzeyleri karaciğerde kafeinli gruplarda dozla ilişkili olarak anlamlı azalmalar göstermiştir. Kalp dokusunda MDA ve AOPP düzeyleri kafeinle azalmıştır ancak bu etki dozdan bağımsızdır. NO düzeyleri karaciğerde kafeinli gruplarda kontrol grubuna göre artmıştır ancak kalp dokusunda kafeinin NO düzeylerine etkisi önemsizdir. Sonuç: Bu sonuçlar göstermiştir ki kısa süreli kafein alımı karaciğer dokusunda oksidatif stresten koruyucu etki göstermektedir. Bu etkiler karaciğerde doz ile ilişkilidir. Kafeinin etki mekanizmalarının bilinmesi için daha ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.Aim: To investigate the effect of caffeine on the levels of malondialdehyde (MDA), nitric oxide (NO), and advanced oxidation protein products (AOPP) in the liver and heart tissues of rats. Materials and methods: The current study included 30 rats, which were divided into 3 groups: a control group and 2 caffeine-treated groups. Group 1 was given caff eine at 30 mg/kg and Group 2 was given caff eine at 100 mg/kg (a high nontoxic dose) for 14 days. Results: MDA and AOPP levels in the liver tissue of the caffeine-treated groups decreased significantly as a result of the dose. MDA and AOPP levels in the heart tissue also decreased, but this eff ect was not significantly affected by the dose. NO levels in the liver tissue of the caffeine-treated groups were higher than those in the control group; in the heart tissues, however, NO levels were not significantly aff ected by caffeine. Conclusion: Th ese results show that the short-term consumption of 2 different doses of caffeine may potentially protect against oxidative stress in the liver. Th is eff ect is related to the dose of caffeine in the liver tissue. Further studies will be needed to discover the mechanisms responsible for these findings
Effect of 2-octyl-cyanoacrylate on ischemic anastomosis of the left colon.
WOS: 000266280200006PubMed: 19466656Introduction: 2-octyl-cyanoacrylate may be a good alternative in ischemic colon anastomosis without impairment of tissue perfusion. Methods: Forty male Wistar albino rats were randomized into four experimental groups (n = 10 in each group). In group 1 (control), a well-perfused left colonic segment was transected, and free ends were anastomosed by propylene sutures. In groups 2, 3, and 4, the animals underwent a standardized surgical procedure to induce ischemic left colon anastomosis. In group 2, an end-to-end anastomosis was created using six interrupted 6-0 polypropylene sutures between ischemic edges. In group 3, after approximating the mesenteric and antimesenteric edges of the anastomosis with two 6-0 polypropylene sutures, 2-octyl-cyanoacrylate was applied between the edges. In group 4, anastomosis was created by the same technique as described in group 2, and additionally 2-octyl-cyanoacrylate was applied on suture line. Rats were killed on day 4 following operation. Anastomotic integrity, intraperitoneal adhesion scores, anastomotic bursting pressures, and tissue hydroxyproline levels were recorded. Histopathological examination of the anastomosis was also performed. Results: There were no statistically significant differences among groups with respect to anastomotic integrity (p =.142). The mean bursting pressure values were 81.1 23.83, 43.3 26.06, 15.8 11.3, and 17.6 18.02 in groups 1, 2, 3, and 4, respectively. There were no statistically significant differences among groups 2, 3, and 4 with respect to tissue hydroxyproline levels and bursting pressure levels. The highest adhesion scores were observed in groups 3 and 4. Discussion: 2-octyl cyanoacrylate does not have additional advantages in the healing of experimental ischemic colon anastomosis