15 research outputs found
Karadeniz Bölgesinde Organik Çilek Yetiştiriciliği
Bu çalışma, 2004-2005 yıllarında Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’ne ait deneme alanında, organik çilek yetiştiriciliğinin uygulanabilirliğinin araştırılması amacıyla yürütülmüştür. Denemede yaz dikim sistemi ile Camarosa, Sweet Charlie, Kabarla, Strawberry Festival ve Redlans Hope çilek çeşitleri kullanılarak organik ve geleneksel sistemlerde fenolojik gözlemler ile verim ve bazı kalite kriterleri bakımından karşılaştırmalar yapılmıştır. İlk çiçeklenme ve ilk hasat tarihleri genellikle çeşitlere de bağlı olarak organik sistemde geleneksel sisteme göre daha geç olmuştur. Bitki başına verim değerleri geleneksel sistemde daha yüksek olmuştur. Meyve ağırlıkları ve SÇKM açısından sistemler arasında farklılık olmamıştır. Halbuki meyvenin asitliği Sweet Charlie, Camarosa ve Redlans hope çeşitlerinde geleneksel sistemde organik sisteme göre yüksek bulunmuştur. Verim, kalite kriterleri sonuçlarına bakıldığında, Camarosa ve Kabarla çilek çeşitleri ile bölgede organik çilek yetiştiriciliği uygulanabilir nitelikte bulunmuştur
Organik Patates Yetiştiriciliği Üzerinde Araştırmalar
Samsun-Ladik’de iki yıl (2005 ve 2006) süresince yürütülen bu çalışmada bitkisel materyal olarak organik üretim için önerilen Sante çeşidi kullanılmıştır. Çalışmada kontrol (gübresiz), ahır gübresi (1 ton/da), çeltik kavuzu (100 kg/da), ahır gübresi+çeltik kavuzu( 1 ton/da+100 kg/da), biofarm (250 kg/da) ve inorganik gübre (NPK, 15:5:20 kg/da) olmak üzere altı uygulama denenmiştir. Patates böceği ile mücadelede azadractin kullanılmış olup, etkili sonuç alınmıştır. Organik parsellerde 1.sınıf verim ve toplam verim NPK uygulamasına göre daha düşük olmuştur. Ortalama değerlere göre yumru iriliği ve bitki başına düşen ortalama yumru sayısı organik parsellerde NPK uygulamasına göre daha düşük bulunmuştur. Yumrunun kuru madde miktarı ve özgül ağırlık değerleri bakımından organik ve geleneksel yöntem arasında farklılık belirlenmemiştir. Buna karşın yumrunun kül ve protein miktarı bakımından uygulamalar arasında önemli farklılıklar belirlenmiştir. En fazla kül içeriği kontrolden (%6.08) elde edilmiş olup, diğer uygulamalar aynı grup içerisinde yer almıştır. Ortalama değerler dikkate alındığında en fazla protein içeriği NPK uygulamasından (%9.26), en düşük ise ahır gübresi uygulamasından (%7.25) elde edilmiştir
Hemşirelik ve Teknik Bilimler Öğrencilerinin Sağlık Kontrol Odağı Algılarının Değerlendirilmesi
Aim: This research aimed to assess the perception of the health locus of control in nursing and technical sciencesstudents.Methods: The study conducted at one state university in 2014 and consisted of 413 (192 nursing, 222 technicalsciences) students. Data were obtained with the Multidimensional Health Locus of Control Scale, and a surveyabout the socio-demographic and some of the health behaviors of students and evaluated with percentage,frequency, median, standard deviation, ANOVA, t and Tukey tests.Results: The school type of students were observed to affect their health locus of control perceptions. Studentswho exercised regularly had more internal control, whereas students who do not drink alcohol were moredeterministic in terms of their health.Conclusion: Students should be encouraged to improve a sense of responsibility in health and disease, andenhance internal health locus of control.Amaç: Bu araştırma hemşirelik ve teknik bilimler öğrencilerinin sağlık kontrol odağı algılarının değerlendirilmesi amacıyla planlandı. Yöntem: Bu araştırmanın örneklemeni, 2014 yılında bir devlet üniversitesinde eğitim gören 413 öğrenci (192 hemşirelik, 222 teknik bilimler öğrencisi). Veriler Çok Boyutlu Sağlık Kontrol Odağı Ölçeği ve literatür doğrultusunda hazırlanan, katılımcıların sosyo-demografik özellikleri ile, bazı sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını sorgulayan anket formu ile toplandı. Elde edilen veriler yüzde, sıklık, ortalama, standart sapma, ANOVA, t testi ve Tukey testi kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: Eğitim görülen okul türü, kişilerin sağlık kontrol odağı algıları üzerinde etkilidir. Düzenli olarak egzersiz yapan öğrenciler sağlıkları ile ilgili daha güçlü içsel kontrole sahipken, alkol kullanmayan öğrencilerin ise sağlıklarıyla ilişkili daha kaderci bir tutum sergiledikleri belirlendi. Sonuç: Öğrenciler kendi sağlıklarıyla ilgili olarak sorumluluk alma konusunda cesaretlendirilmeli, öğrencilerin içsel sağlık kontrol odağı algıları geliştirilmelidir
Usporedba metoda za procjenu dentalne i skeletne dobi djece
Objectives: Estimating age is a crucial determinant of forensic science. Various methods have been used to estimate dental age (DA) and skeletal age (SA).The aim of the current study was to compare the Cameriere’s DA method with the Cameriere’s SA method in estimating CA in children. Materials and methods: A total of 216 radiographs of 130 females and 86 males (between 9 to 14.99 years of age) were evaluated in northwestern Turkey. DA was calculated on the panoramic images using Cameriere’s open apex method. SA was determined on the lateral cephalograms using the fourth cervical vertebrae method by Cameriere. The DA, SA, and CA data were compared using a paired t-test and Wilcoxon test. Results: The mean CA of all groups was calculated as 12.96±0.30, the mean DA of 12.74±0.68 and the mean SA of 12.89±0.89. In males, the DA method presented an underestimation between ages of 14.00 and 14.99 (p<0.05) and an overestimation between ages 9.00 and 11.99 (p<0.05). In females, the DA method showed an underestimation in the 13.00- and 14.99-year-old age groups (p<0.05) and an overestimation in the 10.00- and 11.99-year-old age groups (p<0.05). The SA method revealed a significant underestimation in females between the ages of 13.00 and 14.99 and in males between the ages of 14.00 and 14.99 (p<0.05). Conclusions: The SA estimation method may provide more accurate results compared to the DA method with children of both sexes aged between 9.00 to 12.99 in the determination of CA.Svrha istraživanja: Procjena dobi ključna je odrednica forenzičke znanosti. Za procjenu dentalne dobi (DA) i skeletne dobi (SA) korištene su različite metode. Cilj ovog istraživanja bio je usporediti Cameriereovu DA metodu s Cameriereovom SA metodom u procjeni kronološke dobi (CA) djece. Materijal i metode: Ukupno 216 rendgenskih snimki 130 djevojčica i 86 dječaka (u dobi između 9 i 14,99 go-dina) procijenjeno je u sjeverozapadnoj Turskoj. DA je izračunat na ortopantomogramima s pomoću Cameriereove metode otvorenog apeksa. SA je određen na lateralnim kefalogramima metodom četvrtoga vratnog kralješka prema Cameriereu. DA, SA i CA podatci uspoređeni su s pomoću uparenoga t-testa i Wilcoxonova testa. Rezultati: Srednji CA svih skupina iznosio je 12,96 ± 0,30, srednji DA bio je 12,74 ± 0,68, a srednji SA 12,89 ± 0,89. Kod dječaka je DA metoda rezultirala podcjenjivanjem dobi između 14,00 i 14,99 godina (p < 0,05) i precjenjivanjem između 9,00 i 11,99 godina (p < 0,05). Kod djevojčica je DA metoda pokazala podcjenjivanje u dobnim skupinama od 13,00 do 14,99 godina (p < 0,05) i precjenjivanje u dobnim skupinama od 10,00 do 11,99 godina (p < 0,05). SA metodom utvrđeno je značajno podcjenjivanje kod djevojčica u dobi od 13,00 do 14,99 godina i kod dječaka između 14,00 i 14,99 godina (p < 0,05). Zaključak: Metoda procjene SA-e može dati točnije rezultate u usporedbi s metodom DA-e kod djece obaju spolova u dobi od 9,00 do 12,99 godina u određivanju CA-e
Sera koşullarında domateste damla sulama ile sıvı gübreleme üzerine bir araştırma
TEZ2484Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1997.Kaynakça (s. 249-257) var.xxviii, 257(5) s. ; 30 cm.
