23 research outputs found

    Dolaylı veya Doğrudan Düzeltme Geribildirimi: Bir Eylem Araştırması

    Get PDF
    DergiPark: 562045tredBu çalışmanın amacı, bir mühendislik fakültesininİngilizce Hazırlık sınıfına devam etmekte olan 28 öğrenci için yabancı dilde yazmaöğretiminde doğrudan veya dolaylı olarak sağlanan düzeltme geribildirimitürlerinden hangisinin daha faydalı olduğunun saptanmasıdır. Eylemaraştırması şeklinde tasarlanan çalışmanın gözlem ve yansıtma aşamaları varolan düzeltme geribildirimi uygulamasının incelenmesi şeklindegerçekleştirmiştir. Eylem aşamasında ise öğrenciler işbirlikçi bir yazmaetkinliği için altı gruba bölünmüş, bu gruplardan üçüne doğrudan, üçüne isedolaylı düzeltme geribildirimi sağlanmıştır. Değerlendirme aşaması için yarıyapılandırılmış öğretmen gözlemi, katılımcı tartışmalarının ses kaydı veyansıtma sorularına verilen yanıtlar kullanılmıştır. Bulgular, her iki düzeltmegeribildirimi türünün de katılımcılar için faydalı olduğunu göstermektedir.Ancak, dolaylı düzeltme geribildirimi uygulamasının aynı zamanda doğrudan düzeltmegeribildirimi ihtiyacı doğurduğu göz önüne alındığında, bu tür düzeltmegeribildiriminin sınıf içi kullanım için daha uygun olduğu görülmüştür. Theaim of the present study was to find out if direct or indirect writtencorrective feedback was more beneficial for a group of 28 students in theEnglish Prep Year of an engineering department at a public university inTurkey. Utilizing an action research design, the observation and reflectionphases of the study included the observation of the current written correctivefeedback applications in the group. In the action phase, the students weredivided into six groups for a collaborative writing task. Following thecompletion of the task, three groups were provided with direct writtencorrective feedback while the remaining three were given its indirectcounterpart. Evaluation data was collected through semi-structured teacherobservations, voice records of participant discussions and responses to guidedreflection questions. The findings revealed that both types of writtencorrective feedback could be beneficial for the participants, however, indirectfeedback was more suitable for classroom use since it also necessitated directfeedback for final drafts. 

    Foreign Language Usage and Levels of Academicians At Trakya University

    Get PDF
    DergiPark: 326032trakyasobedIn a globalized world, it is important to know a foreign language in terms of communication, but in universities where knowledge is produced, foreign language is a basic requirement. The aim of this study is to describe the relationship between the level of foreign language and fields of foreign language use of academicians. This study was conducted to Trakya University Academicians in the 2014-2015 academic years. 269 academicians participated in the study. Two scales were used in the study. The data were obtained through the standard measurement tool 'Common European Framework for Languages-Common Level Recommendations for General Steps - A1, A2, B1, B2, C1 and C2’. The second scale consists of 17 items including fields of foreign language use, which have academic, educational and personal purposes. This study was carried out on the relational model and conducted with a descriptive approach. Consequently, a certain level was identified between the level of foreign language of academicians and fields of their language use. As a result of this study, it was observed that the more the level was, the more the number of areas of using foreign language increase. The data were reviewed with the concepts of reading comprehension and writing in a foreign languageKüreselleşen dünyada yabancı dil bilmek iletişim açısından önemlidir, ancak bilginin üretildiği üniversitelerde yabancı dilin konumu temel bir gereksinimdir. Bu araştırmanın amacı öğretim üyelerinin yabancı dil seviyeleri ile yabancı dil kullanım amaçları arasındaki ilişkiyi betimlemektir. Bu çalışma 2014-2015 eğitim öğretim yılında Trakya Üniversitesi öğretim üyelerine uygulanmıştır. Araştırmaya toplam 269 öğretim üyesi katılmıştır. Araştırmada iki ölçekten yararlanılmıştır. Veriler yabancı dil seviyeleri standart ölçme aracı olan ‘Diller için Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi-Ortak Öneri Düzeyleri Genel Basamaklar Kümesi-A1, A2, B1, B2, C1 ve C2’ ile elde edilmiştir. Geliştirilen ikinci ölçek ise yabancı dil kullanım alanlarını içeren akademik, eğitim-öğretim ve kişisel amaçlar olmak üzere toplam 17 maddeden oluşmaktadır. Betimsel bir yaklaşımla yürütülen bu çalışma, ilişkisel tarama modelinde gerçekleştirilmiştir. Bunun sonucunda öğretim üyelerinin yabancı dil seviyeleri ile yabancı dil kullanım amaçları arasında belli düzeyde bir ilişki saptanmıştır. Bu araştırmanın sonucunda dil seviyesi arttıkça yabancı dilin kullanım alanların da arttığı eğilimine rastlanmıştır. Veriler yabancı dilde okuma ve yabancı dilde yazma kavramları ile yorumlanmıştı

