4 research outputs found

    Mesleki Uygulama Derslerine Katılan ve Katılmayan Üniversite Öğrencilerinde COVID-19’a Yakalanma Korkusu, Anksiyete ve Yaşam Kalitesi Düzeyinin İncelenmesi

    Get PDF
    Amaç: Bu araştırmada, mesleki uygulama derslerine katılan ve katılmayan sağlık programı öğrencilerinde COVID-19’a yakalanma korkusu, anksiyete ve yaşam kalitesi düzeyinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırmaya toplam 597 üniversite öğrencisi katıldı. Veri toplama aracı olarak COVID-19 Korkusu Ölçeği, Koronavirüs Anksiyete Ölçeği ve SF-36 Yaşam Kalitesi Ölçeği kullanıldı. Bulgular: Mesleki uygulama derslerine devam eden ve etmeyen öğrencilerin COVID-19’a yakalanma korkusu (p=0,144) ve anksiyete düzeyi benzerdi (p=0,861). SF-36 Ölçeği’ne ait fiziksel fonksiyon (p=0,003) ve genel sağlık algısında (p=0,020) gruplar arası anlamlı farklılık vardı. COVID-19’a yakalanma korkusuyla anksiyete düzeyi arasında orta düzey pozitif yönde ilişki bulundu (r=0,559, p=0,001). Koronavirüse bağlı yakınları vefat eden öğrencilerin COVID-19’ a yakalanma korkusu ile anksiyete seviyesinin, yakınları vefat etmeyen öğrencilere göre anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu görüldü (p=0,001). COVID-19 geçiren öğrencilerde koronavirüsle ilişkili anksiyete düzeyinin daha fazla olduğu saptandı (p=0,033). Sonuç: Araştırma sonuçları koronavirüs salgınının, üniversite öğrencilerin

    Kronik İnmeli Hastalarda Üst Ekstremite Fonksiyonları ile Dil ve Konuşma Fonksiyonu Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