Comparison of Dental and Skeletal Age Estimating Methods in Children
Objectives: Estimating age is a crucial determinant of forensic science. Various methods have been used to estimate dental age (DA) and skeletal age (SA).The aim of the current study was to compare the Cameriere’s DA method with the Cameriere’s SA method in estimating CA in children. Materials and methods: A total of 216 radiographs of 130 females and 86 males (between 9 to 14.99 years of age) were evaluated in northwestern Turkey. DA was calculated on the panoramic images using Cameriere’s open apex method. SA was determined on the lateral cephalograms using the fourth cervical vertebrae method by Cameriere. The DA, SA, and CA data were compared using a paired t-test and Wilcoxon test. Results: The mean CA of all groups was calculated as 12.96±0.30, the mean DA of 12.74±0.68 and the mean SA of 12.89±0.89. In males, the DA method presented an underestimation between ages of 14.00 and 14.99 (p<0.05) and an overestimation between ages 9.00 and 11.99 (p<0.05). In females, the DA method showed an underestimation in the 13.00- and 14.99-year-old age groups (p<0.05) and an overestimation in the 10.00- and 11.99-year-old age groups (p<0.05). The SA method revealed a significant underestimation in females between the ages of 13.00 and 14.99 and in males between the ages of 14.00 and 14.99 (p<0.05). Conclusions: The SA estimation method may provide more accurate results compared to the DA method with children of both sexes aged between 9.00 to 12.99 in the determination of CA
Hemşirelik ve Teknik Bilimler Öğrencilerinin Sağlık Kontrol Odağı Algılarının Değerlendirilmesi
Aim: This research aimed to assess the perception of the health locus of control in nursing and technical sciencesstudents.Methods: The study conducted at one state university in 2014 and consisted of 413 (192 nursing, 222 technicalsciences) students. Data were obtained with the Multidimensional Health Locus of Control Scale, and a surveyabout the socio-demographic and some of the health behaviors of students and evaluated with percentage,frequency, median, standard deviation, ANOVA, t and Tukey tests.Results: The school type of students were observed to affect their health locus of control perceptions. Studentswho exercised regularly had more internal control, whereas students who do not drink alcohol were moredeterministic in terms of their health.Conclusion: Students should be encouraged to improve a sense of responsibility in health and disease, andenhance internal health locus of control.Amaç: Bu araştırma hemşirelik ve teknik bilimler öğrencilerinin sağlık kontrol odağı algılarının değerlendirilmesi amacıyla planlandı. Yöntem: Bu araştırmanın örneklemeni, 2014 yılında bir devlet üniversitesinde eğitim gören 413 öğrenci (192 hemşirelik, 222 teknik bilimler öğrencisi). Veriler Çok Boyutlu Sağlık Kontrol Odağı Ölçeği ve literatür doğrultusunda hazırlanan, katılımcıların sosyo-demografik özellikleri ile, bazı sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını sorgulayan anket formu ile toplandı. Elde edilen veriler yüzde, sıklık, ortalama, standart sapma, ANOVA, t testi ve Tukey testi kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: Eğitim görülen okul türü, kişilerin sağlık kontrol odağı algıları üzerinde etkilidir. Düzenli olarak egzersiz yapan öğrenciler sağlıkları ile ilgili daha güçlü içsel kontrole sahipken, alkol kullanmayan öğrencilerin ise sağlıklarıyla ilişkili daha kaderci bir tutum sergiledikleri belirlendi. Sonuç: Öğrenciler kendi sağlıklarıyla ilgili olarak sorumluluk alma konusunda cesaretlendirilmeli, öğrencilerin içsel sağlık kontrol odağı algıları geliştirilmelidir