83 research outputs found

    TÜBİTAK Bursiyer Belirleme Puanlarının Bursiyerlerin Yüksek Lisans Genel Akademik Başarılarını Yordama Gücü

    Get PDF
    The aim of this study is to investigate whether “TUBITAK scholarship holders” Academic Staff and Graduate Education Entrance Examination [ASGEE] scores” and “Undergraduate Cumulative Grade Point Average [UCGPA]” variables which are used to determine graduate scholarship holders are equivalent from the standpoint of variance proportions in explaining Graduate Cumulative Grade Point Average [GCGPA]”. This study was conducted by using correlational model. Research group consisted of 818 scholarship holders within the scope of TUBITAK national (domestic) direct doctoral scholarship programme between the years 2009-2013. The data collected within the framework of research question were tested by using hierarchical regression analyses. It was found that scholarship holders’ ASGEE and UCGPA scores significantly predict the master's academic success. It was found that UCGPA scores are better predictors of master's academic success when compared to ASGEE scores although they are equally weighted to determine TUBITAK scholarship holdersBu çalışmanın amacı, TÜBİTAK lisansüstü bursiyeri belirlemede kullanılan Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı puanı [ALES], ve lisans genel akademik başarı not ortalaması [LGNO] değişkenlerinin, bursiyerlerin yüksek lisans genel akademik başarı not ortalamalarını [YLGNO] açıklamada, varyans oranlarının eşit olup olmadığının incelenmesidir. Bu çalışma ilişkisel tarama modelindedir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2009-2013 yılları TÜBİTAK yurt içi doğrudan doktora burs programı kapsamındaki 818 bursiyer oluşturmaktadır. Araştırma soruları çerçevesinde toplanan verilerin analizinde aşamalı regresyon analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda bursiyerlerin lisans genel akademik başarı not ortalaması ve ALES puanı, YLGNO’nın manidar yordayıcıları olduğu sonucuna ulaşılmıştır. TÜBİTAK bursiyerlerinin LGNO’nın, bursiyer belirleme puanında ALES puanları ile eşit oranda değerlendirilmeye alınmasına rağmen, eşit yordama gücüne sahip olmadığı, bursiyerlerin LGNO’nın, ALES puanlarına göre daha önemli bir yordayıcı olduğu saptanmıştır

    The Value of Serum Biomarkers (Bc1, Bc2, Bc3) in the Diagnosis of Early Breast Cancer

    Get PDF
    Background: Surface enhanced laser desorption/ionization time-of-flight mass spectrometry (SELDI-TOF) is an approach to biomarker discovery that combines chromatography and mass spectrometry. We aimed to consider the efficacy of Bc1, Bc2, and Bc3 serum biomarkers on early detection of breast cancer (BC) in this study

    Skin manifestations following anti-COVID-19 vaccination: A multicentricstudy from Turkey

    Get PDF
    Purpose: After the emergence of the pandemic caused by the COVID-19 virus, vaccination with various vaccines has started to be implemented across the world. To identify dermatological reactions developing after the COVID-19 vaccines administered in Turkey and determine their clinical features and risk factors that may play a role in their development. Materials and Methods: The study included patients aged ≥18 years, who presented to 13 different dermatology clinics in Turkey between July 2021 and September 2021 after developing dermatological reactions following the administration of the COVID-19 vaccine. After providing written consent, the patients were asked to complete a standard survey including questions related to age, gender, occupation, comorbidities, the regular medication used, the onset of cutaneous reactions after vaccination, and localization of reactions. Dermatological reactions were categorized according to whether they developed after the first or second dose of the vaccine or whether they occurred after the inactivated or messenger RNA (mRNA) vaccine. The relationship between dermatological reactions and some variables such as gender and comorbidities was also evaluated. Results: A total of 269 patients [116 women (43.1%), 153 men (56.9%)] were included in the study. It was observed that the dermatological diseases and reactions that most frequently developed after vaccination were urticaria (25.7%), herpes zoster (24.9%), maculopapular eruption (12.3%), and pityriasis rosea (4.5%). The rate of dermatological reactions was 60.6% after the administration of the mRNA vaccine and 39.4% after that of the inactivated vaccine. There was a statistically significantly higher number of reactions among the patients that received the mRNA vaccine (p = 0.001). Conclusion: The most common reactions in our sample were urticaria, herpes zoster, and maculopapular eruption. Physicians should know the dermatological side effects of COVID-19 vaccines and their clinical features