    No full text
    The aim of this study is to investigate the relationship between upper extremity functions and speech-language functions in chronic stroke patients. Thirty-two chronic stroke patients with aphasia were included in the study, the average age of the patients is 56.88 years. Action Research Arm Test, Wolf Motor Function Test, Fugl-Meyer Upper Extremity Scale and Minnesota Hand Dexterity Test were used to evaluate the affected upper extremity motor functions of the individuals. The Language Assessment Test for Aphasia was used to evaluate speech and language functions of the individuals. The assessments were conducted between November 2017 and May 2019 at the Neurological Rehabilitation Unit of Hacettepe University Faculty of Physical Therapy and Rehabilitation, and the Speech and Language Unit of Hacettepe University Hospitals. A statistically significant correlation was found between Wolf Motor Function Test and the reading (rs= 0.36, p= 0.04). No statistically significant correlation was found between the other upper extremity assessment scales and speech-language functions (p>0.05). As a result, there was a statistically significant correlation between hand motor skills and reading. So, individuals with good reading functions have also good hand motor skills. This study revealed the necessity of planning the rehabilitation of chronic stroke individuals as a whole and with a multidisciplinary team, and the necessity of planning and conducting the physiotherapy and rehabilitation program and speech-language therapy in coordination.ONAY SAYFASI iii YAYIMLAMA VE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI BEYANI iv ETİK BEYAN SAYFASI v TEŞEKKÜR vi ÖZET vii ABSTRACT viii İÇİNDEKİLER ix SİMGELER VE KISALTMALAR x ŞEKİLLER xi TABLOLAR xii 1. GİRİŞ 1 2. GENEL BİLGİLER 3 2.1. İnme 3 2.2. Epidemiyeloji 4 2.3. İnme Risk Faktörleri 4 2.4. Etiyoloji 6 2.4.1. İskemik İnme 6 2.4.2. Hemorajik İnme 9 2.5. İnme Sonrası Görülen Semptomlar 9 2.6. İnme Sonrası Üst Ekstremite Problemleri 11 2.6.1. Omuz Ağrısı 11 2.6.2. Subluksasyon 12 2.6.3. Rotator Manşet Yaralanmaları 13 2.6.4. Kompleks Bölgesel Ağrı Sendromu 13 2.7. İnme Sonrası Dil ve Konuşma Bozuklukları 14 2.8. Konuşma ve Üst Ekstremite Motor Fonksiyon İlişkisi 16 3. BİREYLER VE YÖNTEM 20 3.1. Bireyler 20 3.2. Yöntem 21 3.2.1. Hasta Öyküsü 22 3.2.2. Değerlendirme 22 3.2.3. Verilerin Değerlendirilmesi 29 4. BULGULAR 30 4.1. Bireylerin Demografik Özellikleri ile İlgili Bulgular 30 4.2. Bireylerin Üst Ekstremite Değerlendirme Bulguları 31 4.3. Bireylerin Dil ve Konuşma Fonksiyonları ile İlgili Bulguları 32 4.4. Verilerin Normal Dağılıma Uygunluğu ile İlgili Bulgular 32 4.5. Verilerin Korelasyon Analizi ile İlgili Bulguları 40 5. TARTIŞMA 41 6. SONUÇ VE ÖNERİLER 48 7. KAYNAKLAR 49 8. EKLER EK-1: Etik Kurul İzin Belgesi EK-2: Aydınlatılmış Onam Formu EK-3: Mini Mental Durum Testi EK-4: Kol Eylem Araştırma Testi EK-5: Wolf Motor Fonksiyon Testi EK-6: Fugl-Meyer Üst Ekstremite Değerlendirme Ölçeği EK-7: Afazi Dil Değerlendirme Testi EK-8: Orijinallik Raporu EK-9: Dijital Makbuz EK-10: Tez Çalışmasından Çıkan Yayın 9. ÖZGEÇMİŞBu çalışmada, kronik inmeli bireylerde üst ekstremite fonksiyonları ile dil ve konuşma fonksiyonları arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya, yaş ortalaması 56,88 yıl olan, afazi tanısı alan 32 kronik inmeli birey dahil edilmiştir. Bireylerin etkilenmiş üst ekstremite fonksiyonlarını değerlendirmek için Kol Eylem Araştırma Testi, Wolf Motor Fonksiyon Testi, Fugl-Meyer Üst Ekstremite Değerlendirme Ölçeği ve Minnesota El Beceri Testi; bireylerin dil ve konuşma fonksiyonlarını değerlendirmek için ise Afazi Dil Değerlendirme Testi’nin konuşma akıcılığı, okuma ve isimlendirme alt bölümleri kullanılmıştır. Değerlendirmeler, Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi Nörolojik Rehabilitasyon Ünitesi ve Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Dil ve Konuşma Terapisi Ünitesi’nde Kasım 2017-Mayıs 2019 tarihleri arasında yapılmıştır. Çalışmanın bulguları incelendiğinde Wolf Motor Foksiyon Testi ile okuma arasında istatistiksel açıdan anlamlı ilişki bulunmuştur (rs= 0,36, p= 0,04). Diğer üst ekstremite değerlendirme ölçekleri ile dil ve konuşma fonksiyonları arasında istatistiksel açıdan anlamlı ilişki bulunamamıştır (p>0,05). Sonuç olarak, elin beceri gerektiren fonksiyonları ile okuma fonksiyonu arasında anlamlı bir ilişki olduğu, iyi düzeyde el motor fonksiyon becerilerine sahip olan bireylerin okuma becerilerinin de o düzeyde iyi olduğu sonucu elde edilmiştir. Bu çalışma, kronik inmeli bireylerin rehabilitasyonuna bir bütün olarak ve multidisipliner bir ekip ile yaklaşılması, fizyoterapi ve rehabilitasyon programı ile dil ve konuşma terapisinin koordineli olarak planlanması ve yürütülmesi gerekliliğini ortaya koymuştur

