10 research outputs found

    Using areas and ensuring advantages of plywood panels in buildings

    Get PDF
    Kontrplak pek çok kullanım alanı bulunan önemli bir odun kökenli levha ürünüdür. Kontrplağın değerlendirildiği alanlar, ülkelerin ekonomik ve sosyo kültürel yapısına, geleneklerine göre ülkeler arasında farklılık gösterebilmektedir. Özellikle yapı endüstrisinde zemin, duvar ve çatı kaplamalarında değerlendirilebilen kontrplak, bu tür alanlarda yapıya önemli avantajlar sağlamaktadır. Bu avantajların en önemlisi; kontrplak ile kaplanmış duvar ve çatılara sahip yapıların, deprem ve rüzgar yükü gibi yanal yüklenmelere karşı daha dirençli olmasıdır. Kontrplağın bu amaçla değerlendirildiği ülkelerde meydana gelen deprem felaketlerinde can kaybının çok daha az olduğu belirtilmektedir. Ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu bilinmektedir. Bu nedenle kontrplağın yapı maksatlı değerlendirilmesi, diğer deprem ülkeleri için olduğu kadar ülkemiz için de önemlidirPlywood which is a wood based panel has many usage areas. Usage areas of plywood panels have changed among countries according to economic, sociocultural and tradition of countries. The plywood panels that are especially used as ground, wall and roof covering have supplied important advantages to building. The most important advantage is being more resistance of buildings which are covered the plywood panels to lateral forces such as earthquake and wind. It was determined that the dead rates were lesser in the earthquake disaster in the countries which have used plywood panels in their buildings for these objectives. It is known that our country is an earthquake country. For this reason, usage of plywood in buildings is very important for our country as well as other earthquake countrie

    Reuse of wood based solıd waste ın panel productıon ındustry

    Get PDF
    Odun; pek çok alanda kullanılan, yüksek değerli ve kullanışlı bir malzemedir. Bu nedenle odun kökenli atıklar toplam atıklar içinde miktar ve çeşitlilik açısından oldukça büyük bir yer tutmaktadır. Kullanım alanındaki artışa paralel olarak artan hammadde talebi, dünya orman alanlarının hızla yok edilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle; odun işleyen endüstriler için hammadde önemli bir sorun haline gelmektedir. Özellikle yonga levha ve lif levha üretimi için hammadde alternatifleri arasında son yıllarda çevreye olan katkısı da göz önüne alındığında kullanılmış odun ve odundan üretilen kullanılmış malzemelerin geri kazanılması çalışmaları dikkat çekmektedir. Ayrıca atık odun materyallerinin boş alanlara bırakılmasının sosyopolitik ve çevresel açıdan iyi bir seçenek olmadığı genel olarak kabul görmekte ve ülkelerin açık alan vergilerini artırmasının altındaki başlıca sebep de bu olmaktadır.Bu çalışmada; hem çevre hem de hammadde sorununa ortak bir çözüm olması bakımından odun kökenli atıkların geri dönüşüm yöntemleri araştırılmıştır. Yeniden kullanım, doğrudan geri dönüşüm, dolaylı geri dönüşüm ve enerji oluşturma gibi geri dönüşüm yöntemlerinden doğrudan geri dönüşüm ile ilgili çalışmalar üzerinde durulmuştur.Wood, a material with high value and useful, is used in many areas. Therefore, wood based waste has a high ratio in total waste in terms of quantity and variety. Increasing demand on the raw material parallel to the rise of wood usage area has cause to decrease in the forest area of the world. Therefore, raw material for wood panel industries is being more serious problem. When the contribution in environment is taken into consideration, recycling researches of wood wastes among the raw materials alternatives for particleboard and fibreboard production is attracted attention. It is generally agreed that the landfill of wood waste materials is not the best option both from a socio-political and environmental viewpoint. This is the primary reasoning behind countries introducing a landfill tax to discourage this option.This study was focused on the studies related to the recycling methods towards the usage of wood based waste materials in panel production sector to resolve environmental and raw material problems

    Effect of wood specıes used for core layer on some propertıes of okume plywood panels bonded wıth melamıne-urea formaldehyde (muf) adhesıve

