18 research outputs found

    Determination of the isokinetic muscle strength profile of knee flexors and extensors in visually impaired long-distance athletes: Pilot studyGörme engelli uzun mesafe atletizm sporcularında diz fleksör ve ekstansörlerinin izokinetik kas kuvvet profilinin belirlenmesi: Pilot çalışma

    Get PDF
    Purpose: The aim of this study is to determine the isokinetic muscle strength profile of knee flexor and extensor muscles of visually impaired long distance running athletes and compare them with the literature.Methods: The study consisted of 7 male visually impaired long distance running athletes aged between 19-28 (means 24,14±3,23), who complied with the criteria and voluntarily participated in the study. İsokinetic measurement was performed with Isomed 2000® device. İn isokinetic evaluation, maximal muscle strength, muscle strength ratios, percentage of right-left strength difference ratio of knee flexors and extensors were recorded. İsokinetic testing protocol; before the test all athletes performed the knee flexion and extension isokinetic test with the 5 repeating at 90 º/sec as a warm-up and for comprehenting the test. Then, knee flexion and extension concentric-concentric strength measurements were performed with the 5 repeating at 60 º/sec and with the 15 repeating at 180 º/sec with the angle between 90 degrees of knee flexion and 10 degrees of knee extension. The evaluations were performed bilaterally, first dominant side and after 3 minutes non dominant side was evaluated.Results: The H / Q peak torque ratio of the athletes is 53.55% for the dominant side and 55.47% for the non-dominant side at 60º / sec. velocity while 59.05% for the dominant side and 61.34% for the non-dominant side at 180º / sec. velocity. When the H / Q peak torque ratio of the athletes was compared between dominant and non-dominant sides, there was no difference in both angular velocities (p>0.05). Knee flexion and extension isokinetic muscle strength’s difference were determined lower than %10 for both angular angles when compared to the asymmetry of the right and left extremities. It was found that this was in accordance with the literature and there was no asymmetry between the right and left sides.Conclusion: In visually impaired long distance runners, having H/Q ratio lower than normal borders against knee flexors for both sides at 180°/sec. angular velocity poses a risk for injuries. In terms of prevention of sports injuries, it is necessary for the athletes to maintain muscle force balance which is specific to each angular velocity and to exercise with sports-specific exercises.Extended English abstract is in the end of PDF (TURKISH) file.ÖzetAmaç: Bu çalışmanın amacı görme engelli uzun mesafe atletizm sporcularının diz fleksör ve ekstansör kaslarının izokinetik kas kuvvet profilini belirlemek ve literatürdeki bilgilerle karşılaştırmaktır.Method: Çalışmamıza; 19-28 (Ort. 24,14±3,23) yaş aralığında 7 erkek görme engelli uzun mesafe atletizm sporcusu dâhil edildi. İzokinetik kas kuvveti Isomed 2000® cihazı ile değerlendirildi. İzokinetik değerlendirmede diz fleksör ve ekstansörlerinin maksimum kas kuvveti, kas kuvvet oranları, sağ-sol kuvvet farkı oranı yüzdesi kaydedildi. Değerlendirmede 90-10 º fleksiyon açılarında konsantrik-konsantrik kuvvet ölçümü yapıldı. İzokinetik test protokolü olarak; 5 tekrarlı 90º/sn. hızla testi anlama ve submaksimal ısınma hareketinden sonra, 5 tekrarlı 60º/sn. hızla ve 15 tekrarlı 180º/sn. hızla maksimal diz fleksiyon ve ekstansiyon hareketleri yaptırıldı. Değerlendirmeler bilateral olarak gerçekleştirildi ve öncelikle dominant taraf, 3 dk sonra non-dominant taraf değerlendirildi.Bulgular: Sporcuların H/Q peak tork oranı 60º/sn. hızda dominant taraf için % 53.55, non-dominant taraf için % 55.47 bulunurken 180º/sn. hızda dominant taraf için % 59.05, non-dominant taraf için % 61.34 bulundu. H/Q peak tork oranı dominant ve non-dominant taraf arasında karşılaştırıldığında her iki açısal hızda da farklılık bulunmadı (p>0,05). Sağ ve sol ekstremiteler asimetri açısından karşılaştırıldığında diz fleksiyon ve ekstansiyon izokinetik kas kuvveti farkının her iki açısal hızda da %10 un altında olduğu belirlendi. Bu durumun literatür ile uyumlu olduğu ve sağ-sol taraf arasında bir asimetri olmadığı sonucuna varıldı.Sonuç: Çalışmamız sonucunda Görme engelli uzun mesafe koşucularında 180º/sn. açısal hızda H/Q oranının normal sınırlardan daha düşük ve her iki tarafta diz fleksörleri aleyhinde olması yaralanma açısından risk oluşturmaktadır. Spor yaralanmalarının önlenmesi açısından sporcuların her açısal hıza özgü olan kas kuvvet dengesinin korunması ve spora özgü egzersizlerle çalıştırılması gereklidir

