144 research outputs found
Recommended from our members
The Centralized Higher Education System in Turkey and the National Music Teacher Training Program Since 1998: An Analysis.
The purpose was to analyze Turkey's current music teacher training curriculum as situated in the centralized educational system, focusing on the extent to which the written document (1) reflects the core elements of the overall centralized educational system; (2) prescribes the nature of teaching materials and methods, assessment tools and other forms of evaluating and monitoring performance as teachers and musicians; and (3) acknowledges cultural diversity by addressing repertoire, musical activities and concepts according to geographic and cultural regions. Qualitative-descriptive and quantitative content analysis, including the methods of (a) Inverse document frequency and (b) relevance feedback model, were the analytic tools. Of the required 147 credit hours, 138 are the core. The music core consists of 87 (63%) and the non-music core of 51 credit hours (37%). On paper, there is a conceptual overlap in wording between the music core, the general core, and the teacher training core, suggesting curricular cohesion and consistency. Noticeably less cohesion exists between the document and three major policy papers on teacher competencies. By word count, preparing teachers for instruction in Turkish folk music and multicultural issues appears to hold a low priority in the curriculum. However, course descriptions, where they exist, speak to skills and knowledge linked to performing and understanding Turkish folk and art music, not Western art music alone. Missing from those descriptions is any reference to teaching materials and methods, specific assessment tools, and other forms of evaluating and monitoring students. With reference to works by Max Weber, Karl Mannheim, and Robert Merton, the study concludes with a discussion about issues and problems inherent in a centralized teacher program that seeks to prepare music teachers for a culturally diverse society
Öğretmenlerin Etkili Öğretmen Tanımlarının Etkili Öğretmenlik Boyutlarına Göre İncelenmesi
In this study, the qualities of an effective teacher have been postulated in six categories through a survey of existing sources. The way in which high school teachers characterise effective teaching is determined and discussed in terms of these six categories. The study was carried out on 546 teachers. The teachers were interviewed to determine 10 qualities describing effective teaching. Data frequencies and percentages were calculated. According to the data, high school teachers see the following as priority qualities: an ability to related to students and colleagues, love of the profession, giving importance to self development, proficiency and expertise in the field, attention to dress, proper preparation for classes, patience, responsibility, openness to innovation. When considering these qualities in terms of the six categories, personal characteristics and attitudes and relationships with students are seen as relatively more important than teaching, classroom management and presentation skills.Bu araştırmada mevcut kaynaklar incelenerek etkili öğretmenlik niteliklerini kapsayan 6 boyut oluşturulmuş ve lise öğretmenlerinin etkili öğretmenliği nasıl tanımladıkları belirlenerek bu boyutlar altında ele alınarak tartışılmıştır. Çalışma 546 devlet lisesi öğretmeni üzerinde yürütülmüştür. Öğretmenlerle görüşme yapılarak etkili bir öğretmen tanımlayan on nitelik belirtmeleri istenmiştir. Veriler frekans ve yüzde değerleri hesaplanarak değerlendirilmiştir. Verilere göre lise öğretmenleri etkili bir öğretmen öncelikle öğrenciyle ve aynı zamanda meslektaşlarıyla olumlu ilişkiler kurabilen, mesleğini seven, kendini geliştirmeye önem veren, konu alanına hakim, giyimine özen gösteren, derse hazırlıklı gelen, sabırlı, sorumluluk sahibi, yeniliklere açık bir birey olarak tanımlamaktadır. Öngörülen nitelikler etkili öğretmenlik boyutları çerçevesinde ele alındığında,kişisel özellik ve tutumlar ile öğrenci ilişkileri boyutlarının öğretim becerileri, sınıf yönetimi, sunuş becerileri boyutlarına oranla daha önemli bulunduğu görülmektedir
Üst Bilişsel Farkındalık, Zekâ, Problem Çözme Algısı ve Düşünme İhtiyacı Arasındaki Bağlantılar
