37 research outputs found
Levent Doğan, Uygur Türkçesi Grameri, İstanbul: Paradigma Akademi Yayınları, 2016, 295 s.
Kitap Tanıtımı/Book Revie
Cohesıon and cohesıon elements ın Turkısh: study on kürk mantolu madonna
Tümce üstü birim olarak kabul edilen metin, göndericinin bağlamla beslediği ve alıcının da bağlamdan hareketle çözümlediği söz dizimsel ve anlambilimsel yapıdır. Tek bir sözcükten, sözcük öbeğinden veya tümcelerden bütün bir paragrafa kadar tüm yapılar, metin olarak kabul edilebilir. Metindilbilim ise temel malzemesi metin olan, metnin biçimsel ve içerik özelliklerini, verilen bilgilerin doğruluk değerini, tümceden ayıran yapısını ele alan bir disiplindir. Metindilbilimde iletişim ve bildirişim aracı olarak görülen metni, tümceden ayıran özellikler ve metinsellik ölçütleri ile ilgili farklı görüşler ortaya atılmıştır. Bunlar içinde en kabul gören Beaugrande ve Dressler’in (1981) yaptığı sınıflandırmadır. Buna göre yedi metinsellik ölçütünden bahsedilebilir: bağdaşıklık, tutarlılık, niyet, kabul edilebilirlik, durumsallık, metinlerarasılık ve bilgisellik.
Metindilbilimsel bakış açısıyla Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna adlı eserinin incelendiği bu çalışmada metinsellik ölçütlerinden bağdaşıklık (coherence) ele alınmıştır. Bağdaşıklık, bir metnin derin yapısında yer alan ancak yüzey yapısında her seferinde gösterilmeyen ya da metinde akıcılığı sağlamak için kullanılan ögeleri içermektedir. Bir metni bağdaşık kılmanın farklı yolları bulunmaktadır. Halliday ve Hasan’a (1976) göre bunlar gönderim, değiştirim, eksilti, bağlaçlar ve sözcüksel bağdaşıklıktır. Kürk Mantolu Madonna adlı eserde bağdaşıklığı sağlayan şahıs adılları, dönüşlülük adılı, işaret adılı ve önadları, bir sözcüğün başka bir sözcük yerine kullanımı tespit edilmiş; özne, nesne, yüklem, tamlayıcı eksiltileri ile anlatıcı tekrara düşmekten kurtulmuştur. Yine metinde eş/yakın, zıt, üstanlamlı, genel anlamlı sözcük tekrarları ve eşdizimli sözcüklerle sözcüksel bağdaşıklık sağlandığı görülmüştür.The text, which is accepted as a suprasentential, is a syntactic and semantic structure that the sender feeds with context and the receiver analyzes from the context. All structures, from a single word, phrase, or phrase to a whole paragraph, can be considered as text. Textlinguistics, on the other hand, is a discipline, which is the basic material of the text, which addresses the formal and content features of the text, the accuracy of the information provided, and its structure that distinguishes it from the sentence. Different opinions about the features that distinguish the text, which is seen as a communication and linguistic communication tool in textlinguistics, and the criteria for textuality have been put forward. The most accepted among these is the classification made by Beaugrande and Dressler (1981). According to Beaugrande and Dressler, seven criteria of textuality can be mentioned: cohesion, coherence, intentionality, acceptability, situationality, intertextuality, informativity.
In this study, where the text of Sabahattin Ali's Madonna in a Fur Coat (Kürk Mantolu Madonna) was examined from a textlinguistic perspective, cohesion, which is one of the textuality criteria, was discussed. Cohesion includes elements that are located in the deep structure of a text, but are not always shown in the surface structure, or used to ensure fluency in the text. There are different ways to make a text compatible. According to Halliday and Hasan (1976), these are reference, substitution, ellipsis, conjunctions and lexical cohesion. In the Sabahattin Ali's Madonna in a Fur Coat, it has been determined that the personal pronouns, reflexive pronouns, demonstrative pronouns and adjectives, and the use of a word instead of another word are provided. Thus, the narrator has been saved from falling into repetition with the subject, object, predicate and complementary ellipsis. In addition to them it has been observed in the text that there is a lexical cohesion with synonyms, opposite, regular, general meaningful word repetitions and collocations
Prof. Dr. Erhan Aydın, Taşa Kazınan Tarih: Türklerin İlk Yazılı Belgeleri, İstanbul: Kronik Kitap, 2018, 368 s.
