36 research outputs found
Določitev dinamičnih zemeljskih tlakov delujočih na toge prepuste
The seismic safety of underground structures (culvert, subway, natural-gas and water-sewage systems) plays a major role in sustainable public safety and urban development. Very few experimental data are currently available and there is no generally accepted procedure to estimate the dynamic pressures acting on these underground structures. This study aims to enhance the state of the prevalent information necessary to understand the dynamic behaviour of box culverts and the stresses acting under dynamic excitations through experimental analyses. For this purpose, a series of shaking-table tests were conducted on box-type culverts buried in dry sand. To simulate the free-field boundary conditions, a laminar box was designed and manufactured for use with a 1-g shake table. Two culvert models having different rigidities were tested under various harmonic motions in order to examine the effect of the flexibility ratio on dynamic lateral soil pressures. Based on the test results, a simplified dynamic pressure distribution acting on the sidewalls of the culvert model was suggested. Then, a dynamic lateral coefficient was defined for the proposed peak pressure value in the distribution. The values of this coefficient were obtained as a function of the shear strain by considering the relative stiffness between the soil and the underground structure.Potresna varnost podzemnih objektov (prepusti, podzemne železnice, sistemi za oskrbo z zemeljskim plinom in vodo), igra pomembno vlogo v trajnostni javni varnosti in urbanem razvoju. Ne poznamo splošno sprejetega postopka za oceno dinamičnih pritiskov, ki delujejo na podzemne objekte. Prav tako je na voljo zelo malo eksperimentalnih podatkov za oceno dinamičnih pritiskov. S študijo želimo izboljšati razumevanje dinamičnega obnašanja škatlastih prepustov in pritiskov, ki delujejo pri dinamičnih vzbujanjih s pomočjo eksperimentalnih analiz. V ta namen smo izvedli niz preizkusov na potresni-mizi na škatlastih prepustih zakopanih v suhem pesku. Za simulacijo robnih pogojev prostega polja, smo za uporabo v 1 g potresni mizi zasnovali in izdelali laminarno škatlo. Na dveh modelih prepustov, ki imata različne togosti smo v raznih harmoničnih gibanjih preučili vpliv razmerja prožnosti na vrednosti dinamičnih bočnih pritiskov tal. Na podlagi rezultatov preskusov predlagamo poenostavljeno porazdelitev dinamični pritiskov, ki delujejo na stranske stene modela prepusta. Za predlagano vrhnjo vrednost tlaka v porazdelitvi tlakov smo definirali dinamični bočni koeficient. Vrednosti tega koeficienta so funkcija strižnih specifičnih deformacij z upoštevanjem relativne togosti med tlemi in podzemno konstrukcijo
Türk medeni hukukunda alelade vedia sözleşmesi ve hükümleri
ÖZETTezin konusu olan Alelade Vedia Sözleşmesi; Borçlar Kanununun 463-470. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Tanım olarak alelade vedia; vedia veren ( mudi ) tarafından verilen bir taşınır malın, vedia alan ( müstevdi ) tarafından kabul edilerek güvenli bir yerde saklanması ve saklatanın dilediği zaman istemesiyle onu saklatana geri vermesi yükümlülüğü yükleyen bir sözleşmedir. Mudi, vedianın maliki olabileceği gibi vedia üzerinde rehin gibi sınırlı ayni hak veya kira gibi nispi hak sahibi bir kişi de olabilir. Vedia konusu şey saklanmak üzere verildiğinden, mülkiyeti eğer malikse, mudide ( saklatan ) kalır, yalnızca fer’i zilyedlik saklayana geçer, saklatanın vediayı her zaman geri isteme hakkı vardır. Sözleşmenin asli edimi ve ana öğesi saklayanın, saklatan tarafından kendisine verilen sözleşme konusu taşınırı kabul ederek onu güvenli bir yerde saklamayı üstlenmesidir. Saklayan, muhafazayı üstlendiği eşya kendisine verildiğinde bunu kabul etmek zorundadır, ancak eşyanın teslimini talep edemez, teslim gerçekleşmedikçe muhafaza ve iade borcu doğmaz. Vediayı güvenli bir yerde şahsen saklamak zorundadır, ancak yardımcı şahıs kullanabilir. Vedianın zarara uğramasını ve yok olmasını engelleyecek önlemleri almak ve özenli muhafaza etmek borcu altındadır, zarar halinde, saklatana tazminat ödemek zorunda kalır. Muhafazanın niteliği, özen derecesi, kapsamı, şekli tarafların anlaşması ile belirlenebileceği gibi vedianın niteliği ve işin kapsamı, vedia alanın menfaati ve sözleşmenin ticari niteliğine göre de belirlenebilir. Muhafaza karşılığı ücret vedia sözleşmesinin zorunlu öğesi değildir ancak kararlaştırılması mümkündür ayrıca işin niteliği ve muhafazanın meslek olarak yapılması gibi hallerde saklayanın ücret hakkı doğacaktır. Bu gibi durumlarda saklatan, kararlaştırılan, kararlaştırılmamışsa ödenmesi adet olan ücreti saklayana ödemek zorundadır. Vediada ücret kararlaştırılması hallerinde bu ücret iade borcunun değil saklama borcunun karşılığıdır
Kredi açma sözleşmesi
TEZ İ
Kredi açma sözleşmesi kredi verene, belli bir bedel karşılığı kredi hazır bulundurma ve kullandırma borcu yükleyen bir sözleşmedir. Kullanılacak kredinin miktarı ve zamanı ise müşterinin ihtiyaçlarına göre onun tarafından yapılacak taleple belirlenecektir. Kredi açma sözleşmesinin temel unsurları ve özellikleri banka uygulaması yoluyla ortaya çıkmıştır çünkü kredi açma sözleşmesi bankacılık uygulaması tarafından ortaya çıkartılmış ve kredi işlemlerinde kullanılmaya başlanmıştır, temeli bankacılık uygulamalarına dayanır. Banka kredi işlemlerinde kullanılan ve sözleşmenin konusunu oluşturan kredi işlemlerinin çeşitliliği sebebiyle, kredi açma sözleşmesi sadece para ödüncü veya konusunu para ödünçlerinin oluşturduğu bir sözleşme olarak tanımlanamaz.
