218 research outputs found

    Improvement Storability of ‘Angeleno’ Plum with the Combination of 1-Methylcyclopropene Treatment and Controlled Atmosphere Storage

    Get PDF
    The combined effects of postharvest 1-methylcyclopropene (1-MCP) treatment and controlled atmosphere (CA) storage on storage life and quality of ‘Angeleno’ (Prunus salicina Lindl.) plum were investigated after being treated with 1-MCP (625 ng g-1) at room temperature for 12 h. Following the treatment, fruit were stored in normal atmosphere (NA) and CA (1% O2-3% CO2) at 0 ºC and 90±5% relative humidity for 120 d. Fruit firmness, weight loss, respiration rate, ethylene production, soluble solid content, titratable acidity, fruit skin color and sensorial evaluation (external appearance, taste and chilling injury) were performed at harvest date and one month intervals during storage. Only 1-MCP treatment delayed the change in properties related to fruit ripening such as fruit softening, decrease in titratable acidity and increase in soluble solid content. Nevertheless, these effects were significantly higher when 1-MCP-treated plums were stored in CA conditions. The highest color change was found in NA conditions. ‘Angeleno’ plum stored in CA conditions gave the best results in terms of some quality parameters during storage. The combination of 1-MCP and CA storage prolonged storage life of ‘Angeleno’ plum compared to other treatments. These result demonstrated that the postharvest 1-MCP treatment can be used in the cold storage of Angeleno plums

    Natural Organic Matter Removal and Fouling in a Low Pressure Hybrid Membrane Systems

    Get PDF
    The objective of this study was to investigate powdered activated carbon (PAC) contribution to natural organic matter (NOM) removal by a submerged MF and UF hybrid systems. It was found that filtration of surface waters by a bare MF and UF membranes removed negligible TOC; by contrast, significant amounts of TOC were removed when daily added PAC particles were predeposited on the membrane surfaces. These results support the assumption that the membranes surface properties and PAC layer structure might have considerably influential factor on NOM removal. Moreover, it was concluded that the dominant removal mechanism of hybrid membrane system is adsorption of NOM within PAC layer rather than size exclusion of NOM by both of membrane pores. Transmembrane pressure (TMP) increases with PAC membrane systems support the view that PAC adsorption pretreatment will not prevent the development of membrane pressure; on the contrary, PAC particles themselves caused membrane fouling by blocking the entrance of pores of MF and UF membranes. Although all three source waters have similar HPI content, it appears that the PAC interaction with the entrance of membrane pores was responsible for offsetting the NOM fractional effects on membrane fouling for these source waters

    Türkiye’deki Bisiklet Kullanıcılarının Trafikte Görünürlükleri ve Renk Değişkeninin Bu Bağlamda İncelenmesi

    Get PDF
    Bu çalışmada, Türkiye’deki bisiklet kullanıcılarının, diğer yol kullanıcıları olan araba sürücüleri ve yayalar tarafındangörünürlüklerinin tespiti ve renk değişkeninin bu görünürlüğe etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda ikifarklı deney uygulanmıştır. Birinci çalışmada bisikletlilerin tespit edilmesinin karşılaştırılması amacıyla yaya, bisikletli vesürücü olmak üzere 62 katılımcının olduğu bir deney yürütülmüştür. Araba sürücüleri ve yayaların bisikletleri tespit etmesinin,bisikletlilerin giydikleri tişörtlerin renklerine göre değişimini inceleyen ikinci deneyde, yaya ve sürücü olmak üzere 43 katılımcıyer almıştır. İlk deneyde katılımcılara rastgele olarak içerisinde farklı mesafelerde (yakın, orta ve uzak) araba, bisikletli veyahiçbir şey olmayan yol fotoğrafları gösterilmiş ve fotoğraflarda araç olup olmadığıyla ilgili karar vermeleri istenmiştir. İkincideneyde katılımcılara sadece dört farklı renk (kırmızı, mavi, sarı ve yeşil) tişört giymiş bisikletliler ve boş yol fotoğraflarısunulmuştur. Ardından görülen yolda araç olup olmadığıyla ilgili karar vermeleri istenmiştir. Daha sonra katılımcılarınreaksiyon zamanları ve doğru karar verme oranları değerlendirilmiştir. Bisikletlilerin bütün yol kullanıcıları tarafından, arabayagöre daha düşük görünürlüğe sahip olduğu bulunmuştur. Ayrıca bütün yol kullanıcıları bisikletlilere, arabalara göre daha yavaşreaksiyon vermiştir. Ancak sürücüler ve bisikletliler arasında bisikletliyi algılamakta anlamlı bir farklılık bulunamamıştır.İkinci deneyde ise bisikletli kırmızı renk tişört ile uzak mesafede olduğu durumda, sarı renge göre daha yüksek görünürlüğesahiptir. Bisikletlinin orta mesafede sunulduğu koşulda ise mavi renk tişörte verilen reaksiyon zamanlarının, yeşil renge verilenreaksiyon zamanlarından ve kırmızı renge verilen reaksiyon zamanlarının, yeşil renge verilen reaksiyon zamanlarından dahayüksek olduğu bulunmuştur. Bu çalışmada, bisikletlilerin Türkiye’deki görünürlükleriyle ilgili deneysel yolla sonuçlar eldeedilmiş ve bu görünürlüğün arttırılmasına yönelik çözümler tartışılmıştır.Anahtar Kelimeler: bisiklet, yukarıdan aşağıya işleme, renk algısı, baktım-ama-göremedim hatas