In this research study, relationships among metacognitive awareness, intelligence, perceived problem solving and need for cognition, and these variables’ influences on metacognition are investigated. The study was conducted on 108 (68 female and 39 male) university students. RSPM, MAI, PSI and NCS were used. Findings show that metacognition, problem solving, and need for cognition are significantly correlated; however, intelligence and each variable are not. Stepwise regression analysis results reveal that intelligence and need for cognition alone cannot predict metacognition; nevertheless the three variables explain 43% of variability in metacognitive level, and each contributes significantly to the variance’s variability. This results, and partial correlation findings, show that every variable is effective at a different level in explaining metacognitive level. However, they also support each other’s influences. Consequently, as intelligence levels of individuals who enjoy complex cognitive activities and believe they can solve personal problems decrease, their metacognitive levels increase.Bu araştırmada üst bilişsel farkındalığın problem çözme algısı, düşünme ihtiyacı ve zekâ ile ilişkisi ve bu üç değişkenin üst biliş üzerindeki etkileri incelenmiştir. Çalışma 108 (68 K; 39 E) üniversite öğrencisi üzerinde yürütülmüştür. Çalışmada ölçüm aracı olarak Raven Progresif Matrisler Testi; Bilişötesi Farkındalık Envanteri; Problem Çözme Envanteri ve Düşünme İhtiyacı Ölçeği kullanılmıştır. Bulgulara göre, üst bilişsel farkındalık, problem çözme algısı ve düşünme ihtiyacı birbiriyle anlamlı düzeyde ilişkilidir. Ancak zekâ ile her üç değişken arasında anlamlı ilişki bulunamamıştır. Aşamalı regresyon analizi sonuçları, zekâ ve düşünme ihtiyacının tek başlarına yordayıcılığının bulunmadığını; üst bilişsel farkındalık düzeyindeki değişkenliğin %43’ünün kişisel problemleri çözme algısı, düşünme ihtiyacı ve zekâ tarafından açıklandığını; her birinin varyanstaki değişkenliğe anlamlı katkılarının olduğunu göstermiştir. Bu bulgu ve hem de kısmi korelasyon bulguları, her bir değişkenin üst bilişsel farkındalık düzeyini açıklamak bakımından farklı düzeylerde etkili olduğu ve birbirlerinin etkilerini destekledikleri şeklinde yorumlanmıştır. Sonuç olarak karmaşık bilişsel etkinliklere ilgi duyan ve kişisel problemlerini etkili bir şekilde çözebildiğini düşünen bireylerin, zekâ düzeyleri azal dıkça üst bilişsel farkındalık düzeyleri yükselmektedir.
Zihin kuramı kazanımında bireysel farkların kaynağı
Araştırmanın amacı 6 ay önceki bilişsel becerilerin ilerideki zihin kuramı (ZK) performansının ne kadarını açıkladığına ve 6 ayda ZKda meydana gelen gelişimin kaynağının ne olduğuna odaklanarak ZK kazanımındaki bireysel farkları incelemektir. Çalışma 3-5 yaş arası toplam 70 çocuk üzerinde yürütülmüştür. Dil becerilerinin ölçümünde Türkçe İfade Edici ve Alıcı Dil Testi, çalışma belleğinin ölçümünde Bay Patates Görevi, yönetici işlevlerin ölçümünde Hazzın Ertelenmesi Görevi ile Boyut Değiştirerek Kart Eşleme Görevi kullanılmıştır. ZK gelişiminin incelenmesinde ise Zihin Kuramı Ölçeği kullanılmıştır. Katılımcılara 6 ay ara ile 2 kez ZK Ölçeği uygulanmıştır. İlk ZK oturumundan hemen önce ve son ZK oturumundan hemen sonra bilişsel beceriler ile ilgili ölçümler yapılmıştır. Önceki dil, çalışma belleği ve yönetici işlevler puanlarının birlikte, 6 ay sonraki ZK puanının % 30’unu açıkladığı bulunmuştur. Ayrıca çocuklar arasındaki ZK gelişimine ilişkin bireysel farkların kaynağının, ifade edici dilde gösterdikleri gelişim ve zihinle ilgili mevcut kavramsal zeminleri olduğu bulunmuştur
Üstbiliş, Zeka ve Metinden Öğrenme Performansı Arasındaki İlişkiler