    Yaşlı bireylerde izole kas kuvveti ve oranı ile denge ve yaşam kalitesi arasındaki ilişkiler

    No full text
    Bu çalışmanın amacı, yaşlı bireylerin Musculus Quadriceps Femoris (MQF) ve Hamstring (HST) kas kuv- vetleri ve oranlarının, denge, düşme sayısı ve yaşam kalitesi ile ilişkilerini incelemektir. Gereç ve yöntem: Yaşlı bireylerin sosyo-demografik özellikleri kaydedildi. Kas kuvvetleri izokinetik dinamometre ile değerlendirildi. Sta- tik ve dinamik denge testleri yapıldı. Hem kas kuvveti hem de denge testleri birbirini takip eden üç hafta içinde tüm katılımcılara üç kez uygulandı. Son bir yıl içindeki düşme sayıları da kaydedildi. Yaşam kalitesi ise, Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Anketi-Yaşlı Modülü ile belirlendi. Sonuçlar: Yaş ortalaması 68 , 84±4, 26 yıl olan 85 erkek ve 87 kadın yaşlı birey çalışmaya dahil edilmiştir. Statik ve dinamik denge ile 60º/sn ve 180º/sn açısal hız- larda ölçülen MQF-HST kas kuvvetleri ve düşme sayıları ile anlamlı ilişkiler bulunmuştur (p<0, 05 ). Ayrıca, 60º/ sn açısal hızdaki MQF ve HST kas kuvvet oranları ile statik-dinamik denge ve düşme sayıları arasında ilişki tespit edilmiştir (p<0, 05 ). 180º/sn açısal hızda, kas kuvvet oranları ile static denge arasında ilişki bulunmamışken (p= 0, 778 ), dinamik denge ile kas kuvvet oranları arasında ilişki bulunmuştur (p<0, 05 ). Tartışma: Bu çalışma, yaşlı bireylerde MQF-HST kas kuvvetleri, kas kuvvet oranları, düşme sayısı ve denge problemleri arasında önemli ilişkileri göstermiştir. Kas kuvvet oranları, denge durumu ve düşme sayılarının düşme için belirleyici olduğunu söyleebiliriz. Bu yüzden, yaşlı bireylerde izole olarak MQF ve HST kaslarının ve oranlarının değerlendirilmesi, dengenin geliştirilmesi, düşme sayısının azaltılması sonucu yaşam kalitesinin arttırılması için önerilmektedir.The aim of this study was to investigate the relationships between of Musculus Quadriceps Femoris (MQF) and Hamstring (HST) muscle strengths and ratios, balance, falling number and quality of life of elderly people. Materials and Method: Socio-demographic information were recorded. Muscle strength was assessed by isokinetic dynamometer. Static-dynamic balance tests were performed. Both muscle strength and balance tests were applied three times in following three weeks. Falling numbers during the last one year were recorded, too. Quality of life was determined by World Health Organization Quality of Life-Old module. Results: Eighty five men and 87 women elderly whose mean ages 68 . 84±4. 26 years were included study. Significant correlations were found between static-dynamic balance, falling numbers and MQF-HST muscle strengths at 60º/sec and at 180º/sec angular velocity (p<0. 05 ). Also, MQF and HST Ratio (QHR) was determined correlations with static-dynamic balance and number of falls at 60º/sec (p< 0. 05 ). At 180º/sec angular velocity, it wasn’t found relationship between QHR and static balance (p= 0. 778 ), but correlation were found between QHR, dynamic balance and falling numbers (p<0. 05 ). conclusion: This study has indicated important relationships between MQF-HST muscle strength, QHR, falling number and balance problems in geriatrics. We may say that QHR, balance status and falling numbers, are predictors of fall. So, it is advisable that to improve balance, reduce falling numbers as a result to increase quality of life level, isolated MQF and HST strengths and their ratio should be evaluated in elderly people

