22 research outputs found
Sermaye piyasalarında manipülasyon, cezai ve hukuki sonuçları
Bu çalışmanın amacı, manipülasyon suçları hakkında yatırımcıların ve hukuk uygulayıcılarının bilgilendirilmesini sağlayarak etkili bir ceza ve tazminat sisteminin oluşturulmasına hizmet etmektir. Çalışmanın temel çıkış noktası, sermaye piyasasının, yatırımcılar kadar, haksız kazanç sağlamak isteyen manipülatörlerin de artan ilgisine hedef olması nedeniyle bu yapay unsurlardan korunması ihtiyacının her geçen gün daha da artmasıdır. Çalışmada öncelikli olarak, sermaye piyasasının tarihsel gelişimi ve temel kavramları hakkında ön bilgilendirme yapılmıştır. Daha sonra, manipülasyon suçunun unsurları ve çeşitleri irdelenerek, suçun sınırları çizilmeye çalışılmış, cezai ve hukuki sonuçları açıklanmıştır. Çalışmada varılan sonuçlar aşağıdaki gibidir. İlk olarak, manipülasyon suçları ile mücadele, sadece sermaye piyasasını denetim ve gözetim görevi olan kuruluşlara bırakılarak gerçekleştirilemez. Bu suçların önlenmesinde, etkili, uygulanabilir bir ceza ve tazminat sisteminin hayata geçirilmesinde zorunluluk vardır. İkinci olarak, manipülasyon suçlarının en çok işlendiği piyasalar, kamuyu aydınlatma ilkesinin tam olarak işlerlik kazanmadığı piyasalardır. Bu nedenle, kamunun aydınlatılmasının önündeki engeller kaldırılmalı, sermaye piyasasındaki fiyatların, tam, zamanında ve gerçek bilgilere dayalı olarak oluşması sağlanmalıdır. Üçüncü olarak, kanunilik ilkesi gereğince, manipülasyon suçları ile ilgili faildeki suç kastını ortaya koyan objektif işlem kriterlerinin ve suçun unsurlarının yapılacak yasal düzenlemelerle ortaya konması gereklidir. Dördüncü olarak, manipülasyon riskinin azaltılması için, sermaye piyasası araçlarının geniş kitleye yayılmasının sağlanmasına, belli yatırımcılar elinde toplanmasının engellenmesine ve piyasada derinliğin oluşturulmasına yönelik tedbirlerin alınması zorunludur. Bu bağlamda, dağınık vaziyetteki mevzuatın bir araya getirilerek yeni bir Yasanın hayata geçirilmesi gereklidir. Son olarak, sermaye piyasası suçları ile bu suçlardan kaynaklanan hukuk davalarına bakacak özel ihtisas mahkemelerinin kurularak, yargılamada zaman kaybının önüne geçilmesi ve uygulamada birliğin sağlanması gerekmektedir. ANAHTAR KELİMELER: Sermaye Piyasası, Manipülasyon, Finansal Bilgi, Fiyat, Kamuyu Aydınlatma İlkesi, Haksız Fiil, Tazminat.\ud
The objective of this study is to serve for the ends of building an effective penalty and compensation system informing investors and legislation officers of the manipulation crimes. The growing need to preserve the capital market from some artificial factors has drawn inspiration for this study since the capital market has become the target of the investors as well as of the manipulators expecting to acquire unlawful profits. Pre-information on the historical development and basic concepts of the capital market has primarily been cited in this study. Thereafter, the borders of the manipulation have been tried to mark off highlighting the components and types of the crime of manipulation and its penal and legal outcomes have been revealed. The study conclusions are as follows: First, the struggle with manipulation crimes can't be realized as long as they are confined to the institutions merely in charge of supervision of the capital market. It is mandatory to accomplish a practicable penalty and compensation system so as to prevent these crimes. Second, the markets with high crime rates are the ones where the principle of public information does not entirely get functional. Thus, the barriers to public information are to be removed while the prices in the capital market should be ensured to evolve accurately, at the right time and based on true