    Ansichten Zur Beruflichen Zufriedenheit Der Absolventen Der Trakya Universität Deutschlehrerausbildung

    Get PDF
    DergiPark: 326342trakyasobedDurch Absolventenbefragungen können Evaluationen für Abteilungen zur Lehrerausbildung durchgeführt werden. In dieser Studie wurden Absolventen der berufsbezogenen Deutschlehrerausbildung der Universität Trakya auch zugunsten des Bologna-Prozesses befragt. Ziel ist es, je nach der beruflichen Tätigkeit die berufliche Zufriedenheit der Absolventen festzulegen. In dieser Studie wurde von einer Literatursichtung und von einer digitalisierten Umfrage profitiert. Die Mehrheit der befragten Absolventen äußerten sich über ihre qualifizierten Kompetenzen und zu ihrem starken Bedürfnis als Deutschlehrer arbeiten zu können. Es konnte festgestellt werden, dass von befragten Absolventen 82 % berufstätig und 18 % arbeitslos sind. Des Weiteren hat sich herausgestellt, dass von den arbeitenden Absolventen nur ein Anteil von 37 % berufliche Zufriedenheit hat.Öğretmen yetiştiren kurumların kendilerini değerlendirmelerinin bir boyutu da mezunlarını izleme çalışmalarıdır. Bu çalışmada Bologna süreci ölçüt alınarak meslek odaklı eğitim veren Trakya Üniversitesi Alman Dili Eğitimi Ana bilim dalı mezunları izlenmiştir. Çalışmanın amacı, mezunların istihdam şekline göre görev aldıkları mesleklere yönelik görüşlerini betimlemektir. Araştırma tarama modelinde gerçekleştirilmiş olup, verilere elektronik anket uygulamasıyla ulaşılmıştır. Ulaşılan mezunların büyük bir bölümü alanları ile ilgili nitelikli bir eğitim aldıklarını ve mezun oldukları alanla ilgili olarak istihdam edilmek istediklerini belirtmişlerdir. Yapılan değerlendirmede mezunların % 82’sinin istihdam edildiği, %18’inin istihdam edilmediği tespit edilmiştir. Çalışan mezunların ise sadece % 37’sinin iş doyumu elde ettiği saptanmıştı

    İkinci Yabancı Dil Olarak Almanca Eğitiminde Öğrenme Stillerinin Belirlenmesi

    Get PDF
    DergiPark: 573373tredAraştırmanın amacı, 2016-2017 eğitim öğretim yılında Edirne il merkezindekiözel bir okulda L3 (Almanca) dersi gören 4., 5. ve 6. sınıf öğrencilerinin (n=111)öğrenme stillerini belirlemektir. Öncelikle L3 öğrenen öğrencilerin L1(Türkçe), L2 (İngilizce) öğrenme stilleri belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada,öğrenme stili kavramı L1, L2 ve L3’de nedir? sorusunun yanıtı aranmıştır. Buaraştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması desenindenyararlanılmıştır. Öğrencilere yönelik çalışmada Aşkar ve Akkoyunlu (1993) tarafındanTürkçeye uyarlanan “Kolb Öğrenme Stilleri Ölçeği” kullanılmıştır. Öğrencilerleayrıca bireysel ve odak grup görüşmeleri yapılıp, öğrenci ürünleri öğrenmestilleri açısından incelenmiştir. Okuldaki, bir Türkçe, bir İngilizce ve birAlmanca öğretmeniyle bireysel görüşmeler de yapılmıştır. Ölçekten elde edilenveriler L1, L2 ve L3’ün birbirlerine olan etki alanları açısından nitel venicel olarak değerlendirilmiştir. Araştırmada öğrencilerin L1, L2 ve L3derslerinde benzer öğrenme stili özellikleri gösterdikleri sonucunaulaşılmıştır

