Petroleum potential of Baraj area around Bozova village in Şanlıurfa

İnceleme alanı, Güneydoğu Anadolu (XII. Bölge)'da, Şanlıurfa ili, Bozova ilçesinin 25 km batısında ve Atatürk Barajının 4-5 km güneybatısında yer alan "Baraj" kuyularının bulunduğu kesimde yer almaktadır. Bu çalışmanın amacı, Baraj sahasındaki birimlerin kaynak kaya potansiyellerini ve rezervuar özelliklerini belirleyerek, hidrokarbon potansiyelini araştırmaktır. Ayrıca, bölgede bugüne kadar yürütülen çalışmaları yorumlayarak hem Baraj-1 kuyusunda petrol üretilen, fakat stratigrafik pozisyonu daha sonra açılan Doğu Baraj-1 kuyusunun verilerine karşın kesin bir biçimde belirlenemeyen "Rezervuar Seviye"nin daha ayrıntılı çalışılmasını yapmak, hem de diğer stratigrafik sorunlara çözüm bulmaktır. Çalışma alanı topoğrafik olarak engebesiz bir saha olup, geniş bir kısımda Pliyo-Kuvaterner yaşlı çökeller tarafından örtülmektedir. Bunun yanısıra Midyat Grubuna ait Alt Eosen-Üst Oligosen yaşlı Gaziantep formasyonu kireçtaşları da bazı alanlarda yüzlekler sunmaktadır. Rezervuar Seviye olarak belirlenen Alt Germav formasyonuna ait biyoklastik çökeller %12-22 arasında olup, ortalama %15 oranında tane içi (mikfo) gözenek içermektedir. Gözeneklilik, geçirgenlik ve basınç ölçümleri, bu seviyenin oldukça iyi kalitede bir rezervuar olduğunu ortaya koymuştur. Jeokimyasal analizler ve değerlendirmeler, üretilen petrolün kaynak kayasının Senomaniyen yaşlı Derdere formasyonu'nun tabanındaki sferli derin denizel kireçtaşları ve Karababa formasyonunun A Üyesi olduğunu göstermektedir.Study area covers an area of nearly 25 km west of Bozova village of Şanlıurfa and 4-5 km southwest of Atatürk Dam where the Baraj wells take place in the Southeast Anatolia (XII district). The aim of this study is define the source rock potentials and reservoir properties of rocks cropping out around Bozova area and to explore the hydrocarbon potential of Baraj wells area. By integrating and interpreting the previously researches, done so far, more detail investigation of -Reservoir level- that its position couldn't pointed out properly both in Baraj-1 well, where petroleumproduces and in Doğu Baraj-1 well, which its stratigraphical position determined later; moreover, to find solution to other stratigraphical problems and to feature source rock potential and emphasize reservoir properties. Large part of the study area, which has smooth topography, covered by Plio-Quaternary sediments, and the older unit of Lower Eocene-Upper Oligocene age Gaziantep formation's limestone that belongs to Midyat group crops out in the limited area. Bioclastic deposits with the range of 12-22% belongs to lower Germav Formation, which is underlined as reservoir level, includes inter-granular (micro type) porosity in the average of 15%. Porosity, permeability and pressure measurements demonstrate that this level is a very good quality reservoir. Geochemical analyses and evaluations show that the source of oil in the study area is the spherical deep marine limestone that take places at the lower part of Cenomanian age Derdere Formation and the -A- unit of Karababa Formation

Stratigraphy of Anamas-Akseki sequence cropping out around namaras-Eğrigöl in Central Taurides

