16 research outputs found
Career barriers of women managers in sports organizations
Bu araştırma spor örgütlerinde kadın yöneticilerin kariyer engellerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada, nitel araştırma aracı olarak mülakat tekniği kullanılmıştır. Bu amaçla, yarı yapılandırılmış görüşme formu tercih edilmiştir. Örneklem, görüşme talebini kabul eden Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Merkez Teşkilatında şube müdürü ve şef olarak görev yapan 6 kadın yönetici ve spor federasyonlarında başkan ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan 6 kadın yöneticiden oluşmuş, toplam olarak 12 kişiden meydana gelmiştir. Elde edilen verilere Nvivo 8 aracılığı ile içerik analizi yapılarak temalar ve kodlar belirlenmiştir. Sonuç olarak, spor örgütlerinin de diğer kurumlar gibi önyargılardan arınmamış olduğu tespit edilmiş, kariyer engelleri konusunda örgütsel engellerin daha belirgin olduğu görülmüştür.This research was used carried out in order to determine the career impediments of career barriers of women managers in sports organizations. Interview method as a qualitative research technique was used in the research. Semi-structured interview form was preferred for this purpose. Sample consists of a total of 12 people who accepted the interview request, of which 6 women executives who work as branch managers and chiefs in Central Organization of Youth and Sports General Directorate and 6 women executives who work as presidents and members of board of directors in Sports Federations. The themes and codes are determined by performing content analysis on the data obtained via Nvivo 8 . As a result, it is found that sports organizations are subject to prejudices as well like other institutions and it is observed that organizational barriers are more prominent than others as career impediments
Determination Of The Effects Of Leisure Boredom To The Quality Of Life And The Marital Satisfaction
Bu çalışmanın amacı spor merkezine aile üyeliği olan ve olmayan evli bireylerin serbest zamanda sıkılma algısının yaşam kalitesi ve evlilik doyumunun belirleyicisi olup olmadığını araştırmaktır. Bu araştırmada nicel ve nitel araştırma yöntemleri (karma araştırma) kullanılmıştır. Nicel ve nitel araştırma ölçüt örnekleme modeline göre Ankara‟da yaşayan ve özel ve/veya kamu spor işletmelerine aile üyelikleri olan ve olmayan evli bireylerin seçilmiştir. Bu kapsamda, nicel araştırmada, Serbest Zamanda Sıkılma Algısı Ölçeği, Yaşam Kalitesi Ölçeği Kısa Formu ve Evlilik Yaşam Ölçeği ve araştırmacı tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu uygulanmıştır. Çalışmaya 354 kadın ve 370 erkek toplam 724 evli birey gönüllü olarak katılmıştır. Nitel araştırma aşamasında odak grup görüşmesi için spor merkezine aile üyelikleri olan ve olmayan toplam 6 evli çift (12 kişi) seçilmiştir. Bulgular, evlilik yılı ve spor merkezi üyeliğine göre serbest zamanda sıkılma algısında, yaş, evlilik yılı ve spor merkezi üyeliğine göre ise yaşam kalitesi ve evlilik doyumunda anlamlı farklılık olduğunu göstermiştir. Bununla birlikte, spor merkezine aile üyeliğinin serbest zamanda sıkılma algısı doyum alt boyutu üzerinde pozitif, sıkılma alt boyutu üzerinde negatif etkileri belirlenmiştir. Serbest zamanda sıkılma algısının sıkılma alt boyutunun, spor merkezi üyeliği ve evlilik yılı değişkenlerinin yaşam kalitesi ve evlilik doyumunun belirleyicisi olduğu saptanmıştır. Spor merkezine aile üyeliği olan katılımcıların görüşleri motivasyon ve aktiviteye bağlılık , yatkınlık/yetkinlik , ekonomik yeterlilik , fiziksel gelişim , sosyal yaşam , ruhsal durum , ortak/paralel yaşam alanı ve sürdürülebilir doyum temaları altında toplanmıştır. Spor merkezine aile üyeliği olmayan katılımcıların görüşleri ise işkoliklik/çalışmaya tutkunluk , aktivite yoksunluğunu duyumsama , yatkınlık/yetkinlik , tükenmişlik , sosyal izolasyon ve çevre , çocuk sorumluluğu , ekonomik gelir , yalnızlık alanı ve evlilikten-eşten sıkılma temaları altında toplanmıştır. Sonuç olarak, serbest zamanda sıkılma algısının yaşam kalitesi ve evlilik doyumu üzerinde anlamlı etkileri olduğu, spor merkezi üyeliğinin sıkılma algısıyla başa çıkmada, yaşam kalitesi ve evlilik doyumu algısında olumlu katkıları olduğu belirlenmiştir.The purpose of this study was to investigate the role of leisure boredom of married individuals with and without sports centre membership in predicting the quality of life and the marital satisfaction. The quantitative and qualitative research methods (mixed research) were used in this study. Married individuals who are living in Ankara and having or not having family memberships at private and/or public sports businesses are selected according to the quantitative and qualitative research criteria-sampling model. In quantitative