Soybean (glycine max. (l.) Merrill) vegetative growth performance under chemical and organic manures nutrient management system

Optimization of fertilizers sources and doses occupies pivotal position for triggering crops growth along with reducing a halt to environmental pollution caused by excessive use of mineral fertilizers. This field research was conducted to determine the effect of chemical and organic fertilizers on vital vegetative growth parameters including leaf area index and chlorophyll content of soybean (cv. Nova).Treatments included four different sources of fertilizers manures from sheep and cattle barns, liquid manure from cattle barn, chemical fertilizers and a control treatment was kept for comparison purpose. The chlorophyll contents of plants at different growing stages Beginning bloom (R1) and Beginning seed (R5) were measured using SPAD-502 and CM 1000 chlorophyll meter. The results indicated that physiological growth parameters including leaf area index and chlorophyll content of soybean differed significantly at stage R1 and R5 growth stages under varying fertilization regimes. The chemical fertilizers remained unmatched for recording the maximum physiological growth, while liquid manure from cattle barn performed superiorly by exhibiting the maximum leaf area index and chlorophyll content. It is recommended to use liquid manure from cattle barn for boosting physiological growth of soybean and these research findings also necessitate evaluation of different doses of liquid cattle manure to sort out the best performing dose for soybean production under changing climate

Quıckbird uydu verileri kullanılarak ziraat fakültesi araştırma uygulama çiftliği arazilerinin güncel arazi kullanım haritasının oluşturulması

TEZ5796Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2006.Kaynakça (s. 40-45) var.vii, 46 s. : res., hrt. ; 29 cm.In this study, current land use maps were created and the study that was made by aır photography was updated for the Observation and Application Farm of Agriculture Faculty in Çukurova University. The pan- sharpened image of 0.6m. resolution was obtained by matching the panchomatic and multispectral images that were taken by the digital satellite data of 14 August 2004 which used to obtain current land use maps of the study area. The land use determine with visual interpretation, confirmed with area control according to CORINE. The changes in the land cover types since 1996 this are also stuied. These datas can be useful for other studies. As a result of the study, ıt was put forward that more detailed and true as cartographic datas can be obtained by the usage of high resolution satellite for area studies.Bu çalısmada, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Arastırma Uygulama Çiftligi arazilerinin güncel arazi kullanım haritaları olusturulmus ve daha önce hava fotografı kullanılarak yapılan çalısma güncellenmis ve farklılıklar arastırılmıstır. Çalısma alanına ait güncel arazi kullanım haritalarının olusturulmasında kullanılan 14 Agustos 2004 tarihli sayısal uydu verilerinden pankromatik ve çok bantlı görüntüler çakıstırılarak 0.6m. çözünürlügünde pan-sharpened görüntü elde edilmistir. Göz yorumu ile belirlenen arazi kullanımları, arazi kontrolleri ile dogrulanarak CORINE göre degerlendirilmistir. 1996 yılından bu yana kampus alanında gerçeklesen arazi örtü tiplerindeki degisimler bu çalısma ile ortaya çıkarılmıstır. Bu veriler daha sonra yapılacak olan diger çalısmalarda da kullanılabilinecektir. Çalısma sonucunda, çözünürlügü yüksek olan uydular ile arazi kullanımlarına yönelik çalısmalarda daha ayrıntılı ve kartografik olarak dogru sonuçların elde edilebilecegi ortaya konmustur.Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: ZF2004YL4

Investigation for decreasing the need for expert knowledge for soil survey in Adana province.

