8 research outputs found

    Vertebral Arter Darlıklarında Endovasküler Tedavi

    Get PDF
    Amaç: Vertebral arter darlığı olan hastalarda endovasküler stent tedavisinin endikasyon, teknik başarı, güvenilirlik ve etkinliğinin tartışılması amaçlandı.Gereç ve Yöntem: Haziran 2012 ve Aralık 2018 tarihleri arasında vertebral arter darlığı tanısı ile endovasküler stent yerleştirilen 10 hastanın 3 kadın, 7 erkek medikal kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastaların ortalama yaşı 63.9 yıl idi aralık: 47−78 yıl . Hastalara, mevcut semptomları, klinik öykü ve dijital subtraksiyon anjiyografi sonrası vertebral arter darlık oranına göre endovasküler stent tedavisi uygulandı. İşlemler lokal anestezi altında gerçekleştirildi.Bulgular: Çalışmaya dahil edilen dokuz hastada %90 %50’nin üzerinde vertebral arter orjin V0 ve proksimal V1 darlık saptanmış olup ortalama darlık oranı %65 olarak hesaplanmıştır. %50’nin altında darlık bulunan bir hastada baş-boyun kitlesinin neden olduğu bası ve invazyon nedeniyle profilaktik amaçlı kaplı stent uygulandı. Hastaların sadece birinde subklavian arterde yumuşak plak bulunması ve buna bağlı distal emboli riski nedeniyle distal koruyucu filtre sistemi kullanıldı. Ortalama stent uzunluğu ve çapı sırasıyla 21.8 mm aralık: 12-39 mm ve 4.5 mm aralık: 4-6 mm hesaplandı. İşlem sonrası tüm hastalarda yeterli lümen açıklığı sağlandı ve teknik başarı %100 olarak kabul edildi. Sonuç: Sonuç olarak vertebral arter darlıklarının endovasküler tedavisi, özellikle medikal tedavi başarısız ya da yetersiz olan hastalarda düşük komplikasyon oranları ve yüksek teknik başarı ile güvenli ve etkili bir tedavi yöntemidi

    Percutaneous drainage of retroperitoneal abscesses: variables for success, failure, and recurrence

    Get PDF
    PURPOSEWe aimed to evaluate the success and failure rates and minor and major complications of percutaneous drainage of retroperitoneal abscesses.METHODSBetween 1990 and 2010, percutaneously drained 170 retroperitoneal abscesses in 150 patients (83 males, 67 females, median age 44.2 years, age range, 1–86 years) were included retrospectively. Percutaneous drainage of retroperitoneal abscesses was performed under the guidance of ultrasonography and fluoroscopy or computed tomography. Six abscesses were drained via single needle aspiration whereas 164 abscesses were drained via catheters of 6–14 F calibre using the Seldinger technique.RESULTSWhen all retroperitoneal abscesses are considered, success rates were found as follows: 75.3% cure (128/170), 7.7% temporization (13/170), 4.1% palliation (7/170). Failure rate was 12.9% (22/170). Recurrence rate was 10.6% (18/170), and 13 of the recurred abscesses were treated via second session percutaneous drainage. Mortality rate was 2.7% (4/150).CONCLUSIONPercutaneous drainage is the first treatment option for retroperitoneal abscesses due to procedural reliability, elimination of need for general anesthesia, better tolerability, and lower morbidity and mortality rates compared with the surgical methods. High cure, temporization, or palliation rates can be obtained via imaging-guided percutaneous drainage for all retroperitoneal abscesses with a safe access route

