55 research outputs found

    Analysis of lymphocyte subgroups in Crimean-Congo hemorrhagic fever

    Get PDF
    SummaryObjectivesThis study examined the association between lymphocyte subgroups and mortality in patients with Crimean-Congo hemorrhagic fever (CCHF) in Turkey.MethodsDuring the spring and summer of 2007, peripheral blood was collected from hospitalized patients with suspected CCHF. Lymphocyte subgroups were characterized by fluorescence-activated cell sorting. CCHF cases were confirmed by detecting viral RNA by PCR and/or IgM antibodies by ELISA. Lymphocyte subgroups were compared between fatal and non-fatal cases. The correlation between lymphocyte subgroups and viral loads was also investigated.ResultsSeventy-seven confirmed cases of CCHF were included in this study (five cases were fatal (6.5 %)). No differences in lymphocyte subgroups were found between fatal and non-fatal cases, except for significantly higher CD3+CD8+ T cells in the fatal cases (p=0.017). A positive correlation between viral load and CD3+CD8+ T cells was also detected (p=0.044). There was no correlation between other lymphocyte subgroups and viral load.ConclusionsHigher levels of CD3+CD8+ T lymphocytes were detected in fatal compared to non-fatal CCHF cases. Despite this cytotoxic immune activation, a fatal outcome could not be prevented. We hypothesize that high viral load and other factors may influence this outcome, although more studies are required to explain the pathogenesis of CCHF

    In a real-life setting, direct-acting antivirals to people who inject drugs with chronic hepatitis c in Turkey

    Get PDF
    Background: People who inject drugs (PWID) should be treated in order to eliminate hepatitis C virus in the world. The aim of this study was to compare direct-acting antivirals treatment of hepatitis C virus for PWID and non-PWID in a real-life setting. Methods: We performed a prospective, non-randomized, observational multicenter cohort study in 37 centers. All patients treated with direct-acting antivirals between April 1, 2017, and February 28, 2019, were included. In total, 2713 patients were included in the study among which 250 were PWID and 2463 were non-PWID. Besides patient characteristics, treatment response, follow-up, and side effects of treatment were also analyzed. Results: Genotype 1a and 3 were more prevalent in PWID-infected patients (20.4% vs 9.9% and 46.8% vs 5.3%). The number of naïve patients was higher in PWID (90.7% vs 60.0%), while the number of patients with cirrhosis was higher in non-PWID (14.1% vs 3.7%). The loss of follow-up was higher in PWID (29.6% vs 13.6%). There was no difference in the sustained virologic response at 12 weeks after treatment (98.3% vs 98.4%), but the end of treatment response was lower in PWID (96.2% vs 99.0%). In addition, the rate of treatment completion was lower in PWID (74% vs 94.4%). Conclusion: Direct-acting antivirals were safe and effective in PWID. Primary measures should be taken to prevent the loss of follow-up and poor adherence in PWID patients in order to achieve World Health Organization’s objective of eliminating viral hepatitis

    Nonsteroidal Antiinflammatory Drug Usage in Infectious Diseases

    No full text

    İmporte Sıtma Vakalarının Değerlendirilmesi: Ankara'da Bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Deneyimi

    No full text
    Amaç: Sıtma, özellikle tropikal ve subtropikal bölgelerde yaygın olarak görülmeye devam eden önemli bir paraziter hastalıktır. Ülkemizde ise yerli sıtma vakaları görülmemekle birlikte, endemik bölgelere seyahat sonrası gelişen importe sıtma vakaları halen bir sorun olmaya devam etmektedir. Bu çalışmada; sıtmanın güncel durumunun gözden geçirilmesi ve importe sıtma vakalarının epidemiyolojik özellikleri ile klinik ve laboratuvar bulgularının değerlendirilmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: 2010 ile 2018 yılları arasında yatırılarak takip edilen 22 sıtma vakası retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: İmporte sıtma vakalarının (22 hasta) biri hariç hepsi erkekti. Tüm hastaların iş nedeni ile Afrika ülkelerine seyahat öyküsü mevcuttu. Sadece bir hastada sıtma profilaksisi alma öyküsü vardı. Yedi hasta daha önce sıtma tedavisi görmüştü. En sık semptomlar ateş, miyalji ve baş ağrısıydı. Hastaların %81,82’sinde trombositopeni, %31,82’sinde anemi, %68,18’inde artmış aminotranferaz enzim düzeyi ve %72,72’sinde artmış laktat dehidrogenaz düzeyi saptandı. Sadece bir hastada C-reaktif protein düzeyinin normal, diğer hastalarda yüksek olduğu görüldü. Yüksek C-reaktif protein değerleri ile alanin aminotransferaz, aspartat aminotransferaz, laktat dehidrogenaz ve üre düzeyleri arasında pozitif yönde korelasyon saptanırken, trombosit ve hemoglobin düzeyleri arasında negatif yönde korelasyon saptandı.Sonuç: Sıtma ülkemizde önemini koruyan bir enfeksiyon hastalığıdır. Yüksek ateş nedeni ile hastaneye başvuran hastalara sıtmanın endemik olduğu bölgelere seyahat öyküsü sorgulanmalıdır. Endemik bölgelere seyahat öncesi, kemoprofilaksi ve korunma önlemleri hakkında bilgilendirme yapılmalıdır

