30 research outputs found

    Does Fear of Giving Birth Impact the Self-Efficacy Perceptions of a Pregnant Woman?

    Get PDF
    Background: The fear of death during delivery develops before pregnancy; it is called "tokophobia". Aim: To compare the self-efficacy perceptions of pregnant women based on the degree of their fear of giving birth and to determine the relationship between the two considerations. Methods: This study was conducted with a descriptive and corelational design between January 2 and October 31, 2014 in a maternity hospital in Eastern Turkey. Women in their 28th–40th gestational week, visiting the hospital were included in the study. Version A of the Wijma delivery expectancy/experience scale and the short version of the birth self-efficacy inventory were used to collect the data. Results: Among the pregnant women with low fear of giving birth, the mean scores were 61.88±13.35 for Wijma and 217.50±40.31 for the self-efficacy scale. For the pregnant women with high fear of giving birth, Wijma scores were 115.98±15.92 and self-efficacy scale was 169.57±44.26. Conclusion: This study emphasize that pregnant women with low fear of giving birth had higher levels of self-efficacy perception compared to those with high fear of giving birth

    Doğumda Algılanan Destekleyici Bakım ve Memnuniyet Düzeyi Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi

    Get PDF
    Amaç: Araştırmanın amacı, loğusaların doğumda algıladığı destekleyici bakım ve memnuniyet düzeyi arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Gereç veYöntem: Araştırma Erzurum il merkezinde bulunan bir doğum hastanesinde, Şubat-Eylül 2018 tarihleri arasında yürütülmüştür. Veriler “Anket Formu”, “Doğumda Verilen Destekleyici Bakıma İlişkin Kadının Algısı Ölçeği” ve “Normal Doğumda Anne Memnuniyetini Değerlendirme Ölçeği” kullanarak toplanmıştır. Bulgular: Loğusaların Doğumda Verilen Destekleyici Bakıma İlişkin Kadının Algısı Ölçeğiden aldıkları toplam puan ortalamasının 118.28±12.80, Normal Doğumda Anne Memnuniyetini Değerlendirme Ölçeğiden aldıkları toplam puan ortalaması ise 150.86±17.65 olduğu saptanmıştır. Doğumda Verilen Destekleyici Bakıma İlişkin Kadının Algısı Ölçeğinin rahat hissetmesini sağlayan davranışlar alt boyutu ile Normal Doğumda Anne Memnuniyetini Değerlendirme Ölçeğinin sağlık ekibini algılayışı, doğum eyleminde verilen bakım, kararlara katılım ve bilgilendirme, bebekle tanışma, hastane odası, hastane olanakları, mahremiyete saygı, beklentilerin karşılanması ve ölçek toplam puan ortalamaları arasında pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir. Doğumda Verilen Destekleyici Bakıma İlişkin Kadının Algısı Ölçeğinin bilgilendirici davranışlar alt boyutu ile Normal Doğumda Anne Memnuniyetini Değerlendirme Ölçeğinin sağlık ekibini algılayışı, doğum eyleminde hemşirelik bakımı, kararlara katılım ve bilgilendirme, bebekle tanışma, post-partum bakım, hastane odası, hastane olanakları, mahremiyete saygı, beklentilerin karşılanması ve ölçek toplam puan ortalamaları arasında pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir. Doğumda Verilen Destekleyici Bakıma İlişkin Kadının Algısı Ölçeğinin rahatsız edici davranışlar alt boyutu ile Normal Doğumda Anne Memnuniyetini Değerlendirme Ölçeğinin sağlık ekibini algılayışı, doğum eyleminde hemşirelik bakımı, kararlara katılım ve bilgilendirme, bebekle tanışma, hastane odası, hastane olanakları, mahremiyete saygı, beklentilerin karşılanması ve ölçek toplam puan ortalamaları arasında negatif yönde anlamlı ilişki olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Doğumda verilen destekleyici bakımın kalitesi arttıkça kadının memnuniyeti artmaktadır

    Determination of Affecting Factors and Postnatal Comfort Levels of Postpartum Women