research, Leisure Boredom Scale , Short Form of Scale of Quality of Life , Marital Satisfaction Scale and Personal Information Questionnaire that is developed by the researcher were administered to participants. A total of 724 married individuals, consisting of 354 women and 370 men, voluntarily participated in this study.. In the qualitative research phase, 6 married couple (12 people) who have or don‟t have sports centre family memberships are selected for focus group interview. Analysis revealed that significant differences in leisure boredom with regard to duration of marriage and sports centre membership and significant differences in quality of life and marital satisfaction with regard to age, duration of marriage and sports centre membership. In addition to this, it is found out that a significant positive correlation exists between sports centre family membership and motivation subscale of leisure boredom and a significant negative correlation exists between sports centre family membership and boredom subscale of leisure boredom. Analysis revealed that, boredom subscales of leisure boredom, sports centre membership and duration of marriage are predictors of quality of life and marital satisfaction. The views of participants who have sports centre family memberships are grouped under themes of motivation and dependence on activity , susceptibility/competence , economic efficiency , physical development , "social life", "psychological state", "common/parallel living space", "sustainable satisfaction". The views of participants who do not have sports centre family memberships are grouped under "workaholism/work engagement", "lack of activity sensation", "susceptibility/competence", "burnout", "social isolation and environment", "children's responsibility", "economic income", "space of loneliness " and "tired of marriage". As a result, it is determined that sports centre membership has significant effects on quality of life and marital satisfaction and it is determined that leisure boredom positively contributes to cope with the boredom perception, quality of life and marital satisfaction
The determination of attitude levels of sport science students on social gender role: Demographic differencesSpor bilimleri fakültesinde öğrenim gören gençlerin toplumsal cinsiyet rolüne ilişkin tutum düzeylerinin belirlenmesi: Demografik farklılıklar
The aim of the study is to determine the attitudes of the sport sciences faculty students on gender role; compared with some demographic differences. A total of 200 people (Meanage=21,91), 122 males (Meanage=22,07 ± 2,22) and 78 females (Meanage=21,65 ± 2,01) ± 2,15) were chosen with random selection method and answered "Gender Roles Attitude Scale" (TCRSS) (Zeyneloglu, 2008; Zeyneloglu and Fusun, 2011). In the evaluation of the data; frequency, arithmetic mean, standard deviation and one-factor MANOVA tests were used. According to MANOVA results, the effect of gender [λ=0,918, F (5, 194)=3,486, p <0,05] and branch [λ=0,935, F (5, 194)=2,700, p <0,05] variables on the sub-dimensions of the Gender Roles Attitude Scale seems to be significant. In addition, the results of the MANOVA analysis showed that the effects of age [λ=0,954, F (5, 194)=918, p> 0,05] and class [λ=0,886, F (5,194)=1,577, p <0,05] variables on the sub-dimensions of the Gender Roles Attitude Scale seems to be not significant. According to the findings of the study, it was determined that the highest score for gender roles was the “marriage gender role” and the lowest sub-dimension was “women gender roles”. In the light of these findings, it is observed that students of Faculty of Sports Sciences are still experiencing the presence of cultural influences similar to various researches.Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file. ÖzetÇalışmanın amacı, spor bilimleri fakültesinde öğrenim gören gençlerin toplumsal cinsiyet rolüne ilişkin tutum düzeylerinin belirlenerek; bazı demografik farklılıklara göre karşılaştırılmasıdır. Basit rastgele örnekleme yöntemi ile seçilen 122 (Ort.yaş=22,07 ± 2,22) erkek ve 78 kadın (Ort.yaş=21,65 ± 2,01) olmak üzere toplam 200 kişi (Ort.yaş=21,91 ± 2,15) “Toplumsal Cinsiyet Rolleri Ölçeği”ni (TCRTÖ) (Zeyneloğlu, 2008; Zeyneloğlu ve Füsun, 2011) cevaplamışlardır. Verilerin değerlendirilmesinde; frekans, aritmetik ortalama, standart sapma ve tek faktörlü MANOVA testleri kullanılmıştır. MANOVA sonuçlarına göre, cinsiyet [λ=0,918, F(5, 194)=3,486, p<0,05] ve branş [λ=0,935, F(5, 194)=2,700, p<0,05] değişkenlerinin Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeğinin alt boyutları üzerindeki temel etkisinin anlamlı olduğu görülmektedir. Bunun yanında, MANOVA analizi sonuçları yaş [λ=0,954, F(5, 194)=,918, p>0,05] ve sınıf [λ=0,886, F(5, 194)=1,577, p>0,05] değişkenlerinin Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği alt boyutları üzerindeki temel etkisinin anlamlı olmadığı tespit edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin ortalama puanı en yüksek boyutun “evlilik cinsiyet rolü” en düşük alt boyutun ise “kadın cinsiyet rolü” olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgular ışığında spor bilimleri alanında öğrenim gören öğrencilerin de birçok araştırmayla benzer şekilde kültürel etkilerin varlığını hala yaşattıkları görülmektedir
