Erzincan’ın Şehirsel Toponimisi ve Şehir Kimliği Üzerindeki Etkisi

Adlandırma, insanoğlunun bir kişiyi, nesneyi ya da yeri bir başkasından ayırt etmek için kullandığı bir araçtır. Bununla birlikte özellikle yer adları, bunun çok daha ötesinde bir anlam ifade etmektedir. İnsanoğlu bir yeri adlandırırken, kullandığı ismin o mekânı, kültürü hatta kendisini yansıtmasını ister. Bu yönüyle yer adları, toplumun bir aynası olarak kabul görmektedir. Mahalle, cadde, sokak, meydan, bulvar gibi şehirsel mekânların adlandırılması da benzer özellikler taşımakla birlikte, bunlarda kullanılan isimlerin anma, hatırlama ve ulus kimlik oluşturma işlevleri de bulunmaktadır. Bir başka ifadeyle, bu adlara şehir kimliğinin oluşumu ve yansıtılması bakımından önemli görevler yüklenmiştir. Bu çalışma da Erzincan şehrinin toponimisini bu yönüyle incelemeyi amaçlamaktadır. Bu kapsamda Erzincan Belediyesi’nden temin edilen ve şehir alanı içerisinde kalan 57 mahalle, 147 cadde, 3 390 sokak, 5 meydan ve 6 bulvar adı ele alınmış ve bu adlar belli esaslara göre sınıflandırılmıştır. Buna göre, Erzincan’daki bahsi geçen şehirsel mekânlara önemli şahıs adlarının, cumhuriyetle ilgili adların ve şehit adlarının yaygın olarak verildiği görülmüştür. Bu yönüyle Erzincan şehrindeki adlandırmaların ulus kimlik oluşturma ve hatırlama paradigması ile örtüştüğü ve Erzincan şehrine bir kimlik kattığı tespit edilmiştir. Nitekim adlandırmalarda kullanılan Osmanlı padişahları, Cumhuriyet dönemi şahısları, dini önderler ve yakın zaman siyasi kişilikler dikkate alındığında, Erzincan şehrinde milliyetçi-muhafazakâr bir eğilimin varlığı görülebilmektedir

The impacts of Covid-19 on the household behavior and household waste in Turkey

Due to the COVID-19, many radical changes have occurred in our daily life. The main purpose of this study is to examine the impacts of COVID-19 pandemic on the household behavior and waste changes in the largest city of Turkey, Istanbul. Research data were collected through an online survey, from 946 participants and frequency and logistic regression analyses were conducted. As a result of the frequency analyses of the data, it was revealed that mask, glove, disposable bag usage, cooking at home, online shopping, cargo arrival, dishwasher and washing machine usage increased; on the contrary, ordering food from outside decreased among the participants. In line with these behavioral changes, we found that medical, food, disposable bag and plastic wastes generated by the sampled households increased, as well. Illuminating the results of frequency distributions, we conducted logistic regression analyses to explain the changes in each household behavior as well as waste disposal based on income and size of households during this pandemic period. The empirical findings of the present study highlight the importance of developing special management strategies for medical, food and plastic wastes and for households with different socio-economic backgrounds by local and central authorities in order to reduce the negative environmental impacts of COVID-19

Common variable immunodeficiency at adult age

Common Variable Immunodeficiency (CVID) is a heterogeneous group of diseases progressing with recurrent infections. This disease should be considered in cases experiencing recurrent lung infection, otitis media, rhinosinusitis, and urinary tract infection. Since it is generally seen in the childhood age group, the diagnosis in adults may be delayed. A Common Variable Immunodeficiency case, which was followed up in our clinic and characterized by recurrent upper respiratory tract infection and pneumonia, was presented to raise awareness on this issue. CVID should be kept in mind in patients who are admitted to outpatient clinics with recurrent infections, who do not respond despite appropriate treatments, and who develop complications

A Study on the Relationship between the Levels of Loneliness and Smartphone Addiction of Students who are Studying at the Faculty of Sports Science