Orta Toroslar'ın batı kesiminde, Bozkır-Hadim ve Gündoğmuş ilçeleri arasında kalan çalışma alanında; stratigrafik ve yapısal özellikler açısından birbirinden farklı havzaları temsil eden otokton ve allokton konumlu birimler bulunmaktadır. Bu makalenin konusunu, bu yapısal birimlerden birisi ve otokton konumlu olan "Anamas-Akseki istifi''nin stratigrafik özellikleri oluşturmaktadır. Anamas-Akseki istifinin temelini Liyas-Dogger yaşlı platform türü karbonatlardan oluşan Kurucaova formasyonu oluşturmaktadır. Malm yaşlı killi kireçtaşlarından oluşan Akkuyu formasyonu bu birimin üzerinde uyumlu olarak bulunmaktadır. Akkuyu formasyonu üzerine neritik kireçtaşlarından oluşan Kretase yaşlı Akseki kireçtaşı uyumlu olarak gelirken, platform tipi karbonatlar ve başlıca mikritik kireçtaşlarından oluşan Üst Kretase yaşlı Seyrandağı kireçtaşı bu kayaçları yersel uyumsuzlukla örtmektedir. Bu birimlerin üzerine çörtlü mikritik kireçtaşları ve kumtaşlarından oluşan Üst Paleosen — Eosen yaşlı Bakalasay formasyonu uyumsuzlukla gelirken, bu birimler flişoid çökellerden oluşan Orta Eosen yaşlı Çaşıryayla formasyonu tarafından uyumsuzlukla üzerlenmektedir.In Western part of Mid-Taurides, there are four structural units that lies among Bozkir-Hadim and Gündoğmuş counties. These structural units are technically interrelated with each other and represent different basins from the strati graphical and structural points of view. This paper is about the stratigraphical features of -Anamas-Akseki unit- that belong to the stratification mentioned above. The basement of Anamas-Akseki autocthonous is formed by Kurucaova Formation of Liassic-Dogger age and platform typed limestones. The Akkuyu Formation of Malm aged limestones conformably lies on Kurucaova Formation. While the Cretaceous aged Akseki limestone of neritic origin comformably lies on Akkuyu Formation the Upper Cretaceous Seyrandağı Limestone of platform typed, carbonaceous and mainly micritic limestones overlies these units disconformably. These units are overlied by Upper Paleocene-Eocen aged Bakalasay Formation which is cherty, micritic limestones and sandstones. Finally these units are then overlained by Eocen aged Çaşıryayla Formation that is flyschoidal deposits

Kırıkhan (Hatay) dolayındaki Karasu grabeninde yüzeyleyen bazaltik kayaların jeokronolojisi ve jeokimyası (G. Türkiye)

Çalışma alanı Amanos Dağlarının orta kesiminde bulunup Kırıkhan (Hatay)'ın kuzeyinde yeralmaktadır. Afrika-Arabistan ve Avrasya kıtalarının çarpışmasına bağlı olarak aktif teknoğin hüküm sürdürdüğü bölgede Paleozoyik-Senozoyik zaman aralığında çökelmiş tektonostratigrafik birimler yeralmaktadır. Güney Türkiye'de Ölü deniz fay zonunun kuzey ucunda yer alan KD-GB uzanımlı Karasu grabeni içerisinde genç bazaltik volkanikler gözlenmektedir. Bu volkanikler üzerinde yapılan 5 adet K-Ar jeokronolojik yaş tayini 0.4 my ile 2.2 my arasında değişmektedir ve bu da Karasu grabenindeki volkanizmanın Pliyo-Kuvaterner zaman aralığında olduğunu işaret etmektedir. Petrografik ve kimyasal analizler bu volkaniklerin alkali olivin bazaltlarla temsil edildiğini göstermekterdir. Bu bazaltların ana-iz ve nadir toprak element içerikleri bu volkaniklerin kıta içi rift zonlarında oluşmuş volkanik kayaçların genel özelliklerini taşıdığını göstermektedir.The study area, which is located in the middle sector of the Amanos mountains, covers the north of Kırıkhan (Hatay) in southern Turkey. Tectonostratigraphic rock units from Paleozoic to Cenozoic are exposed within this terrain, which is tectonically active as a result of continent-continent collision between Afro-Arabia and Eurasia. Young basaltic voicanism, located at the N-end of the Dead Sea transform fault in southern Turkey, crops out along the NE-SW trending structural lineaments within the Karasu valley (Hatay). K.Ar age determinations performed on the volcanic rocks give an age range from 0.4 Ma to 2.2 Ma that indicate Plio-Quaternary time internal for the timing of voicanism. The volcanic rocks in the area studied are dominated by alkali olivine basalts based on the petrography and immobile trace element concentrations. Major-trace element geochemistry as well as the REE patterns display geochemical characteristics of Continental Rift Zone voicanism (CRZ)

