13 research outputs found
ONE-LUNG VENTILATION WITH A FOGARTY CATHETER IN A CHILD PATIENT
Tek akciğer ventilasyonu (TAV) erişkin olgularda genellikle çift lümenli endobronşiyal tüple (ÇLET) gerçekleştirilir. Çocuklarda ise yaşlarına uygun ÇLET olmaması nedeniyle TAV için alternatif teknikler kullanılmaktadır. TAV, 6 yaşından küçük çocuklarda selektif endobronşiyal entübasyon veya bir endobronşiyal blokerin yardımıyla uygulanmaktadır. Bu yazıda, sağ akciğerdeki kist hidatik nedeniyle torakotomi yapılması planlanan 4 yaşındaki çocuk olguda başarıyla uygulanan alternatif tek akciğer ventilasyonu tekniğinin sunulması amaçlanmıştır. Standart monitorizasyon ve genel anestezi indüksiyonunu takiben, iç çapı 5,0 mm kafsız endotrakeal tüple (ETT) intübasyon gerçekleştirildi. Fiberoptik görüntü eşliğinde 4 Fr Fogarty embolektomi kateteri ETT içinden geçirilerek sağ akciğer ana bronşuna ilerletildi. İşlem sırasında hipoksemi gelişmeden TAV başarıyla uygulandı. Postoperatif seyir sorunsuzdu ve hasta operasyonun 8. günü evine taburcu edildi. Sonuç olarak, bu yöntemin tek akciğer ventilasyonu için yeterli ekipmanın bulunmadığı 4-6 yaş grubu çocuk olgularda, basit ve etkin bir şekilde uygulanabilen farklı bir seçenek olabileceği kanısına varılmıştır. One-lung ventilation (OLV) is generally achieved by double-lumen endotracheal tube (DLT) in adults. However, alternative techniques are used for OLV because of the absence of the suitable DLTs in the pediatric population. OLV can be achieved by selective endobronchial intubation alone or with the insertion of a endobrochial blocker in pediatric patients smaller than six years of age. We aimed in this report, a successful one-lung ventilation by using an alternative technique in a four years'old girl weighing 16 kg with right lung cyst hydatics who is undergoing thoracotomy. Following standard monitorization and general anesthesia induction, conventional endotracheal intubation was performed with internal diameter 5.0 mm uncuffed endotracheal tube (ETT). 4 Fr Fogarty embolectomy catheter was advanced as an endobronchial blocker (EBB) into that right lung main bronchus through the ETT under fiberoptic visual guidance. OLV was successfully achieved without hypoxemia during blocker placement. The post-operative course was uneventful, and patient was discharged home on the 8th postoperative day. In conclusion, we suggest that, if there is no available adequate equipment, this method can be easily and effectively used as an different alternative for one-lung ventilation in children of 4 -6 years of age
ONE-LUNG VENTILATION WITH A FOGARTY CATHETER IN A CHILD PATIENT
Tek akciğer ventilasyonu (TAV) erişkin olgularda genellikle çift lümenli endobronşiyal tüple (ÇLET) gerçekleştirilir. Çocuklarda ise yaşlarına uygun ÇLET olmaması nedeniyle TAV için alternatif teknikler kullanılmaktadır. TAV, 6 yaşından küçük çocuklarda selektif endobronşiyal entübasyon veya bir endobronşiyal blokerin yardımıyla uygulanmaktadır. Bu yazıda, sağ akciğerdeki kist hidatik nedeniyle torakotomi yapılması planlanan 4 yaşındaki çocuk olguda başarıyla uygulanan alternatif tek akciğer ventilasyonu tekniğinin sunulması amaçlanmıştır. Standart monitorizasyon ve genel anestezi indüksiyonunu takiben, iç çapı 5,0 mm kafsız endotrakeal tüple (ETT) intübasyon gerçekleştirildi. Fiberoptik görüntü eşliğinde 4 Fr Fogarty embolektomi kateteri ETT içinden geçirilerek sağ akciğer ana bronşuna ilerletildi. İşlem sırasında hipoksemi gelişmeden TAV başarıyla uygulandı. Postoperatif seyir sorunsuzdu ve hasta operasyonun 8. günü evine taburcu edildi. Sonuç olarak, bu yöntemin tek akciğer ventilasyonu için yeterli ekipmanın bulunmadığı 4-6 yaş grubu çocuk olgularda, basit ve etkin bir şekilde uygulanabilen farklı bir seçenek olabileceği kanısına varılmıştır. One-lung ventilation (OLV) is generally achieved by double-lumen