    Almanca Öğretmen Adaylarının Bilişsel Öğrenme Stratejileri Edinci

    Get PDF
    DergiPark: 371171trakyasobedYabancı dil eğitimindeki paradigma değişiminebağlı olarak otonom öğrenme her alanda tartışılan ve amaç edilen bir becerihaline gelmiştir. Otonom öğrenmede amaç, öğrencinin kendi potansiyeli,ihtiyaçları doğrultusunda öğrenme sürecine ilişkin kararları bağımsız birşekilde vererek bireysel öğrenme sürecini etkinleştirmesidir. Ancak, öğrencininbunu başarabilmesi için öncelikle öğrenme stratejilerini bilmesi ve bustratejileri bilinçli bir şekilde kullanmayı öğrenmesi gerekmektedir. Buanlamda, öğrencinin stratejileri bilinçli bir şekilde kullanması da öğrenmesürecinin üst bilişsel boyutlarından bir tanesini yansıtmaktadır. Öğrenmestratejilerini bilme ve bunları bilinçli kullanma, öğrenme süreci hakkındakonuşma, öz değerlendirme yapma, öğrenme sürecini planlama gibi etkinlikler kazandırılabilenve geliştirilebilen bilişsel ve üst bilişsel becerilerdir. Bu çalışmadaki amaç,Almanca öğretmen adaylarının bilişsel öğrenme stratejileri edinçlerini veöğrenme bilinçlerini saptamaktır. Araştırmaya 2014-2015 eğitim-öğretim yılıTrakya Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu hazırlık sınıfı öğrencileri veTrakya Üniversitesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü Almanca Öğretmenliği AnaBilim Dalı 1. ve 2. sınıf öğrencileri olmak üzere toplam 108 kişi katılmıştır.Veriler nitel ve nicel olmak üzere iki farklı öçme aracıyla toplanmıştır.Araştırmadan elde edilen veriler, Almanca Öğretmen adaylarında bilişsel öğrenmestratejileri edincinin ve öğrenme bilincinin yeteri kadar gelişmediğini ortayakoymuştur; ancak buna karşın Öğretmen adaylarının üst bilişsel boyutta öğrenmesüreçleri hakkında düşünme ve öz değerlendirme becerilerine karşı olumlu birtutum sergiledikleri saptanmıştır. Umautonom lernen zu können und den Lernprozess effektiv gestalten zu können, istes für Lernende wichtig, dass sie die Lernstrategien kennen und diese bewusstund zielorientiert einsetzen. Die Lernbewusstsheit stellt dabei die metakogniveDimension des Lernprozesses dar. Die kognitive und metakognitive Kompetenz,d.h. die Lernstrategien zu kennen und sie ziel- und situationsorientiert aufder deklarativen Ebene einzusetzen sowie über den eigenen Lernprozess zu sprechenund auf der exekutiven Ebene sich selbst zu evaluieren sind Fähigkeiten, dieentwickelt werden können. Das Ziel dieser Arbeit ist damit, die kognitiveLernstrategienkompetenz und die Lernbewusstsheit der Lehramtskandidaten fürDeutsch zu ermitteln. Auf dieses Ziel gerichtet wurde eine Umfragedurchgeführt, die sich aus qualitativen und quantitativen Fragen zusammensetzt.An der Umfrage nahmen sowohl Studierende der Vorbereitungsklasse derFremdsprachenhochschule der Universität Trakya als auch Studierende derDeutschlehrerausbildung im Studienjahr 2014-2015 (2. Semester und 4. Semester)dergleichen Universität teil (n=108). Die Datein wurden teils mit qualitativenteils mit quantitativen Erhebungsinstrumenten gesammelt. Die Ergebnisse, dieaus der Studie resultieren, legen den Schluss nahe, dass die Studierenden derDeutschlehrerausbildung an der Trakya Universität über keine ausreichendeLernstrategienkompetenz und Lernbewussheit im DaF-Bereich verfügen, aber einepositive Grundhaltung bezüglich der exekutiven Ebene der Metakognitionaufweisen.

