6 research outputs found

    QUALITY OF LIFE AND THE FACTORS AFFECTING IT AMONG PEOPLE AGED 75 YEARS AND OVER LIVING IN A HEALTH CENTER REGION IN IZMIR

    Get PDF
    Esentepe Sağlık Ocağı Bölgesi\'nde yaşayan 75 yaş ve üzerindeki yaşlıların yaşamkalitesini ve etkileyen etmenleri belirlemektir.Gereç ve yöntem: Kesitsel tipteki çalışma Ekim 2006-Mayıs 2007 tarihleri arasındaİzmir Esentepe Sağlık Ocağı Bölgesi\'nde gerçekleştirildi. Araştırma evreni bu bölgedeyaşayan 75 yaş ve üzeri 851 kişiydi. Standart sapma 46, ± 5 hata, %95 güvendüzeyinde 235 kişi, sistematik örneklemeyle belirlendi. Araştırmanın bağımlı değişkeniyaşam kalitesi, bağımsız değişkenleri sosyo-demografik özellikler, sosyal destek, depresyon,günlük yaşam etkinlikleri bağımlılık durumuydu. Yaşam kalitesi için SF 12,günlük yaşam etkinlikleri için Barthel İndeksi, depresyon için Geriatrik DepresyonÖlçeğinin kısa formu kullanıldı. Veri yüz-yüze görüşme tekniğiyle toplandı, bağımsızgruplarda t testi, Mann-Whitney U Testi ve çoklu regresyon ile çözümlendi.Bulgular: Araştırma grubunun yaş ortalaması 79,1 ± 4,3 (75-98), %58,9\'u kadın, %51,4\'ü evli, %45,9\'u ilkokul mezunuydu. %92,5\'inin sağlık güvencesi vardı. Yaşlıların %24,7\'sinin GYE\'de bağımlı olduğu ve %24,0\'ında depresyon varlığı saptandı.İki değişkenli analizlerde Fiziksel Bileşen Özet Skor (FBÖS) ve Ussal Bileşen ÖzetSkor (UBÖS) kadınlarda anlamlı olarak daha düşükken ortaokul veya üstü eğitimlilerde,geliri giderine eşit veya fazla olanlarda anlamlı olarak daha yüksekti. Bastonkullananlarda hem FBÖS hem de UBÖS daha düşüktü (p<0,05). FBÖS evlilerde vesağlık güvencesi olanlarda daha yüksekken kronik hastalığı olanlarda daha düşüktü(p<0,05). FBÖS ve UBÖS, depresyon ve GYE\'de bağımlılık saptananlarda anlamlıolarak daha düşüktü. Çoklu regresyon analizi sonucunda cinsiyet, baston kullanımı,bağımlılık puanı ve kronik hastalık sayısı ile FBÖS, bağımlılık ve depresyon puanı ileUBÖS arasında anlamlı ilişki olduğu saptandı.Sonuç: Yaşlılarda bağımlılık, kronik hastalık, depresyon varlığı, baston kullanımı vecinsiyet yaşam kalitesi için önemli risk etmenleri olarak bulunmuştur. Risk grupları gözönünde bulundurularak yaşlı nüfusun YK\'lerini arttırmak önemli sağlık hedeflerindenolmalıdır.Objective: The aim of the study is to define the quality of life (QoL) and the factorsaffecting it in elderly people over 75 years living in Izmir Esentepe Health CenterRegion.Material and method: The cross-sectional study was conducted during October2006 and May 2007 in Izmir Esentepe Health Center Region. The study population ofthe research consisted of 851 elderly people of 75 years of age or over living in thisregion. Twohundredthirtyfive people were determined by systematic sampling, with astandard deviation of 46, ±5 error, and 95% confidence level. The dependent variableof the study was QoL, the independent variables were socio-demographic characteristics,social support, depression, and dependency on activity of daily living (ADL). TheSF-12 was used for QoL assessment, Barthel Index for ADL, and the short form ofGeriatric Depression Scale for depression assessment. The data were collected byface to face interviews and analyzed by t test, Mann-Whitney U test and multipleregression analysis.Results: The average age was 79.1 ± 4.3 (75-98), with a female proportion of 58.9%,51.4% of the study population were married, 45.9% of them primary school graduates,and 92.5% had health insurance. It was determined that 24.7% of the elderly peoplewere dependent on GYE and 24.0% of them had depression.In univariate analyses, Mental Component Summary Score (MCSS) and PhysicalComponent Summary Score (PCSS) were significantly lower in women, althoughMCSS and PCSS were significantly higher in elderly people with middle school orhigher education, in those with spending equal to income or more income thanspending. In the elderly people using the stick, both MCSS and PCSS were lower(p<0.05). MCSS were higher in married people and in the ones with health insurancealthough in the ones with a chronic disease were lower (p<0.05). MCSS and PCSSwere significantly lower in those with depression or dependency to ADL. At the end ofmultiple regression analysis, significant relations were found between sex, dependencyscore, number of chronic diseases and using stick and MCSS and betweendependency, depression score and PCSS.Conclusion: The presence of dependency, chronic disease, and depression, usingstick and gender were found as significant risk factors for QoL. Taking risk groups intoconsideration, improving the QoL\'s of the elderly population should be one of theimportant health goals