endotracheal tube (DLT) in adults. However, alternative techniques are used for OLV because of the absence of the suitable DLTs in the pediatric population. OLV can be achieved by selective endobronchial intubation alone or with the insertion of a endobrochial blocker in pediatric patients smaller than six years of age. We aimed in this report, a successful one-lung ventilation by using an alternative technique in a four years'old girl weighing 16 kg with right lung cyst hydatics who is undergoing thoracotomy. Following standard monitorization and general anesthesia induction, conventional endotracheal intubation was performed with internal diameter 5.0 mm uncuffed endotracheal tube (ETT). 4 Fr Fogarty embolectomy catheter was advanced as an endobronchial blocker (EBB) into that right lung main bronchus through the ETT under fiberoptic visual guidance. OLV was successfully achieved without hypoxemia during blocker placement. The post-operative course was uneventful, and patient was discharged home on the 8th postoperative day. In conclusion, we suggest that, if there is no available adequate equipment, this method can be easily and effectively used as an different alternative for one-lung ventilation in children of 4 -6 years of age
EFFECTS OF DIFFERENT RESUSCITATION FLUIDS ON NO-REFLOW PHENOMENON AFTER THE HEMORRHAGIC SHOCK
Amaç: Hemorajik şok, dolaşımdaki kan volümünün azalması ile meydana gelir.Vücuttaki tüm organlarda doku hipoperfüzyonuna ve hipoksisine sebep olur. Uzamışiskemi sonrası organların kan dolaşımında en önemli fonksiyon bozukluğu,reperfüzyon başladığında kapiller kan akımındaki azalmadır ve kapiller no-reflow olarakadlandırılır.Hemorajik şokta amaç sadece zamanında hacmi yerine koymak değil, organlardakiiskemi reperfüzyon (İ/R) sonrası no-reflow fenomenini engellemeye yönelik olmalıdır.Reperfüzyon amacıyla kullanılan sıvıların organlarda no-reflow fenomenini engellemeyeyönelik etkinliklerini belirlemek amacıyla çalışma planlanmıştır.Yöntem: Bu çalışmada hemorajik şok oluşturulan ratlara (ortalama arteriyel basıncı40 mmHg\'ye azalıncaya kadar kontrollü kanatılarak) 60 dk sonra grup 2 (n=5) de %0,9 NaCl sıvısı, grup 3 (n=5) de jelatin sıvısı, grup 4 (n=5) de hidroksi etil nişasta(hydroxyethyl starch, 130 kD) sıvısı ve grup 5 (n=5) de dekstran 40 sıvısı ileresüsitasyon yapıldı. Grup 1 (n=3) kontrol grubu olarak kullanıldı ve tüm gruplarınçeşitli organlarında (karaciğer, akciğer, böbrek, beyin, bağırsak ve kalp) resüsitasyondan60 dakika sonra çini mürekkebi ile perfüze olan kapiller sayıları histopatolojikinceleme ile belirlendi.Bulgular: Kalp, akciğer, karaciğer, bağırsak ve beyin dokularında HES 130 kD vedekstran 40 resüsitasyonunda perfüze olan kapiller sayısının, %0,9 NaCl ve jelatinresüsitasyonuna göre istatiksel olarak anlamlı fazla olduğu saptandı.Sonuç: Çini mürekkebi perfüzyon yöntemi kullanarak hemorajik şokta İ/R sonrasıno-reflow fenomenini, kalp, akciğer, karaciğer, bağırsak ve beyin dokularında jelatin ve%0,9 NaCl sıvısının engellemediği, HES 130 kD\'nin ve dekstran 40 sıvılarının ise noreflowfenomenini engellediği saptandı.Objective: Hemorrhagic shock is caused by a decrease in the circulating bloodvolume. It causes hypoperfusion and hypoxia of the tissues in all organs of the body.The principal functional impairment in circulation of these organs is reduction ofcapillary blood flow at establishment of reperfusion and it is called the "no-reflowphenomenon".The objective of treatment in hemorrhagic shock should not solely be institution ofvolume on time but to prevent no-reflow phenomenon after ischemia-reperfusion(I/R) of the organs. This study was planned to investigate the efficiency of several Method: In this study, rats were resuscitated with saline in group 2 (n=5), gelatinesolution in group 3 (n=5), hydroxyethyl starch, 130 kD (HES 130 kD) in group 4(n=5) and dextran 40 