    Get PDF
    Bu çalışmada; orta tabakalarında kızılağaç ve kayın kaplamaların kullanılması durumunda okume kontrplakların bazı özelliklerindeki değişmeler incelenmiştir. 2 mm kalınlığındaki kaplamalardan endüstriyel koşullarda üretilen kontrplak levhalarında yapıştırıcı olarak serbest formaldehit oranı farklı iki tip melamin-üre formaldehit tutkalı kullanılmıştır. En yüksek emisyon değeri her üç tabakası okume kaplamalardan üretilenlerde, en düşük emisyon değeri ise orta tabakası kayın kaplama olan kontrplaklarda gerçekleşmiştir. Orta tabakası kayın olan kontrplakların çekme-makaslama ve eğilme direnci, orta tabakası kızılağaç ve okume kaplama kullanılanlardan daha yüksek bulunmuştur.n this study; changes in some properties of the okume plywood panels when used alder and beech veneers in their core layers were investigated. Two types of melamine-urea formaldehyde (MUF) resins having different free formaldehyde contents were used for bonding plywood panels manufactured from 2 mm thick veneers at industrial conditions. The formaldehyde emission values of plywood panels bonded with MÜF having higher free formaldehyde content were found to be higher than those of the panels bonded with other resin type. The highest formaldehyde emission value was found for the panels manufactured from okume veneers in all layers while the lowest value was determined from the panels include beech veneers in the core layer. The shear and bending strength values of the panels consisted of beech veneers in the core layer were found to be higher than those of the panels consisted of okume and alder veneers in the core layers

    Formaldehit İçermeyen Yeni Nesil Ahşap Kompozit Yalıtım Malzemesi

    Get PDF
    TÜBİTAK TOVAG Proje01.01.2017Bu projenin amacı; ahşap levha ürünlerinin üretiminde formaldehit içerikli tutkallaryerine, bağlayıcı olarak izolasyon malzemesi olarak bilinen polistren (strafor) kullanımı ile formaldehit içermeyen, dayanıklılığı yüksek ve iyi bir yalıtım özelliğine sahip yeni bir ahşap kompozit malzeme üretmektir. Çalışmada ağaç türleri olarak, kontrplak ve yongalevha endüstrisinde yaygın olarak kullanılan Doğu Kayını (Fagus orientalis Lipsky), Melez Kavak (Populus deltoides I-77/51 klonu), Sakallı Kızılağaç (Alnus glutinosa subsp. barbata), Sarıçam (Pinus slyvestris) ve Doğu Ladini (Picea orientalis L.) seçilmiştir. Projede farklı yoğunluk değerlerine sahip 6 polistren türü kullanılmıştır. Polistrenlerin karşılaştırılması amacıyla üretilecek geleneksel levhaların üretiminde ÜF (Üre formaldehit) tutkalı kullanılmıştır. Levhaların üretiminde kurutma işleminin etkisini belirleyebilmek için grupların yarısına teknik kurutma işlemi uygulanmış diğer yarısı ise doğal olarak oda koşullarında (20°C ve %65 bağıl nem) %12 rutubete ulaştıklarında üretime alınmıştır. Presleme işlemlerinde levha türlerine göre farklı sıcaklık ve süre parametreleri uygulanarak elde edilen sonuçlara göre optimum üretim koşulları ortaya koyulmuştur. Ahşap kompozit levha üretiminde bağlayıcı olarak kullanılacak polistrenin yapışma performansını ölçebilmek amacıyla kontrplak grupları için TS EN 314-1 standardına göre çekme-makaslama direnci, yongalevha grupları için ise TS EN 319 standardına göre yüzeye dik çekme direnci testleri yapılmıştır. Ayrıca üretilen levhaların TS EN 310 standardına göre eğilme ve eğilmede elastikiyet modülü değerleri ile TS EN 317, 322 ve 323 standartlarına göre kalınlık artışı ve su alma, denge rutubeti miktarı ve yoğunluk değerleri belirlenmiştir. Üretilen yeni kompozit levhaların yalıtım malzemesi olarak tavsiye edilecek bir ürün olup olmadığını tespit etmek için ise ASTM C 518 & ISO 8301 standardına göre test örneklerinin ısıl iletkenlik katsayıları belirlenmiştir. Proje kapsamında yapılan maliyet analizi ile önerilen yeni levha ürünü ekonomik yönden de incelenmiştir. Çalışma kapsamında, 2 mm kalınlıktaki kaplamalardan için 6 farklı polistren ve ÜF kullanılarak 3 tabakalı kontrplaklar ve 18 mm kalınlığında 3 tabakalı yongalevhalar üretilmiştir. Üretilen kontrplak ve yongalevhalar üzerine ısıl iletkenlik ölçümü, çekme maksalama direnci, eğilme direnci ve eğilmede elastikiyet modülü, yoğunluk, denge rutubet miktarı, kalınlık artışı ve su alma testleri ilgili standartlara göre uygulanmıştır. Ayrıca üretilen kontrplak levhalarına uygulanan test metodları neticesinde elde edilen sonuçlara, istatistik analiz yapılarak her ağaç türü için optimum kontrplak özelliklerini ortaya koyacak polistren türü, kurutma tipi ve pres parametreleri ve her bağlayıcı türü için de ağaç türü, kurutma tipi ve pres parametreleri tayin edilmiştir. Yongalevhalarda ise ağaç türüne göre optimum polistren türü ve kurutma tipi, bağlayıcı türüne göre optimum ağaç türü ve kurutma tipi belirlenmişti