Petroleum-water contact condition of the Beloka Formation at the East Silivanka field (NE Batman)

İnceleme alanı, Batman ilinin 35 km kuzeydoğusunda Oyuktaş ile Silivanka üretim sahaları arasında bulunmaktadır. Bu çalışma ile, Doğu Silivanka sahasında, Beloka formasyonundaki suyun tuzluluğu ile petrolün içerisindeki suyun kökeni ve petrol seviyesinin kalınlığı saptanmıştır. Mardin Grubu karbonatları üzerinde uyumsuz olarak yer alan birim Bozova formasyonu tarafından uyumlu olarak üzerlenmektedir. Ancak, Silivanka-1 kuyusunun bulunduğu bölgede Beloka Formasyonu üzerinde bulunan Kıradağ Formasyonu ile uyumsuzdur. Orta-Üst Kampaniyen yaşlı Beloka Formasyonu, sığ deniz-bank/bank dolayı-yamaç-derin deniz ortamında oluşmuş olup, iki üyeden oluşmaktadır. Alt kesimdeki killi, glokonili kireçtaşlarından oluşan seviyeler "Dirik üyesi"; biyoklastik kireçtaşlarından oluşan üst kesimi ise, "Bada üyesi" olarak adlandırılmış olup, rezervuar olarak değerlendirilmektedir. Bu çalışmada birimdeki hidrodinamik koşullar ve rezervuar basınçları yardımıyla, formasyon içerisindeki suyun piezometrik konumu ile su yükselim farkları bulunmuştur. Derinliğe karşılık formasyon basınçları ile rezervuar basınç grafiği çizilmiştir. Bu grafikle Beloka Formasyonu'nün düşük basınç alanında kaldığı belirlenmiştir. Bu verilerin sonucunda, Doğu Silivanka sahasında Beloka Formasyonu petrol-su dokanağının konumu ile belirtilen saha ve çevresindeki üretim sahalarında formasyon suyunun tuzluluk dağılımları ortaya konulmuştur. Ayrıca, incelemeye konu olan formasyondaki hidrodinamik koşulların etkileri, su yükselim haritaları ile suyun rezervuara giriş ve hareket yönü bulunmuştur. Sismik haritalardan elde edilen bilgilere göre, Doğu Silivanka sahasında Beloka Formasyonu, kuzeybatı-güney doğu doğrultulu fayla kontrol edilen tektonik ve stratigrafık yapılar oluşturmaktadır.Investigation area is located between Oyuktaş and Silivanka oilfield 35 km to the northeast of Batman city. Salinity of the water in the Beloka formation and the origin of the water found within the petroleum and the thickness of the petroleum level have been recognized with this study. The unit, which discordantly rest on the Mardin group, is conformably overlain by Bozova formation. Nevertheless, Belokaformation is discordantly overlain by Kıradağ formation around the area of Silivanka-1 well. The B eloka formation is of Middle-Upper Companion in age is mainly made up of two members and is mainly formed within a shallow marine-bank/bank surroundings-slope and deep marine environment conditions. The lower part, which mainly made up of clayey-glauconitic limestone, is called -Dirik member-; while the upper part, the -Bada member-, which is considered to be reservoir, is made up of bioclastic limestone. Piezometric status of the formation water and water rising differences have been revealed with the support of hydrodynamic conditions and reservoir pressures within this study. Formation pressures and reservoir pressure versus deepness graphics have drawn. This graphic shows that the Beloka formation is in the low pressure field. According to data obtained from East Silivanka field, petroleum-water contact conditions and distributions of the formation water salinity all around the oil production field have been recognized. Besides, effects of hydrodynamic conditions in the Beloka formation, water rising maps and entrance and movement direction of the water into reservoir have been revealed. According to the data obtained from seismic maps, Beloka formation presents tectonic and stratigraphie structure that controlled with northwest-southeast trending fault system around East Silivanka area