in group 5 (n=5) after formation of hemorrhagic shock(controlled bleeding till a mean arterial pressure of 40 mm Hg is reached). Group 1(n=3) constituted the control group. The number of ink perfused capillaries werecounted hystopathologically in the organs (liver, lungs, kidney, brain, colon andheart) in all groups 60 minutes following resuscitationin. Indian drawing ink wasused for this purpose.Results: In comparison with the saline and gelatine groups, capillary perfusion in theheart, lung, liver, colon and brain tissues were found to be significantly improved inHES 130 kD and dextran 40 groups.Conclusions: It was concluded that using the ink perfusion method, the no-reflowphenomenon was not prevented with saline and gelatine resuscitation in the heart,lung, liver, colon and brain tissues following IR in hemorrhagic shock, while noreflowphenomenon was prevented with HES 130 kD and dextran 40 resuscitation
Festuca albomontana (Poaceae), a new chasmophytic fescue from the Western Taurus Mountains (Antalya, Turkey)
A new species of Festuca from the Western Taurus Mountains (Antalya, Turkey) is described here and named F. albomontana. The new species can clearly be distinguished from the other species included in the F. alpina group by its leaf anatomical features. It has a geographically isolated position in the Western Tauruses whereas a closely related species, F. sommieri, is very local in the Black Sea Region of Turkey. It is suggested that it should be in the "critically endangered" threat category according to the International Union for Conservation of Nature (IUCN) criteria. Observations on the ecology of the population are noted. © 2022 Sciendo. All rights reserved.FBA-2018-3773We wish to thank the Akdeniz University Scientific Research Projects Unit (Project number: FBA-2018-3773) for financial support of this study. We also would like to thank the curators of the AKDU, E, G, GJ, MW, W, WU and NMHN for access to specimens
Ischemic preconditioning attenuates the lipid peroxidation and remote lung injury in the rat model of unilateral lower limb ischemia reperfusion
Ischemia and reperfusion of the skeletal muscle tissue may cause remote lung injury. We aimed to evaluate the protective effect of ischemic preconditioning (IP) on the lung during unilateral lower limb ischemia reperfusion (IR)
MODOMICS: a database of RNA modification pathways. 2021 update
The MODOMICS database has been, since 2006, a manually curated and centralized resource, storing and distributing comprehensive information about modified ribonucleosides. Originally, it only contained data on the chemical structures of modified ribonucleosides, their biosynthetic pathways, the location of modified residues in RNA sequences, and RNA-modifying enzymes. Over the years, prompted by the accumulation of new knowledge and new types of data, it has been updated with new information and functionalities. In this new release, we have created a catalog of RNA modifications linked to human diseases, e.g., due to mutations in genes encoding modification enzymes. MODOMICS has been linked extensively to RCSB Protein Data Bank, and sequences of experimentally determined RNA structures with modified residues have been added. This expansion was accompanied by including nucleotide 5'-monophosphate residues. We redesigned the web interface and upgraded the database backend. In addition, a search engine for chemically similar modified residues has been included that can be queried by SMILES codes or by drawing chemical molecules. Finally, previously available datasets of modified residues, biosynthetic pathways, and RNA-modifying enzymes have been updated. Overall, we provide users with a new, enhanced, and restyled tool for research on RNA modification. MODOMICS is available at https://iimcb.genesilico.pl/modomics/.Issue Section: Database Issue</p