    PRACTICE OF ALTERNATIVE MEDICINE IN CHILDHOOD BY PARENTS

    Get PDF
    Amaç: Çağlardan beri değişik kültürlerde yaygın bir şekilde kullanılmakta olan "Alternatif Tedavi Yöntemleri", pek çok ülkede tıp fakültelerinde ders olarak verilmekte ve tıbbi tedaviye ek olarak önerilmektedir. Amerika ve Avrupa ülkelerinden yapılan yayınlarda, erişkinlerde %25-50, çocuklarda %1,8-70 oranında bildirilmektedir. Bu tedavilerin büyük çoğunluğu, etkinlik ve güvenilirlikleri açısından test edilmeden kullanılıyor olmaları nedeniyle sakıncalı olabilmekte, ayrıca bazı durumlarda uygun tedavinin başlanmasını geciktirmektedir. Bu çalışma, ülkemizde de bu konuda politika geliştirmek amacıyla, pediatrik yaş grubunda ailelerin ATY kullanımı sıklığı, ailelerin konu ile ilgili görüşleri ve ATY kullanımını etkileyen bazı değişkenlerin etkisini saptamak üzere planlandı. Gereç ve Yöntem: Çoktan seçmeli, kapalı ve açık uçlu sorulardan oluşan anketlerin, hasta yakınlarına stajyer doktorlarımız tarafından gerekli açıklamalar yapılarak uygulandığı kesitsel, tanımlayıcı bir çalışmadır. Bulgular: Ebeveynlerin, %75,8'i (141 ebeveyn) ATY'yi daha önce bir ya da birkaç kez kullanmış olmalarına karşın, yalnızca %38,2'si (71 ebeveyn) başvuru anındaki yakınma için ATY'den yararlanmıştı. ATY, Ebeveynin yaşı, aldığı eğitim durumu, aylık gelir, sosyal güvence ve yaşanan çevre gibi etkenlerden bağımsız olarak kolay ulaşılabilir olmaları nedeniyle yeğlenmekteydi. Sonuç: Yaygın olarak kullanılan ATY, sıklıkla doğal olmaları nedeniyle güvenli tedavi yöntemleri olarak bilindikleri ve pazarlandıkları için yan etkileri, zararlı etkileri olabileceği göz ardı edilebilmektedir. Bu konuda ailelerin ve hekimlerimizin bilgilenmelerinin sağlanmasının, hem duruma ve zamana uygun ATY seçimi hem de yanlış seçim nedeniyle yaşanan olumsuz etkilerin en aza indirgenmesi açısından yararlı olacağı kanısındayız. Objective: Alternative treatment regimens (alternative medicine) that have been commonly used to treat several diseases for decades, have been included into the medical training programs and suggested as complementary to the conventional treatment. Their use has been reported 25-50% percent of adults and 1,8-70 percent of children in America and Europian Countries. Most of those regimens are being used without being tested for their activity or safety so they may be objectionable and also may cause a delay for appropriate management in some cases. The aim of this study was to collect information about the use of alternative therapy regimen among children, opinions of the parents and the influence of some variables on the choice of alternative therapy regimen with the purpose of developing a policy about this subject. Material and Method: Multiple choice, closed and open ended questionnaire was applied to the parents by intern doctors in this cross-sectional, descriptive study. Results: Although 75,8 percent of the parents have used alternative therapy regimen once or twice before, only 38,2 percent of them have applied to alternative therapy regimen for the current disease. Alternative therapy regimens were preferred independently from the age, educational level, income, social security of the parents and the environmental factors but ease of reach. Herbal teas were the most frequently preferred. Conclusion: Alternative treatment regimens that are commonly used are generally known as safe methods because they are "natural". Both parents and doctors should be educated in the choice of alternative therapy regimen to prevent the undesirable effects

    The contribution of vacuum-assisted modified Menghini type needle to diagnosis of US-guided fine needle aspiration biopsy of the thyroid

    Get PDF
    PURPOSEWe aimed to determine the contribution of vacuum-assisted modified Menghini type needle to diagnosis of ultrasound-guided fine needle aspiration biopsy (FNAB) of the thyroid evaluated by a pathologist at the bedside.METHODSA total of 147 thyroid nodules in 138 patients (122 women, 16 men) were included in this prospective study. Sonographic features of nodules, number of aspirations, pain and pain severity during the process, hemorrhage, and presence of sample obtained for cell block analysis were recorded and analyzed with the results of aspiration biopsy.RESULTSUsing the 21G modified Menghini type needle, a diagnosis could not be reached in 14.3% of nodules. Adequate samples for cell block analysis were obtained in 47 nodules (32%), 17 of which contributed to the diagnosis. While the difference between diagnostic cytopathology results and the contribution of the cell block were statistically significant, obtainability of cell block samples was not significantly correlated with the number of aspirations or the presence of a cystic component in the nodule.CONCLUSIONFNAB with 21G vacuum-assisted modified Menghini type needle is a safe procedure with very low complication rates. In addition to the cytologic smear samples, microtissue fragments obtained with this method help pathologists in the diagnosis of thyroid nodules