    Contenido en grasa y composición en ácidos grasos de semillas de avellana empaquetadas al vacío durante su almacenamiento

    Get PDF
    The fat contents and fatty acid compositions of three hazelnut cultivars; Tombul, Palaz and Kalinkara were investigated during storage at 21 °C with 60-65 % relative bhumidity. The total fat contents of kernels in vacuum packages increased significantly with storage time. It is believed that the absolute value of fat content does not increase but that the kernel water content and total weight decrease. The palmitic and oleic acid contents of stored hazelnuts increased, while linoleic acid content decreased. No significant differences were found for stearic and linolenic acids during storage.El contenido en grasa y la composición en ácidos grasos de tres cultivares de avellana (Tombul, Palaz y Kalinkara) han sido monitorizados durante su almacenamiento a 21 ºC y una humedad relativa del 60-65 %. Los porcentajes de grasa total de las semillas empaquetadas al vacío aumentaron significativamente con el tiempo de almacenamiento. Ello se cree que es debido no a que el valor absoluto de contenido graso aumente, sino a que disminuye el contenido en agua de la semilla y su peso total. Los porcentajes de ácidos palmítico y oleico aumentan en las avellanas almacenadas, mientras que el porcentaje de linoleico descendíó. No se hallaron diferencias significativas en los porcentajes de los ácidos esteárico y linoleico durante el almacenamiento

    A model proposal to optimize bandwidth usage in multi-access wireless networks

    Get PDF
    Distribucija opterećenja između nekoliko pristupnih točaka te, stoga, optimiranje ukupne propusne moći predstavlja jedan od problema bežičnih mreža lokalnog područja kad je više od jedne pristupne točke dostupno u mreži. Nije lako uravnotežiti opterećenje kad se bežična čvorišta povezuju s pristupnom točkom samo uporabomm indikatora jačine primljenog signala (RSSI - Received Signal Strength Indicator). U ovom se radu predlaže novi model koji povećava ukupnu propusnu moć bežične mreže lokalnog područja. Predloženi se model uglavnom zasniva na predviđanju opterećenja svih dostupnih pristupnih točaka provjeravajući i njihova bežična i Ethernet sučelja i povezivanje s najmanje opterećenom. To je model utemeljen na čvorištu i ne zahtijeva nikakve promjene na infrastrukturi mreže. Ispitivanja provedena na postojećim bežičnim mrežama lokalnog područja dokazuju primjenjivost predloženog modela.Distribution of load among multiple access points, and therefore, optimizing the total throughput is one of the problems of wireless local area networks when there is more than one access point available in the network. It is not easy to balance the load when wireless hosts associate with one access point by using only the Received Signal Strength Indicator (RSSI). In this study, a new model which increases total throughput in a wireless local area network is proposed. The proposed model is mainly based on the prediction of the loads of all the available access points checking both their wireless and Ethernet interfaces and the association to the least loaded one. It is a host-based model and does not require any changes on the network infrastructure. The tests performed on the real wireless local area networks prove the applicability of the proposed model

    Güney Marmara Bölgesi Keçicilik İşletmelerinin Genel Durumu ve Verim Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Araştırmalar I.Keçicilik İşletmelerinin Genel Durumu

    Get PDF
    Bu araştırmada Bursa, Balıkesir, Bilecik ve Çanakkale illerinde keçi yetiştiriciliğinin genel durumu ve üretim potansiyelinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Ele alınan bu iller içinde en az dört yıldan beri keçi yetiştiriciliği yapan toplam 92 adet işletmeye gidilmiştir. Gidilen işletmelerdeki ortalama hane halkı sayısı, işletme genişliği ve keçi varlığı Bursa, Balıkesir, Bilecik ve Çanakkale illerinde sırasıyla; 5.4±0.45, 3.3±0.36, 6.0±0.45 ve 6.3±0.63 kişi; 30.0±3.44, 41.5±11.91, 50.5±11.50 ve 60.0±35.16 dekar; 145.6±29.6, 115.8±27.7, 219.9±14.8 ve 184.0±24.3 baş bulunmuştu