The main aim of this study was to investigate the relations among text learning performance, general intelligence and the three components of metacognition; namely metacognitive knowledge, metacognitive monitoring and metacognitive control. The participants were 91 fifth graders. The results of the study indicated no significant correlations among metacognitive knowledge, metacognitive control and general intelligence. On the other hand, metacognitive monitoring and general intelligence correlated significantly. The results of the regression analysis showed that metacognitive knowledge did not contribute to students’ text-learning performance whereas metacognitive monitoring and metacognitive control, together with general intelligence, were found to be significant predictors in explaining students’ text-learning performance.Araştırmanın amacı üstbilişin üç farklı boyutu olan üstbilişsel bilgi, üstbilişsel izleme ve üstbilişsel denetleme ile genel zekâ ve metinden öğrenme performansı arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Araştırmaya 91 ilköğretim beşinci sınıf öğrencileri katılmıştır. Araştırmanın sonucunda üstbilişsel bilgi ve üstbilişsel denetleme ile genel zekâ arasında anlamlı ilişki olmadığı görülürken üstbilişsel izleme ile genel zekâ arasında istatistiki olarak anlamlı ilişki olduğu görülmüştür. Regresyon analizi sonuçları; üstbilişsel bilginin metinden öğrenme performansındaki değişkenliğe katkı sağlamadığına, üstbilişsel izleme ve üstbilişsel denetlemenin ise genel zekâ ile birlikte metinden öğrenme performansındaki değişkenliğe anlamlı katkı sağladığına işaret etmektedir
The use of silkworm cocoona as a decorative material in desing : the sample of Hatay
İpeğin iplik olarak kullanımının tarihsel gelişimi incelendiğinde çok eskilere dayanmakta, hatta ipek yolu diye kervan yolunun olması ipeğin önemini ortaya koymaktadır. Türkiye'de ipekböceği yetiştiriciliği 29 ilde yapılmasına rağmen koza üretiminin %80 Antalya, Ankara, Bursa,Bilecik, Diyarbakır, Eskişehir, Hatay,İzmir, Muğla veSakarya illerinden sağlanmaktadır.Üretilen kozalardan elde edilen ipekler dokumacılık alanında değerlendirilmektedir. Hatay ilinde üretilen kozalar ise geleneksel ve endüstriyel ipek dokumacılığında kullanılmaktadır. Ayrıca günümüzde kozalardan hediyelik ve turistik eşya olarak dekoratif ürünler ve giyim aksesuarı da üretilmektedir. Bu çalışmada, ipekböceği kozasının tasarımlarda süsleme malzemesi olarak kullanımı belirlenerek ürünlerde kullanılan araç, gereç, kozaların kesim teknikleri, ürün yapım aşamaları ve ürün çeşitleri açıklanmıştır.When the historical development of the usage of silk as thread, it is discovered that it dates back a long time, moreover, the existence of a trade route named Silk Road exhibits the importance of silk. Despite sericulture is found in 29 cities across Turkey, 80% of cocoon production in the country comes from Antalya, Ankara, Bursa, Bilecik, Diyarbakır, Eskişehir, Hatay, İzmir, Muğla and Sakarya. Silk obtained from the cocoons produced is used in the field of weaving. Cocoons produced in the city of Hatay are used in traditional and industrial silk weaving. Moreover, nowadays cocoons are used in the production of decorative items and clothing accessories as souvenirs. In this study, uses of silkworm cocoons as a decorative material in desing, tools and equipment used in production, cocoon cutting techniques, production stages and product varieties are explained
Recommended from our members
Children independent learning development checklist 3-5 (Child 3-5): Validity and reliability study for the turkish form
The aim of this study is to investigate the psychometric properties of the Turkish Aadaptation of Children’s Independent Learning Development Checklist (CHILD 3-5), developed by (Whitebread et al., 2009) and colleagues for assessing young children’s self-regulated learning. Towards this aim, data were gathered from two different samples. In the first phase (N=252) item statistics and factor structure of the 22-item scale were explored and due to pyschometric problems, 6 items removed from further analysis. Psychometric properties of the new 16-item scale were tested in the second phase (N=197). Test-retest reliability of the scale was calculated as .961 and internal consistency for the scale was .968. For validity, difference between the upper 27% and lower 27% of the total group were calculated and significant difference was found between the two groups. Results showed that the Turkish form of CHILD 3-5 scale is a reliable and valid tool to be used for assessing young children’s self-regulated learning
Bir Eylem Araştırması: İlkokul 3. Sınıf Müzik Dersi Kazanımlarına Yönelik Şarkı Dağarcığı Oluşturma