    USING AREAS AND ENSURING ADVANTAGES OF PLYWOOD PANELS S OF PLYWOOD PANELS

    No full text
    Plywood which is a wood based panel has many usage areas. Usage areas of plywood panels have changed among countries according to economic, sociocultural and tradition of countries. The plywood panels that are especially used as ground, wall and roof covering have supplied important advantages to building. The most important advantage is being more resistance of buildings which are covered the plywood panels to lateral forces such as earthquake and wind. It was determined that the dead rates were lesser in the earthquake disaster in the countries which have used plywood panels in their buildings for these objectives. It is known that our country is an earthquake country. For this reason, usage of plywood in buildings is very important for our country as well as other earthquake countries

    REUSE OF WOOD BASED SOLID WASTE IN PANEL PRODUCTION INDUSTRY

    No full text
    Wood, a material with high value and useful, is used in many areas. Therefore, wood based waste has a high ratio in total waste in terms of quantity and variety. Increasing demand on the raw material parallel to the rise of wood usage area has cause to decrease in the forest area of the world. Therefore, raw material for wood panel industries is being more serious problem. When the contribution in environment is taken into consideration, recycling researches of wood wastes among the raw materials alternatives for particleboard and fibreboard production is attracted attention. It is generally agreed that the landfill of wood waste materials is not the best option both from a socio-political and environmental viewpoint. This is the primary reasoning behind countries introducing a landfill tax to discourage this option.This study was focused on the studies related to the recycling methods towards the usage of wood based waste materials in panel production sector to resolve environmental and raw material problems

    Application of Meta-Heuristic Hybrid Artificial Intelligence Techniques for Modeling of Bonding Strength of Plywood Panels

    Get PDF
    Plywood, which is one of the most important wood based panels, has many usage areas changing from traffic signs to building constructions in many countries. It is known that the high quality plywood panel manufacturing has been achieved with a good bonding under the optimum pressure conditions depending on adhesive type. This is a study of determining the using possibilities of modern meta-heuristic hybrid artificial intelligence techniques such as IKE and AANN methods for prediction of bonding strength of plywood panels. This study has composed of two main parts as experimental and analytical. Scots pine, maritime pine and European black pine logs were used as wood species. The pine veneers peeled at 32°C and 50°C were dried at 110°C, 140°C and 160°C temperatures. Phenol formaldehyde and melamine urea formaldehyde resins were used as adhesive types. EN 314-1 standard was used to determine the bonding shear strength values of plywood panels in experimental part of this study. Then the intuitive k-nearest neighbor estimator (IKE) and adaptive artificial neural network (AANN) were used to estimate bonding strength of plywood panels. The best estimation performance was obtained from MA metric for k-value=10. The most effective factor on bonding strength was determined as adhesive type. Error rates were determined less than 5% for both of the IKE and AANN. It may be recommended that proposed methods could be used in applying to estimation of bonding strength values of plywood panels

    EFFECT OF WOOD SPECIES USED FOR CORE LAYER ON SOME PROPERTIES OF OKUME PLYWOOD PANELS BONDED WITH MELAMINE-UREA FORMALDEHYDE (MUF) ADHESIVE

    No full text
    In this study; changes in some properties of the okume plywood panels when used alder and beech veneers in their core layers were investigated. Two types of melamine-urea formaldehyde (MUF) resins having different free formaldehyde contents were used for bonding plywood panels manufactured from 2 mm thick veneers at industrial conditions. The formaldehyde emission values of plywood panels bonded with MÜF having higher free formaldehyde content were found to be higher than those of the panels bonded with other resin type. The highest formaldehyde emission value was found for the panels manufactured from okume veneers in all layers while the lowest value was determined from the panels include beech veneers in the core layer. The shear and bending strength values of the panels consisted of beech veneers in the core layer were found to be higher than those of the panels consisted of okume and alder veneers in the core layers

    The effect of plasma treatment on mechanical properties, surface roughness and durability of plywood treated with copper-based wood preservatives