Leisure Boredom Scale: the Factor Structure and the Demographic Differences
The purpose of this study was to investigate the reliability and validity of the Turkish version of the Leisure Boredom Scale (Iso-Ahola & Weissinger, 1990) for adults in Turkey. The second purpose was to investigate the differences based on demographic variables (gender, marital status, working sector) regarding leisure boredom. In total 312 employees from public and private sectors (167 female, 145 male) residing in Ankara participated in this study. Exploratory Factor Analysis (EFA) and Confirmatory Factor Analysis (CFA) were conducted to test the structural validity of the scale. EFA demonstrated that this scale yielded two subscales in the Turkish version. The first factor was named "boredom" and the second factor was named "satisfaction" by the participating researchers after reviewing the related literature and examining the factor structure of the scale. The scale consists of 10 items; the item factor loadings for the overall scale range between 0.38 and 0.83; and the Cronbach Alpha coefficient for the subscales was determined 0.72 for boredom and 0.77 for satisfaction in the final form of the scale. According to t-test results regarding the demographic variables, there was statistically significant difference in gender only in the satisfaction‛ subscale, and between women and men participants, with men participants having higher mean scores (p<.01). There was no significant difference in terms of marital status in total LBS and the subscales. Concerning the working sectors of the participants, the analysis showed significant differences in total LBS and the boredom‛ subscale between public and private sectors participants, with public sectors participants having higher mean scores than the latter (p<.01). In conclusion, the results of the research demonstrated that the Turkish adaptation of The Leisure Boredom Scale‛ can be used as a valid and reliable measurement tool to examine and evaluate the leisure boredom levels of Turkish adults. Another conclusion of the study worth noting is that there were significant differences between the different components of gender and working sector variables in terms of leisure boredom levels
An investigation of adult’s leisure boredom, perceived social competence and self-esteem
Aim: This study aimed to examine the adult’s leisure boredom, perceived social competence and self-esteem level with regard to some variables, and to investigate the correlation between leisure boredom, perceived social competence and self-esteem.Methods: The participants of this study constituted of 206 adults. “Leisure Boredom Scale” (LBS), “Perceived Social Competence Scale” (PSCS) and “Rosenberg Self-Esteem Scale” (RSE) were used to collect data. Descriptive statistics, t-test, MANOVA and Simple Correlation analysis were used to analyze.Results: MANOVA results indicated that the main effect of the gender variable on the sub-dimensions (boredom and satisfaction) of "LBS" were not significant. T-test analysis showed that there were no significant differences between the mean scores of “PSCS” and “RSE” with respect to gender. According to MANOVA results, there was no significant main effect of participation frequency to physical activities on the “LBS” s sub-scales. However, t-test results showed that there were no significant differences in “RSE” scores but there were significant mean differences in “PSCS” scores with regard to participation frequency to physical activities. The analysis also indicated that individuals participate in physical activity regularly have higher average scores. Individuals participated to the physical activities frequently had higher mean scores than others. According to correlation analysis results; it was found that all “LBS” s sub-scales have a significant and negative relationship between perceived social competence and self-esteem.Conclusion: It can be said that the individual differences in the perception of leisure boredom is related to the negative or positive attitudes of individuals
Work hard, play hard: Leisure satisfaction and work engagement among Turkish women
