6 research outputs found

    Experimental High Energy Physics Summer School For High Schools

    Full text link
    Experimental High Energy Physics Summer School for High Schools, (Liseler \.{I}\c{c}in Deneysel Y\"{u}ksek Enerji Fizi\u{g}i Yaz Okulu - lidyef2018) was held between 9-16 September 2018 at Bo\u{g}azi\c{c}i University, Turkey, with financial support from T\"{U}B\.{I}TAK under the 4004 grant 118B491. Out of nearly 700 (11th and 12th grade) applicants, 30 had been selected from all around Turkey. Students were introduced to the fundamentals of high energy physics and performed experiments that demonstrated the techniques of this field, such as a salad-bowl electrostatic accelerator, and a cloud chamber. Here we report on the planning, implementation and the outcomes of the school that can serve as a template for similar activities in the future.Comment: 9 pages, 10 figures, TFD 34 conference proceedin

    The role of intracellular ions in pathogenesis of primary hypertension

    No full text
    Hipertansiyon patogenezinde intrasellüler iyonlar önemli bir rol oynamaktadırlar. Çalışmamızın amacı primer hipertansiyonu olan hastalarda eritrosit membranındaki Ca2+Mg2*ATPaz ve Na*lCATPaz enzimleriyle, bu enzimlerin regülasyonunda önemli rol oynadıkları bilinen Ca2*lC ve Na+ elementlerinin serum ve intrasellüler düzeylerini araştırmaktı. Daha önce hiç antihipertansif ilaç kullanmamış primer hipertansiyonlu 20 hastada (13E,7K) ve benzer yaş grubundaki sağlıklı 10 bireyde (5E,5K) eritrosit membranındaki Na*lCATPaz ve Ca^M^ATPaz enzim aktiviteleri ve intrasellüler elektrolit düzeyleri ölçüldü. Hastaların yaş ortalaması 40±8 yıl, kontrol grubunun ise 39±10 yıl idi. Primer hipertansiyonlu (PHT) hastalarda Na*lCATPaz ve Ca^M^ATPaz enzim düzeylerinin kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşük olduğu görüldü (sırasıyla p<0.0005, p<0.0005). PHT'lu hastalarda kontrol grubuna göre intrasellüler Na* ve Ca*2 yüksek (p<0.0005 ve p<0.0005), intrasellüler IC düşük (p<0.0005) bulunurken total serum Ca*2 düzeyleri düşük (p<0.005), Na+ ve IC düzeylerinde fark olmadığı görüldü. Sonuç olarak PHT'lu hastalarda intrasellüler Ca*2 ve Ha*'da da artış, iC'da düşüş saptandı. Bu değişiklikler Na*lCATPaz ve Ca^M^ATPaz enzim aktiviteleriyle ilgili olabileceği düşünüldü

    The effects of α\alpha1 adrenoreceptor blockers on the renal function and autonomic nervous system in the patient with primary hypertension

    No full text
    : a» adrenoreseptör blokajının primer hipertansiyonlu hastalarda renal fonksiyonlar ve otonomik sinir sistemi üzerindeki etkisini incelemek amacıyla bu çalışma yapıldı. Daha önce tedavi almamış yaş ortalaması 44±11 yıl olan 17 (9E, 8K) hastaya 45 gün süreyle a» adrenoreseptör blokeri doksazosin 2 mg/gün peroral verildi. Hastaların sistolik kan basıncı (SKB), diyastolik kan basıncı (DKB) ve ortalama arteryel kan basıncı(OAKB) tedavi sonrası anlamlı derecede düşerken (sırasıyla p<(y.0001, p<0.0001, p<0.0001) mikroalbuminüri, plazma renin aktivitesi (PRA), aldosteron, valsalva oranı, handgrip testinde anlamlı bir değişiklik olmadı. Tedavi sonucu renal renkli doppler ultrasonografi (USG) ile yapılan ölçümlerde ana renal arterin maksimal, minimal, ortalama kan volümünde değişiklik saptanmadığı halde, interlober arterin maksimal, minimal ve ortalama kan hızında önemli düşme gözlendi (sırasıyla p<0.01, p<0.0009, p<0.01). Tedavi sonunda ana renal arterin pulsatil indeks (Pl) ve rezistans indeksi düşerken (sırasıyla p<0.003, p<6.02), interlober arterde değişiklik gözlenmedi. Sonuç olarak, primer hipertansiyonlu hastalarda doksazosinle kan basıncının iyi kontrol edilebildiği, otonom testlerde önemli bir bozukluk yaratmadığı ve renin-angiotensin aldosteron aksına etki etmediği saptandı. Ayrıca renkli doppler USG'de renal kan akımında olumlu yönde değişikliğe neden olduğu tesbit edildi

    The effects of L-Carnitin supplementation on lipid profiles, lipid peroxidation, Ca2+Mg2+ATPase and intracellular Ca2+in the patients undergoing hemodialysis

    No full text
    zL-karnitin, memeli dokularında yağ asitlerinin oksidasyonunda rol alan önemli bir maddedir. Kronik hemodiyaliz hastalarında L-karnitin metabolizmasında bozukluk olduğunun gösterilmesinden sonra nefrolojide klinik olarak ilgi çekici bir faktör haline gelmiştir. Bu çalışmada, kronik hemodiyaliz hastalarında, lipid L-karnitin düzeyleri ile oral lipid L-karnitin tedavisinin, lipid profili, lipid peroksidasyonu, eritrosit membranında kalsiyum magnezyum adenozin 5' trifosfataz (Ça2+Mg2+ATPaz) ve sodyum potasyum adenozin 5' trifosfataz (Na*lC ATPaz) enzimleri ile intrasellüler Ca2* düzeyleri üzerine etkisini göstermek amaçlanmıştır. Çalışmada değişik etyolojili 15 hemodiyaliz hastasına 1 g/gün L-karnitin oral olarak 60 gün süreyle verilmiştir. Tedavi sonrasında intrasellüler Ca değerleri düşmüş, Ca Mg ATPaz değerleri ve Na K ATPaz enzim aktiviteleri artmıştır(p<0.001, p<0.01). Artmış olan malonil dialdehit düzeyleri ile birlikte serum trigliserid düzeyleri düşerken, yüksek dansiteli lipoprotein (HDL)-kolesterol düzeyleri artmıştır. Hematokrit (Htc) düzeyleri ise tedavi öncesine göre artmıştır. Sonuç olarak oral L-karnitin tedavisiyle üremik eritrosit içi kalsiyum düşmüş, üremik eritrosit membranında düşmüş olan Ca2+Mg2+ATPaz ve Na*K*ATPaz enzim aktivitelerinde artış elde edilmiştir. Ayrıca HCT ve HDL kolesterol düzeyi yükselmiş, üremik serumda artmış bulunan MDA tedaviyle düzelmiştir
    corecore