    GREKOROMEN ve SERBEST STİL GÜREŞÇİLERİN POSTÜR ÖLÇÜMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

    No full text
    Çalışmanın amacı grekoromen ve Serbest stil güreşçilerin postür ölçümlerinin karşılaştırılmasınıincelemektir. Çalışmaya yaş ortalaması 20.2±4.6 yıl olan 30’u grekoromen ve 38’i serbest stil olmaküzere 68 gönüllü erkek güreşçi dâhil edildi. Sporcuların spinal postürü ve kor kuvveti Idiag M360®marka Spinal Mouse (SM) cihazı ile ayakta durma pozisyonunda ölçülürken genel vücut postür ölçümüNew York Postür Analiz Yöntemi (NYPAY) ile anteriordan ve lateralden yapıldı. Çalışma sonucundagrekoromen ve Serbest stil güreşçilerin NYPAY total skor ölçümlerinin arasında anlamlı farklılık bu-lunmamıştır (t=0.289 , p&gt;0.05). Aynı şekilde Grekoromen ve Serbest stil güreşçilerin SM alt paramet-relerinden dik duruş poziyonunda sagital ölçüm analizi sonucu Torakal eğrilik, lumbal eğrilik değerleriarasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Ek olarak SM alt parametrelerinden dik duruş poziyonundaspine-check skor analizi sonucu Spinal Postür, Spinal Mobilite ve Postüral Yeterlilik arasında anlamlıbir farklılık bulunmamıştır (t=-1,392 - t=1,730, p&gt;0,05). Güreşçilerde grekoromen ve serbest stil postürskorlarında bir farklılık görülmezken her iki grubunda postür skorları düşük bulunmuştur. Güreşçilerdeözellikle kolumna vertebraliste görülen postüral sapmalar üst ve alt ekstremitelerde biyomekaniksel di-zilimi bozup eklemlerin doğru açılarda artrokinematik ve osteokinematik hareketleri gerçekleştireme-mesine neden olarak güreşçilerin yaralanma riskini arttırabilir ve müsabaka performaslarını düşürebilir.&nbsp;</div

    S-16: Biathlon ve Buz Hokeyi Sporcularının Diz Fleksiyon ve Ekstansiyon Kas Kuvvetlerinin Karşılaştırılması

