68 research outputs found

    Impact of opioid-free analgesia on pain severity and patient satisfaction after discharge from surgery: multispecialty, prospective cohort study in 25 countries

    Get PDF
    Background: Balancing opioid stewardship and the need for adequate analgesia following discharge after surgery is challenging. This study aimed to compare the outcomes for patients discharged with opioid versus opioid-free analgesia after common surgical procedures.Methods: This international, multicentre, prospective cohort study collected data from patients undergoing common acute and elective general surgical, urological, gynaecological, and orthopaedic procedures. The primary outcomes were patient-reported time in severe pain measured on a numerical analogue scale from 0 to 100% and patient-reported satisfaction with pain relief during the first week following discharge. Data were collected by in-hospital chart review and patient telephone interview 1 week after discharge.Results: The study recruited 4273 patients from 144 centres in 25 countries; 1311 patients (30.7%) were prescribed opioid analgesia at discharge. Patients reported being in severe pain for 10 (i.q.r. 1-30)% of the first week after discharge and rated satisfaction with analgesia as 90 (i.q.r. 80-100) of 100. After adjustment for confounders, opioid analgesia on discharge was independently associated with increased pain severity (risk ratio 1.52, 95% c.i. 1.31 to 1.76; P < 0.001) and re-presentation to healthcare providers owing to side-effects of medication (OR 2.38, 95% c.i. 1.36 to 4.17; P = 0.004), but not with satisfaction with analgesia (beta coefficient 0.92, 95% c.i. -1.52 to 3.36; P = 0.468) compared with opioid-free analgesia. Although opioid prescribing varied greatly between high-income and low- and middle-income countries, patient-reported outcomes did not.Conclusion: Opioid analgesia prescription on surgical discharge is associated with a higher risk of re-presentation owing to side-effects of medication and increased patient-reported pain, but not with changes in patient-reported satisfaction. Opioid-free discharge analgesia should be adopted routinely

    Propil Tiyourasil (PTU) ve L-Tiroksin ile Oluşturulan Deneysel Hipo- ve Hipertiroidizm Erişkin Sıçanların Hipokampüsünde Doku Lipid Peroksidasyonu, Glutatiyon ve Antioksidan Enzim Düzeyleri Üzerine Araştırmalar

    No full text
    Amaç: Bu çalışmanın amacı deneysel hipo- ve hipertiroidizm oluşturulan sıçan modelinde hipokampüsde lipid peroksidasyon ve düzeyleri ile antioksidan enzim aktivitelerinin değişip değişmediğini ortaya koymaktır. Materyal ve Metod: Çalışmada kullanılan 72 yetişkin erkek Wistar albino sıçan aşağıdaki şekilde gruplandırıldı: (1) kontrol grubu (2) hipotiroidizm grubu: 4 hafta boyunca 10 mg/kg/gün propiltiourasil (PTU)’in intraperitoneal enjeksiyonu ile indüklendi; (3) hipertiroidizm grubu: 4 haftalık tiroksin enjeksiyonu (0.3 mg/kg/gün) ile indüklendi. Hipo ve hipertirodi oluşturulan sıçanların hipokampüslerinde lipid peroksidasyon düzeyleri, glutatyon (GSH) düzeyi, antioksidan enzimlerden süperoksit dismutaz (SOD), katalaz (CAT), glutatyon peroksidaz (GPx) ve glutatyon redüktaz (GR) düzeyleri ELISA ile incelendi. Bulgular: Çalışmamızın ELISA analiz sonuçları hipo- ve hipertiroidizmin hipokampal lipid peroksidasyonunu etkilemediğini, ancak hipotiroidi oluşturulan sıçanların hipokampüs örneklerinde SOD düzeylerinin kontrol grubuna göre anlamlı olarak düşük olduğunu (P&lt;0.05) ve hipokampüsde antioksidan enzimlerin düzeylerinin değişmediğini gösterdi. Sonuç: Tiroid hormon (TH) bozukluğunun hipokampüsün antioksidan savunma sisteminde bazı değişikliklere neden olabileceği söylenebilir.</p

    Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji

    No full text
    Bu grupta Genel Anestezik ilaçlar, Sedatif-Hipnotik ve Trankilizan ilaçlar,Antikonvülzan ilaçlar, Lokal anestezikler, Opioid veya Steroid Analjezikler, SantralSinir Sistemi (SSS) uyarıcıları bulunur. Söz konusu ilaçlar hayvanların sağlıklarınıkoruma iyileştirmenin yanı sıra davranış değişiklikleri oluşturarak bakım vesevklerini kolaylaştıran kimyasal maddelerdir.Santral sinir sistemini etkileyen hastalık süreçleri doğumsal veya genetik,ırksal, infeksiyöz ve bulaşıcı, toksik, metabolik, beslenme, travmatik, vasküler,dejeneratif, neoplastik veya idiyopatik faktörlere bağlı olabilir. Sinir sistemienfeksiyonları spesifik virüsler, mantarlar, protozoalar, bakteriler, rickettsia,prionlar ve alglerden kaynaklanır.Santral sinir sisteminin toksisitesine en sık organofosforlu ve karbamatlıinsektisidler, piretroidler, rodentisitler, herbisidler gibi böcek öldürücüler(Pestisitler), etilen glikol, farklı ilaç ve kimyasallar, botulinum, tetanoz ve kenezehirlerinin yanı sıra mercan ve diğer bazı yılan venomları da sinirsel belirtilereneden olur.Ayrıca değişik amaçlı operasyonel müdahaleler, hayvan taşıması, davranışdeğişikliği vb. gibi durumlar da santral sinir sistemi ilaç uygulamaları yapılabilir.Sinir sistemi temelde merkezî ve periferik (çevresel) sinir sistemi olarak ikikola ayrılmaktadır. Bu sistemin nöron adı verilen sinir hücresinin farklı isimler alanuzantıları (akson, hücre gövdesi ve dendritler) nöronlar arası iletişim noktalarısinapslar ve nörotransmitter maddeler meydana getirir. Sinir dokuyu meydanagetiren hücreler uyarılabilmenin yanında uyarıyı iletebilme özelliğine sahiptir. Buözelliklerinden dolayı organlar uyum içinde çalışır.SSS’ye ait hücreler arasındaki ya da SSS ile endokrin sistem arasındakiiletişimde etkili olan belirli kimyasal aracılar vardır. SSS’nin eksitatör ve inhibitörözelliğe sahip aracıları vardır. Bunlar asetilkolin (eksitatör-inhibitör), noradrenalin(inhibitör), adrenalin, dopamin, serotonin, glutamat ve aspartat (eksitatör), Glisinve taurin (inhibitör), gamaaminobutirik asit (GABA, inhibitör)’tir.</p

    The effects of danofloxacin on some biochemical parameters and liver in broilers

    No full text
    In this study, a total of 160 one day old broiler chicks were devided into two groups consisting of 60 chicks in control group and 100 chicks in treatment group. The birds in treatment group received 50 ppm, 25 ppm, 37.5 ppm and SO ppm danofloxacin via drinking water between the days during 0-7, 8-21, 22-35 and 36-42 respectively. Live weight, liver weight, serum total protein, albumin, globulin, copper, zinc and magnesium levels as well as gamma-GT, GOT and GPT activities of 15 birds from control group and 25 birds from treatment group were determined on days 15, 21, 35 and 42. Histological examinations were carried out on liver samples
    corecore