TEZ9384Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2014.Kaynakça (s. 149-158) var.xi, 214 s. : res. (bzs. rnk.), tablo ; 29 cm.Türkiye’nin önemli ihtiyaçlarından biri olan detaylı toprak etüdlerinin kalitesini arttıracak, uzman gereksinimini azaltacak, arazide harcanacak süreyi azaltabilecek, toprak etüd çalışmasının her aşamasında kullanılabilecek yeni teknik ve yöntemlerin geliştirilmesi amacıyla Adana ili Yumurtalık ilçesi sınırları içerisinde kalan yaklaşık 100 km2’lik bir alanda yürütülen bu çalışmada, Stereo WorldView-2 sayısal uydu verileri temel kartoğrafik materyal olarak kullanılmıştır. Toprak serilerini tanımlama amacıyla profil çukuru açılacak yerlerin belirlenmesinde tüm kartoğrafik materyallerin birlikte kullanıldığı 4 aşamalı yeni bir yaklaşım test edilmiş ve başarılı olunmuştur. Böylece toprak etüdlerinde en fazla deneyim gerektiren serilerin tanımlanacağı yerlerin belirlenmesinde uzman inisiyatifi asgari düzeye indirilmiştir. Araştırma alanında 17 toprak serisi tanımlanmış ve bu seriler Toprak Taksonomisine göre Inceptisol, Vertisol ve Entisol olarak sınıflandırılmıştır. Pedometrik yaklaşımların ve jeoistatistiksel modellemelerin detaylı toprak etüd haritalama çalışmalarında kullanılabilirliğinin belirlenmesi amacıyla, çalışma alanı içerisinde seçilen test alanında grid metodu ile toplanan veriler için en uygun semivaryogramlar belirlenmiş ve bu özelliklerin haritaları oluşturulmuştur. Ancak, her noktada 3 farklı derinlikte toprak özelliklerinin modellenmesi ile elde edilen harita, bir kargaşadan öteye gidememiştir. Bundan dolayı değişkenleri çok fazla olan ve doğada gerçek bireysel varlıklar olarak bulunan toprak serilerinin detaylı etüdü ve haritalanmasının jeoistatiksel modelleme ile mümkün olmadığı belirlenmiştir.Detailed soil maps are one of the most important natural resources investigations for Turkey which should be carried out in the coming years. In order to improve the quality, minimize the need for expert knowledge and decrease the amount of time required for soil surveys; new techniques and methods are investigated for every stage of soil survey in this research. The study was carried out in an area of 100 km2 in Yumurtalık province of Adana, Turkey. Stereo WorldView-2 digital stereoscopic satellite data was used as basic cartographic material, in order to identify the profile locations for the defination of the soil series that are present in the study area. A combined four stage new approach was developed using physiographic units, geological map, general soil map and slope map derived from the topographic map. 17 soil series that were determined and these series were classified as Inceptisol, Vertisols and Entisols according to Soil Taxonomy. Stereoscopic interpretation of the WorldView-2 data used for delineation of the soil boundaries and were verified checked in field to identify soil series and phases. At this stage of soil survey, possibility of minimizing expert knowledge, data collected with the grid method for the test area, geostatistical models were used. Data collected with the grid method provided the most suitable semivariograms identified for each feature map created. However, the map obtained from modeling of soil properties in three different depths at each point, proved to be not susccessful. Therefore, it is concluded that determination of soil mapping units by using existing geostatistical methods proved to be not successful due to the nature of soils which are affected by large number of variables.Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: ZF2011D23

DETERMINATION OF SOIL LOSSES USING RUSLE MODEL AND GEOGRAPHICAL INFORMATION SYSTEMS (GIS) IN A SELECTED AREA IN MEDITERRANEAN REGION OF TURKEY

WOS: 000436522400017The aim of this study was to investigate the soil erosion in a selected area, that contained different physiographic units located on various slopes and have different soil series, using the RUSLE model in the Mediterranean Region of Turkey. Meteorological, soil data, topographic information and data obtained from land observations were used to produce past and present erosion risk maps and potential soil losses. Landsat satellite images that belong to the same months of different years (1990. 2016), were also used to asses the changes in the study area. The P factor of RUSLE model was generated by two different scenarios. For this reason, two different risk maps of the same year were produced. Results had shown that RUSLE, P=1 scenario produced more reliable/realistic results than P factor obtained by Wener method. According to P=1 scenario, the maximum annual soil loss in the study area was 3.219 t ha(-1) per year in 1990 and 3.514 t ha(-1) per year in 2016. The average soil losses in the study area were 0.16 and 0.21 t ha per year for 1990 and 2016, respectively. In the study area, soil erosion had slightly increased in the last 26 years, according to all scenarios.Scientific Research Projects Coordination Unit of Cukurova UniversityCukurova University ["FBA-2015-4307"]We thank Scientific Research Projects Coordination Unit of Cukurova University, which supported our study with a project ID of "FBA-2015-4307.

CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) Teknikleri Kullanılarak Muş İlinin Bazı Toprak Özelliklerinin Genel Değerlendirmesi

anemonBu çalışmada Muş ilinin bazı toprak özelliklerinin CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) teknikleriyle genel bir değerlendirmesinin yapılması amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında, mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış olan “Muş İli Verimlilik Envanteri ve Gübre İhtiyaç Raporu” ve “1/100.000 ölçekli Verimlilik Haritaları” kullanılmıştır. Buna göre Muş ili toprakları göre genel olarak killi ve killi balçık tekstür ve genellikle de nötr pH özellikleri göstermekte olup, tuzluluk sorunları da çok düşük düzeydedir.Ayrıca sahadaki topraklarının tarımsal verimlilik düzeylerinin düşük, orta ve yüksek olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışmanın Muş ilindeki toprakları konusundaki mevcut çalışmaların modern yöntem ve tekniklerle tekrar ele alınıp değerlendirilmesinin önemini yansıtması bakımından literatürde önemli bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir. Ayrıca bu çalışmanın Türkiye’nin diğer illerinde bu konuda benzer araştırmalara örnek teşkil edeceği tahmin edilmektedir.In this study, it has been aimed to perform an assessment of some soil characteristics of Mus Province by GIS (Georaphical Information System) methods. In this context, it has been utilized from the “Mus Province Productivity Inventory and Fertilizer Needs Report” , which was prepared by the General Directorate of Rural Services and contained 1/100.000 scale productivity map. . Accordingly, it has been determined the soils of Muş province was generally clayey and clayey loam texture and showed neutral pH characteristics, as well as salinity was also quite low. Besides this, it has been detected the levels of agricultural productivity was low, medium and high, respectively. It is thought that this study will fill an important gap in the literature as it reflects the importance of reconsidering and evaluating the existing studies on the lands in Muş province with modern methods and techniques. Furthermore, the study are also expected to serve as a model for similar research on this subject in Turkey's other provinces.83215

Tarım topraklarının jeoistatistiksel modelleme ile kalitesinin değerlendirilmesi

Tarımsal üretimde sürdürülebilirlik son yıllarda daha fazla önem verilen konulardan birisidir. Bu kapsamda toprakların mevcut durumunu bilmek ve uygun olmayan toprak özelliklerini belirlemek ve iyileştirmek en önemli adımdır. Mevcut duruma yapılacak her türlü etki kısa sürede kendini göstermese de uzun sürede olumlu veya olumsuz olarak toprak kalitesine yansıyacaktır. Bu sebeple, Türkiye’nin Çukurova Bölgesi sahil kesiminde yer alan Yumurtalık ilçe merkezi ve yakın çevresindeki toprakların verimlilik düzeyleri göz önünde bulundurularak toprak kalitesinin belirlenmesi ve dağılım haritasının oluşturulması amaçlanmıştır. Bu amaç için, daha önceden toprak etüdü yapılmış olan çalışma alanında rastgele belirlenen 110 noktaya ait toprakların pH, elektriksel iletkenlik, kireç, katyon değişim kapasitesi, organik madde, kum, silt ve kil değerleri dikkate alınmıştır. Toprak kalite indeksi standart skorlama fonksiyonları ile skorlanan göstergelere analitik hiyerarşi süreci ile ağırlık verilerek belirlenmiştir. Çalışmada, yaklaşık 7694 ha arazinin toprak kalite sınıfları elde edilmiş ve jeoistatistiksel modelleme ile haritalanmıştır. Kalite düzeyleri bakımından beş sınıfta değerlendirilen topraklarda en fazla %68.3 ile orta kaliteli topraklar belirlenmiştir. Buna karşın, çok düşük kaliteye sahip topraklar ise 82 ha ile çalışma alanının yalnızca %1.1’inde yayılım göstermektedir. Çok yüksek kaliteli olarak tanımlanan topraklar ise çalışma alanında bulunmamaktadır. Çalışma alanında yer alan toprakların kalitesinin ilerleyen yıllarda tekrardan belirlenmesi ve zamanla meydana gelen değişimlerin ortaya çıkarılması, tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması açısından oldukça önemlidir