    Türkiye'deki yabancı diller yüksekokulu profili: Yönetim, eğitim, öğretim elemanı, kalite ve akreditasyon

    Get PDF
    Çağımızda edinilen ve öğrenilen her yeni dil kişiye yeni olanaklar sunar. Bu diller ile farklı insanlarla iletişim kurulur, iş anlaşmaları yapılır, farklı görüşler takip edilir, kişisel ve mesleki gelişim sağlanabilir. Bu açıdan ülkemizde yabancı dil eğitimine erken yaşlarda başlayarak kişilerin yabancı dil yeterliliğinin gelişimine önem verilir ve desteklenir. Eğitimine üniversitelerde devam eden bireyler ise yabancı dil eğitimi ya da yabancı dilde eğitim almaya devam ederler. Eğer söz konusu olan birinci seçenek ise bu kişilerin mezuniyetlerinde dört temel beceri çerçevesinde belirli bir düzeyde kendini ifade edebilmesi beklenir; ikincisi söz konusuysa bu kişiler mesleklerine yönelik eğitimlerini yabancı dilde alırlar. Bu kişilerden alan bilgilerini mezuniyetlerinden sonra dört temel dil becerisi doğrultusunda üst düzeyde yeterli derecede kullanmaları beklenir. Söz konusu bu yabancı dil yeterlilikleri yabancı diller yüksekokulunda ya da yabancı dil hazırlık okulunda bulunan yabancı dil hazırlık sınıflarında geliştirilir. Üniversitelerin bazı lisans programlarında %30’u veya %100’ü yabancı dilde eğitim veren programlarda zorunlu yabancı dil hazırlık eğitimi uygulanmaktadır. Üniversitelerin program ölçüsünde ve kontenjan dâhilinde yabancı dilini geliştirmek isteyen öğrenciler ise isteğe bağlı yabancı dil hazırlık eğitimi alabilmektedir. Tüm bu yabancı dil eğitimleri ve daha birçok başka amaçla alınan yabancı dil eğitimleri yabancı diller yüksekokullarının bünyesinde sürdürülmektedir