    No full text
    GİRİŞ: Biathlon kayaklı koşu ve tüfekli atışın bir araya getirildiği bir sporudur. Buz hokeyi, paten kaymanın temel beceri olduğu bir spordur. Aralıklı ve yüksek şiddette kayma, ivmelenme, hız ve yön değişiklikleri ile çeşitli manevra becerileri her iki spor branşının karakteristik özelliklerindendir. Birçok laboratuvar ve saha testleri antrenman programlarının planlanmasında sporcuların fiziksel yeterliliklerinin ölçülmesinde ve değerlendirilmesinde belirleyici olmaktadır. Özellikle bu sporcularda buz dışı ölçümlerde belirlenen H/Q oranı ve bacak kuvvetleri arasındaki farkın, sağa ve sola yön değişimi içeren kayma performansları ile ileri kayma performansları arasında farkı belirleyici olabilmektedir.AMAÇ: Bu çalışmanın amacı biathlon ve buz hokeyi sporcularının izokinetik diz fleksiyon ve ekstansiyon kas kuvvet profillerini karşılaştırmaktır.GEREÇ-YÖNTEM: Çalışma, ortalama yaşları 17.64±1.32 olan 7 kadın biathlon sporcusu ile ortalama yaşları 17.57±0.78 olan 7 kadın buz hokeyi sporcusu ile gerçekleştirildi. İzokinetik değerlendirme 90-10º fleksiyon açılarında konsantrik-konsantrik olarak 5 tekrarlı 60º/sn. hızla ve 15 tekrarlı 240º/sn. hızla maksimal diz fleksiyon ve ekstansiyon hareketleri bilateral yaptırıldı.BULGULAR: Gruplar arasında yaş, kilo, boy ve VKİ bakımından fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo.1). Diz fleksörleri ve ekstansörlerinin her iki hız ve tarafta izokinetik kas kuvvetleri Biathlon sporcularında daha yüksek bulundu (p<0,05). Sporcuların H/Q peak tork oranı her iki açısal hızda da gruplar benzerdi. Kas kuvvet dengesi açısından gruplar incelendiğinde; 240º/sn. hızda bu oran her iki tarafta hamstringler aleyhinde bulundu (Tablo.2). Her iki spor branşında sağ-sol taraf arasında bir asimetri olmadığı ve bu durumun literatür ile uyumlu belirlendi (Tablo.3) SONUÇ: Çalışmamızda diz fleksiyon ve ekstansiyon peak tork değerleri her iki açısal hızda biathlon sporcularında daha yüksek bulundu. Bunun sebebinin biathlon sporunun aerobik özelliği fazla olan bir spor olduğu için diz fleksör ve ekstansör kaslarının buz hokeyi sporcularına göre daha fazla yavaş kasılan kırmızı kas liflerini içermesine bağlı olduğunu düşünmekteyiz

    Examination of Knee Isokinetic Strength and Single-Leg Balance of Operated and Non-Operated Side of Patients with Unilateral Matrix-Induced Autologous Chondrocyte Implantation (MACI) Surgery : Pilot Study

    No full text
    Objective: The purpose of this study is to compare the operated- and non-operated side quadri-ceps and hamstring isokinetic muscle strength and single-leg standing balance of patients who underwent Matrix-Induced Autologous Chondrocyte Implantation (MACI) surgery followed by a home exercise program for two years. Materials and Methods: The study was performed with seven patients aged between 26-48 years (mean 37.2 ± 7.9 yrs), who had undergone unilateral MACI surgery two years ago and were followed up with a home program. Isokinetic knee flexion/extension muscle strength was evaluated bilaterally with an ISOMED 2000® (D & R Ferstl GmbH, Hemau, Germany) device at angular velocities of 60°/s and 180°/s. Single-leg balance measurements were performed with a Human Body Equilibrium 360 device (HUBER 360®). Results: There was no statistically significant differences between operated and healthy side knee flexion and extension isokinetic muscle strength (60°/s-180°s), hamstring/quadriceps ratio, and single-leg balance scores (p>0.05). Literature concensus advises that the hamstring/ quadriceps ratio should be 50-60% at 60°/s and 60-70% at 180°/s. In the present study, it was determined that this ratio was 63% and 72% respectively at 60°/s and 180°/s, and that there was a muscle force imbalance concerning the quadriceps, which was within normal limits (57%-62%) on the non-operated side. It was determined that knee extensor strength was greater in the non-operated side at both angular velocities, and this difference was more than 10%, the rate which is considered normal according to literature. Conclusion: It was determined that the operated side's hamstring/quadriceps ratio after MACI surgery was weaker than the normal value, against the quadriceps, and for quadriceps muscle strength of both sides, there was a difference higher than 10%, which is considered to be the normal limit. This reveals that home programs may be insufficient for people who have undergone MACI surgery, and also that muscular strength of people should be followed up in the long term. Therefore, we think that special rehabilitation protocols as the ones that exist in other knee cartilage operations should be applied following MACI surgery