Gurbuz, Bulent/0000-0003-2424-2111WOS: 000494429100002PubMed: 31476192BACKGROUND: Previous studies have found physical activity to be associated with decreased organizational cynicism and low performance OBJECTIVE: The aim of this study was to examine work engagement and leisure satisfaction in Turkish women with regard to recreational physical activity participation and marital status, and to test the relationship between age and work experience, work engagement and leisure satisfaction. METHODS: Utrecht Work Engagement Scale (UWES) and Leisure Satisfaction Scale (LSS) were administered to assess women workers' work engagement and leisure satisfaction. The sample for this project consisted of 317 women workers living in Turkey Ankara. RESULTS: The analysis indicated that there were statistically significant differences in all sub-dimensions of UWES and LSS between single and married participants, with single participants having higher mean scores. There were also statistically significant differences in "vigor" and "dedication" sub-dimensions of UWES, and in all sub-dimensions of LSS regarding to recreational physical activity participation. The results demonstrated that the mean scores of physically active women are higher than the non-active group. CONCLUSIONS: As a result, the data points to exercise participation as a rich source of information about work engagement and leisure satisfaction, and the positive use of leisure counseling as a work engagement
Reliability And Validity Of “Athlete Engagement Questionnaire”
Bu araştırmanın amacı, Lonsdale, Hodge ve Jackson (2007) tarafından geliştirilmiş olan “Sporcu Bağlılık Ölçeği” (Athlete Engagement Questionnaire)’nin Türkçe versiyonunun geçerlilik ve güvenilirliğinin test edilmesidir. “Sporcu Bağlılık Ölçeği” 87 kadın (Xyaş: 22.62 2.36), 114 erkek (Xyaş: 23.85 3.07) olmak üzere toplam 201 (Xyaş: 23.32 2.84) sporcuya uygulanmıştır. Sporcu Bağlılık Ölçeği her biri dört maddeden oluşan dört alt boyut (güven, adanmışlık, dinçlik, coşku) olmak üzere toplam 16 maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliğini test etmek için Temel Bileşenler Faktör Analizi Varimaks dönüştürmesi uygulanmıştır. Ölçüt geçerliliğini sınamak amacıyla “Sporcu Tükenmişlik Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçeğin ölçüt geçerliği için Pearson Çarpımlar Moment Korelasyonu, iç tutarlılığı için ise Cronbach Alpha iç tutarlılık katsayısı hesaplanmıştır. Temel Bileşenler Faktör Analizi sonuçları ile orijinal ölçeğe uygun olarak dört faktör yapısı belirlenmiştir ve maddeler ölçeğin %71.73’ünü açıklamaktadır. Sporcu Bağlılık Ölçeği için hesaplanan iç tutarlık katsayıları 0.75 (adanmışlık) ile 0.92 (güven) arasında bulunmuştur. Sporcu Bağlılık Ölçeği ile Sporcu Tükenmişlik Ölçeği arasında anlamlı bir ilişki olmadığı saptanmıştır. Elde edilen analiz sonuçlarına göre, Sporcu Bağlılık Ölçeği’nin Türkçe versiyonunun sporcuların bağlılık düzeylerinin belirlenmesinde kullanılabilir olduğunu göstermekle birlikte, kriter geçerliğinin desteklenmediğini göstermektedir.The purpose of this study was to test the reliability and validity of the Turkish version of “Athlete Engagement Questionnaire – AEQ” developed by Lonsdale, Hodge and Jackson (2007). Eighty-seven female (Mage: 22.62 2.36), 114 male (Mage: 23.85 3.07), totally 201 (Mage: 23.32 2.84) athletes completed the Athlete Engagement Scale. Athlete Engagement Questionnaire is 16 items instrument which have four subscales (confidence, dedication, vigor and enthusiasm) with four items. The Principal Component Factor Analysis with varimax rotation was used to test the factorial validity of the scale. Athlete Burnout Questionnaire (ABQ) was used for the criterion related validity. Pearson Product Moment Correlation was conducted for criterion validity. Furthermore, the Cronbach alpha coefficient was calculated for the internal consistency. The results of Principal Component Factor Analysis with varimax rotation showed that four factors explain %71.73 of whole scale. Internal consistency coefficients were ranged between 0.75 (dedication) and 0.92 (confidence). AEQ scores were not significantly correlated with ABQ. It can be said that the Turkish version of the athlete engagement scale can be used to determine engagement level of athletes but the criterion related validity is questionable
Meanings Of Leisure: A Sample Of Ad