The main purpose of this study is to investigate the relationship between loneliness and smartphone addiction of students studying at the faculty of sports sciences. The study was conducted with the correlational survey method. The study group consisted of a total of 281 students, 61 females (21.7%) and 220 males (78.3%). In the study, Mobile telephone addiction scale developed by Sar, Ayas, and Horzum (2015) was used to investigate the mobile phone addiction levels of the participants. Loneliness scale developed by Demir (1989) was used to measure loneliness levels. According to the results of the study, there was no statistically significant difference between loneliness and smartphone addiction of students according to gender and academic achievement variables. On the other hand, there was a significant difference between loneliness and smartphone addiction according to the departments of the students. Looking at the relationship between loneliness and smartphone addiction levels, it was concluded that there was a statistically significant positive correlation between all sub-dimensions of smartphone addiction and smartphone addiction total score

Üniversite öğrencileri arasında bitkisel ilaç kullanımına yönelik tutumlar

Amaç: Bu çalışmada üniversite öğrencilerinin bitkisel ilaç kullanımı konusunda tutum ve davranışlarının saptanması amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Selçuk Üniversitesi’nde 2014 yılı Nisan-Haziran ayları arasında toplam 400 öğrenciye anket uygulandı. İstatistiksel analizlerde

M3 küresel kümesi yöresindeki sıkışık gökadaların fotografik ışıkölçümü

Bu çalışmada fotoelektrik olarak saptanmış olan ayar yıldızlarından yararlanarak M3 küresel kümesi yöresindeki sıkışık gökadaların fotografik ışık ölçümü yapılmıştır. Yararlandığımız fotoelektrik ayar yıldızlarının parlaklığı daha önce W.A. BAUM tarafından 100'' lik teleskopla ölçülmüştür. Kullandığımız fotoğraf plakları Karl Schwarzschild Rasathanesinin 2 m'lik teleskopuyla çekilmiştir. Dr. Richter'in bize verdiği 24 mavi plaktan bir kısmını kürsümüzdeki İris-Işık ölçülerle ölçtük. Sıkışık gökadaları, Karl Schwarzchild rasathanesi müdürü Prof. Dr. N. Richter tarafından, plak üzerindeki görüntülerine göre üç sınıfa ayırmıştı. Görsel olarak yapılan böyle bir sınıflamanın fotoğrafik ışık ölçüm yöntemi ile yapılıp yapılmayacağı sorunu Dr. Şükrü Bozkurt tarafından ilk kez inceleni. Bizim çalışmamız da bu konuda oldu. Neticelerle ölçü sisteminde yapılan hatalar saptanarak Dr. Şükrü Bozkurt'un vardığı sonuca yakın veriler elde ettik. Sıkışık gökadaları plak üzerindeki görüntüleri genel olarak yıldız görüntülerine benzemektedir. Fakat onların merkezi kararma yoğunlukları farklı ve yaygındır. Bu farklı kararma yapısına sahip nesnelerin fotoğrafik plaklarını bulmak için İris-Işık ölçülerle iki sıfır noktası alarak ölçümleri yaptık. Ayrıca her bir gökada yakınından seçtiğimiz yıldızların fotografik ışık ölçümü de aynı koşullarda yapıldı. Gökadaların parlaklığını standart yıldızlar yardımıyla çizdiğimiz ayar eğrisinden bulduğumuz için bu parlaklığa saymaca parlaklık adını verdik. Mukayese yıldızları için iki sıfır noktasında bulunan parlaklıklar beklenildiği gibi hemen hemen aynı bulunmuştur. Oysa gökadaları için bu iki açıklıkta bulunan parlaklıklar oldukça farklı çıkmıştır. Bunun nedeni gökadaların yapıca farklı ve kararmaların düzensiz olmasıdır. Gözlemler gökadaların uzaklıkları arttıkça dikine hızlarının da büyüdüğünü ve bundan evrenin genişlemekte olduğu kanısını uyandırmaktadır. Bilimde gelişen yenilikler sayesinde bu sorunların daha iyi bir şekilde açılığa kavuşabileceğini ümit ediyoruz. Bizim tezimizin esas konusu kompakt galaksilerin fotometrisi yapılabilir mi? Sorusu idi. Çalışmalarımız neticesinde bu sorunun cevabını vermeye çalıştık. Netice olarak fotoğrafik fotometre ile elde ettiğimiz değerlerle galaksilere ait sadece bir dağılma kolu elde ettik. Bundan sonraki bölümlerde izlediğimiz yol ve elde edilen neticeler ayrıntılarıyla verilecektir