MESLEKİ UYGULAMA DERSLERİNE KATILAN VE KATILMAYAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDE COVID-19’A YAKALANMA KORKUSU, ANKSİYETE VE YAŞAM KALİTESİ DÜZEYİNİN İNCELENMESİ

Abstract

Giriş: Koronavirüs Hastalığı Salgını (COVID-19), Dünya Sağlık Örgütü tarafından uluslararası öneme sahip ‘’halk sağlığı acil durumu’’ olarak ilan edilmiştir.COVID-19’a yakalanma korkusunun, doğrudan mental sağlık ile ilişkili olduğu ve mental sağlığın bozulmasının da bireylerde yaşam kalitesinin azalmasına neden olduğu gösterilmiştir. Bu korku anksiyete ve stres faktörünü de eş zamanlı tetiklemiştir. Amaç: Çalışmanın amacı örgün mesleki uygulama derslerine katılan ve katılmayan üniversite öğrencilerinde COVID-19’a yakalanma korkusu, anksiyete ve yaşam kalitesi düzeylerinin incelenerek karşılaştırılmasıydı. Yöntem: Çalışmaya benzer yaş grubuna sahip, hastane stajı, klinik uygulama stajı, müfredatta yer alan uygulama derslerinin belirli bir saatine katılım vb. gibi mesleki uygulama derslerine katılan (Uygulama Grubu, n=273, yaş=20,48±1,22 yıl) ve katılmayan (Kontrol Grubu, n=324, yaş=20,07±1,31 yıl) sağlık bilimleri alanında öğrenim gören toplam 597 üniversite öğrencisi dahil edildi. Veri toplama aracı olarak web tabanlı online anket kullanıldı. Katılımcıların demografik özellikleri yazarlar tarafından hazırlanan Kişisel Bilgi Formu’na kaydedildi. COVID-19’a yakalanma korkusu COVID-19 Korkusu Ölçeği ile, anksiyete düzeyi Koronavirüs Anksiyete Ölçeği ile, yaşam kalitesi SF-36 Yaşam Kalitesi Ölçeği ile değerlendirildi. Bulgular: Uygulama katılan ve katılmayan öğrencilerin COVID-19’ a yakalanma korkusu düzeyi, koronavirüse karşı oluşan anksiyete seviyesi ve SF-36 yaşam kalitesi ölçeğinin sekiz alt parametresinden altısı; fiziksel ve emosyonel rol güçlüğü, enerji/canlılık, ruhsal sağlık, ağrı benzerdi (p>0,05). Ölçeğin diğer iki alt parametresi; fiziksel fonksiyon (p=0,026) ve genel sağlık algısı (p=0,039) yüz yüze uygulama eğitimine katılmayan öğrencilerde daha yüksek bulundu. COVID-19’a yakalanma korkusu ile COVID-19’a bağlı anksiyete düzeyi arasında orta düzeyde (r=0,56, p=0,001) pozitif yönde korelasyon vardı. Sonuç: Pandemi sürecinde sağlık kuruluşlarından dolayısıyla hasta bireylerden izole ortamda devam eden üniversite hayatı öğrencilerin genel sağlık algısını olumlu yönde etkilemiş olabilir. Uygulama ve kontrol grubu arasında ölçek sonuçlarının benzer olması mezun olabilmek için zorunlu mesleki uygulama derslerinin sadece belirli bir kısmına katılımın geçerli sayılması ve öğrencilerin koronavirüs hastalığının etkileri hakkında tam farkındalık edinememiş olmalarından kaynaklanmış olabilir

    Similar works