9 research outputs found

    Comparison of Single Versus Double Intrauterine Insemination

    Get PDF
    SummaryObjectiveTo compare the outcomes of single versus double intrauterine insemination.Materials and MethodsThis prospective randomized study was carried out in 100 infertile patients. One intrauterine insemination was applied 36 hours after human chorionic gonadotropin (hCG) injection to 50 patients in the first group. To 50 patients in the second group, two intrauterine inseminations were applied, of which the first was applied 24 hours after and the second 48 hours after the hCG injection.ResultsIn the first group, pregnancies were detected in eight patients (pregnancy rate per patient was 16%, pregnancy rate per cycle was 10.6%). In the second group, pregnancies were detected in five patients (pregnancy rate per patient was 10%, pregnancy rate per cycle was 6.4%). There was no statistically significant difference between the two groups (p>0.05).ConclusionSingle intrauterine insemination can be considered to be more reasonable than double intrauterine insemination treatment, taking into consideration the economic cost and the psychologic trauma to the patients. However, further studies with larger sample sizes are needed in order to reveal any actual differences between the two methods

    Prenatal Diagnosis of Digeorge Syndrome

    Get PDF

    Adherence Between Placenta And Omphalocele Sac

    No full text
    The baby who had placental adherence between fetal site of placenta and omphalocele sac was presented. A 21 years old woman, gravida 2, parity 0, abortion 1 was admitted to the Selçuk University, Medical Faculty of Meram, Department of Obstetrics and Gynecologic, because of beginning the labor. Omphalocele was seen with ultrasonographie. Cesarean section was preferred according to desire of the family. A placental adherence between fetal site of placenta and omphalocele sac was detected during cesarean section. This adherence was divided and the baby was delivered. But baby died because of major cardiac anomalies. Anomalies such as omphalocel may be together with adherence between omphalocele sac and placenta or membranes

    A Rare Cause of Recurrent Vulvar Pain: Case Presentation of Periclitoral Abscess

    No full text
    Periklitoral abse, şiddetli vulvar ağrıya yol açan nadir bir hastalıktır. Günümüze dek ancak birkaç vaka bildirilmiştir ve bir grup hastada gösterildiği üzere kadın sünneti dışında nedeni tam olarak belli değildir. Periklitoral abse tekrarlayabilir ve premenarşal genç kızlarda görülebilir. Antibiyotik tedavisi ve marsupializasyon tedavi seçeneklerindendir. Bu vakada, tekrarlayan periklitoral abseli hastaya yaklaşım anlatılmıştır.Periclitoral abscess is a very rare disorder causing severe vulvar pain. There are only few cases that have been reported and the etiology is still unclear except some cases were found to be related to fe- male circumcision in a group of patients. Periclitoral abscess can be recurrent and has also been seen in premenarchal girls. Antibiotic treatment and marsupialization are the treatment options. In this report, management of a case with recurrent periclitoral abscess is presente

    Micronuclei frequencies in lymphocytes and cervical cells of women with polycystic ovarian syndrome

    No full text
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, polikistik over sendromlu (PKOS) kadınların eksfoliyatif servikal hücrelerinde ve periferik kan lenfositlerinde mikronükleus (MN) frekanslarını belirlemektir.Gereç ve Yöntemler: PKOS'li 15 hasta ve 11 sağlıklı kontrol hastası çalışmaya dahil edildi. Tüm hastalardan servikal smearleri ve periferik kan toplandı. Numuneler, MN frekansları açısından analiz edildi ve gruplar arasında karşılaştırıldı. Hem MN sıklığı, hem de genotoksisite ve sitotoksite bağlı diğer nükleer anomaliler değerlendirildi. Bulgular: Servikal smear ve periferik kan lenfositlerinde MN frekansları PKOS hastaları ve normal kontrollerde karşılaştırıldı. Periferik kan lenfositlerinde MN frekansı açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p0,239). PKOS hastalarının eksfoliyatif servikal hücrelerindeki ortalama MN skorları ve normal kontrollerinki sırasıyla 1,190,57 ve 0,740,34 idi. Servikal hücrelerdeki MN frekansları istatistiksel olarak gruplar arasında anlamlıydı (p0,032). Sonuç: Çalışma grubu küçük olmasına rağmen çalışma sonuçlarımız, PKOS hastalarının eksfoliyatif hücrelerinde, hastalıkta genetik tehlikenin belirleyicisi olan MN sıklığının arttığını desteklemektedir.Objective: The aim of this study was to determine micronucleus (MN) frequencies in exfoliated cervical cells and peripheral blood lymphocytes of women with polycystic ovarian syndrome (PCOS).Materials and Methods: Fifteen patients with PCOS and 11 healthy control patients were included in the study. Cervical smears and peripheral blood were collected from all patients. Specimens were analyzed for MN frequencies and compared between the groups. In addition to MN, other nuclear anomalies connected with both genotoxicity and cytotoxicity were evaluated.Results: The MN frequencies in cervical smear and peripheral blood lymphocytes were compared in patients with PCOS and normal controls. There was no statistically significant difference between the groups regarding micronucleus frequency in peripheral blood lymphocytes (p0.239). The mean MN scores in exfoliated cervical cells of patients with PCOS and normal controls were 1.19±0.57 and 0.74±0.34, respectively. The difference regarding micronucleus frequencies in cervical cells was statistically significant between the groups (p0.032).Conclusion: Although study group is small, our study results support that there is an increased micronucleus frequency in cervical exfoliated cells of PCOS patients; this is a determinant of genetic hazard in the disease