    No full text
    The effect of plasma treatment on strength properties of wood-based composites was studied. Veneers were obtained from beech logs (Fagus orientalis L.) and treated with 3 % of Tanalith E and Celcure AC-500. Two types of gasses (O-2 and N-2) were tested for plasma treatment. The effect of plasma treatment on bonding shear strength, bending strength and modulus of elasticity of plywood panels were determined according to EN 314-1 and EN 310, respectively. Surface roughness, leaching, decay test against white (Trametes versicolor) and brown rot [Postia placenta (FPRL 280)] and ground contact test of plywood samples were evaluated after plasma treatment. Results showed that plasma treatment with O-2 increased the bonding strength of plywood compared to control and treated groups. However, plasma treatment slightly increased the mass losses caused by white rot, but decreased mass losses caused by brown rot in some groups. Regarding leaching test, plasma treatment slightly increased the leaching rate of copper in some groups. Ground contact test revealed that there was no delamination in bonding line on the plasma-treated samples

    Kontrplak Kaplı Ahşap Yapı Perde Duvarlarının Yapısal Davranışları ve Sismik Dayanım Performanslarının Belirlenmesi

    No full text
    Son yıllarda Türkiye’de deprem bilincinin artırılması ve depreme dayanıklı yapıların geliştirilmesi konusundaki çalışmalara ağırlık verilmiş, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı 2012-2023 Deprem stratejisi ve eylem planında STRATEJİ B.1.3. başlığı altında depreme dayanıklı binaların tasarım, malzeme ve standartlarını içeren çalışmaların destekleneceğini açıklamıştır. Ahşap yapılar; hafif olması, sağlam olması, depreme dayanıklı olması, sağlıklı bir ortam sunması, yalıtımının yüksek olması, uzun ömürlü olması, mimari avantajlar sunması ve estetik görünümü gibi pek çok avantajları ile deprem bölgeleri başta olmak üzere her türlü yerleşim yerleri için uygun yapı türlerinden biri olduğunu göstermektedir. Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de yetişen bazı ağaç türlerinden üretilen kontrplakların ahşap yapılarda kullanım imkânlarının araştırılması ve kullanılacak kontrplak özellikleri ile bağlantı elemanları tür ve sayısının, kullanım yeri koşullarına ve arzu edilen yapısal dayanımına göre modellenmesi, sismik dayanım performanslarının deneysel olarak test edilmesi ve ulaşılan sonuçlara göre optimizasyonunun yapılmasıdır. Çalışmada 3 farklı ağaç türü (sarıçam, karaçam, doğu ladini,), 2 farklı tabaka sayısı (5 ve 7), kontrplak lif yönüne göre paralel ve dik olmak üzere 2 farklı lif yönü, 2 farklı bağlantı elemanı türü (ülkemizde 6d ve 8d olarak geçen çivi türü), 2 farklı bağlantı elemanları arası mesafe (levha kenarları için 76 mm ve 152 mm; levha ortası için 152 mm ve 305 mm), tutkal türü olarak fenol formaldehit tutkalı kullanılmıştır. 2 mm kalınlıktaki kaplamalardan endüstriyel koşullarda üretilen kontrplak levhaları üzerine, çekme-makaslama direnci, eğilme direnci ve eğilmede elastikiyet modülü, yanal vida direnci ve yoğunluk testleri sırasıyla, TS EN 314-1, TS EN 310, TS EN 717-3, ASTM D 1761 ve TS EN 323 standartlarına göre uygulanmıştır. Üretilen kontrplak levhalar, birebir boyutlarda üretilen bir perde duvar üzerinde ASTM E 72 standardına göre test edilmiştir ve gerçek yapısal davranışı belirlenerek her bir levha grubuna ait maksimum yük taşıma kapasitesi ve maksimum yer değiştirme miktarları elde edilmiştir. SAP2000 programıyla kurulan model birebir boyutlarda gerçekleştirilen yapısal davranış testlerinden alınan veriler ile karşılaştırılmış ve sonuçların birbiriyle örtüştüğü görülmüştür. Dolayısı ile çalışma kapsamında analitik olarak kurulan modelin ispatı sağlanmıştır. Kurulan model yardımı ile bundan sonra yapılacak çalışmalarda duvar üzerinde hasarlı bir teste ihtiyaç duyulmadan istenilen verilerin sağlanması mümkün kılınabilecektir. Ayrıca, elde edilen sonuçlar, yapay sinir ağları (YSA) sisteminden faydalanılarak modellenmiş; ağaç türü, tabaka sayısı ve lif yönüne göre hangi bağlantı elemanları ve bağlantı elemanları arası mesafesi ile birleştirilmelerinin yapılması gerektiği tespit edilmişti
    corecore