data. Third, objective treatment criteria asserting the criminal intent of the actor and the factors of the crime regarding manipulation crimes are to be implemented through legal regulations in accordance with the principle of legality. Fourth, it is essential to spread the capital market means to large masses and to prevent the accumulation of these means in certain investors as well as to take necessary measures to set the depth in the market to alleviate the risk of manipulation. Within this context, a new Law is to be accomplished bringing the incomplete legislation together. Finally, it is also essential to avert the loss of time and to ensure the uniformity in practice establishing specialization courts which will examine the capital market crimes and the cases stemming from these crimes. KEY WORDS: Capital Market, Manipulation, Financial Data, Price, The Principle Of Illuminating The Public, Act Of İnjustice, Indemnity
Etkinlikleri Yönünden Çay Atığı İle Ahır Gübresi ve Değişik Kimyasal Gübrelerin Karşılaştırılması
Bu çal ışmada, t ı n ve kil tekstüre sahip 2 farkl ı toprakta yetiştirilen arpa bitkisinin geli şmesi üzerine çay at ığı ile ah ı r gübresi ve değişik kimyasal gübreler etkinlikleri yönünden kar şı laştı r ı lm ışt ı r. Bu amaçla, yürütülen sera denemesinde plastik saks ı lara 2000 g toprak konularak arpa bitkisi yeti ştirilmiştir. Toprağa; çay at ığı 1 ton/da , ah ı r gübresi 1 ton/da , azot 8 kg N/da + fosfor 4 kg P/da , NP+ Fel 5 ppm Fe , NP+Fe2 10 ppm Fe , NP+ Znl 1 ppm Zn , NP+Zn2 3 ppm Zn , NP+Cul 1 ppm Cu , NP+Cu2 2 ppm Cu uygulanm ışt ı r. Arpa bitkisinin kuru madde miktar ı üzerine çay atığı n ı n etkisi killi toprakta daha belirgin olmu ştur. Ah ı r gübresi ve diğer kimyasal gübrelerle kar şı laşt ı r ı ld ığı nda çay atığı n ı n etkisi istatistiki yönden yeterli düzeyde önemli bulunmam ışt ı r. En yüksek kuru madde t ı n tekstürlü toprakta NP+Zn2 uygulamas ı nda elde edilmiştir. Varyans analiz sonuçlar ı uygulanan işlemlerin t ı n tekstürlü toprakta arpa bitkisinin azot, fosfor ve çinko; kil tekstürlü toprakta da azot, fosfor, demir ve çinko kapsamlar ı üzerine önemli etki yapt ığı n ı göstermiştir. NP uygulamas ı na göre NP ile birlikte Znl ve Zn2 uygulamalar ı deneme bitkisinin P kapsam ı n ı önemli düzeyde azalt ı rken Zn kapsam ı n ı n önemli düzeyde artmas ı na neden olmuştur. Bu durum ZnxP interaksiyonu ile aç ı klanm ışt ı r
Toxicological effects of selected ınsecticides on Delphastus catalinae (Horn) (Coleoptera, Coccinellidae), a Predator of Bemisia tabaci Genn (Homoptera, Aleyrodidae)
Fenpropathrin+pyriproxifen, acetamiprid, diafenthiurion, pyriproxifen ve chlorfenapyr etkili maddelerini ihtiva eden seçilmiş insektisitlerin toksikolojik etkileri laboratuvar koşullarında Pamuk beyazsineği, Bemisia tabaci (Genn.)'nin avcısı Delphastus catalinae (Horn) (Col., Coccinellidae)'nın larva (L3-L4) dönemlerine karşı kuru film ve püskürtme yöntemleriyle test edilmiştir. Saf su püskürtülmesi şahit kabul edildi. Fenpropathrin+pyriproxifen, acetamiprid ve diafenthiuron'un her iki yöntemde avcı, D. catalinae'nın larva ve ergin dönemlerine zararlı olduğu, Pyriproxifen'in ise püskürtme yöntemiyle zararsız ancak kuru film yöntemiyle erginlere zararlı olduğu belirlendi. Pyriproxifen'in kuru film yöntemi uygulamasında canlı kalan az sayıda D. catalinae erginlerinin bırakmış oldukları yumurtalar açılmalarına rağmen yumurtadan çıkan larvalar ergin dönemlerine ulaşamadılar. Sonuç olarak chlorfenapyr'in her iki yöntemde D. catalinae'nin ergin ve larvalarına zararsız olduğu, buna karşılık fenpropathrin+pyriproxifen, acetamiprid, diafenthiuron ve pyriproxifen etkili maddelerini ihtiva eden insektisitlerin beyazsineklerin D. catalinae ile yürütülen biyolojik mücadele