    Z KUŞAĞI ÖĞRENCİLERİNİN UZAKTAN EĞİTİM YABANCI DİL DERSLERİNDEKİ ÖĞRENME STRATEJİLERİ: BİR DURUM ÇALIŞMASI

    Get PDF
    DergiPark: 749500trakyasobedDas Lernen ist ein Phänomen, das von Generation zu Generation unterschiedlich sein kann. Es ist bekannt, dass auch die Generation Z Lerncharakteristika aufweist, die sie von früheren Generationen unterscheiden. Ein großer Teil der türkischen Gesamtbevölkerung und des türkischen Schulwesens besteht aus Mitgliedern der Generation Z. Aber es sind weniger Studien zum Thema Lernstrategien der Generation Z in der Türkei zu finden. Das Ziel dieser Fallstudie ist es, die Sprachlernstrategien der Lernenden der Generation Z im Fernunterricht festzustellen. In diesem Kontext wurden Antworten auf die Fragen gesucht, wie Lernende der Generation Z eine Fremdsprache lernen und ob der fremdsprachliche Fernunterricht entsprechend den Lernstrategien dieser Generation durchgeführt wird. Ein Fragebogen mit 10 offenen Fragen wurde an die Lernenden in den Vorbereitungsklassen der Hochschule für Fremdsprachen der Trakya Universität gesendet und die Antworten von insgesamt 78 Lernenden wurden durch eine Inhaltsanalyse bewertet. Als Fazit konnte festgestellt werden, dass die Lernenden die kognitiven mehr, aber die metakognitiven und affektiven Lernstrategien kaum verwenden. Im Zusammenhang mit dieser Situation gaben die Lernenden an, dass sie Motivations- und Konzentrationsprobleme im Fernunterricht haben. Am Ende der Studie wurden Vorschläge zur Lösung dieser Probleme entwickelt.Öğrenme kuşaktan kuşağa farklılık gösteren bir olgudur. Z kuşağının da onu önceki nesillerden ayıran öğrenme özelliklerinin olduğu bilinmektedir. Türkiye nüfusunun ve eğitim sisteminin büyük bir bölümünü Z kuşağı bireyleri oluşturmaktadır. Fakat Türkiye’de Z kuşağının öğrenme stratejileri konusunda yapılan araştırmalar oldukça azdır. Bu durum çalışmasının amacı, Z kuşağı öğrencilerinin uzaktan eğitim sürecindeki dil öğrenme stratejilerini tespit etmektir. Bu bağlamda, Z kuşağı öğrencilerinin bir dili nasıl öğrendiği ve uzaktan eğitimdeki yabancı dil derslerinin bu kuşağın öğrenme stratejilerine uygun yapılıp yapılmadığı sorularına yanıt aranmıştır. Trakya Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu öğrencilerine 10 açık sorudan oluşan bir form gönderilmiş ve toplamda 78 öğrencinin cevapları içerik analiziyle değerlendirilmiştir. Sonuç olarak öğrencilerin bilişsel öğrenme stratejilerini daha çok kullandıkları, ancak üst bilişsel ve duyuşsal öğrenme stratejilerini neredeyse hiç kullanmadıkları görülmüştür. Bu durumla bağlantılı olarak öğrenciler, uzaktan eğitimde motivasyon ve odaklanma problemleri yaşadıklarını belirtmiştir. Araştırmanın sonunda bu problemlerin çözümüne yönelik öneriler geliştirilmiştir

    The epidemiology, Clinical Manifestations, radiology, microbiology, treatment, and prognosis of echinococcosis: Results of NENEHATUN study

    Get PDF
    Aim: Echinococcosis, caused by Echinococcus species, is an important zoonotic disease causing major health problems in humans and animals. Herein, we aimed to evaluate the epidemiology, clinical and laboratory parameters, radiological, serological, pathological, and treatment protocols of followed-up cases of hydatidosis. Methods: A total of 550 patients diagnosed with hydatid cyst disease were included in this study. Patients who were positive for one or more of the enzyme-linked immunosorbent assay or indirect hemagglutination test, pathological results, or radiological findings were examined. The data analyzed were collected from nine centers between 2008 and 2020. Records were examined retrospectively. Results: Among the patients, 292 (53.1%) were women and 258 (46.9%) were men. The patients' mean age was 44.4 +/- 17.4 years. A history of living in rural areas was recorded in 57.4% of the patients. A total of 435 (79.1%) patients were symptomatic. The most common symptoms were abdominal pain in 277 (50.4%), listlessness in 244 (44.4%), and cough in 140 (25.5%) patients. Hepatomegaly was found in 147 (26.7%), and decreased breath sounds were observed in 124 (22.5%) patients. Radiological examination was performed in all cases and serological methods were also applied to 428 (77.8%) patients. The most frequently applied serological test was IHA (37.8%). A single cyst has been found in 66% patients. Hepatic involvement occurred in 327 (59.4%), pulmonary involvement was found in 128 (23.3%), whereas both of them were recorded in 43 (7.8%) patients. Splenic involvement was only detected in nine (1.6%) patients. Echinococcus granulosus (72.5%) was most frequently detected. Cyst diameters of 56.9% of the patients were in the range of 5-10 cm. A total of 414 (75.2%) patients received albendazole as an antiparasitic. Mortality was noted in nine (1.6%) patients. Conclusion: Echinococcosis is an important public health problem in Turkey. It can affect the social, economic, and political structures of the community. Public education and awareness are extremely important