    Get PDF
    Giriş: Doğum sonu dönemde loğusaların konfor düzeylerinin belirlenmesi, kadınların doğum sonu döneme ilişkin yaşadığı problemlerin saptanması ve çözümünün sağlanması açısından çok önemlidir. Amaç: Bu araştırma loğusaların doğum sonu konfor düzeylerinin belirlenmesi ve etkileyen faktörlerin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan araştırmanın örneklemine araştırmaya katılmayı kabul eden 233 lohusa alınmıştır. Araştırma 16 Aralık 2010-15 Mart 2011 tarihleri arasında yapılmıştır. Veriler anket formu ve Doğum Sonu Konfor Ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin analizinde Cronbach alfa katsayısı, yüzdelik dağılım, ortalama, standart sapma, t testi, Mann-Whitney-U testi, tek yönlü varyans analizi ve Kruskall-Wallis varyans analizi kullanılmıştır. Bulgular: Loğusaların Doğum Sonu Konfor Ölçeği toplam puan ortalamasının 118.28±13.62 olduğu saptanmıştır. Yapılan istatistiksel analizde kadınların eğitim durumu, çalışma durumu, eşlerinin eğitim durumu, gelir durumu, çocuk sayısı ve gebeliğin isteme durumu ile psikospritüel alt boyut arasında anlamlı fark olduğu bulunmuştur. Doğum şeklinin fiziksel ve sosyokültürel konfora etkili olduğu ve normal doğum yapanlarda doğum sonu konforun daha yüksek olduğu saptanmıştır. Sonuç: Bu çalışmada loğusaların orta düzeyde konfora sahip oldukları belirlenmiştir. Doğum sonu konforu yükseltmeye yönelik, ebe/hemşirelerin annelerin ihtiyaç ve beklentilerini belirleyerek nitelikli bakım vermeleri önerilebilir. Giriş: Doğum sonu dönemde loğusaların konfor düzeylerinin belirlenmesi, kadınların doğum sonu döneme ilişkin yaşadığı problemlerin saptanması ve çözümünün sağlanması açısından çok önemlidir. Amaç: Bu araştırma loğusaların doğum sonu konfor düzeylerinin belirlenmesi ve etkileyen faktörlerin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan araştırmanın örneklemine araştırmaya katılmayı kabul eden 233 lohusa alınmıştır. Araştırma 16 Aralık 2010-15 Mart 2011 tarihleri arasında yapılmıştır. Veriler anket formu ve Doğum Sonu Konfor Ölçeği ile toplanmıştır. Verilerin analizinde Cronbach alfa katsayısı, yüzdelik dağılım, ortalama, standart sapma, t testi, Mann-Whitney-U testi, tek yönlü varyans analizi ve Kruskall-Wallis varyans analizi kullanılmıştır. Bulgular: Loğusaların Doğum Sonu Konfor Ölçeği toplam puan ortalamasının 118.28±13.62 olduğu saptanmıştır. Yapılan istatistiksel analizde kadınların eğitim durumu, çalışma durumu, eşlerinin eğitim durumu, gelir durumu, çocuk sayısı ve gebeliğin isteme durumu ile psikospritüel alt boyut arasında anlamlı fark olduğu bulunmuştur. Doğum şeklinin fiziksel ve sosyokültürel konfora etkili olduğu ve normal doğum yapanlarda doğum sonu konforun daha yüksek olduğu saptanmıştır. Sonuç: Bu çalışmada loğusaların orta düzeyde konfora sahip oldukları belirlenmiştir. Doğum sonu konforu yükseltmeye yönelik, ebe/hemşirelerin annelerin ihtiyaç ve beklentilerini belirleyerek nitelikli bakım vermeleri önerilebilir

    Midwifery Education in Turkey

    Get PDF
    Midwives are the most important health workers for the protection and improvement of maternal and infant health. A well organized health system and qualified midwife education programs developed in accordance with contemporary requirements are required to ensure the competence of midwives in their practice