    Comparison of Milk Yield and Animal Health in Turkish Farms with Differing Stall Types and Resting Surfaces

    Get PDF
    The current study was carried out to determine the influence of different resting surfaces and stall types on milk yield and animal health. Study was carried out in Bursa that is one of the most important cities of Turkey in terms of dairy production. Effects of resting surfaces and stall types on milk yield were found to be important. Also influence of different resting surfaces and stall types on lactation length was examined and found that rubber mats were different from the two other options. Relationships between different resting surfaces or stall types and health problems were examined and connection between stall type and repeat breeding (RB), dystocia, retained placenta and a connection between resting surface types and RB and clinical mastitis were found to be important. Considering their economic reflections, it can be said that results are quite important to the Turkish dairy industry

    Determination Of T3, T4 And Cortisol Levels In CIDR Applied Kıvırcık And Karacabey Merino Ewes

    Get PDF
    Bu çalışma, östrus senkronizasyonunu sağlamak amacıyla kullanılan CIDR uygulamasının, Kıvırcık ve Karacabey Merinosu koyunlarında uygulama esnasında bir stres kaynağı olup olmadığının belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla koyunlara CIDR aparatlarının takıldığı 1. gün, 7. gün ve çıkarıldığı 14. gün alınan kan örneklerinde T3 (triiodothyronine), T4 (thyroxine) ve kortizol hormonu seviyeleri ölçülmüştür. Bu çalışmada 40 baş Kıvırcık ve 40 baş Karacabey Merinosu olmak üzere toplam 80 baş koyun kullanılmıştır. Koyunların boyun toplardamarından her üç dönemde 10 ml kan EDTA’lı tüplere alınarak ticari RIA kitleri ile T3, T4 ve kortizol konsantrasyonları belirlenmiştir. Her üç dönemde alınan kan örneklerinde T3, T4 ve kortizol hormonu ortalama değerleri Kıvırcık koyunlarında sırasıyla 1.76 (ng/mL), 7.92 (?g/dL), 5.30 (?g/dL); Karacabey Merinosunda ise sırasıyla 1.69 (ng/mL), 7.00 (?g/dL) ve 4.19 (?g/dL) olarak bulunmuştur. T4 ve kortizol bakımından ırklar arasındaki farklılık önemli (P<0.01) bulunurken, dönemler arasındaki farklılık sadece T3 hormonu için önemli bulunmuştur (P<0.01).This study has been conducted in order to determine whether the CIDR application on Kıvırcık and Karacabey Merino ewes used for supplying estrous synchronization a stress factor or not. For this purpose; T3 (triiodothyronine), T4 (thyroxine) and cortisol hormone levels of sheep in their blood samples were measured on day 1 when CIDR apparatus were mounted, on day 7 and on day 14 when they were removed. In this study, 80 head of ewes in total were used which consisted of 40 head Kıvırcık and 40 head Karacabey Merino ewes. 10 ml of blood from jugular veins of sheep were taken at the specified periods into EDTA tubes, and their T3, T4 and cortisol concentrations were identified by commercial RIA kits. In Kıvırcık race, these values were identified as 1.76 (ng/mL), 7.92 (?g/dL), 5.30 (?g/dL) respectively while in Karacabey Merino race as 1.69 (ng/mL), 7.00 (?g/dL) and 4.19 (?g/dL) respectively. In terms of T4 and cortisol, the difference between races were found significant (P<0.01) while difference between the periods were found significant only for T3 hormone (P<0.01)

    Üniversite Öğrencilerinin Şehir Algı ve Tutumlarının İncelenmesi: Afyonkarahisar İli Örneği