Kitap Tanıtımı/Book Revie
Negation suffix in Turkey Turkic
YÖK Tez ID: 308625Bu çalısmada Türkiye Türkçesinde olumsuzluk eki olan ?mA incelenmistir.Çalısmada öncelikle olumsuzluk kavramı ve olumsuzluk eki ?mA'nın kategorisi hakkında bilgi verilmistir. Olumsuzluk ekinin bitimli ve bitimsiz fiillerle anlam ve biçim iliskisi incelendikten sonra sözdiziminde nasıl bir isleve sahip olduğu incelenmistir. Daha sonra olumsuzluk ekinin deyimler, atasözleri ile alkıs-kargıslardaki islevleri ele alınmıstır.-mA negation suffix in Turkey Turkic is analyzed in this study. Firstly, information is given about the negation concept and the category of the negation suffix ?mA, in the study. After analyzing the semantic and morphological relationship of the negatio
Tarihî metinlerde önvarsayımın görünümü: Kül Tigin yazıtı
Örtük yapının unsurlarından sayılabilecek olan önvarsayım, konuşurun sözcesinde muhatabına ilettiği gizli bilgi parçalarını anlatan bir kavramdır. Önvarsayımlar, konuşurun yüzey yapıda sınırlı birimle gösterdiği ancak derin yapıda karşılığı olan anlamsal arka plandır. Söylenen ile iletilen arasındaki farkla da açıklanan önvarsayımların anlamlı olabilmesi için konuşur ve muhatap arasındaki bağlamın ve bağlamı şekillendiren geçmiş yaşantıların, deneyimlerin, genel-geçer bilgilerin vs. ortak olması gerekmektedir. Olumsuzlanabilme, kesinlik taşıma, gerektirme ilişkisine sahiplik, yüzey yapıda görünüm sunma, odaksıl olmama gibi özellikleri sıralanabilen önvarsayımlar sözcede farklı türden dilsel göstericilerle işaretlenebilme durumlarına göre farklı kategorilere ayrılmaktadır. Bu çalışmanın derlemini Köktürkçe metinlerinden Köl Tigin Yazıtı (KT) oluşturmaktadır. Önvarsayım türleri ve önvarsayım göstericilerinin tarihî bir metindeki görünümünü ortaya koymak amacıyla yapılan bu incelemede önvarsayımlar; varoluşsal önvarsayım, olgusal önvarsayım, sözlüksel önvarsayım, yapısal önvarsayım, olgusal olmayan önvarsayım, karşı olgusal önvarsayım ve çıkarımsal önvarsayım kategorilerine göre değerlendirilmiştir. (KT)’de bu yedi kategorinin belirlediği önvarsayımlar; morfolojik, sözcüksel ve söz dizimsel göstericilerle kodlanma durumlarına göre ayrıca bir tasnife tabi tutulmuştur. Böylece belirli bir metin üzerinden olsa dahi Türkçenin tarihî lehçelerinden biri olan Köktürkçede önvarsayım türleri ve göstericilerinin durumu ve kullanımı hakkında fikir sahibi olunması ve benzer çalışmalara da kaynaklık etmesi hedeflenmiştir
ESKİ UYGUR TÜRKÇESİNDE OLASILIK KİPLİĞİ
Bir dilin konuşurları duygu, düşünce ve tavırlarını söz dizimi içinde belli
işaretleyicilerle aktarırlar. Konuşurun istek, kesinlik, zorunluluk, tahmin,
şüphe, çıkarım olasılık vb. pek çok anlamı aktarırken yararlandığı bu dil
bilgisi işaretleyicilerine kiplik (modality) adı verilmektedir. Kipin anlamında
değişiklik meydana getirebilen ve sözcenin anlamına netlik kazandıran
kipliğin alt kategorilerinden birisi de olasılık kipliğidir. Olasılık kipliği; şüphe,
tahmin, varsayım, olasılık, kesin olmama durumunu gösteren kiplik
kategorisidir.