Kredi açma sözleşmesini münferit kredi kullandırma işlemlerinin ön hazırlığı veya bir tür önsözleşme, çok aşamalı sözleşme olarak açıklamaya çalışan görüşler de bankacılık uygulaması ve sözleşmenin taraflarının iradeleriyle uyuşmamaktadır. Sözleşmede tarafların borç altına girmeye yönelik iradeleri ilk kuruluş aşamasında belirgin niteliktedir, kredi açma sözleşmesi içeriğinde nitelik olarak belirginleşmese de münferit kredi işlemleri yoluyla çeşitli türlerde kredi kullandırma borcu içeren tek aşamalı bir sözleşmedir.
Kredi talebi, kredi kullandırma ediminin vadesini ve içeriğini belirleyen bir işlemdir. Kredi açma sözleşmesinde mevcut taraf iradeleri eğer açıkça bir kredi türü kararlaştırılmamışsa talep hakkının kullanılması ile belirli hale gelir, bu düzenleme hakkı bir tür seçim hakkı niteliğindedir ve banka için kural olarak bağlayıcı sonuçlar meydana getiren bir işlemdir.
Kredi açma sözleşmesi güven temeline dayanmaktadır ve genelde bu güvenin sarsılması hallerinde tarafların, olağan ve olağanüstü fesih, dönme beyanı gibi tek taraflı yenilik doğurucu işlemleriyle sona erdirilir. Kredi açma sözleşmesi sürekli borç ilişkisi oluşturmaktadır ve sözleşme kapsamındaki borçların ifasına başlanmışsa tarafların anlaşması akdi ilişkiyi ileriye etkili olarak sona erdirir, yeni kredi talebi imkanını ortadan kaldırır, ifasına başlanmış olan münferit kredi işlemleri bu sona ermeden etkilenmez.
Summary,
The credit contract obliges the lender to grant credit, against a consideration. It permits the borrower to decide on time and height of the credit demands in accordance with the needs of the business life. The examination of the constitutive features of the credit contract had to start out from the bank business practice since the contract has developed its typical expression there. The variety of the bank in moderation usual credit performances forbids restricting the credit contract to the loan.
The analysis of the prepared statements given in the course of the credit negotiations and at the contract conclusion shows that the credit contract shall not prepare additional legal contracts but that the relationship will of the lender is definite. Therefore, the credit contract is a one-level contract immediately committing to do the credit accommodation in the different forms. The multiple claims on the loan are left to the discretion of the borrower, except for rare exceptions. With the call of a certain credit sum the borrower puts the general claim to credit accommodation in concrete terms.