    Get PDF
    Türkiye’de son 20 yılda Yüksek Öğretimde bir atılım gerçekleştirilmiş ve her ilde en az bir üniversite kurulmuştur. Üniversite sayısının artmasıyla birlikte öğrencilerin üniversite tercihleri daha önemli hale gelmiş ve bu konuda üniversitelerde bir rekabet ortaya çıkmıştır. Özellikle Anadolu şehirlerinin 1990’lı yıllardan bu yana “öğrencileşmesi” ve şehirlerin üniversite şehirlerine dönüşmesi söz konusu olmaya başlamıştır. Bu konuda yapılmış pek çok çalışma bu olguyu işaret etmektedir. Bu süreçte ise öğrencilerin üniversite tercihlerinde şehir, önemli bir tercih faktörü olarak belirmiştir. Genel olarak bakıldığında üniversiteler ve şehirler önemli bir etkileşim ağıdır. Ana amaçları olan araştırma, eğitim ve öğretim dışında şehrin kültürel sermayesine, entelektüel gelişimine, ekonomik gelişimine, teknolojik gelişimine ve daha başka pek çok alana katkı yapmak gibi bir işleve de sahiplerdir. Buna karşılık üniversiteler şehrin dinamiklerini oluşturan yapıdan da etkilenirler. Bu bağlamda öğrencilerin öğrenim görecekleri üniversiteyi seçerken üniversitenin bulunduğu şehrin ve o şehre dair algının seçimlerde çok önemli bir fonksiyona sahip olduğu pek çok araştırma ile ortaya konmuş açık ve bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla öğrencinin şehir algısı, onun üniversite seçimini ve algısını da etkilemektedir. Afyon Kocatepe Üniversitesinde öğrenim gören öğrencilerin şehir algılarına yönelik bu çalışmanın amacı, öğrencilerin şehir algılarını ölçerek mevcut durumu ortaya koymak, Afyonkarahisar iline yönelik algılarında etkili olan unsurların önem derecelerini belirleyerek algıları üzerinde olumlu etkiye sahip olabilecek durumlar konusunda gerekli adımları atabilmek için tavsiye ve öneriler sunmaktır. Çalışma nicel araştırma yöntemlerinden anket tekniği ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma öğrencilerin şehir algısı hakkında genel bir değerlendirme yapmayı hedeflediğinden, yöntem olarak böyle bir değerlendirmeyi yapmayı mümkün kılan nicel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Çünkü nicel araştırma genellemelere varmak ve hipotezleri sınamak için en uygun yöntem olarak kabul edilmektedir. Hazırlanan sorular öğrencilere internet üzerinden ulaştırılmıştır. Araştırma kapsamında, konu üzerine ülkemizin ve dünyanın farklı şehirlerinde yapılmış çalışmalarda kullanılan şehir algısına yönelik ölçekler incelenerek, Afyonkarahisar iline mahsus sosyokültürel, fiziki ve coğrafi özellikler de dikkate alınarak bir anket formu hazırlanmıştır. Hazırlanan bu anket formu, öğrencilerin demografik özelliklerinin dışında Afyonkarahisar şehrine karşı algılarının da ölçüldüğü 5'li Likert ölçeği biçiminde (1 "Hiç katılmıyorum", ... 5 "Tamamen katılıyorum") bir ölçek de içermektedir. Çalışmanın evreni daha önceki yıllarda Afyon Kocatepe Üniversitesinde öğrenim görmüş, şu an öğrenim görmekte olan ve gelecek yıllarda öğrenim görecek olan öğrencilerin tamamı iken; örneklemi, 2019-2020 Eğitim-Öğretim yılı Bahar döneminde öğrenim görmekte olan öğrencilerden gönüllülük esasına dayalı olarak ankete katılanların tamamıdır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiklerin yanında öğrencilerin şehir algıları üzerinde etkili olan etmenlerin belirlenmesinde ağaç grafiği şeklinde görsel bir sonuç veren CHAID (Chi-Squared Automatic Interation Detection) analizinden yararlanılmıştır. Toplamda 16209 öğrenci ile elektronik anket aracılığıyla veri toplanmış ve veriler SPSS programı üzerinden analiz edilmiştir. Çalışmada öncelikle konuya ilişkin teorik bilgiler verilmiş, daha sonra bulgulara geçilmiş ve sonuç kısmında elde edilen veriler yorumlanmıştır. Araştırma neticesinde Afyonkarahisar şehrinin daha çok kaymak, sucuk, lokum vb. gibi gastronomik özellikler çerçevesinde algılandığı ve tanındığı, ekonomi, alt yapı ve güvenlik konularında da olumsuz bir imaja sahip olduğu tespit edilmiş, bu çalışmada daha önceki yıllarda öğrencinin şehir algısını da ölçen bir çalışmaya imza atan Özdemir ve Karaca’nın çalışmaları ile benzerlik gösteren sonuçlara ulaşmıştır. Literatürde bulunan diğer çalışmalar ile birlikte değerlendirildiğinde bu durum aslında Afyonkarahisar gibi orta ölçekli şehirlerin genelinde görülen bir sonuç olarak göze çarpmaktadır
    corecore