Is ureteral stenting really necessary after ureteroscopic lithotripsy with balloon dilatation of ureteral orifice? A multi-institutional randomized controlled study

Our aim was to evaluate the role of balloon dilatation of the ureteral orifice on the decision to stent after ureteroscopy

Significance of the interval between first and second transurethral resection on recurrence and progression rates in patients with high-risk non-muscle-invasive bladder cancer treated with maintenance intravesical Bacillus Calmette-Guerin

WOS: 000362574800013PubMed: 25715815Objectives To evaluate the effect of the interval between the initial and second transurethral resection (TUR) on the outcome of patients with high-risk non-muscle-invasive bladder cancer (NMIBC) treated with maintenance intravesical Bacillus Calmette-Guerin (BCG) therapy. Patients and Methods We reviewed the data of patients from 10 centres treated for high-risk NMIBC between 2005 and 2012. Patients without a diagnosis of muscle-invasive cancer on second TUR performed <= 90 days after a complete first TUR, and received at least 1 year of maintenance BCG were included in this study. The interval between first and second TUR in addition to other parameters were recorded. Multivariate logistic regression analysis was used to identify predictors of recurrence and progression. Results In all, 242 patients were included. The mean (SD, range) follow-up was 29.4 (22.2, 12-96) months. The 3-year recurrence-and progression-free survival rates of patients who underwent second TUR between 14 and 42 days and 43-90 days were 73.6% vs 46.2% (P < 0.001) and 89.1% vs 79.1% (P = 0.006), respectively. On multivariate analysis, the interval to second TUR was found to be a predictor of both recurrence [odds ratio (OR) 3.598, 95% confidence interval (CI) 1.885-8.137; P = 0.001] and progression (OR 2.144, 95% CI 1.447-5.137; P = 0.003). Conclusions The interval between first and second TUR should be <= 42 days in order to attain lower recurrence and progression rates. To our knowledge, this is the first study demonstrating the effect of the interval between first and second TUR on patient outcomes

Effect of Age on Outcome of High-Risk Non-Muscle-Invasive Bladder Cancer Patients Treated with Second Transurethral Resection and Maintenance Bacillus Calmette-Guerin Therapy

WOS: 000391176200002Objective To determine the effect of age on recurrence and progression rates in a population of high-risk non-muscle invasive bladder cancer (NMIBC) patients treated with a second transurethral resection (TUR) and at least 1 year of maintenance Bacillus Calmette-Guerin (BCG) therapy. Materials and Methods In this multicenter study, we reviewed the data of patients treated for high-risk NMIBC between 2005 and 2012. Patients without a muscle-invasive cancer on second TUR and received induction BCG and at least one year of maintenance BCG therapy and at least 12 months of follow-up after completion of maintenance BCG were included. Effect of age was analyzed both dichotomously (= 70 years) as well as by 10-year increments. Chi-square test, Student's T-test and analysis of variance (ANOVA) were used for comparison of the groups. Univariate and multivariate logistic regression analyses were performed to identify predictors of recurrence and progression. Results Overall, 242 eligible patients were included. Baseline parameters were similar. With a mean follow-up of 29.4 +/- 22.2 months, neither 3-year recurrence-free survival nor 3-year progression-free survival differed between the age groups when examined either dichotomously or by 10-year increments. Conclusion In high-risk NMIBC patients treated with a second TUR and received maintenance BCG therapy, age was not associated with increased rates of neither recurrence nor progression. Until a randomized prospective clinical trial assess the appropriate adjuvant intravesical therapy in the elderly, elderly patients should probably be treated in the same manner as younger patients