122 research outputs found

    Sınıf Öğretmenlerinin Matematik Dersi Öğretim Programına İlişkin Değerlendirmelerinin İncelenmesi

    Get PDF
    DergiPark: 696848tredBu araştırmanın temel amacı, sınıf öğretmenlerinin matematik dersi öğretim programına ilişkin değerlendirmelerini belirlemek ve öğretmenlerin programa ilişkin değerlendirmelerini çeşitli değişkenlere (mezun olunan okul türü, kıdem, sınıf mevcudu, hizmet içi eğitim alma durumu) göre incelenmektir. Betimsel tarama modelindeki bu araştırmanın örneklemini; Adana, Mersin, Urfa, Mardin, Gaziantep, İstanbul, Kayseri ve Hatay illerinde görev yapmakta olan 231 sınıf öğretmeni oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak, araştırmacılar tarafından geliştirilen, "Matematik Dersi Öğretim Programı Değerlendirme Ölçeği" kullanılmıştır. Ölçek, “genel yapı, kazanımlar, içerik, ölçme ve değerlendirme, sunum” olmak üzere beş faktörden oluşan beşli Likert tipinde düzenlenmiş 21 maddelik bir ölçektir. Ölçekten toplanan verilerin analizinde tek yönlü varyans analizi, bağımsız gruplar t testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Araştırmada, sınıf öğretmenlerinin matematik programına ilişkin değerlendirmelerinin olumlu olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin programa yönelik değerlendirmelerinin mezun oldukları okul türüne ve sınıf mevcuduna göre farklılaşmadığı saptanmıştır. Bunun yanı sıra, değerlendirme puanları kıdeme göre sadece kazanım alt ölçeğinde, 21 yıl ve üzeri kıdeme sahip öğretmenler ve 16-20 yıl kıdeme sahip olanlar lehine iken; hizmetiçi eğitim alma durumuna göre sadece sunum alt ölçeğinde ve toplam puanda hizmet içi eğitim alanların lehinedir

    Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan İlkokul Öğrencilerinin Bitişik Eğik Yazılarının İncelenmesi

    Get PDF
    Using a general survey model, this descriptive and quantitative study aims to describe the writing skills of primary school students who have been diagnosed with attention deficit and hyperactivity disorder [ADHD]. The study sample consisted of 230 primary school students who had been diagnosed with ADHD; their test scores were analysed. Our study attempts to determine whether the sub-factors legibility, fluency, and passing the writing on the surface of the paper differed according to medicine consumption, grade level, and gender; we also try to identify problems in these students’ cursive handwriting. Using a rubric developed by the researchers, it was found that the scores ADHD-diagnosed students received in legibility and fluency depended on whether they had taken their medicine and on their grade level; however, there were no significant differences in passing the writing on the surface of the paper. On the basis of gender, there were significant differences in the sub-factors legibility, fluency, and passing the writing on the surface of the paper: female students scored higher. In addition to that on examining students’ note-books in terms of shaping the letters, such mistakes as failure to make the connections between letters, inadequate pencil pressure, failure to follow the lines, tendency to use manuscript handwriting and problems of fatigue were found at all grade levels.Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu [DEHB] olan ilkokul öğrencilerinin bitişik eğik yazı yazma becerisini betimlemeyi amaçlayan bu araştırma nicel, betimsel nitelikte olup genel tarama modeli tipindedir. Bu doğrultuda; DEHB tanısı konmuş ilkokul öğrencilerinin el yazısındaki okunaklılık, akıcılık ve yazının kağıdın yüzeyine yerleştirilmesi alt boyutlarından aldıkları puanların ne düzeyde olduğu; bu puanların ilaç kullanma durumuna, sınıf düzeyine, cinsiyete göre farklılaşıp farklılaşmadığı ve öğrencilerin el yazısındaki sorunların neler olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma kapsamında yer alan DEHB’li öğrencilerin yazılarını çeşitli açılardan betimlemek amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen puanlama anahtarı kullanılmış ve öğrencilerin yazı yazarken yaptıkları hataları belirlemek için de öğrenci defterleri doküman analizine tabi tutulmuştur. Araştırmanın örneklemi, kolay ulaşılabilir örnekleme yoluyla seçilmiş 230 ilkokul öğrencisinin defter örneklerinden oluşmaktadır. Araştırmanın sonucunda DEHB tanısı konmuş ilkokul öğrencilerinin bitişik eğik yazı değerlendirme puanlama anahtarı okunaklılık ve akıcılık alt boyutlarından aldıkları puanların ilaç kullanma durumuna ve sınıf düzeyine göre farklılık gösterdiği görülürken; yazının kağıdın yüzeyine yerleştirilmesi alt boyutunda anlamlı farklılık olmadığı belirlenmiştir. Cinsiyet değişkeni açısından alt boyutlara göre farklılık değerlendirildiğinde okunaklılık, akıcılık ve yazının kağıdın yüzeyine yerleştirilmesi alt boyutlarının tümünde anlamlı farklılık olduğu ve bu farkın da kız öğrenciler lehine olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte yazım hataları açısından öğrencilerin defterleri incelendiğinde ise harf şekillerini yanlış yapma, harfler arası bağlantıları yapamama, kalem basıncının yetersiz olması, satır takibi yapamama, dik temel yazıyı kullanma eğilimi ve yorgunluk sorunları her sınıf düzeyinde görülmektedir