programında kullanılamayacağı ortaya konmuştur.Toxicological effects of selected insecticides, fenpropathrin+pyriproxifen, acetamiprid, diafenthiuron, pyriproxifen, and chlorfenapyr were tested by direct spray and dry film methods in the laboratory against adult and larvae (L3-L4) of Delphastus catalinae (Horn) (Col., Coccinellidae), a predator of whiteflies, including cotton whitefly, Bemisia tabaci (Genn.). Water was used as untreated control. Fenpropathrin+pyriproxifen, acetamiprid, and diafenthiuron were harmful to larvae and adults of D. catalinae in both methods. Pyriproxifen was to be seemed harmless to adults in direct spraying technique; however it was harmful to the adults in dry film method. Eggs laid by a few adults which developed pyriproxifen treated larvae failure to hatch in dry film method. In conclusion, chlorfenapyr was innocuous to larvae and adults of D. catalinae in both methods. Fenpropathrin+pyriproxifen, acetamiprid, diafenthiuron and pyriproxifen would be incompatible with biological control of whitefly by D. catalinae
Seçilmiş İnsektisitlerin Beyazsinek, Bemisia tabaci Genn (Homoptera, Aleyrodidae)’nin Avcısı, Delphastus catalinae (Horn) (Coleoptera, Coccinellidae) Üzerindeki Toksikolojik Etkileri
Fenpropathrin+pyriproxifen, acetamiprid,
diafenthiurion, pyriproxifen ve chlorfenapyr etkili maddelerini ihtiva eden
seçilmiş insektisitlerin toksikolojik etkileri laboratuvar koşullarında Pamuk
beyazsineği, Bemisia tabaci (Genn.)’nin avcısı Delphastus
catalinae (Horn)
(Col., Coccinellidae)’nın larva (L3-L4)
dönemlerine karşı kuru film ve püskürtme yöntemleriyle test edilmiştir. Saf su
püskürtülmesi şahit kabul edildi. Fenpropathrin+pyriproxifen,
acetamiprid ve diafenthiuron’un her iki yöntemde avcı, D. catalinae’nın larva ve ergin dönemlerine zararlı
olduğu, Pyriproxifen’in ise püskürtme yöntemiyle zararsız ancak kuru
film yöntemiyle erginlere zararlı olduğu belirlendi. Pyriproxifen’in kuru film
yöntemi uygulamasında canlı kalan az sayıda D. catalinae erginlerinin bırakmış oldukları
yumurtalar açılmalarına rağmen yumurtadan çıkan larvalar ergin dönemlerine
ulaşamadılar. Sonuç olarak chlorfenapyr’in her iki yöntemde D.
catalinae’nin ergin ve
larvalarına zararsız olduğu, buna karşılık fenpropathrin+pyriproxifen,
acetamiprid, diafenthiuron ve pyriproxifen etkili maddelerini ihtiva eden
insektisitlerin beyazsineklerin D.
catalinae ile yürütülen biyolojik mücadele programında kullanılamayacağı
ortaya konmuştur
Population monitoring of Tuta absoluta (Meyrick) (Lepidoptera: Gelechiidae) and its natural enemies in open field tomatoes cultivation in Adana
Çalışma, 2011 ve 2012 yıllarında Adana İli Karataş İlçesinde yürütülmüştür. Popülasyon takibi Hazera 5656 sofralık oturak domates çeşidinde tarla koşullarında nisan-temmuz aylarında yapılmıştır. Tuta absoluta (Meyrick) (Lepidoptera: Gelechiidae) ilk ergin çıkışının belirlenmesi amacıyla monitör amaçlı tuzak kullanılmıştır. Ergin birey popülasyon takibi tuzakta, ergin öncesi biyolojik dönemler ise haftalık sayımlarla 30 bitkide örnekleme yapılarak belirlenmiştir. İlk erginler nisan ayında yakalanmış ve en yüksek seviyesine haziran ayında ulaşmıştır. Nisan ayı başında düşük olan zararlı yoğunluğu haziran ayı sonuna doğru artış göstermiştir. Ergin öncesi dönemlerde bitki başına yumurta, larva ve pupa sayıları 2011 yılında sırası ile 2.20, 10.6, ve 1.67 adet; 2012 yılında ise 1.0, 4.1 ve 0.3 adet olarak belirlenmiştir. Zararlının tüm dönemler içerisinde en fazla larva dönemleri tespit edilmiş olup, en yüksek temmuz ayının ilk haftasında 10.6 adet/bitki olarak belirlenmiştir. Bulaşık meyve sayısı ise 2011 yılında 4.4 adet/bitki iken, 2012 yılında 1.2 adet/bitki olarak saptanmıştır. İki yıllık veriler karşılaştırıldığında, ikinci yıl T. absoluta ergin birey popülasyonunda %75, ergin öncesi biyolojik dönemlerinde ise %54.5-82 arasında bir azalma meydana geldiği belirlenmiştir. Çalışmada doğal düşman olarak Nesidiocoris tenuis (Reut.) ve Macrolophus sp. (Hemiptera: Miridae) belirlenmiştir. 