Türkçenin tarihî lehçelerinden Eski Uygur Türkçesinde üç alt
kategoride incelenen olasılık kiplikleri, tahminî, öznel ve nesnel olasılık kipliği
türlerinde örnekler vermektedir. Eski Uygur Türkçesinde olasılık kiplikleri sayı
bakımından azımsanmayacak ölçüdedir. sA, -gAy, birökerser, bolgu
kergek gibi olasılık kipliği işaretleyicilerinin kullanıldığı Eski Uygur
Türkçesinde olasılık anlamının daha çok bağlamdan beslendiğini söylemek
mümkündür
The grammar of Evliya Çelebi's Seyahatnâme: Verb
YÖK Tez ID: 411800Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi yalnızca XVII. yüzyıl Türkçesinin değil, Türkçenin genel anlamda en önemli eserlerinden birisidir. XVII. yüzyıl Türkçesinin özelliklerini dönemin diğer eserlerinden farklı olarak, basmakalıp olmadan yansıtan Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi çalışmada fiil açısından değerlendirilmiştir. XVII. yüzyıl Türkçesinin özelliklerini yansıtan dil bilgisi çalışmalarının yapılabilmesi için bu döneme ait eserlerin dillerinin çeşitli açılardan incelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle Evliyâ Çelebi'nin kullandığı fiiller biçim, anlam ve işlev ekseninde ele alınmıştır. Çalışmada eserdeki fiiller öncelikle türleri açısından ele alınmış ve bu türlerdeki kullanım sahaları gösterilmiştir. Bununla birlikte kişi çekimlerinden sonra, çatı, zaman ve kip bildiren unsurlar ele alınmış, birleşik çekimler incelenmiş ve fiiller görünüş, kılınış ve istem açısından değerlendirilmiştir. Soru ve olumsuzluğun fiil ile ilişkisi değerlendirildikten sonra da Seyahatnâme'deki bitimsiz fiiller ele alınmıştır. Evliyâ Çelebi'nin gezip gördüğü yerlerde gerek tanık olduğu konuşmaları taklit yoluyla aktarması, gerekse adeta dil bilimci gibi anlamlarıyla gittiği yörelere ait kelime listesi vermesi sonucu eserde biçim ve kelime boyutunda yerel fiil unsurları ortaya çıkmıştır. Çalışmanın son bölümünde de bu unsurlar incelenmiştir. Tüm bunlardan sonra kısaca, Evliyâ Çelebi'nin kullandığı fiiller, bu fiillerin değişimleri ve semantik işlevleri belirlenmiş, böylece Seyahatnâme'den hareketle o dönemin fiil sisteminin sınırları çizilmeye çalışılmıştır.Seyahatnâme by Evliyâ Çelebi is one of the most invaluable works of art not only of the 17th century but also of Turkish in general. Evliyâ Çelebi's Seyahatnâme, which reflects the characteristics of the 17th century Turkish language by taking it out of the stereotypical frameworks in a more different way than the other works of the period, is analysed by way of verb category in this thesis. In order to conduct grammar surveys that demonstrate the properties of the 17th century Turkish language, the dictions of the works, belonging to the same period, should be evaluated from various perspectives. Hence, the verbs Evliyâ Çelebi used are considered within the frames of morphology, semantics and pragmatics. The verbs in Çelebi's work are analysed in terms of their types at first hand and the areas of usage in these types are put forward. Additionally, items delivering voice, tense and modality are considered after conjugations, compound tenses are discussed and the verbs are evaluated in terms of aspect, aktionsart, and valenz (volition). After dwelling on the relation of question and negation with the verb, the infinite verbs in Seyahatnâme are perused. Local verb elements in morpheme and lexical item types come up in Çelebi's work as a result of the fact that Evliyâ Çelebi transferred the speeches, which he witnessed in the locales he travelled, through imitation and that he recorded a list of words belonging to the places he travelled with their meanings like a linguist. The last chapter of this thesis is allocated to the evaluation of these elements. After all these analyses, in short, the verbs Evliyâ Çelebi used, transformation and the semantic functions of these verbs are specified and the verb system of 17th century via Seyahatnâme is laid out