    One-year follow-up evaluation of radiological and respiratory findings and functional capacity in COVID-19 survivors without comorbidities

    Get PDF
    The aim of this study was to assess clinical findings, radiological data, pulmonary functions and physical capacity change over time and to investigate factors associated with radiological abnormalities after coronavirus disease 2019 (COVID-19) in non-comorbid patients. This prospective cohort study was conducted between April 2020 and June 2020. A total of 62 symptomatic in non-comorbid patients with COVID-19 pneumonia were included in the study. At baseline and the 2nd, 5th and 12th months, patients were scheduled for follow-up. Males represented 51.6% of the participants and overall mean age was 51.60 ± 12.45 years. The percentage of patients with radiological abnormalities at 2 months was significantly higher than at 5 months (P < .001). At 12 months, dyspnea frequency (P = .008), 6-minute walk test (6MWT) distance (P = .045), BORG-dyspnea (P < .001) and BORG-fatigue (P < .001) scores was significantly lower, while median SpO2 after 6MWT (P < .001) was significantly higher compared to results at 2 months. The presence of radiological abnormalities at 2 months was associated with the following values measured at 5 months: advanced age (P = .006), lung involvement at baseline (P = .046), low forced expiratory volume in 1 second (P = .018) and low forced vital capacity (P = .006). Even in COVID-19 patients without comorbidities, control computed tomography at 2 months and pulmonary rehabilitation may be beneficial, especially in COVID-19 patients with advanced age and greater baseline lung involvement

    The use of STOP-BANG questionnaire in prediction of difficult airway and its correlation with the other determinants of difficult airway