    The evaluation of realist Russian foreign policy during the Putin era

    No full text
    Bu çalışmada, Putin’in ilk döneminin başından itibaren Rus dış politikasında artan saldırgan realist eğilimlerin somutlaştırılması ve bu eğilimleri gösteren belirteçlerin analiz edilmesi amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda, çalışmanın temel araştırma sorusu, Putin döneminin 2018 yılına kadar veya Yeltsin döneminden sonra, Rus dış politikasının, neo-realist teorinin bir parçası olan saldırgan realist theory kullanılarak, özellikle bölgesel hegemony kavramı üzerinden, açıklanıp açıklanamayacağıdır. Bu nedenle, metodoloji ile ilgili olarak, saldırgan realist Rus dış politikası analiz edilirken teori test etme yöntemi kullanılmaktadır. Saldırgan realist uluslararası ilişkiler teorisi seçilmekte ve birincil ve ikincil kaynakları kullanılarak, Rus dış politikası, saldırgan realist teori çerçevesinde incelenmektedir. Ayrıca, Rusya Federasyonu’nun saldırgan realist dış politikasını ortaya koymak için en uygun iki temel olay analiz edilmektedir. Bu çalışmanın sonunda, Putin döneminin 2018 yılına kadar veya Yeltsin dönemi sonrası Rus dış politikasının saldırgan realist olarak değerlendirilebileceği, hatta bu dönemler boyunca Rusya Federasyonu’nun nihai hedefinin bölgesel hegemon olmak ve bölgesel hegemonyasını sağlamlaştırmak olduğu iddia edilmektedir. -------------------- This study aims to evaluate the increasing offensive realist tendencies in the Russian foreign policy from the beginning of the first term of Putin and to examine and to deeply analyze the depictions of these tendencies. In this direction, the fundamental research question of this study whether the Russian foreign policy after the term of Yeltsin can be explained through using the offensive realist theory, and with emphasis on the concept of regional hegemony. Therefore, regarding the methodology, via analyzing the offensive realist Russian foreign policy, the method of theory-testing is utilized. The offensive realist international relations theory is chosen and by using the primary and secondary resources, the Russian foreign policy is scrutinized within the framework of offensive realist theory. Moreover, the two fundamental cases which are selected as the most suitable examples for demonstrating the offensive realist foreign policy of the Russian Federation are analyzed. At the end of this study, it is concluded that the Russian foreign policy during the terms of Putin until 2018 or after the term of Yeltsin can be evaluated as offensive realist, even it can be claimed that the ultimate aim of the Russian Federation during these terms is to become a regional hegemon and to consolidate its regional hegemony

    COVID-19’un Coğrafi İzdüşümü

    No full text
    COVID-19’un Coğrafi İzdüşüm

    İzmir’de bir sağlık ocağı bölgesinde yaşayan 75 yaş ve üzeri bireylerde yaşam kalitesi ve etkileyen etmenler