The purpose of this research is to determine the current situation of the song syllabus used in the implement of the outcomes of the primary school 3rd grade music lesson, to understand the effectiveness of this song repertoire in the learning-teaching process by creating a new song repertoire and to contribute to improving the quality of teaching. Research is designed as an action research from qualitative research designs. The action plan consists of the songs that the researcher composed according to the outcomes, lesson plans and songs recorded. In the framework of the research, the action plan was applied in a total of 8 weeks and music lessons between March 27, 2014 – May 21, 2014. Practice of the research was carried out with the participation of 30 students and class teachers in the third grade of an elementary school in the Central District of Isparta Province in the spring term of the 2013-2014 academic year. The research data were collected by using data collection tools consisting of personal information forms, semi-structured interviews, student, teacher and researcher diaries. "QSR-Nvivo 10", a computer-aided qualitative data analysis program, was used in the audio recordings of semi-structured interviews and in the analysis of video recordings of implementation lessons. The analysis of qualitative data was carried out with descriptive analysis and content analysis, and the findings were interpreted in the direction of the research questions.According to the results of the study, singing is performed in music lessons. It is seen that students remember songs but the achievements haven’t been reached. However, during the implementation period and afterwards, it has been seen that the lessons were carried out in accordance with the action plans, that the teacher awareness of the lesson outcomes was expanded, that the students can reach to the lesson outcomes desired to be given in the music lessons with the song repertoire prepared according to the outcomes in this process. In addition, it has been determined that the students' ability to singing, listening, playing and coexisting improve with their song recordings and become aware of the areas of composition and performance during the implementation process. Findings are discussed within literature framework, suggestions offered for implementation and future research.Bu araştırmanın amacı ilkokul 3. sınıf müzik dersi kazanımlarının gerçekleştirilmesinde kullanılan şarkı dağarcığına ilişkin mevcut durumu belirlemek, yeni bir şarkı dağarcığı oluşturarak bu şarkı dağarcığının öğrenme-öğretme sürecindeki etkililiğini anlamak ve öğretimin niteliğini geliştirmeye katkı sunmaktır. Araştırma nitel araştırma desenlerinden eylem araştırması şeklinde tasarlanmıştır. Eylem planını; araştırmacının kazanımlara göre bestelediği şarkılar, ders planları ve şarkıların kayıtları oluşturmaktadır. Araştırma çerçevesinde eylem planı 27.03.2014-21.05.2014 tarihleri arasındaki toplam 8 haftada ve müzik derslerinde uygulanmıştır. Araştırmanın uygulaması 2013-2014 öğretim yılı Bahar Döneminde Isparta İli Merkez İlçesinde bulunan bir ilkokulun üçüncü sınıfındaki 30 öğrenci ve sınıf öğretmeninin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri kişisel bilgi formları, yarı yapılandırılmış görüşmeler, öğrenci, öğretmen ve araştırmacı günlüklerinden oluşan veri toplama araçları kullanılarak elde edilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşmelerin ses kaydı ve uygulama derslerinin video kayıtlarının çözümlemesinde bilgisayar destekli nitel veri analiz programı olan “QSR-Nvivo 10” kullanılmıştır. Nitel verilerin analizi betimsel analiz ve içerik analizi ile gerçekleştirilmiş ve elde edilen bulgular araştırma soruları doğrultusunda yorumlanmıştır.Araştırma sonuçlarına göre müzik derslerinde şarkı söyleme çalışmaları yapılmaktadır. Öğrencilerin şarkıları hatırladıkları ancak, kazanımlara ulaşmadığı görülmektedir. Bununla birlikte uygulama süreci ve sonrasında, derslerin eylem planları doğrultusunda yürütüldüğü, öğretmenin ders kazanımı farkındalığının arttığı, öğrencilerin bu süreçte kazanımlara göre hazırlanan şarkı dağarcığı ile müzik derslerinde verilmek istenen ders kazanımlarına ulaşabildiği görülmüştür. Ayrıca, uygulama sürecinde öğrencilerin şarkı kayıtları ile söyleme, dinleme, çalma ve birliktelik becerilerinin geliştiği, besteleme ve seslendirme alanlarına karşı farkındalık kazandığı tespit edilmiştir. Alan yazın çerçevesinde sonuçlar tartışılmış, uygulama ve gelecekteki araştırmalara yönelik öneriler sunulmuştur
- …