    No full text
    Zor havayolunun tahmininde birçok farklı test kullanılmaktadır. Bu çalışmada amacımız STOP-BANG anketinin kullanımı, diğer testlerle beraber zor havayolunu tahmin etmede birbirleri ile korelasyonları ve tüm bu testlerin zor havayolunu tahmin etmede etkinliğini değerlendirmektir. Yöntem: Çalışmaya genel anestezi altında elektif operasyonu planlanan 200 yetişkin hasta (99 erkek, 101 kadın) dâhil edildi. Olguların yaş, boy, vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi, boyun çevresi, ağız tam açıkken ön kesici dişler arası mesafe, sternomental ve tiromental mesafe ölçümleri, mandibula uzunluğu, baş çevresi, boyun uzunluğu, , üst dudak ısırma, mallampati derecesi ve STOP-BANG skoru kaydedildi. Direkt laringoskopi ile saptanan Cormack-Lehane dereceleri kaydedildi. Bulgular: Zor entübasyon ile yüz maske ventilasyonu, STOP-BANG skoru, hastanın diş durumu, hastanın cinsiyeti, interinsizör mesafe ve baş çevresi arasında çok zayıf bir korelasyon vardır. Zor entübasyonla boyun çevresi ve mallampati arasında zayıf bir korelasyon vardır. Entübasyon ile Cormack Lehane sınıflaması arasında yüksek bir korelasyon vardır. Yüz maske ventilasyonu ile hastanın diş durumu, mallampati derecesi, ASA sınıfı ve hastanın yaşı arasında çok zayıf bir korelasyon vardır. Yüz maske ventilasyonu ile hastanın cinsiyeti, STOP-BANG skoru, boyun çevresi, baş çevresi, mandibula uzunluğu ve Cormack-Lehane derecesi arasında zayıf bir korelasyon vardır. Entübasyonu zor olan hastada yüz maske ventilasyonunun da zor olabileceğini saptadık. Sonuç:. Entübasyonun zorluğunu belirlemek için STOP-BANG skoru, hastanın dental durumu, cinsiyeti, interinsizör mesafe, baş çevresi, boyun çevresi, mallampati, Cormack Lehane derecesi; yüz maske ventilasyon zorluğunu belirlemek içinse STOP-BANG skoru, hastanın cinsiyeti, dental durumu, mallampati derecesi, ASA sınıfı, hastanın yaşı, boyun çevresi, baş çevresi, mandibula uzunluğu ve Cormack-Lehane derecesi birlikte değerlendirilebidir. STOP-BANG anketinin preoperatif dönemde kolay ve hızlı bir şekilde uygulanabilirliği, literatürle uyumlu olarak çalışmamızda da anlamlı bulunması bu anketin zor havayolunu öngörmede kullanılabileceğini göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Entübasyon, yüz maske ventilasyonuNumerous different tests are used in prediction of difficult airway. The objective of this study was to evaluate the use of STOP-BANG questionnaire, its correlations with the other tests, and effectiveness of all these tests in prediction of difficult airway. Method: A total of 200 adult patients (99 male and 101 female) scheduled for elective operation under general anesthesia were included in the study. Patients' age, height, body weight, body mass index, neck circumference, interincisor distance when the mouth is fully open, sternomental and thyromental distance, mandibular length, neck length, biting the upper lip, mallampati score and STOP-BANG score were recorded. Cormack-Lehane grades determined by direct laryngoscopy were also recorded. Results: A very weak correlation was found between difficult intubation and face mask ventilation, STOP-BANG score, dental status, gender, interincisor distance and head circumference of the patient. There was a weak correlation between difficult intubation, and neck circumference and mallampati score. A high correlation was observed between intubation and Cormack Lehane classification. There was a very weak correlation between face mask ventilation and dental status, mallampati score, ASA class and age of the patient. A weak correlation was found between face mask ventilation and gender, STOP- BANG score, neck circumference, head circumference and Cormack-Lehane grade of the patient. We found that face mask ventilation also would be difficult in patients with difficult intubation. Conclusion: STOP-BANG score can be evaluated together with dental status, gender, interincisor distance, head circumference, neck circumference, mallampati score, and Cormack-Lehane grade of the patient in order to determine difficulty of intubation; and again STOP-BANG score can be evaluated together with gender, dental status, mallampati score, ASA class, age, neck circumference, mandibular length and Cormack-Lehane grade of the patient in order to determine difficulty of face mask ventilation. STOP-BANG questionnaire, which can be easily and rapidly applied in the preoperative period was found significant in our study, consistently with the literature, indicating that this questionnaire can be used in prediction of difficult airway. Keywords: Intubation, face mask ventilatio

    Bir psikiyatri kliniğinde hasta bakım kalitesinin incelenmesi

    No full text
    SUMMARY This research aims to assess the quality of care in the Psychiatry Ward at University of Ege, Medical School Research Hospital. The Quality of Patient Care Scale found by Wandelt and Ager is used for this assessment. 100 patients and 22 nurses have been participated to the study. A data form prepared by researchers is used to optain demographyic variables. The quality of care compared according to gender of patient. Males found to get better care than females in physical subscale and total points (p 0.05). As a result, physical subscale revealed the lowest and professional practices subscale revealed the highest point. Total point of 2.02 + 1.11 over 5 maximum point, shows that in this particular Psychiatry Ward of Ege University Hospital is not as high as it should be. 65ÖZET Bu araştırma bir psikiyatri kliniğinde hasta bakım kalitesini belirlemek amacıyla, tanımlayıcı tipte bir araştırma olarak planlanmıştır. Araştırma Ege Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde, 100 hasta ve 22 hemşire ile gerçekleştirilmiştir. Hastaların almış olduğu bakımın kalitesini belirlemek amacıyla, Wandelt ve Ager tarafindan düzenlenmiş olan Hasta Bakım Kalitesi Skalası kullanılmıştır. Hasta Balcım Kalitesi Skalasının alt ölçek ortalamaları belirlendikten sonra, hastaların cinsiyetine göre bakım karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmada "t testi" kullanılarak değerlendirme yapılmıştır. Psikiyatri kliniğinde çalışan hemşireler hakkında bilgi edinmek için Tamtıcı Bilgi Formu uygulanmıştır. Sonuç olarak, psikiyatri kliniğinde Hasta Bakım Kalitesi Skalasının fiziksel alt ölçeği en az ortalama puam almıştır. En yüksek ortalama puam ise mesleki uygulamalar alt ölçeğinin aldığı saptanmıştır. Toplam hasta bakım kalitesi puan ortalaması 2.02 ± 1.11 bulunmuştur (maksimum değer 5'tir). Bu puan psikiyatri kliniğinde hasta bakım kalitesinin düşük olduğunu göstermiştir. Hasta bakım kalitesi, hasta cinsiyetlerine göre karşılaştırıldığında erkek hastaların kadın hastalara göre bakım kalitesinin yüksek olduğu tespit edilmiştir. İstatistiksel analiz sonucunda anlamlı bir fark belirlenmiştir (p 0.05). 6