    Describing the purpose of academicians foreign language use at Trakya University

    No full text
    Universities are places where knowledge is produced. This knowledge makes sense as long as it is shared. In the global world, this knowledge sharing is expected to be intensive in universities. Foreign language is very important in this stage. The participation of academicians in this information network is related to the effective use of foreign language in oral and written form. The aim of the study is to measure the foreign language levels of academicians according to the demographic variables and to describe the purposes of foreign language use. 269 academicians at Trakya University contributed to the study in 2015. Foreign Language Levels of academicians were measured through The Common European Framework for Languages - Set of General Steps for Common Suggestion Levels - A1, A2, B1, B2, C1 and C2. In order to describe the purpose of foreign language use of the academicians, by using a measuring tool which was developed beforehand, it was studied at 95% confidence level. In the study conducted with a descriptive approach, the data were calculated as percentages. At the end of the study, it was determined that the foreign language levels of the academicians were at most B1 (30,9%) and B2 (30,1%) levels. Among the purpose of academicians' foreign language use (academic, education and personal), differences were identified in the ability to acquire and produce a foreign languageÜniversiteler bilginin üretildiği yerlerdir. Bu bilgiler paylaşıldıkça anlam kazanırlar. Küresel dünyada üniversitelerden beklenen, bu bilgi paylaşımının yoğun olmasıdır. Yabancı dil bilmek bu aşamada oldukça önemlidir. Akademisyenlerin bu bilgi ağına katılım etkinliği, yabancı dili sözlü ve yazılı etkin kullanabilmesine bağlıdır. Bu çalışmanın amacı, öğretim üyelerinin yabancı dil seviyelerinin demografik değişkenlere göre ölçülmesi ve yabancı dil kullanım amaçlarının betimlenmesidir. Çalışmaya 2015 yılında Trakya Üniversitesi'nde çalışan 269 öğretim üyesi katkı sağlamıştır. Öğretim üyelerinin yabancı dil seviyeleri 'Diller için Avrupa Ortak Öneriler Çerçevesi - Ortak Öneri Düzeyleri Genel Basamaklar Kümesi - A1, A2, B1, B2, C1 ve C2' aracılığı ile ölçülmüştür. Yabancı dil kullanım amaçları ise güvenilirlik oranı % 95 olan bir ölçme aracı ile ölçülmüştür. Betimsel bir yaklaşımla yürütülen çalışmada veriler yüzdelik olarak hesaplanmıştır. Verilerin analizi çalışmaya katılan öğretim üyelerinin yaklaşık üçte birinin B1 (%30,1) ve B2 (%30,1) seviyelerinde olduğunu göstermiştir. Ayrıca yabancı dili kullanma amaçları (akademik, eğitim-öğretim ve kişisel) arasında alımlamaya ve üretime yönelik becerilerde farklılıklar tespit edilmiştir

    The attitudes of students in German language teaching department towards German as an education language

    No full text
    Yabancı Dil olarak Almanca alanında hangi eğitim diline öncellik verilmesi gerektiği sorusuna farklı yaklaşımlar vardır. Hedef dilden başlayarak ağırlıklı olarak kaynak dile ilerleyen bir yönelim öğrenmeyi de olumlu etkileyecektir. Öğrenciler böylelikle yabancı dil olarak Almanca öğretimini doğal bir öğrenme ortamında izleyecek ve iletişim yetilerini geliştirebileceklerdir. Bu çalışmada öğrencilerin eğitim dili konusundaki tutumları yüzdelik dilimlerle tespit edilecek ve değerlendirilecektir.There are different aspects to the question of which education language should be given priority about the field of German as a foreign language. A tendency beginning from the source language and gradually progressing to the target language will also affect the learning in a positive way. In this way, the learners will follow German as a foreign language in a natural learning environment and their communicative abilities will improve. Attitudes of learners will be determined and evaluated percentage pieces
    corecore