7 research outputs found
Analisis Faktor Yang Berhubungan Dengan Kejadian Tb Paru Berbasis Teori Transcultural Nursing Di Daerah Pesisir Wilayah Kerja Puskesmas Rukunlima Kabupaten Ende
Kasus TB paru masih menjadi masalah kesehatan masyarakat
khususnya pada masyarakat pesisir yang belum dapat dituntaskan dimana secara
optimal meskipun geografis seharusnya lebih dari cukup untuk membunuh bakteri
penyebab TB paru. Tujuan penelitian ini adalah untuk menganalisis faktor-faktor
yang berhubungan dengan kejadian TB Paru berbasis teori transcultural nursing
pada warga yang tinggal di daerah pesisir wilayah kerja Puskesmas Rukunlima
Kabupaten Ende. Metode: dalam penelitian ini menggunakan metode cross
sectional dengan melibatkan 240 responden yang memenuhi kriteria inklusi dan
berdomisili di daerah pesisir wilayah kerja Puskesmas Rukunlima Kabupaten Ende.
Variabel yang diteliti adalah dukungan keluarga, faktor pendidikan, faktor sosial
ekonomi, dan faktor nilai budaya dan gaya hidup. Untuk mengukur setiap variabel
digunakan kuesioner yang telah dimodifikasi sesuai kebutuhan dan telah di uji
validitas dan reliabilitas,kemudian data dianalisis menggunakan koreslasi
spearman Rho dengan tingkat signifikan α < 0,05. Hasil penelitian ditemukan
faktor yang berhubungan dengan kejadian Tb adalah faktor dukungan keluarga
(0.000), faktor nilai budaya dan gaya hidup (0.006), faktor sosial ekonomi (0.000)
dan faktor yang tidak berhubungan secara signifikan adalah pendidikan (0.631).
Secara keseluruhan variabel memiliki hubungan yang positif dengan nilai coeficient
corelation positif. Kesimpulan dapat disimpulkan bahwa dukungan keluarga,
faktor ekonomi, nilai budaya dan gaya hidup memiliki hubungan yang signifikan
dengan kejadian TB Paru, sedangkan faktor pendidikan tidak memiliki hubungan
yang signifikan dengan kejadian TB Paru. Dengan demikian perlu adanya
pemberdayaan keluarga untuk meningkatkan dukungan keluarga selain itu perlu
mengoptimalkan dalam peningkatan pengetahuan terkait TB paru dengan
memperhatikan atau memfasilitasi fenomena budaya atau kebiasaan masyarakat
setempat dalam upaya menekan angka kejadian TB paru pada daerah pesisir
Epileptik EEG Sinyallerinin Aşırı Öğrenme Makineleri ile Sınıflandırılması
Günümüzde Epilepsi hastalığı dünya nüfusunun yaklaşık %1’inde görülmektedir. Sara olarak da bilinen epilepsi hastalığı kişinin bilinç, davranış, duygu, hareket veya algılama fonksiyonlarına ilişkin bozukluğa yol açıp erken teşhis ve tespiti önem arz etmektedir. Epilepsi hastalığının tespitinde EEG sinyallerinden faydalanılmaktadır. EEG uzmanlar tarafından değerlendirilmektedir. Yorucu ve zaman almakla birlikte okuma kaynaklı hatalar olabilmektedir. EEG sinyallerinden epilepsi tespiti için uzmanlara yardımcı olmak amacıyla makine öğrenmesi temelli yaklaşımlar mevcuttur. Bu çalışmada EEG sinyalinin Yerel Maksimum nokta Sayısı (YMS), Hjorth Mobilitesi (HM) ve Hjorth Kompleksitesi (HK), doğrusal olmayan özniteliklerden Ortalama Eğri Genişliği (OEG), istatiksel tabanlı özniteliklerden standart sapması, ortalama değer parametreleri kullanılmıştır. Bu öznitelikler Aşırı Öğrenme Makinesi (AÖM) ile sınıflandırılmıştır. Deneylerde en yüksek başarım %100, en düşük başarım ise %98.50 olarak kaydedilmiştir. Elde edilen sonuçlar literatürdeki çalışmalar ile karşılaştırılıp önerilen yöntemin başarılı olduğunu göstermektedir
Tekrarlılık Ölçüm Analizi ve Aşırı Öğrenme Makinesi Tabanlı Epileptik EEG Sinyallerinin Sınıflandırılması
Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) analizlerine göre epilepsi dünyada en yaygın görülen bir nörolojik hastalıktır. Her yaştan insanı etkileyebilen bu hastalık bilinç kaybı, hareket bozukluğu ve diğer bilişsel işlevler gibi geçici istemsiz durumlar oluşturmaktadır. Bu hastalığın teşhisinde epileptik electroencephalogram (EEG) sinyallerinin çok çeşitli morfolojilere sahip olmasından dolayı nörofizyologların değerlendirmesi hem zaman alıcı hem de yanıltıcı olabilmektedir. Bundan dolayı epilepsi tespitinde yerel sağlık sistemlerine entegre modeller geliştirmeyi amaçlayan çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmada da amaç nöbet tespitinde medikal tanı sistemlerine fayda sağlayacak bir yöntem oluşturabilmektir. Epileptik EEG sinyallerinden tekrarlılık ölçüm yöntemi ile elde edilen öznitelikler aşırı öğrenme makinesi ile sınıflandırılmıştır. Çalışmanın sonucunda deneylerde en yüksek başarım %100 ve en düşük başarım ise %95.50 elde edilerek literatürdeki diğer yöntemler ile karşılaştırılmıştır
Anticholinergics and ketamine sedation in children: a secondary analysis of atropine versus glycopyrrolate
This secondary analysis unexpectedly found that the coadministered anticholinergic atropine exhibited a superior adverse event profile to glycopyrrolate during ketamine sedation. Any such advantage requires confirmation in a separate trial; however, our data cast doubt on the traditional premise that glycopyrrolate might be superior. Further, neither anticholinergic showed efficacy in decreasing airway and respiratory adverse events