20 research outputs found
Covid 19 Salgınında Nomofobi ve Psikolojik Sağlamlığın Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi
Amaç: Araştırma Sars-Coronavirus-2 salgınında bireylerde nomofobi ve psikolojik sağlamlığın bazı değişkenlere göre incelenebilmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipte yapılan araştırma, Ağustos- Eylül 2020 tarihleri arasında, kartopu örnekleme yöntemi ile ulaşılabilen ve araştırmaya katılmayı kabul eden 1047 kişi ile yürütülmüştür. Veriler “Sosyodemografik Bilgi Formu”, “Nomofobi Ölçeği” ve “Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği” kullanılarak toplanmıştır. Verilerin istatistiksel analizi SPSS-25 paket programında yapılmıştır. Bulgular: Sars-Coronavirus-2 salgınında katılımcıların %69.5’inin telefon kullanımının önceye oranla artığı tespit edilmiştir (p<0.05). Cinsiyet, aile tipi, ekonomik durum, vücut ağırlığı, telefon kullanım süresi değişkenlerinin psikolojik sağlamlıkla; yaş, telefon kullanım süresi, vücut ağırlığı değişkenlerinin ise nomofobi ile ilişkili olduğu belirlenmiştir. Nomofobi ile psikolojik sağlamlık arasında düşük düzeyde negatif yönde bir ilişki olduğu belirlenmiştir (p<0.05). Sonuç ve Öneriler: Katılımcıların Covid-19 salgınında telefon kullanma sürelerinin değiştiği, nomofobinin düşük düzeyde arttığı, bu durumun psikolojik sağlamlığı etkilediği saptanmıştır. Bireylerin psikolojik sağlamlıklarını korumak için teknoloji kullanımına ilişkin farkındalık eğitimlerinin verilmesi önerilmektedir
Beyazlatma sonrasında antioksidan uygulamasının minenin bağlanma kuvvetine etkisi
Amaç: Bu çalışmanın amacı, % 10 sodyum askorbat (SA), %6.5 üzüm çekirdeği özü (ÜÇÖ) ve % 10 alfa-tokoferol (α-TP)’ ün farklı uygulama sürelerinde, beyazlatılmış mineye, adeziv rezin simanın makaslama bağlanma kuvvetini değerlendirmektir.Gereç ve Yöntemler: 108 adet insan üst santral dişi 9 gruba ayrılmıştır (n:12). Kontrol grubu dışındaki bütün gruplara % 40’lık hidrojen peroksit (HP) kullanarak beyazlatma işlemi uygulanmıştır. Gruplar; GK: Beyazlatma uygulanmadan restorasyon yapılan (kontrol grubu), GB: Beyazlatma yapıldıktan sonra restorasyon yapılan, GT7g: Yapay tükürükte 7 gün bekledikten sonra restorasyon yapılan, GSA15: 15 dakika süreyle % 10 SA uygulandıktan sonra restorasyon yapılan, GSA60: 60 dakika süreyle % 10 SA uygulandıktan sonra restorasyon yapılan, Gα-TP15: 15 dakika süreyle % 10 α-TP uygulandıktan sonra restorasyon yapılan, Gα-TP60: 60 dakika süreyle % 10 α-TP uygulandıktan sonra restorasyon yapılan, GÜÇÖ15: 15 dakika süreyle % 6.5 ÜÇÖ uygulandıktan sonra restorasyon yapılan, GÜÇÖ60: 60 dakika süreyle %6.5 ÜÇÖ uygulandıktan sonra restorasyon yapılan. Antioksidan uygulamasından hemen sonra, indirekt restorasyonlar adeziv rezin simanla diş yüzeyine bağlanmıştır. Örnekler distile suda 24 saat 37°C’de bekletildikten sonra, makaslama bağlanma kuvveti testi yapılmıştır. Kırılma tipleri stereomikroskop altında değerlendirilmiştir. Veriler tek yönlü varyans analizi, Levene ve Tukey HSD testleri kullanılarak yapılmıştır (
Evaluation of P Wave Dispersion, QT Dispersion and P Wave Amplitude in Patients with Obstructive Sleep Apnea Syndrome
Objective
The purpose of the study is to evaluate the risks of atrial and ventricular tachyarrhythmia and the risk of right atrial dilatation by using P wave amplitude (Pda) measurement, in patients with Obstructive Sleep Apnea syndrome (OSAS) by using the parameters of the P wave dispersion (Pd) and QT interval dispersion (QTc) the accepted non-invasive risk indicators for atrial and ventricular tachyarrhythmia.
