6 research outputs found

    Farklı tip çimentoların yüksek sıcaklıklara direnci

    No full text
    Diğer seramik malzemeler gibi metallere kıyasla beton, düşük termal iletkenliği ve yüksek özgül ısısı sebebiyle yangına karşı dirençte üstünlük sağlamakta ve bu özelliğiyle çelik donatıyı yangına karşı korumaktadır. Ancak betonarme bir yapının yüksek sıcaklıklara maruz kaldıktan sonra ayakta kalıp kalamayacağına karar verebilmek için betonun yangından sonraki fiziksel, kimyasal ve mekanik özelliklerindeki değişimin incelenmesi gerekir. Beton, makro seviyede hidrate çimento hamuruna gömülü agregalardan oluşan iki fazlı bir yapıdır. Hamur fazı, agregaya kıyasla yüksek sıcaklıklarda daha az kararlı olduğundan çimento hamurun yüksek sıcaklıklara direncinin araştırılması önem taşımaktadır. Bu çalışmada, TS EN 197-1 standardına uygun olarak hazırlanan 7 farklı tip çimento ve alüminli çimentoyla dökülen harç numunelerinin değişen derecelerde yüksek sıcaklıklara maruz bırakılması sonucunda fiziksel ve mekanik özeliklerindeki değişimler incelenmiştir. Tez kapsamında TS EN 196-1 deney metoduna uygun olarak hazırlanan harç numuneler üzerinde deneyler yapılmıştır. Yüksek sıcaklık etkisinden önce iki değişik kür rejimi uygulanmıştır. Bu amaçla, bir kısım numuneye atmosferik basınç altında 60°C ‘de 24 saat sıcak su kürü uygulandıktan sonra 28-gün havada bekletilmiş ve 20°C, 300°C, 600°C ve 900°C sıcaklıklara tabi tutulmuştur. Diğer bir kısım numune ise standart kür (28 gün-suda) işlemini takiben 28 gün de havada bekletilmiştir. Bu numuneler, sırasıyla 20°C, 150°C, 300°C, 450°C, 600°C ve 900°C sıcaklığa maruz bırakılmıştır. Numunelerin eğilme ve basınç dayanımları, elastisite modülleri ve ağırlıklarındaki değişim tespit edilmiştir. Böylece farklı tip çimentoların yüksek sıcaklıklara karşı direnci incelenmiştir

    Clinical and molecular evaluation of MEFV gene variants in the Turkish population: a study by the National Genetics Consortium

    No full text
    Familial Mediterranean fever (FMF) is a monogenic autoinflammatory disorder with recurrent fever, abdominal pain, serositis, articular manifestations, erysipelas-like erythema, and renal complications as its main features. Caused by the mutations in the MEditerranean FeVer (MEFV) gene, it mainly affects people of Mediterranean descent with a higher incidence in the Turkish, Jewish, Arabic, and Armenian populations. As our understanding of FMF improves, it becomes clearer that we are facing with a more complex picture of FMF with respect to its pathogenesis, penetrance, variant type (gain-of-function vs. loss-of-function), and inheritance. In this study, MEFV gene analysis results and clinical findings of 27,504 patients from 35 universities and institutions in Turkey and Northern Cyprus are combined in an effort to provide a better insight into the genotype-phenotype correlation and how a specific variant contributes to certain clinical findings in FMF patients. Our results may help better understand this complex disease and how the genotype may sometimes contribute to phenotype. Unlike many studies in the literature, our study investigated a broader symptomatic spectrum and the relationship between the genotype and phenotype data. In this sense, we aimed to guide all clinicians and academicians who work in this field to better establish a comprehensive data set for the patients. One of the biggest messages of our study is that lack of uniformity in some clinical and demographic data of participants may become an obstacle in approaching FMF patients and understanding this complex disease
    corecore