    Ruhsal hastalığa yönelik damgalama ile mücadele

    No full text
    In many health conditions, stigma is receiving increasing attention. Public stigmatization toward mental illness can affect particularly the patients and family memberships to help seeking behavior and treatment. These stigmatized persons in the society are deprived of rights and benefits. In this paper, reasons and consequences of stigma associated with mental illness are reviewed and combat against mental illnesses originated stigma are discussed.Damga, sağlık ile ilgili birçok alanda dikkat çeken bir konudur. Özellikle toplumun ruhsal hastalıklara yönelik damgalaması, hastaların ve aile üyelerinin çare arama davranışını ve tedavilerini etkilemektedir. Damgalanmış insanlar, önemsiz ve değersiz bir toplumsal kimliğe bürünürler. Bu yazıda ruhsal hastalığa bağlı damgalamanın nedenleri ve sonuçları gözden geçirilmiş, damgalamaya karşı mücadele tartışılmıştır

    Ege Üniversitesi İzmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin Problem Alanlarının Belirlenmesi

    No full text
    University students can live some problems during durng the course of their development. Some of them include sensitivity, interpersonal relations, friendship with the opposite sex. The purpose of this descriptive research was to determine the problem areas of the students attending İzmir Atat;uuml;rk Vocational School of Health at Ege University. The sample of the research consisted of 279 students at the departments of public health official, nursing and midwifery, excluding the prep classes, in 2005-2006 academic year. The mediums used to collect data included a questionnaire form about the socio-demographic characteristics of the students and the Problem Survey Inventory (PSI) (Vocational School Version) developed by Kılı;ccedil; (1987) and tested for reliability and validity for our country. According to the findings, students;amp;#8217; average total score from PSI is 78.75;plusmn;27.5 and their average perceived problem score is 46.70;plusmn;22.3. These findings show that the students experience problems at moderate level. An analisis of the students;amp;#8217; average scores from PSI in terms of some variables including the place students live, number of siblings, economic status of their family, degree of participation to socio-cultural activities and their perceived problem scores revealed statistical significance (p;lt;0.05). The findings were discussed within the framework of relevant literature.Üniversite gençliği, kendi gelişimsel süreci içinde birtakım problemler yaşayabilir. Duygusallık, insan ilişkileri, kız-erkek arkadaşlığı bu problemlerden birkaçıdır. Yaşanabilecek problemlerden yola çıkılarak yapılan araştırmanın amacı; Ege Üniversitesi İzmir Atatürk Sağlık Yüksekokulu (E.Ü.İ.A.S.Y.O.) öğrencilerinin problem alanlarını belirlemektir. Araştırma, 2005–2006 eğitimöğretim yılında E.Ü.İ.A.S.Y.O. Ebelik, Hemşirelik ve Sağlık Memurluğu bölümlerinde okuyan, hazırlık sınıfı dışındaki diğer tüm sınıflarda yer alan toplam 279 öğrenciye, sosyo-demografik özelliklerini içeren anket formu ve Kılıç tarafından (1987) geliştirilen, ülkemiz için geçerlilik ve güvenirlilik çalışmaları yapılmış olan Problem Tarama Envanteri (P.T.E) (Yüksekokul Formu) uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre; E.Ü.İ.A.S.Y.O. öğrencilerinin P.T.E. genel toplam puan ortalaması: 78.75±27.5, algıladıkları problem puan ortalaması ise: 46.70±22.3’tir. Bu bulgular, öğrencilerin orta düzeyde problem yaşadıklarını göstermektedir. P.T.E. genel toplam puan ortalamalarının öğrencilerin yaşadığı yer, kardeş sayısı, ailenin ekonomik durumu, öğrencinin sosyo-kültürel faaliyetlere katılma durumu ve öğrencilerin algıladıkları problem puan grubuna göre dağılımları incelendiğinde; P0.05 düzeyinde anlamlılık saptanmıştır. Bulgular, literatür ışığında tartışılmıştır
    corecore