    Covered stent-graft treatment of a postoperative common carotid artery pseudoaneurysm

    No full text
    Background: Extracranial carotid artery pseudoaneurysms are rare cases resulting from trauma, mycotic infection, head and neck carcinomas or complications related to their treatment. Trauma is the most common cause of carotid artery pseudoaneurysms. They can also present after surgery, most commonly following endarterectomy, which is a rare cause with an estimated incidence of 0.3-0.6%. Case Report: A 26-year-old male patient was admitted with swelling in his left neck after left carotid endarterectomy. Angiography confirmed pseudoaneursym in the left carotid bulb and it was treated successfully with two heparin-bonded covered stent grafts. Conclusions: Endovascular treatment of carotid pseudoaneurysms with covered stent-grafts is a safe and efficient method providing definitive arterial reconstruction. But series with longer follow-up periods are needed to evaluate patient compatibility to lifelong antiplatelet theraphy

    Anne babaların çocuklarında uyguladıkları alternatif tıp yöntemleri

    No full text
    Amaç: Çağlardan beri değişik kültürlerde yaygın bir şekilde kullanılmakta olan “Alternatif Tedavi Yöntemleri”, pek çok ülkede tıp fakültelerinde ders olarak verilmekte ve tıbbi tedaviye ek olarak önerilmektedir. Amerika ve Avrupa ülkelerinden yapılan yayınlarda, erişkinlerde %25-50, çocuklarda %1,8-70 oranında bildirilmektedir. Bu tedavilerin büyük çoğunluğu, etkinlik ve güvenilirlikleri açısından test edilmeden kullanılıyor olmaları nedeniyle sakıncalı olabilmekte, ayrıca bazı durumlarda uygun tedavinin başlanmasını geciktirmektedir. Bu çalışma, ülkemizde de bu konuda politika geliştirmek amacıyla, pediatrik yaş grubunda ailelerin ATY kullanımı sıklığı, ailelerin konu ile ilgili görüşleri ve ATY kullanımını etkileyen bazı değişkenlerin etkisini saptamak üzere planlandı. Gereç ve Yöntem: Çoktan seçmeli, kapalı ve açık uçlu sorulardan oluşan anketlerin, hasta yakınlarına stajyer doktorlarımız tarafından gerekli açıklamalar yapılarak uygulandığı kesitsel, tanımlayıcı bir çalışmadır. Bulgular: Ebeveynlerin, %75,8’i (141 ebeveyn) ATY’yi daha önce bir ya da birkaç kez kullanmış olmalarına karşın, yalnızca %38,2’si (71 ebeveyn) başvuru anındaki yakınma için ATY’den yararlanmıştı. ATY, Ebeveynin yaşı, aldığı eğitim durumu, aylık gelir, sosyal güvence ve yaşanan çevre gibi etkenlerden bağımsız olarak kolay ulaşılabilir olmaları nedeniyle yeğlenmekteydi. Sonuç: Yaygın olarak kullanılan ATY, sıklıkla doğal olmaları nedeniyle güvenli tedavi yöntemleri olarak bilindikleri ve pazarlandıkları için yan etkileri, zararlı etkileri olabileceği göz ardı edilebilmektedir. Bu konuda ailelerin ve hekimlerimizin bilgilenmelerinin sağlanmasının, hem duruma ve zamana uygun ATY seçimi hem de yanlış seçim nedeniyle yaşanan olumsuz etkilerin en aza indirgenmesi açısından yararlı olacağı kanısındayız.</p
    corecore