    No full text
    Amaç: Araştırmanın amacı İzmir Esentepe Sağlık Ocağı Bölgesi’nde yaşayan 75 yaş ve üzerindeki yaşlıların yaşam kalitesini ve etkileyen etmenleri belirlemektir. Gereç ve yöntem: Kesitsel tipteki çalışma Ekim 2006-Mayıs 2007 tarihleri arasında İzmir Esentepe Sağlık Ocağı Bölgesi’nde gerçekleştirildi. Araştırma evreni bu bölgede yaşa¬yan 75 yaş ve üzeri 851 kişiydi. Standart sapma 46, ± 5 hata, %95 güven düzeyinde 235 kişi, sistematik örneklemeyle belirlendi. Araştırmanın bağımlı değişkeni yaşam kalitesi, bağımsız değişkenleri sosyo-demog¬rafik özellikler, sosyal destek, depresyon, günlük yaşam etkinlikleri ba¬ğımlılık durumuydu. Yaşam kalitesi için SF 12, günlük yaşam etkinlikleri için Barthel İndeksi, depresyon için Geriatrik Depresyon Ölçeğinin kısa formu kullanıldı. Veri yüz-yüze görüşme tekniğiyle toplandı, bağımsız gruplarda t testi, Mann-Whitney U Testi ve çoklu regresyon ile çözümlendi.Bulgular: Araştırma grubunun yaş ortalaması 79,1 ± 4,3 (75-98), %58,9’u kadın, %51,4’ü evli, %45,9’u ilkokul mezunuydu. %92,5’inin sağlık güvencesi vardı. Yaşlıların %24,7’sinin GYE’de bağımlı olduğu ve %24,0’ında depresyon varlığı saptandı.İki değişkenli analizlerde Fiziksel Bileşen Özet Skor (FBÖS) ve Ussal Bileşen Özet Skor (UBÖS) kadınlarda anlamlı olarak daha düşükken ortaokul veya üstü eğitimlilerde, geliri giderine eşit veya fazla olanlarda anlamlı olarak daha yüksekti. Baston kullananlarda hem FBÖS hem de UBÖS daha düşüktü (p<0,05). FBÖS evlilerde ve sağlık güvencesi olanlarda daha yüksekken kronik hastalığı olanlarda daha düşüktü (p<0,05). FBÖS ve UBÖS, depresyon ve GYE’de bağımlılık saptananlarda anlamlı olarak daha düşüktü. Çoklu regresyon analizi sonucunda cinsiyet, baston kulla¬nımı, bağımlılık puanı ve kronik hastalık sayısı ile FBÖS, bağımlılık ve depresyon puanı ile UBÖS arasında anlamlı ilişki olduğu saptandı.Sonuç: Yaşlılarda bağımlılık, kronik hastalık, depresyon varlığı, baston kullanımı ve cinsiyet yaşam kalitesi için önemli risk etmenleri olarak bu¬lunmuştur. Risk grupları göz önünde bulundurularak yaşlı nüfusun YK’lerini arttırmak önemli sağlık hedeflerinden olmalıdır.Objective: The aim of the study is to define the quality of life (QoL) and the factors affecting it in elderly pe&not;ople over 75 years living in Izmir Esentepe Health Center Region. Material and method: The cross-sectional study was conducted during October 2006 and May 2007 in Izmir Esentepe Health Center Region. The study population of the research consisted of 851 elderly people of 75 years of age or over living in this region. Twohun&not;dredthirtyfive people were deter&not;mined by systematic sampling, with a standard deviation of 46, &plusmn;5 error, and 95% confidence level. The de&not;pendent variable of the study was QoL, the independent variables were socio-demographic character&not;istics, social support, depression, and dependency on activity of daily living (ADL). The SF-12 was used for QoL assessment, Barthel Index for ADL, and the short form of Geri&not;atric Depression Scale for depres&not;sion assessment. The data were collected by face to face interviews and analyzed by t test, Mann-Whit&not;ney U test and multiple regression analysis. Results: The average age was 79.1 &plusmn; 4.3 (75-98), with a female proportion of 58.9%, 51.4% of the study population were married, 45.9% of them primary school graduates, and 92.5% had health insurance. It was determined that 24.7% of the elderly people were dependent on GYE and 24.0% of them had depression. In univariate analyses, Mental Com&not;ponent Summary Score (MCSS) and Physical Component Summary Score (PCSS) were significantly lower in women, although MCSS and PCSS were significantly higher in elderly people with middle school or higher education, in those with spending equal to income or more income than spending. In the elderly people using the stick, both MCSS and PCSS were lower (p&lt;0.05). MCSS were higher in married peo&not;ple and in the ones with health in&not;surance although in the ones with a chronic disease were lower (p&lt;0.05). MCSS and PCSS were significantly lower in those with dep&not;ression or dependency to ADL. At the end of multiple regression analy&not;sis, significant relations were found between sex, dependency score, number of chronic diseases and using stick and MCSS and between dependency, depression score and PCSS. Conclusion: The presence of de&not;pendency, chronic disease, and depression, using stick and gender were found as significant risk factors for QoL. Taking risk groups into con&not;sideration, improving the QoL&amp;#8217;s of the elderly population should be one of the important health goals

    Evaluation of cardiac arrhythmias by electrocardiographic markers in pediatric patients who have tuberous sclerosis without cardiac rhabdomyoma

    No full text
    Background: Tuberous sclerosis (TS) is an autosomal dominant and hereditary disorder. Cardiac rhabdomyoma and arrhythmias are the most deleterious risk factors linked to TS. Although arrhythmias in pediatric patients with TS who have cardiac rhabdomyoma have been frequently reported, arrhythmia in patients who have TS without rhabdomyoma is rarely reported in the literature. The study aimed to assess the susceptibility of pediatric patients who have TS without cardiac rhabdomyoma to cardiac arrhythmia using electrocardiographic (ECG) markers. Methods: This prospective study included 10 patients who had TS without cardiac rhabdomyoma. The control group was made up of 30 healthy children of the same age and sex as the patient group. P wave, P wave dispersion, QT dispersion, QTc dispersion, TP-e interval, and TP-e interval dispersion were calculated on 12-lead surface ECGs for each patient in both groups and compared. Results: P wave, P wave dispersion, QT dispersion, and QTc dispersion were found to be significantly higher in the patient group (P<0.001). Furthermore, patients had a greater Tp-e interval and Tp-e interval dispersion than healthy children (P<0.001). Conclusion: Pediatric patients with TS without cardiac rhabdomyoma might be prone to atrial and ventricular arrhythmias according to their prolonged ECG markers. Our findings suggest that patients with TS without cardiac rhabdomyoma need close monitoring for atrial and ventricular arrhythmias
    corecore