    P-10: Artroskopik meniskus tamiri geçirmiş futbolcuda kas kuvvetlendirmenin önemi: Olgu sunumu

    No full text
    GİRİŞ: Dize yönelik yaralanmaya yol açan spor dalları içerisinde futbol ilk sırada gelmektedir. Futbolcularda diz eklemi yaralanmalarından sonra uygulanan fizyoterapi ve rehabilitasyon programı sporcunun kas kuvvetini ve performansını artırıp spora geri dönüşünü hızlandırmaktadır.AMAÇ: Artroskopik meniskus tamiri geçiren futbol sporcusuna uygulanan fizyoterapi ve rehabilitasyon programının kas kuvveti ve fonksiyonel seviye üzerine olan etkilerini değerlendirmektir.GEREÇ-YÖNTEM: 3 ay önce sağ diz artroskopik menisküs tamiri geçiren 18 yaşında aktif ve profesyonel olarak futbol oynayan erkek sporcu, sağ dizinde kuvvet kaybı şikâyetiyle kliniğimize başvurdu. Olgunun değerlendirilmesinde tedavi öncesi ve tedavi sonrasında genel kas kuvvet ölçümü ve Hamstring/Quadriceps kaslarına izokinetik kas kuvvet ölçümü yapıldı. Ayrıca günlük yaşam aktivitelerini ve fonsiyonel bağımsızlık düzeyini değerlendirmek içinde Lysholm diz skalası ve Tegner aktivite skalası kullanıldı. Rehabilitasyon programında; izokinetik kas kuvvetlendirme eğitimi ve elektroterapi uygulaması yapıldı. İzokinetik kuvvetlendirme eğitimi 60 derece/sn de 5 tekrarlık bir ısınmanın ardından, 60 derece/sn hızda 3 set 10 tekrar ve 180 derece/sn hızda 3 set 15 tekrar konsantrik/konsantrik kas kuvvetlendirme protokolü bilateral olarak uygulandı. Aynı zamanda her iki dize bilateral olarak 4 kanallı yüksek voltaj galvanik stimulasyon uygulandı. Bu tedavi programı haftada 2 kez olmak üzere toplam 6 hafta uygulandı. BULGULAR: Olgunun tedavi öncesi ve 6 haftalık tedavi sonrasındaki değerlendirme sonuçları Tablo 1 de verildi. Olgunun tedavi öncesine göre tedavi sonrasında kas kuvveti, Lysholm Diz skalası puanı, Tegner Aktivite Skalası puanı arttı. Tedavisi öncesinde her iki açısal hızda anormal seyreden H/Q oranının, tedavi sonrasında normal sınırlarda ulaştığı belirlendi.SONUÇ: Artroskopik meniskus tamiri sonrası futbolcuya uygulanan fizyoterapi ve rehabilitasyon programının kas kuvvetini artırmada etkili bir yöntem olduğu belirlenmiştir. İzokinetik egzersiz ve nöromusküler elektrik stimülasyonu uygulaması sonucunda elde edilen kuvvet kazanımlarının sporcunun fonksiyonel kapasitesini de orantılı olarak artırdığı gösterilmiştir. Meniskus cerrahisi geçirmiş futbolcuların tedavisinde 60º/sn. ve 180º/sn. hızlarda uygulanan konsantrik izokinetik egzersiz programlarının elektroterapi yöntemleri ile kombine edilmesinin fonksiyonel kazanımları arttıracağını düşünmekteyiz
    corecore