As continuous debt contract, the credit contract is carried by the mutual confidence of the parties. That the term of the credit, inherent confidence element leads to a uniform evaluation of the substantial questions of the application of the law. This becomes particularly clear for the problems of the order over the requirement for credit and the achievement disturbances and regarding the reasons, that leads the completion of the contract
Kredi açma sözleşmesi
TEZ ÖZETİKredi açma sözleşmesi kredi verene, belli bir bedel karşılığı kredi hazır bulundurma ve kullandırma borcu yükleyen bir sözleşmedir. Kullanılacak kredinin miktarı ve zamanı ise müşterinin ihtiyaçlarına göre onun tarafından yapılacak taleple belirlenecektir. Kredi açma sözleşmesinin temel unsurları ve özellikleri banka uygulaması yoluyla ortaya çıkmıştır çünkü kredi açma sözleşmesi bankacılık uygulaması tarafından ortaya çıkartılmış ve kredi işlemlerinde kullanılmaya başlanmıştır, temeli bankacılık uygulamalarına dayanır. Banka kredi işlemlerinde kullanılan ve sözleşmenin konusunu oluşturan kredi işlemlerinin çeşitliliği sebebiyle, kredi açma sözleşmesi sadece para ödüncü veya konusunu para ödünçlerinin oluşturduğu bir sözleşme olarak tanımlanamaz. Kredi açma sözleşmesini münferit kredi kullandırma işlemlerinin ön hazırlığı veya bir tür önsözleşme, çok aşamalı sözleşme olarak açıklamaya çalışan görüşler de bankacılık uygulaması ve sözleşmenin taraflarının iradeleriyle uyuşmamaktadır. Sözleşmede tarafların borç altına girmeye yönelik iradeleri ilk kuruluş aşamasında belirgin niteliktedir, kredi açma sözleşmesi içeriğinde nitelik olarak belirginleşmese de münferit kredi işlemleri yoluyla çeşitli türlerde kredi kullandırma borcu içeren tek aşamalı bir sözleşmedir. Kredi talebi, kredi kullandırma ediminin vadesini ve içeriğini belirleyen bir işlemdir. Kredi açma sözleşmesinde mevcut taraf iradeleri eğer açıkça bir kredi türü kararlaştırılmamışsa talep hakkının kullanılması ile belirli hale gelir, bu düzenleme hakkı bir tür seçim hakkı niteliğindedir ve banka için kural olarak bağlayıcı sonuçlar meydana getiren bir işlemdir.Kredi açma sözleşmesi güven temeline dayanmaktadır ve genelde bu güvenin sarsılması hallerinde tarafların, olağan ve olağanüstü fesih, dönme beyanı gibi tek taraflı yenilik doğurucu işlemleriyle sona erdirilir. Kredi açma sözleşmesi sürekli borç ilişkisi oluşturmaktadır ve sözleşme kapsamındaki borçların ifasına başlanmışsa tarafların anlaşması akdi ilişkiyi ileriye etkili olarak sona erdirir, yeni kredi talebi imkanını ortadan kaldırır, ifasına başlanmış olan münferit kredi işlemleri bu sona ermeden etkilenmez. Summary,The credit contract obliges the lender to grant credit, against a consideration. It permits the borrower to decide on time and height of the credit demands in accordance with the needs of the business life. The examination of the constitutive features of the credit contract had to start out from the bank business practice since the contract has developed its typical expression there. The variety of the bank in moderation usual credit performances forbids restricting the credit contract to the loan.The analysis of the prepared statements given in the course of the credit negotiations and at the contract conclusion shows that the credit contract shall not prepare additional legal contracts but that the relationship will of the lender is definite. Therefore, the credit contract is a one-level contract immediately committing to do the credit accommodation in the different forms. The multiple claims on the loan are left to the discretion of the borrower, except for rare exceptions. With the call of a certain credit sum the borrower puts the general claim to credit accommodation in concrete terms. As continuous debt contract, the credit contract is carried by the mutual confidence of the parties. That the term of the credit, inherent confidence element leads to a uniform evaluation of the substantial questions of the application of the law. This becomes particularly clear for the problems of the order over the requirement for credit and the achievement disturbances and regarding the reasons, that leads the completion of the contract
Kefilin sorumluluğunun kapsamı ve 6098 sayılı Türk borçlar kanunu ile yapılan değişiklikler
Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği bir sözleşmedir. Borçlunun borcunu ifa etmemesi sonucu kefil ödeme yapmak zorunda kalırsa, alacaklının haklarına halef olacaktır. Kefalet sözleşmesinin geçerli olması için yazılı şekilde yapılması ve kefil tarafından imzalanması lazımdır. Kefalet sözleşmesinde kefil, asıl borçlunun borcunu ödememesi halinde asıl borç ile birlikte onun yasal ve akdi faizlerinden de sorumlu olmayı taahhüt eder. Kefilin sorumluluğu, sözleşmeden ve kanundan kaynaklanır ve kefilin ödemeyi taahhüt ettiği azami miktar ile sınırlıdır
Belirsiz Alacak Davası, Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) Yeniköy Dalyanı
İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Yeniköy Mahallesi, Kalender Mevkiine kâin 1003 ada 1 parsel sayılı tapu tescilli taşınmaza (Dalyan) ait davacıların ve/veya murislerinin hisse tapusunun iptali ile davalı adına tescili ve bedelinin “belirsiz alacak davası” yoluyla tespit edilerek davalıdan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek hisse oranları ölçüsünde davacılara ödenmesidir
Structural and dielectrical properties of PMMA/TiO2 composites in terms of free volume defects probed by positron annihilation lifetime spectroscopy
A suspension of ultrasonically agitated Titanium dioxide micrometer-sized powder has been introduced into a poly(methyl methacrylate) (PMMA) matrix by solvent (CHCl3) mixing under slow mechanical stirring, and the resulting suspension was used to cast free-standing PMMA/TiO2 composite films. Filler contents from 0 wt% to 7.5 wt% were selected, since TiO2 particles could not be previously suspended in chloroform at higher concentrations by ultrasonic agitation. Optical and dielectric properties of composites were determined by ultraviolet (UV)-visible and dielectric spectrometry. In the UV region, 450% improvement of UV absorption was achieved in the TiO2/PMMA composite compared with neat PMMA. The structural properties and hole-free volume of the composites were determined by X-ray diffractometry and positron annihilation lifetime spectroscopy, respectively. The particle size and homogeneous dispersion of the particles in the polymer matrix were related to the hole-free volume of the PMMA