    Occurrence of carbapenemase-producing Klebsiella pneumoniae and Escherichia coli in the European survey of carbapenemase-producing Enterobacteriaceae (EuSCAPE): a prospective, multinational study

    Full text link

    Relationship between primary school students' levels of attention, self-regulation skills and reading comprehension levels

    No full text
    YÖK Tez ID: 542260Bu araştırmada ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerinin dikkat düzeyleri ile öz düzenleme becerileri ve okuduğunu anlama düzeyleri arasındaki ilişkinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmanın evrenini Kırıkkale il merkezindeki ilkokullarda öğrenim gören dördüncü sınıf öğrencileri, örneklemini ise tabakalı örnekleme yöntemiyle belirlenen 177 kız ve 180 erkek olmak üzere toplam 357 ilkokul dördüncü sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri 2016-2017 eğitim öğretim yılında Şubat-Haziran ayları arasında toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu, Okuduğunu Anlama Testi, Öz Düzenlemeli Öğrenmeyi Kullanım Envanteri ve d2 Dikkat Testi kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde betimsel istatistik sonuçları, bağımsız gruplar için t-Testi, tek yönlü varyans analizi ve Pearson korelasyon analizinden yararlanılmıştır. Yapılan çözümlemelerde bilgisayar destekli bir istatistik programı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda öğrencilerin okuduğunu anlama düzeylerinin "orta" düzeyde olduğu ve cinsiyete göre kız öğrenciler lehine anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Bunun yanında öğrencilerin okuduğunu anlama düzeylerinin, ebeveynlerinin mesleğine ve öğrenim durumuna göre anlamlı düzeyde değişiklik gösterdiği tespit edilmiştir. Anne ve baba öğrenim düzeyi yükseldikçe öğrencilerin okuduğunu anlama düzeylerinin de arttığı belirlenmiştir. Öğrencilerin dikkatlerinin "iyi" düzeyde olduğu ve dikkat düzeyinin öğrencilerin cinsiyetlerine, el kullanım tercihine ve annelerinin mesleğine göre farklılık göstermediği; babalarının mesleğine göre ise anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Bunun yanı sıra dikkat düzeyinin, öğrencilerin ebeveynlerinin öğrenim durumuna göre farklılık gösterdiği; ebeveynin öğrenim düzeyi yükseldikçe dikkat düzeyinin de arttığı tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilerin öz düzenleme becerilerinin "çok yüksek" düzeyde olduğu; öz düzenleme becerisinin cinsiyete, ebeveynin mesleğine ve ödev yardımı alıp almama durumuna göre farklılık göstermediği görülmüştür. Öğrencilerin öz düzenleme becerilerinin, ebeveynlerinin öğrenim durumuna göre farklılık gösterdiği; ebeveynin öğrenim düzeyi yükseldikçe öz düzenleme becerisi düzeyinin de arttığı belirlenmiştir. Ayrıca dikkat düzeyi ile okuduğunu anlama arasında olumlu yönde yüksek düzeyde ve anlamlı bir ilişki olduğu; dikkat düzeyi ile öz düzenleme becerisi arasında olumlu yönde zayıf düzeyde ve anlamlı bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra öz düzenleme becerisi ile okuduğunu anlama düzeyi arasında olumlu yönde orta düzeyde ve anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: dikkat, öz düzenleme, okuma, okuduğunu anlama.In this study, it was aimed to determine the relationship between the level of attention of the fourth grade students and self-regulation skills and reading comprehension levels. Relational screening model was used in the study. The universe of the study is composed of fourth grade students attending primary schools in Kırıkkale city center, and the sample is composed of 357 students in total ( 177 female and 180 male ). The data was collected between February and June in 2016-2017 academic year. Personal Information Form, Reading Comprehension Test, Self-Regulation Learning Inventory and d2 Attention Test were used as data collection tools. Descriptive statistical results, t-Test for independent groups, one-way analysis of variance and Pearson correlation analysis were used to analyze the data. Computer aided statistical program was used in the analysis. At the end of the research, it was determined that the students' reading comprehension levels were at a medium level and there was a significant difference between them according to gender. Besides, it was determined that the students 'reading comprehension levels were significantly different according to their parents' occupation and education level. As the level of education of the parents increased, the students' reading comprehension levels increased. It was found that students' attention was at a good level and the level of attention did not differ according to the gender of the students, the choice of hand use and the profession of their mothers; but ıt differed significantly according to their fathers'profession. In addition, it was observed that the level of attention differed according to the education level of the parents of the students; and the level of attention increased as the level of education of the parents' increased. It was also seen that students who participated in the study had very high self-regulation skills and self-regulation ability did not differ according to gender, parent's occupation and whether to receive homework help or not. It was determined that students 'self-regulation skills differed according to their parents' educational background and the level of self-regulation increased as the level of education of the parent increased. In addition, it was found out that there were a positive and significant relationship between the level of attention and reading comprehension, A positive and weak relationship between the level of attention and self-regulation and a positive and moderate relationship between self-regulation skills and reading comprehension levels. Suggestions were made according to the results of the study. Keywords: Attention, self regulation, reading, reading comprehension