    Amnion Hücre Kültüründe Uzamış Harvest Zamanı Trisomik Fetusların Öngörülmesinde Yardımcı Olabilir mi?

    No full text
    AMAÇ: Bu çalışmada, normal ve trisomik fetuslardan alı nan amniotic sıvılarda harvest zamanları arasındaki farklılığı araş- tırmayı amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM: Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğinde Ağustos 2010- Ağustos 2011 tarihleri çeşitli endikasyonlar ile gerçekleştirilen amniosentez işlemlerinden toplam 113 amnion sıvı örneği alındı. 13 trisomik fetusa ve 100 normal fetusa ait amnion hücre kültürlerinde harvest zamanları kar şı laş tırıldı. BULGULAR: Trisomik hasta grubu ve normal kontrol gru bu arasında yaş, gravidite, parite ve amniosentez esna sın daki gestasyonel yaş açısından istatistiki olarak anlamlı farklılık tespit edilmedi (p0,05). Genetik olarak normal olan fetuslardan alınan amnion hücre kültürlerinde ortalama harvest zamanı 15.842.12 gün (12-22 gün), trisomik fetuslara ait amnion hücre kültürlerinde ise 15.802.47 gün (13-20 gün) idi. Her iki grup arasında harvest zamanları açısından istatistiki olarak anlamlı farklılık tespit edilmedi. SONUÇ: Bu çalışmada, başlangıç hipotezi trisomik fetuslara ait amnion hücre kültürlerinde harvest zamanının uzayabilece- ği yönünde idi. Sonuçlarımız normal fetuslara ait hücre kültürleri ile trisomik fetuslara ait amnion hücre kültürlerinde harvest zamanının farklılık göstermediğini desteklemektedir.AMAÇ: Bu çalışmada, normal ve trisomik fetuslardan alı nan amniotic sıvılarda harvest zamanları arasındaki farklılığı araş- tırmayı amaçladık. GEREÇ VE YÖNTEM: Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğinde Ağustos 2010- Ağustos 2011 tarihleri çeşitli endikasyonlar ile gerçekleştirilen amniosentez işlemlerinden toplam 113 amnion sıvı örneği alındı. 13 trisomik fetusa ve 100 normal fetusa ait amnion hücre kültürlerinde harvest zamanları kar şı laş tırıldı. BULGULAR: Trisomik hasta grubu ve normal kontrol gru bu arasında yaş, gravidite, parite ve amniosentez esna sın daki gestasyonel yaş açısından istatistiki olarak anlamlı farklılık tespit edilmedi (p0,05). Genetik olarak normal olan fetuslardan alınan amnion hücre kültürlerinde ortalama harvest zamanı 15.842.12 gün (12-22 gün), trisomik fetuslara ait amnion hücre kültürlerinde ise 15.802.47 gün (13-20 gün) idi. Her iki grup arasında harvest zamanları açısından istatistiki olarak anlamlı farklılık tespit edilmedi. SONUÇ: Bu çalışmada, başlangıç hipotezi trisomik fetuslara ait amnion hücre kültürlerinde harvest zamanının uzayabilece- ği yönünde idi. Sonuçlarımız normal fetuslara ait hücre kültürleri ile trisomik fetuslara ait amnion hücre kültürlerinde harvest zamanının farklılık göstermediğini desteklemektedir
    corecore