9 research outputs found

    Imaging of subsurface lineaments in the southwestern part of the Thrace Basin from gravity data

    Full text link
    Linear anomalies, as an indicator of the structural features of some geological bodies, are very important for the interpretation of gravity and magnetic data. In this study, an image processing technique known as the Hough transform (HT) algorithm is described for determining invisible boundaries and extensions in gravity anomaly maps. The Hough function implements the Hough transform used to extract straight lines or circles within two-dimensional potential field images. It is defined as image and Hough space. In the Hough domain, this function transforms each nonzero point in the parameter domain to a sinusoid. In the image space, each point in the Hough space is transformed to a straight line or circle. Lineaments are depicted from these straight lines which are transformed in the image domain. An application of the Hough transform to the Bouguer anomaly map of the southwestern part of the Thrace Basin, NW Turkey, shows the effectiveness of the proposed approach. Based on geological data and gravity data, the structural features in the southwestern part of the Thrace Basin are investigated by applying the proposed approach and the Blakely and Simpson method. Lineaments identified by these approaches are generally in good accordance with previously-mapped surface faults

    Marmacuma samimei gen. et sp. nov., (Peracarida; Cumacea; Nannastacidae) from Tarantian (Upper Pleistocene) sediments from the Sea of Marmara, Turkey

    No full text
    Artüz, M. Levent, Sakinç, Mehmet (2020): Marmacuma samimei gen. et sp. nov., (Peracarida; Cumacea; Nannastacidae) from Tarantian (Upper Pleistocene) sediments from the Sea of Marmara, Turkey. Zootaxa 4718 (1): 134-144, DOI: https://doi.org/10.11646/zootaxa.4718.1.1