2011 yılının mayıs ayında ilk N. tenuis bireyleri görülmeye başlanmış ve üretim sezonu sonuna kadar varlığını devam ettirerek 5.73 adet/bitki seviyesine kadar ulaşmıştır. Ancak, Macrolophus sp. popülasyonu varlığını sezon sonuna kadar devam ettirememiştir.The study was carried out in Karatas district of Adana province in 2011 and 2012. Population monitoring was conducted under field conditions in tomato cultivar, Hazera 5656 during April-July. Trap was used for monitoring in order to determine the first adult emergence of Tuta absoluta (Meyrick) (Lepidoptera: Gelechiidae). The population monitoring of adult individuals were determined by trap whereas pre-pubescent biological stages were determined by sampling 30 plants per week. The first adults were captured in April and reached its highest level in June. The pest density which was low at the beginning of the season increased towards the end of June. The number of eggs, larvae and pupae per plant for pre-pubescent stages were 2.20, 10.6 and 1.67 units in 2011; 1.0, 4.1 and 0.3 units in 2012, respectively. Larvae stages of the pest were detected as the most abundant among the all biological stages that the highest number of larvae were determined at the first week of July as 10.6 larvae / plant. While the number of infected fruit was 4.4 unit/ plant in 2011, it was 1.2 unit / plant in 2012, respectively. When compared to two years of data, it was found that there was 75% reduction in adult population of T. absoluta and 54.5 to 82% in pre-pubescent biological stages in the second year. In the study, Nesidiocoris tenuis (Reut.) and Macrolophus sp. (Hemiptera: Miridae) were determined as natural enemy. The first N. tenuis individuals were seen in May of 2011, established its presence until the end of the production season and had reached to the level of 5.73 unit/plant. However, the population of Macrolophus sp. failed to establish its presence.Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Proje no: TAGEM-BS-11/10-01/01-02 (2
Yumurta Parazitoiti, Trichogramma brassicae Bezdenko (Hymenoptera: Trichogrammatidae)’nin Düzce İlindeki Popülasyonları İçerisindeki Genetik Varyasyonların Belirlenmesi
Trichogramma türleri,
biyolojik mücadele programlarında en çok kullanılan doğal düşmanlardandır.
Doğal düşmanın seçiminin, biyolojik kontrolün başarısı açısından kritik bir
öneme sahip olduğu bilinmektedir. Bu cinse bağlı türlerin morfolojik teşhisleri
zahmetli olmaları, zaman kaybı oluşturmaları ve vücut yapılarının oldukça küçük
boyutlarda olmasına bağlı olarak problem oluşturmaktadır. Moleküler teknikler, Trichogramma cinsine ait biyolojik
kontrol ajanlarında tespit etme, ayırt etme, filogenetik analiz, tanımlama ve
karakterizasyon için yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada, Düzce ilinde
mısır yetiştirilen alanlardan elde edilen dokuz Trichogramma brassicae popülasyonunun genetik varyasyon analizi
için rDNA’nın ITS bölgesinin doğrudan sekanslama analizinin etkinliği
araştırılmıştır. Sekansların karşılaştırılması, GenBank veri tabanında mevcut
olan Trichogramma türlerinin ITS2
bölgeleri ile gerçekleştirilmiştir. Analiz sonuçları, Düzce popülasyonlarında
genetik varyasyonun tespit edilmediğini göstermiştir
Effects on Antibacterial and DNA Protection of Organic Dyestuff Extracts Obtained from Hazelnut Nuthusk
Hazelnut is of great important in agricultural export
of our country. It has an annual export of one and a half billion dollars.