General Evaluation of Some Soil Characteristics of the Mus Province Using GIS (Geographical Information System) Technique

anemonBu çalışmada Muş ilinin bazı toprak özelliklerinin CBS (Coğrafi Bilgi Sistemleri) teknikleriyle genel bir değerlendirmesinin yapılması amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında, mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanmış olan “Muş İli Verimlilik Envanteri ve Gübre İhtiyaç Raporu” ve “1/100.000 ölçekli Verimlilik Haritaları” kullanılmıştır. Buna göre Muş ili toprakları göre genel olarak killi ve killi balçık tekstür ve genellikle de nötr pH özellikleri göstermekte olup, tuzluluk sorunları da çok düşük düzeydedir.Ayrıca sahadaki topraklarının tarımsal verimlilik düzeylerinin düşük, orta ve yüksek olduğu ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışmanın Muş ilindeki toprakları konusundaki mevcut çalışmaların modern yöntem ve tekniklerle tekrar ele alınıp değerlendirilmesinin önemini yansıtması bakımından literatürde önemli bir boşluğu dolduracağı düşünülmektedir. Ayrıca bu çalışmanın Türkiye’nin diğer illerinde bu konuda benzer araştırmalara örnek teşkil edeceği tahmin edilmektedir.In this study, it has been aimed to perform an assessment of some soil characteristics of Mus Province by GIS (Georaphical Information System) methods. In this context, it has been utilized from the “Mus Province Productivity Inventory and Fertilizer Needs Report” , which was prepared by the General Directorate of Rural Services and contained 1/100.000 scale productivity map. . Accordingly, it has been determined the soils of Muş province was generally clayey and clayey loam texture and showed neutral pH characteristics, as well as salinity was also quite low. Besides this, it has been detected the levels of agricultural productivity was low, medium and high, respectively. It is thought that this study will fill an important gap in the literature as it reflects the importance of reconsidering and evaluating the existing studies on the lands in Muş province with modern methods and techniques. Furthermore, the study are also expected to serve as a model for similar research on this subject in Turkey's other provinces.83215

EFFECT OF TOPOGRAPHIC MAP SCALE ON QUALITY OF SOIL MAPS IN DETAILED SOIL SURVEYS OF UNDULATED LANDS

WOS: 000413499500074Topography and slope, the most important factors that makes soil, can be identified easily by means of topographic maps. The most important factors regarding this issue are the scale and quality of cartographic material. In this study; the accuracy of slope maps provided with the use of the different scale topographic maps, one of these cartographic materials and probability of being soil boundary of those were compared. In consequence of digitizing of topographic maps through digital mapping techniques, different resolution DEM and slope maps were created. It was identified that the more resolution increased in slope maps acquired by geographic information system, the more the compatibility of slope maps with land decreased. The 2 m resolution slope map acquired by digitizing the 1:5000 scaled topographic map was determined to overlap with a high level of soil boundaries. The slope boundaries acquired from 1:25000 scaled map were found to be incompatible with land in lower levels

Coherent fertilization regimes boost productivity and nutritional quality of soybean (Glycine max. L. Merrill)

Environmental pollution sed by leaching and gaseous issions from chemical fertilizers necessitates evluation and optimization of organic sources of plant nutrition for soybean production under changing climate scenario. A field study was executed to test different fertilization regimes including chemical fertilizers (CF) (80 kg N and 80 kg P2O5 ha(-1)), sheep barn manure (SBM) (5161 kg ha(-1)). cattle barn manure (CBM) (4878 kg ha(-1)), liquid cattle barn manure (LCBM) (27580 kg ha(-1)) and vermicompost (VC) (4000 kg ha(-1)). The yield attributes, grain yield and fatty acid composition of soybean were taken as response variables in this investigation. The experimental design was randomized complete block design with three replications. The results revealed that SBM and CF recorded the tallest plants and first pod height respectively at both R1 and R5 growth stages, In addition, SBM remained superior for recording significantly higher leaf number at R1 and R5 and node number at R5 stage along with maximum pod number and seeds per pod. The maximum 1000 grain weight and grain yield were exhibited by LCBM which was followed by SBM. In addition, CBM gave the highest protein content while LCBM recorded the maximum oil percentage along with linoleic, mysteric and behenic acid contents, Furthermore, LCBM outperformed other fertilization regimes in terms of palmitoleic, stearic, linolenic and arachidic acids percentages along with oleic: linoleic acid ratio