    Spastisite-Spinal Kord Yaralanmaları-Periferik Sinir Yaralanmaları

    No full text
    17.1. SPASTISITE 17.1.1. Giriş Nörolojik hastalığa sahip erişkin ve pediatrik bireylerin fizyoterapiye ihtiyaç duymasının önemli nedenlerinden biri spastisite ve spastisitenin neden olduğu sekonder problemlerdir. Spastisite; multiple skleroz, serebrovasküler olay (inme), serebral palsi (beyin felci), spinal kord yaralanmaları, üst motor nöron hastalıkları, travmatik beyin yaralanmaları ve diğer merkezi sinir sistemi yaralanmaları gibi nörolojik hastalıklarda sıklıkla karşılaşılan kas tonusu bozukluğudur (1). Merkezi sinir sisteminde meydana gelen lezyon sonucu, etkilenen kaslarda hıza bağlı pasif harekete karşı tonik germe refl ekslerinde (kas tonusu) artış ortaya çıkmaktadır (2). Kasta meydana gelen bu anormal tonus artışı, bireylerde istemli hareketlerin engellenmesi, günlük yaşam aktivitelerinin zorlaşması, eklem hareket açıklığının kısıtlanması, kontraktür oluşumu, kas gücü kaybı ve ağrı gibi birçok probleme neden olmaktadır. Bu bölümde normal kas tonusu, spastisitenin oluşum mekanizması, spastisiteye eşlik eden klinik bulgular ve spastisite fizyoterapisi ile ilgili bilgilerin verilmesi amaçlanmaktadır

    MESLEKİ UYGULAMA DERSLERİNE KATILAN VE KATILMAYAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE COVID-19’A YAKALANMA KORKUSU, ANKSİYETE VE YAŞAM KALİTESİ DÜZEYİNİN İNCELENMESİ

    No full text
    Giriş: Koronavirüs Hastalığı Salgını (COVID-19), Dünya Sağlık Örgütü tarafından uluslararası öneme sahip ‘’halk sağlığı acil durumu’’ olarak ilan edilmiştir.COVID-19’a yakalanma korkusunun, doğrudan mental sağlık ile ilişkili olduğu ve mental sağlığın bozulmasının da bireylerde yaşam kalitesinin azalmasına neden olduğu gösterilmiştir. Bu korku anksiyete ve stres faktörünü de eş zamanlı tetiklemiştir. Amaç: Çalışmanın amacı örgün mesleki uygulama derslerine katılan ve katılmayan üniversite öğrencilerinde COVID-19’a yakalanma korkusu, anksiyete ve yaşam kalitesi düzeylerinin incelenerek karşılaştırılmasıydı. Yöntem: Çalışmaya benzer yaş grubuna sahip, hastane stajı, klinik uygulama stajı, müfredatta yer alan uygulama derslerinin belirli bir saatine katılım vb. gibi mesleki uygulama derslerine katılan (Uygulama Grubu, n=273, yaş=20,48±1,22 yıl) ve katılmayan (Kontrol Grubu, n=324, yaş=20,07±1,31 yıl) sağlık bilimleri alanında öğrenim gören toplam 597 üniversite öğrencisi dahil edildi. Veri toplama aracı olarak web tabanlı online anket kullanıldı. Katılımcıların demografik özellikleri yazarlar tarafından hazırlanan Kişisel Bilgi Formu’na kaydedildi. COVID-19’a yakalanma korkusu COVID-19 Korkusu Ölçeği ile, anksiyete düzeyi Koronavirüs Anksiyete Ölçeği ile, yaşam kalitesi SF-36 Yaşam Kalitesi Ölçeği ile değerlendirildi. Bulgular: Uygulama katılan ve katılmayan öğrencilerin COVID-19’ a yakalanma korkusu düzeyi, koronavirüse karşı oluşan anksiyete seviyesi ve SF-36 yaşam kalitesi ölçeğinin sekiz alt parametresinden altısı; fiziksel ve emosyonel rol güçlüğü, enerji/canlılık, ruhsal sağlık, ağrı benzerdi (p>0,05). Ölçeğin diğer iki alt parametresi; fiziksel fonksiyon (p=0,026) ve genel sağlık algısı (p=0,039) yüz yüze uygulama eğitimine katılmayan öğrencilerde daha yüksek bulundu. COVID-19’a yakalanma korkusu ile COVID-19’a bağlı anksiyete düzeyi arasında orta düzeyde (r=0,56, p=0,001) pozitif yönde korelasyon vardı. Sonuç: Pandemi sürecinde sağlık kuruluşlarından dolayısıyla hasta bireylerden izole ortamda devam eden üniversite hayatı öğrencilerin genel sağlık algısını olumlu yönde etkilemiş olabilir. Uygulama ve kontrol grubu arasında ölçek sonuçlarının benzer olması mezun olabilmek için zorunlu mesleki uygulama derslerinin sadece belirli bir kısmına katılımın geçerli sayılması ve öğrencilerin koronavirüs hastalığının etkileri hakkında tam farkındalık edinememiş olmalarından kaynaklanmış olabilir
    corecore