    LABOUR PAIN AND THE DEVELOPMENT OF MOTHER-INFANT INTERACTION IN TURKISH MOTHERS

    Get PDF
    ABSTRACT Objective: To examine whether the intensity of the labor pain has an effect on the development of the mother-infant interaction in Turkish mothers. Methodology: The research was carried out as a descriptive study in a university hospital with an obstetric and gynecology clinic in Erzurum, Turkey. Data were collected between October-December 2006. In this time interval, it was observed and 225 mothers were interviewed having an infant and meeting the research criteria in this obstetric and gynecology clinic. Results: The average scores of mother-infant interaction were statistically significant according to mothers' ages; p-value 0.005 (p<0.05), education level; p-value 0.000 (p<0.001) and labor duration p-value is 0.017 (p<0.05). Labor type didn't effect the mother-infant interaction; p-value 0.539 (p>0.05). The difference between starting period for breast-feeding and interaction scores was statistically significant; p-value 0.000 (p<0.001). Labor pain intensity didn't affect significantly mother-infant interaction; p-value 0.437 (p>0.05), However, when labour pain intensity increased, interaction scores decreased

    Psychometric properties and cultural adaptation of Polish version of Gynecological Cancers Awareness Scale (GCAS)

    Get PDF
    Objectives: Cancer of the female genital organs is one of the most common causes of death of women in Poland. The aim of the study was to translate and analyze the psychometric properties of the Polish version of the Gynecological Cancers Awareness Scale (GCAS). Material and methods: Cross-sectional study and questionnaire technic were used to collect data. The study was conducted from June 10th to July10th 2021 among 443 adult women in Poland. Results: The Cronbach Alpha measure was used to assess the internal consistency of the scale. Cronbach’s Alpha values greater than 0.7 indicates that the scale has high reliability. Conclusions: The analysis confirms that the Polish version of Gynecological Cancers Awareness Scale has a very high reliability to assess the women’s cancers awareness and knowledge of cancers

    Investigation of Perineal Care Practices of Women Between 15-49 Years of Age with Urinary Tract Infection

    No full text
    Amaç: Bu araştırma, idrar yolu enfeksiyonu (İYE) olan 15-49 yaş arası kadınların perine bakımı uygulamalarını incelemek amacıyla yapılmıştır. Hastalar ve Yöntemler: Araştırma kesitsel ve tanımlayıcı nitelikte bir çalışmadır. Araştırmanın verileri Ekim-Kasım 2013 tarihinde, Orta Anadolu’da bir tıp fakültesi hastanesinin üroloji polikliniğinde İYE tanısı konulmuş 15-49 yaşarası 199 kadından anket formu ile toplanmıştır. Veriler SPSS 21.0 ile analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistik kullanılmıştır. Bulgular: Araştırmadaki kadınların %40.2’si 43-49 yaş arası, %82.9’u evli, %40.7’si ilkokul mezunu, %78.4’ü ev hanımı ve %50.8’inin ekonomik durumunun orta seviyede olduğu belirlenmiştir. Kadınların %94.0’ü beyaz iç çamaşırı,%40.3’ü penye iç çamaşır kullandığı, %42.3’ü 2-3 günde iç çamaşırı değiştirdiğini ve %48.7’si ise iç çamaşırını makinede renklilerle düşük ısıda yıkadığını belirtmiştir. Kadınların %72.4’ü ellerini tuvalet sonrası yıkadığını, %59.8’i menstruasyon döneminde günde 1-2 kez ped değiştirdiğini ve %56.5’i ise menstruasyon döneminde oturarak duş aldığını ifade etmiştir. Sonuç: Araştırma sonucunda kadınların perine bakımı uygulamalarına yeterince dikkat etmedikleri sonucuna varılmıştır.Objectives: This study was conducted to determine perineal care applications in women between 15-49 years old and having urinary tract infection(UTI). Patients and Methods: The research was a cross-sectional and descriptive study. The data of the study were collected from 199 women aged between 15-49 years who were diagnosed as ITU in the urology polyclinic of amedical faculty hospital in Central Anatolia in October-November 2013. Data were analyzed with SPSS 21.0. In the analysis of the data were used descriptive statistics. Results: The women in the study 40.2% were between 43-49 years old, 82.9% were married, 40.7% were primaryschool graduates, 78.4 were housewives, and 50.8% were in the middle-income bracket. 94.0% of the women used white underwear, 40.3% used combed cotton, 42.3% changed their underwear every 2-3 days, and 48.7% washed their underwear with colors in the washing machine. 72.4% of the women reported washing their hands after using the toilet, 56.5% changed hygenic pads 1-2 times a day during menstruation, and 59.8% were seated when showering. Conclusion: As a result of the research, it was concluded that women did not pay enough attention to the application of perineal care
    corecore