Bu araştırmanın amacı; yetişkin bireylerin serbest zaman algılarını belirlemek ve bazı bağımsız değişkenlere (cinsiyet, medeni durum, aktivitelere katılım şekli) göre serbest zaman aktivitelerine yüklenen anlamın farklılaşıp farklılaşmadığını ortaya koymaktır. Araştırmanın çalışma grubunu, kolayda örnekleme yöntemi ile seçilen rekreasyonel aktivitelere katılan 336 kadın ve 227 erkek yetişkin birey oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Türkçe adaptasyonu Gürbüz, Özdemir ve Karaküçük (2007) tarafından yapılan “Boş Zamanın Anlamı Ölçeği-BZAÖ” kullanılmıştır. Veriler, betimsel istatistik yöntemler, tek faktörlü MANOVA, ANOVA ve Pearson Korelasyon testleri kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda, katılımcılar için en yüksek puan ortalamasının “İş İlişkisi” boyutunda, en düşük puan ortalamasının ise “Hedef Yönelimi” alt boyutunda olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca araştırma sonucunda, katılımcıların “Boş Zamanın Anlamı Ölçeği”nden aldıkları puanların cinsiyet, medeni durum ve aktivitenin programlı olup olmama durumu değişkenlerine göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı; eğitim ve gelir durumu değişkenleri ile de arasında anlamlı ilişkilerin olduğu görülmüştür.The purpose of this study was to examine meanings of leisure for adults and test the differences in the perceptions of leisure with regard to some independent variables (gender, marital status, activity, activity participation type). The participants of this study constituted of 336 female and 227 male adults who were selected convenience sampling. A Meaning of Leisure Scale-MLS which were adapted to Turkish culture by Gürbüz, Özdemir and Karaküçük (2007) were administrated to participants. Descriptive statistics, t-test, MANOVA, ANOVA and pearson correlation analysis were used to analyze the data. Analysis revealed that participants had the highest mean score in “Relation to Work” subscale and had the lowest mean score in “Goal Orientation” subscale. Besides, analysis indicated statistically significant differences in the mean scores of participants with respect to gender, marital status and activity type and there were also statistically significant correlations between MLS scores, education level and income
Career barriers of women managers in sports organisations
Aim: This study aimed to carry out in order to determine the career impediments of career barriers of women managers in sports organizations.Material and Methods: Interview method as a qualitative research technique was used in the research. Semi-structured interview form was preferred for this purpose. Sample consists of a total of 12 people who accepted the interview request, of which 6 women executives who work as branch managers and chiefs in Central Organization of Youth and Sports General Directorate and 6 women executives who work as presidents and members of board of directors in Sports Federations. The themes and codes are determined by performing content analysis on the data obtained via “Nvivo 8”.Results: As a result, it is found that sports organizations are subject to prejudices as well like other institutions and it is observed that organizational barriers are more prominent than others as career impediments.Conclusion: These findings have shown that gender-oriented behaviours are valid for the sport organizations as they are for the other organizations. Accordingly, individual, organizational and social improvements are deemed necessary in context of career barriers
An Investigation of Pre-Service Physical Education Teachers’ Leisure Boredom, Life Satisfaction and Social Connectedness
Bu araştırmanın amacı; beden eğitimi öğretmeni adaylarının serbestzaman sıkılma algısı, yaşam doyumu ve sosyal bağlılık düzeylerini bazıdeğişkenlere göre incelemek ve aralarındaki ilişkiyi belirlemektir.Öğretmen adaylarının serbest zamanlarında sıkılma ve doyumsuzlukalgıları ile yaşam doyumları sınıf ve düzenli olarak fiziksel aktiviteyekatılma durumu değişkenlerine göre anlamlı bir şekildefarklılaşmazken, sosyal bağlılıkları ise sınıf ve düzenli olarak fizikselaktiviteye katılma durumu değişkenlerine göre anlamlı bir şekildefarklılaşmaktadır. Sonuç olarak, birinci sınıfta öğrenim gören vedüzenli olarak fiziksel aktiviteye katılan öğretmen adaylarının sosyalbağlılık düzeylerinin ve ekonomik durumu yüksek olan katılımcılarınyaşam doyum düzeylerinin yüksek olduğu saptanmıştır.The purpose of this study was to analyze perceived levels of leisureboredom, life satisfaction and social connectedness of pre-servicephysical education teachers according to some demographic variables,and to determine the relationship between leisure boredom, lifesatisfaction and social connectedness. While there were no significantdifferences between leisure boredom, dissatisfaction and lifesatisfaction of the participants and grade level and participationphysical activity regularly, there were significant differences betweensocial connectedness and grade level and participation physical activityregularly. As a result, first grade students who were attend physicalactivity regularly had social connectedness and the level of lifesatisfaction of the participants with high economic status was found tobe high