    Kırım Kongo Kanamalı Ateşi

    No full text

    İnternette Oyun Oynama Bozukluğu Belirtileri Olan Genç Erişkinlerde Agresyon ve Başa Çıkma Stratejileri

    No full text
    Amaç: İnternette oyun oynama davranışı olan genç erişkinlerde internet bağımlılığı, başa çıkma stratejileri ile agresyon ve saldırganlığın internette oyun oynama bozukluğu belirtilerinin şiddeti üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Ruhsal durum muayenesi ve SCID-5/CV değerlendirmesi sonrasında 18-25 yaş aralığında 54 erkek ve 56 kadın genç erişkin çalışmaya dahil edilmiştir. Katılımcılara, Sosyodemografik veri formu, Young İnternet Bağımlılığı Testi Kısa Formu, İnternet Oyun Oynama Bozukluğu Ölçeği Kısa Formu, Buss-Perry Saldırganlık Ölçeği, Stresle Başa Çıkma Tutumları Envanteri uygulanmıştır. Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 20,0±2,36’dır. Kadın katılımcıların yaş ortalaması 20,14±2,36, erkek katılımcıların yaş ortalaması ise 19,85±2,37 olarak saptanmış olup aralarında istatistiksel olarak anlamı farklılık gözlenmemiştir. Erkeklerin kadınlara göre İnternette Oyun Oynama Bozukluğu Ölçeği ve Young İnternet Bağımlılığı testinden aldıkları puanların anlamlı derecede daha yüksek olduğu saptanmıştır. Stepwise Regresyon analizi sonucuna göre internet bağımlılığı ve fiziksel agresyon skorları oyun bağımlılığı üzerine pozitif yordayıcı faktörler olarak saptanmış iken dış yardım arama negatif yordayıcı faktör olarak bulunmuştur. Sonuç: İnternette oyun oynama bozukluğu ile ilişkilendirilen faktörler hem neden, hem de sonuç olarak birbirlerini etkileyen, karmaşık süreçler gibi gözükmektedir. İnternette oyun oynama bozukluğu olan bireylerin anlaşılmasında ve buna uygun müdahale stratejilerinin geliştirilmesinde başa çıkma stratejileri ve agresyon özellikleri değerlendirilmelidir. İnternette oyun oynama bozukluğunun daha iyi anlaşılabilmesi için prospektif nitelikte, geniş katılımcılarla gerçekleştirilecek ve kontrol grubu içeren çalışmalara ihtiyaç vardır

    Crimean-Congo Hemorrhagic Fever

    No full text
    Crimean-Congo hemorrhagic fever (CCHF) is a tick-borne zoonotic infectious disease caused by the CCHF virus belonging to the genus Nairovirus of the Bunyaviridae family. Transmission occurs mainly as a result of Hyalomma m. marginatum (from Ixodidae family) tick bite. Nosocomial, laboratoryrelated transmission and travel-related cases have also been reported. Contact with the blood and infected products of viremic animals is another mode of transmission. Crimean-Congo hemorrhagic fever was first described in 1944 in the former Soviet Union on the peninsula of Crimea. In Turkey, the disease was recognized in 2002 and the first laboratory-confirmed case was reported in 2003. Crimean-Congo hemorrhagic fever has been reported in more than 30 countries in Asia, the Middle East, Europe, and Africa since it was first described. It is characterized by fever, muscle and joint pain, thrombocytopenia, elevation of liver and muscle enzymes, bleeding, and shock in serious cases. Although the case-fatality rate has been reported between 5-80%, this rate is 5% on average for Turkey. There is currently no effective treatment or safe vaccine specific to CCHF. With its wide geographical distribution and mortality, CCHF continues to be an important health problem in endemic regions such as our country

    Tularemi

    No full text
    corecore