    Classification of ß-Lactamases

    No full text
    The most frequent cause of resistance to ß-lactam antibiotics in bacteria is the hydrolysis of these compounds by ß-lactamases.Their increase in number has necessitated their classification which was attempted by numerous investigators. The most recent among these is the Bush-Jacoby-Medeiros classification scheme in 1995 which is based on functional characteristics. Amino acid or nucleotide sequences of ß-lactamases are increasingly being identified and four molecular classes have been proposed to date. In the latest scheme, functional characteristics of these enzymes have been correlated with their molecular structure. In this review, some of the criteria used for the classification of ß-lactamases is reviewed and the most recent classification scheme has been outlined

    Hasat Öncesi Giberellik Asit Uygulamalarının ‘Bayramiç Beyazı’ ve ‘Caldesi 2000’ Nektarin Çeşitlerinin Meyve Kalitesine Etkileri

    No full text
    Nectarines are cultivated in different regions of Turkey. Several varieties of nectarines are harvested in different periods ranging from the early to the late period. In addition to the known nectarine varieties, the production of ‘Bayramiç Beyazı,’ an endemic species, is limited to the Çanakkale province in Turkey. The consumer demand for this variety has vastly increased in recent years. The present study aimed to determine the effect of pre-harvest gibberellic acid applications (GA3) at different concentrations on the fruit quality of Bayramiç Beyazı and Caldesi 2000 varieties. GA3 was applied at concentrations of25 and 50 ppm to leaves during the color change period. Trees without GA3 application were regarded as control (0 ppm). The fruits from both nectarine varieties were harvested during the commercial ripening period, and their physical and chemical properties were determined. The results showed that GA3 applications increased the fruit weight, size, meat firmness, and TSS values, which are important quality parameters for nectarines. The meat firmness was found to be slightly higher in nectarines treated with 50 ppm GA3 compared with 25 ppm GA3 treatment. The 50 ppm pre-harvest GA3 application improved the fruit quality in ‘Bayramiç Beyazı’ and ‘Caldesi 2000’ varieties.Ülkemizde erken dönemden geç döneme kadar olan, çeşitleriyle farklı bölgelerde farklı hasat zamanlarında uzun bir dönemde nektarin yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ülkemizde bilinen nektarin çeşitleri dışında endemik bir tür olan ‘Bayramiç Beyazı’ nektarin çeşidi ile yetiştiricilik Çanakkale iliyle sınırlı olmak üzere yapılmakta ve tüketici tarafından talebi her geçen gün artmaktadır. Bu çalışma ile bölgede yetiştiriciliği yaygın olarak yapılan ‘Bayramiç Beyazı’ ve ‘Caldesi 2000’ nektarin çeşitlerinde hasat öncesi yapılan farklı konsantrasyonlarda gibberellik asit (GA3) uygulamasının meyve kalitesine etkilerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu nektarin çeşitlerinin ağaçlarına meyvelerin renk dönümünde olduğu aşamada yapraktan 25 ve 50 ppm konsantrasyonlarda GA3 uygulaması yapılmıştır. GA3 uygulaması yapılmayan ağaçlar kontrol (0 ppm) olarak kabul edilmiştir. Her iki çeşide ait nektarin meyveleri ticari olum döneminde hasat edilerek bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri belirlenmiştir. Sonuçlar, GA3 uygulamalarının nektarin meyveleri için önemli kalite parametreleri olan meyve ağırlığı, iriliği, meyve eti sertliği ve SÇKM miktarını arttırdığını göstermiştir. 50 ppm GA3 uygulanan nektarinlerde meyve eti sertliği 25 ppm GA3 uygulananlara göre kısmen daha yüksek bulunmuştur. ‘Bayramiç Beyazı’ ve ‘Caldesi 2000’ nektarin çeşitlerinde hasat öncesi GA3 uygulamaları özellikle 50 ppm GA3 uygulamasının meyve kalitesini arttırdığı saptanmıştır
    corecore