Every new product that will increase the value of the nut is very important. In
recent years, natural dye materials used especially in textile materials are
important and those of plant origin are preferred. For this purpose, we have
made a natural dye extracts from hazelnut nuthusk after collected, dried and
grinded of samples. Some biological activities have been carried out showing
the suitability for industrial use of the dye extracts obtained from hazelnut
nuthusk. Within the scope of our study, the effect of extracts obtained from
the hazelnut nuthusk of the Düzce region was evaluated on anti-bacterial and
DNA protection. From the extracts obtained, antibacterial activity tests were
analyzed by disk diffusion method using 3 different standard bacterial strains
as S. aureus,
E. coli and P. aeruginosa. pBR322 plasmid DNA and UV-C method was used for DNA protective activity.
Four different extracts of dyestuff has showed
antibacterial activities to S. Aureus and two different of them P. aeruginosa but none of the
samples antibacterial properties to E. coli bacterial strains. It has
been determined that the all of dyestuffs extracts obtained from the hazelnut
nuthusk have potential for protection against the effects of UV-C and H2O2
on DNA
Study on Field Evolution of Citrus Mealybug (Planococcus citri Risso) (Hemiptera: Pseudococcidae) Management in Finike County of Antalya, Turkey
This study was conducted to evaluate efficiency of biological and chemical control methods against citrus mealybug, Planococcus citri Risso (Hemiptera:Pseudococcidae), caused important economic losses in the east Mediterranean region of Turkey. It was investigated at 23 different citrus orchards in Finike county of Antalya in 2011. Chloropyrifos-ethyl, spirotetramat, summer oil and biological control agents (Cryptolaemus montrouzieri Mulsant (Coleoptera: Coccinellidae) and Leptomastix dactylopii How. (Hymenoptera: Encyrtidae) were applied under grower conditions against mealybug. Percent infestation rate of mealybug was determined on random samples of 5 fruits per tree, examining presence or absence of mealybug, i.e. totally 150 fruits per orchard. Biological control agents were sampled by a strike technique. The mealybug density differences among the applied methods were analyzed to compare the average mealybug infestation rate in insecticide and biological control applied orchards, and it was different insignificantly. While the lowest infestation rate was at summer oil (% 5.91); spirotetramat (% 6.88), chloropyriphos-ethyl (%7.69) and biological control (% 8.66) followed it. The highest average number of natural enemies for each treatment was determined as 20.57 individuals, of Chrysoperla carnea (Stephens) (Neuroptera: Chrysopidae), C. montrouzieri, and Scymnus spp. in orchards biological control application used, followed by summer oil sprayed orchards as 4.25 individuals, of C. carnea and Scymnus spp., and spirotetramat sprayed orchards as 2.67 individuals per orchard, of C. carnea and Scymnus spp. It is determined that summer oil and spirotetramat are compatible with natural enemies. However, chorpyrifos-ethyl was incompatible, due to side effects on natural enemies. Because of possibility of phytoxicity effect of summer oil in hot weather condition; spirotetramat has a chance in IPM application for managing citrus mealybug.This study was conducted to evaluate efficiency of biological and chemical control methods against citrus mealybug, Planococcus citri Risso (Hemiptera:Pseudococcidae), caused important economic losses in the east Mediterranean region of Turkey. It was investigated at 23 different citrus orchards in Finike county of Antalya in 2011. Chloropyrifos-ethyl, spirotetramat, summer oil and biological control agents (Cryptolaemus montrouzieri Mulsant (Coleoptera: Coccinellidae) and Leptomastix dactylopii How. (Hymenoptera: Encyrtidae) were applied under grower conditions against mealybug. Percent infestation rate of mealybug was determined on random samples of 5 fruits per tree, examining presence or absence of mealybug, i.e. totally 150 fruits per orchard. Biological control agents were sampled by a strike technique. The mealybug density differences among the applied methods were analyzed to compare the average mealybug infestation rate in insecticide and biological control applied orchards, and it was different insignificantly. While the lowest infestation rate was at summer oil (% 5.91); spirotetramat (% 6.88), chloropyriphos-ethyl (%7.69) and biological control (% 8.66) followed it. The highest average number of natural enemies for each treatment was determined as 20.57 individuals, of Chrysoperla carnea (Stephens) (Neuroptera: Chrysopidae), C. montrouzieri, and Scymnus spp. in orchards biological control application used, followed by summer oil sprayed orchards as 4.25 individuals, of C. carnea and Scymnus spp., and spirotetramat sprayed orchards as 2.67 individuals per orchard, of C. carnea and Scymnus spp. It is determined that summer oil and spirotetramat are compatible with natural enemies. However, chorpyrifos-ethyl was incompatible, due to side effects on natural enemies. Because of possibility of phytoxicity effect of summer oil in hot weather condition; spirotetramat has a chance in IPM application for managing citrus mealybug