    Financialization and productive models in the pharmaceutical industry

    No full text
    International audienc

    Financialization and productive models in the pharmaceutical industry

    No full text
    International audienc

    VAN GÖLÜ’NÜN GEÇ KUVATERNER TEKTONO-STRATİGRAFİK EVRİMİ

    No full text
    Van Gölü çevresindeki taraçaların pek çoğu, Van Gölü Havzası’nın çok daha uzun dönem- li jeolojik geçmişine nazaran daha kısa bir dönemi yansıtır. Bunların depolanması, günü-müzden önceki son 125 bin yıl sırasında gerçekleşmiştir. Bu çökeller alüvyal yelpaze/ör- gülü akarsu, kumsal, Gilbert-tipi delta, kıyıyakını ve kıyıötesi gibi geniş bir yelpazede yer alan bir dizi sığ gölsel ve göl çevresi ortamlarında birikmişlerdir. Bunların litofasiyesleri- nin çeşitliliği, depolanma koşullarındaki iklimsel ve tektonik denetimlerin kanıtlarını oluş- turur. Su toplama havzasındaki yüksek rölyefli alanlar, bunların depolanmaları sırasında, gölün kıyısal alanlarına bol miktarda kırıntılı materyal sağlamış ve bu nedenle bölgede bas- kın olarak karasal kırıntılı çökeller görülmesine sebep olmuştur. Kaba kırıntılı sedimanla- rın yaygın olarak Gilbert-tipi deltaların oluştuğu büyük akarsuların ağızlarında gerçekleş- miştir. Akarsu-denetimli gölsel deltalar, göl seviyesinin yükselmesi sırasında oluşmuştur. Göl havzasının doğu kenarında göreceli olarak daha yaygın ve kalın gözlenen bu çökeller, batı rüzgârlarının etkisinden korunmuş düşük-enerjili kıyı ortamının varlığına işaret eder. Bununla beraber, deltaları çevreleyen aynı göl kenarının bazı alanlarında, dalgalar ve fırtı- na-kökenli kıyıboyu akıntıları tarafından taşınan sedimanlar ile beslenen kumsallar oluş- muştur. Kıyıyakını fasiyesinde görülen kaba-taneli kırıntılı malzeme, Paleo-Van Gölü’nün kıyılarının büyük olasılıkla fırtınalar ve fırtına-kökenli akıntıların varlığına maruz kaldığı- nı gösterir. Ancak, gölün yüksek kıyı çizgisi zamanlarında kıyıyakını çökellerinde derece- li tabakalanma ve taban yapıları gibi turbidit depolanmasına ilişkin herhangi bir kanıt bu- lunmaması, türbidit akıntılarının göl kenarı boyunca sediman taşınmasında önemli bir et- ken olamadığı göstermektedir. Gölün kıyıötesi yanal olarak devamlı, ince tabakalanmalı varvlı ve bazı kesimlerinde göçme ve konvülüt tabakaları gibi hidroplastik bozulma yapı- ları da içeren ince-taneli kumtaşları ve çamurtaşlarının çökeldiği durgun bir su kütlesi or- tamıydı. Van Gölü çevresindeki taraça çökellerinin yaşlarının yeterince bilinmemesi,, bu taraçalar arasında tam anlamıyla bir deneştirme yapılamasını engeller. Ancak incelenen ta- raça istiflerinde büyük-ölçekli döngülerin görülmemesi, her bir taraçanın daha yüksek göl seviyesi değişimlerine bağlı olarak meydana geldiğine ve bu olayı da bir regresyonun ta- kip ettiğine işaret eder. Elde edilen yaş verileri 1760 m (odsy) yüksekliğine kadar çıkan yüksek göl seviyelerinin son buzullaşma arası (MIS 5; 123-71 bin yıl (GÖ)) ile bunu ta- kip eden  26-24 bin yıl  (GÖ), 22-21 bin yıl (GÖ) ve 10-6 bin yıl (GÖ) arasında oluştuğu- nu göstermektedir. Taraçaların yükselmeye ters orantılı olarak gençleşmeleri, göl seviyesi- nin zamanla giderek alçaldığına veya zamanla katlanmış olarak artan yükselmenin etkisi- ne veya her ikisine birden bağlı olduğuna işaret eder. Göl seviyesi değişimleri olasılıkla ik- limsel, volkanik ve tektonik süreçlerin birlikte işlemesinin bir sonucu olarak gerçekleşmiş- tir. Gölün hidrolojik olarak bir kapalı havza olduğu göz önünde bulundurulacak olunursa, iklim olasılıkla diğerlerinden daha etkin bir rol oynamıştır. En genç taraça seviyesinin ya-şı 6 by (GÖ) olmasından dolayı, havzadaki iklim belki de göreli olarak daha kurak ve eva- poratif bir karakterdeydi. Gölün günümüzden önceki son 600 bin yıllık bütün geçmişi sıra- sında, bu alanın jeolojisi Türkiye’nin aktif eğim- ve doğrultu-atımlı neotektonik rejimi et- kisiyle şekillenirken, gölün kıyıötesinde karakteristik göçme yapıları, konvülüt tabakalan- ma ve çoğunlukla da Nemrut Volkanı’na bağlı patlama ürünleri oluşmuştur

    Geological evolution of the Gulf of Saros, NE Aegean sea

    No full text
    The Gulf of Saros is an Upper Miocene transtensional basin in NW Anatolia, formed by the interaction between the North Anatolian Fault and the N-S extensional tectonic regime of the Aegean. The present configuration of the basin evolved mainly during the Plio-Quaternary under the increased activity of the North Anatolian Fault. During the late Miocene-late Quaternary, no sedimentation took place on the shelves. After this long hiatus, an important change in tectonic style about 0.2 Ma BP allowed sedimentation to resume in the gulf

    Is the abrupt drowning of the Black Sea shelf at 7150 yr BP a myth?

    No full text
    Sedimentological and chronostratigraphic studies of the coastal plain sediments of the Black Sea near the Sakarya River (Turkey) and seismic-stratigraphic survey of the shelf sediments off this river's mouth were carried out. The results indicate that just prior to its flooding by the Mediterranean waters at about 7200 yr up, the Black Sea was a fresh water lake, emptying its waters into the Sea of Marmara. The water level of this lake was about 18 m lower than the present sea level, but above the -35 m sill depth of the Bosphorus. This finding contradicts with Ryan et al.'s (1997a,b) hypothesis: that the Black Sea 'lake' water level was more than 100 m below the sill depth of the Bosphorus and that the drowning of the Black Sea shelf at 7150 yr sp was abrupt. (C) 2001 Elsevier Science B.V. All rights reserved
    corecore