Materials and Methods
Patients who had applied to our clinic’s sleep laboratory with pre-diognosis of OSAS were evaluated. Two hundred twenty five cases were included in the study who met the criteria for acceptance to work. Polysomnographic tests and routine blood tests applied to all patients. In addition, electrocardiography was performed. Pd, QTc and corrected QT dispersion (QTcd) calculated on a 12 lead surface electrocardiographic examination. The difference between patient and control groups were evaluated.
Results
After polysomnographic workup, 56 cases with apnea-hypopnea index (AHI) 0.05). Although QTcd was higher than normal range in patient group, the differences was not significant compared to control group (p>0.05). In the studies made for P wave, although the values in terms of Pmax, Pmin and Pd were found higher in the patient group than in the control group, a significant difference was not determined between the groups. However, P wave amplitude was significantly higher as statistically in the patient group than in the control group (p=0.02).
Conclusion
Pd and QTc/QTcd parameters do not seem to be appropriate for the assessment of ventricular and atrial arrhythmia risk in patients with OSAS. However, the increase in Pda may be indicative of an increased risk of right atrial dilatation. There is a need for forward studies involving large case series in order to provide clarity on the subject
Clinical Feasibility of an Auto-Adjusting Bi-Level PAP Device for the Treatment of Obstructive Sleep Apnea
Introduction:
Bi-Level positive airway pressure (BPAP) is an effective alternative to continuous positive airway pressure (CPAP) in patients with obstructive sleep apnea (OSA) who could not tolerate CPAP. An automatically titrating BPAP device has recently been developed, BPAP Auto® with BiFlex™ (BPAPauto). The primary aim of this study was to examine the performance of this new device during attended polysomnography (PSG).
Materials and Methods:
This was a prospective case series study. Participants with OSA currently using CPAP or BPAP therapy were recruited and undergo in-lab PSG study with BPAPauto.
Results:
A total of 27 participants met the criteria, enrolled the study. All participants received BPAPauto therapy during an attended PSG. Sleep and respiratory data were examined. The mean apnea hypopnea index was found 2.2±2.5 events/hour. SaO2 (oxygen saturation) was 94.0%±1.8. The mean inspiratory positive airway pressure (IPAP) abolish respiratory events was 14.1±3.4 cmH2O and that of expiratory positive airway pressure (EPAP) was 10.7±3.9 cmH2O.
Conclusions:
BPAPauto is able to establish an appropriate Bi-Level PAP and control oxygen saturation without excessive disruption of sleep. Further studies using randomized control design are needed to examine potential roles and advantages of BPAPauto for treatment of OSA
Named Entity Recognition with Conditional Random Fields on Turkish News Dataset: Revisiting the Features
Named entity recognition is a natural language processing problem that aims to mark entity names, such as person, place, organization, date, time, money and percentage, from different types of text. Various applications such as location estimation, event time estimation, determination of important people in the text can be possible with the solutions to this problem. The number of named entity recognition studies on Turkish texts is quite limited compared to those on English. In this study, the use of the technique Conditional Random Fields for the named entity recognition in Turkish news texts has been reviewed and the effect of new attributes on the model accuracy has been analyzed. The results of the experiments on different data sets are compared with the similar studies and presented
İstanbul Teknopark'ın tarihsel gelişimi ve Türkiye'deki Teknopark tarihi
Ankara : İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü, 2013.This work is a student project of the The Department of History, Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences, İhsan Doğramacı Bilkent University.by Ayşegül Keskin Çolak.Çolak, Ayşegül Keskin. HIST 203-3ÇOLAK HIST 203-3/2 2012-1
Attitudes towards elderly and ınvestigation of affecting factors
Bu çalışma ile yaşlıya yönelik tutumlar ve bu tutumları etkileyen etmenlerin incelenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Çalışma 2018 yılında yapıldı. Tanımlayıcı tipte yapılan çalışmanın evrenini, Artvin, Ağrı, Erzincan il merkezinde yaşayan bireyler oluştururken, 1.328 kişinin oluşturduğu örneklemi belirlemede ise olasılıklı örnekleme yöntemlerinden biri olan tabakalı örnekleme yöntemine başvurulmuştur. Araştırma için etik kurul izni ve bilgilendirilmiş onam alınmıştır. Veriler 'kişisel bilgi formu' ve 'Genya Yaşlıya Yönelik Tutum Ölçeği' kullanılarak toplanmıştır. Veriler SPSS 23 ortamında, sayı, ortalama, yüzde, 't-testi', 'varyans analizi', 'Kruskal-Wallis H testi', 'basit doğrusal regresyon analizi' ile çözümlenmiştir. Bulgular: Örneklemin Genya Yaşlıya Yönelik Tutum Ölçeği puan ortalaması 65,4±,399, Cronbach alfa değeri ise ,88 olarak hesaplandı. Kadınların Genya Yaşlıya Yönelik Tutum Ölçeği puan ortalaması 64,3±,486, erkeklerin ise 66,9±,675 olup aradaki fark anlamlıdır. Medeni durumu evli olanların puan ortalaması 69,0±,747 iken, bekâr olanların 64,0±,465 olup, aradaki fark anlamlıdır. Evinde yaşlı birey bulunanların puan ortalaması 64,3±,877, bulunmayanların 65,7±,447 puan olup, aradaki fark anlamlı değildir. Yaşlı bir bireyle yaşamayı isteyenlerin puan ortalaması 63,5±,509, istemeyenlerin ise 67,7±,621 olup, aradaki fark anlamlı bulundu. Daha önce huzurevi ziyareti yapmış olanların puan ortalaması 62,6±,820, yapmamış olanların ise 66,4±,450 olup aradaki fark anlamlıdır. Sonuç: Yaşlıya yönelik tutumların olumlu uçta olduğu, ancak bireylerin yaşı arttıkça yaşlıya yönelik olumsuz tutumlarının arttığı, gelir ve eğitim düzeyi arttıkça ise olumlu tutumların arttığı belirlenmiştir.Objective: In this study, it was aimed to investigate the attitudes towards the elderly and the factors affecting these attitudes. Material and Methods: This study was made in 2018. The sample of the descriptive study consisted of 1,328 people. In sampling, stratified sampling method, which is one of the probable sampling methods, was determined. Ethics committee approval and informed consent were obtained for the study. Data were collected using Personal Information Form and Genya Attitude Scale towards the Elderly. Data were analyzed by number, mean, percentage, t-test, variance analysis, KruskalWallis H test, and simple linear regression analysis. Results: The mean score of the Genya attitude towards the sample was 65.4±.399 and the Cronbach alpha value was .88. The mean score of the Genya Attitude Scale towards the Elderly was 64.3±.486 points for women and 66.9±.675 points for men. The difference was significant. The mean score of married women was 69.0±.747 and the mean score of single women was 64.0±.465 and the difference was significant. The mean score of those who had an elderly person in home their was 64.3±.877, and those were not found were 65.7±.447, and the difference is not significant. The mean score of those who wanted to live with an elderly individual was 63.5± .509 points and 67.7±.621 points for those who did not and the difference was significant. The mean score of those who have visited a nursing home before was 62.6±.820 and 66.4±.450 for those who did not and the difference is significant. Conclusion: Attitudes towards the elderly were found to be positive