27 research outputs found

    Çocukların Büyük Ebeveynleri İle Etkileşimlerine İlişkin Görüşleri

    Get PDF
    Bu araştırma, büyük ebeveynleri ile birlikte yaşayan çocukların, büyük ebeveynleri ile etkileşimlerine ilişkin görüşlerini incelemek amacıile Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlıBeşevler semtinde yaşayan, kolayda örnekleme yöntemi ile seçilen 300 ilköğretim öğrencisi üzerinde yürütülmüştür. Araştırma kapsamına alınan çocukların yarısından fazlasıkız, çoğunluğunun yaşı12 ve üzerindedir. Çocukların yaşgruplarına göre çocuk ve büyük ebeveyn etkileşimine ilişkin görüşleri incelendiğinde küçük yaşgrubundaki çocukların büyük ebeveynlere bakışaçısının daha olumlu, çocukların yaşlarıbüyüdükçe değerlendirmelerinin daha olumsuz olduğu görülmektedir. Kız çocuklarıbüyük ebeveynleri ile etkileşimlerine yönelik erkeklere göre daha olumlu, erkek çocuklar ise kızlara göre daha olumsuz görüşbildirmişlerdir. Çocukların genç büyük ebeveynler ile daha iyi iletişim kurduklarıve büyük ebeveyne yönelik görüşlerinin daha olumlu olduğu; büyük ebeveynin eğitim düzeyi artıkça çocukların olumlu görüşlerinin ve bazıolumsuz görüşlerinin ortalamalarında artışolduğu belirlenmiştir

    The effects of nutritional status and working conditions of master builders and apprentices on their performance at an occupational training center

    No full text
    Bu araştırma; işçilerin beslenme durumlarının ve çalıştıkları iş yeri çalışma koşullarının incelenerek, bu etmenlerin işçilerin performanslarını etkileme durumuna ilişkin görüşlerini saptamak amacı ile planlanmış ve yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini, Çankırı ilinde Gürhan Titrek Mesleki Eğitim Merkezi'ne ustalık ve kalfalık eğitimine devam eden 167 işçi oluşturmaktadır. Araştırma verileri araştırmacı tarafından geliştirilen soru formu, fiziksel aktivite kayıt formu ve besin tüketimi kayıt formu ile elde edilmiştir. Verilerin analizinde; Chi-Square testi, Student's t testi, varyans analizi, bazı değişkeler için risk faktörlerinin belirlenmesi amacıyla lojistik regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma kapsamına alınan işçilerin % 89.8'i erkek, % 10.2'si kadın; yaş ortalaması ise 21.51±8.25'dir. İşçilerin % 79.6'sının günde 8 saatten fazla çalıştığı; % 58.7'sinde yaptıkları işten kaynaklanan algılanan sağlık sorunu olduğu; günlük çalışma süresinin artmasıyla algılanan sağlık sorunlarının da arttığı tespit edilmiştir. İşçilerin % 58.1'inin son bir yılda çeşitli iş kazalarına maruz kaldığı saptanmıştır. İş yerlerindeki çalışma koşulları incelendiğinde; % 46.7'sinde lokal aydınlatma olmadığı, % 85.0'inde yapılan aydınlatmanın göz kamaşmasına neden olduğu, % 27.5'inde gün ışığından faydalanabilecekleri yeterli pencere bulunmadığı, % 58.1'inde çalışma alanında ısıtma/soğutma sistemi olmadığı, % 37.1'inde havalandırma için yeterli pencere olmadığı, % 37.1'inde çalışma alanında zehirli buhar, patlayıcı gaz vb. bulunduğu, % 44.3'ünde iletişimi engelleyecek düzeyde gürültü olduğu, % 35.3'ünde gürültünün sürekli aynı düzeyde olduğu belirlenmiştir. İşçilerin % 33.5'i yorucu işlerden sonra veya belirli saatlerde mola verilmediğini, % 44.9'u molalarda dinlenmek için uygun dinlenme yerinin olmadığını, % 58.1'i ortamdaki zararlı madde/gaz, toz, duman vb. durumlara karşı koruyucu önlemlerin alınmadığını, % 64.7'si düzenli olarak sağlık kontrollerinin yapılmadığını belirtmiştir. Fiziksel aktivite düzeyine göre hafif, orta ve ağır aktiviteli olan işçilerin günlük ortalama enerji alımları sırasıyla 2481.07±418.24 kkal, 2557.89±404.59 kkal, 2686.46±410.90 kkal iken; harcadıkları enerji sırasıyla 2594.14±389.55 kkal, 3135.75±300.66 kkal, 3851.74±411.22 kkal'dir. İşçilerin fiziksel aktivite düzeyine göre enerji alımları ile harcamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır . Orta aktiviteli olanların % 9.1'inin, ağır aktiviteli olanların % 34.1'inin enerji alımları yetersizdir . Tüm işçilerin % 74.9'unun protein; % 100'ünün karbonhidrat tüketiminin fazla olduğu saptanmıştır. İşçilerin öğün atlama durumu ile algılanan sağlık sorunu olması durumu ve iş kazasına maruz kalma durumu arasındaki ilişkinin anlamlı olduğu saptanmıştır . İşçiler beslenme durumları ile ilgili; iş yerindeki yemeklerin kalitesiz ve dengesiz olmasının, sık öğün atlamanın, doyurucu yemekler yememenin, iş yerindeki yemek yeme alanının kötü olmasının, çalışma saatlerinde çay vb. içememenin, evde yenilen yemeklerin kalitesiz ve dengesiz olmasının performanslarını düşürdüğünü belirtmişlerdir. İşçilerin iş yeri çalışma koşullarından performanslarını etkilediğini düşündükleri önemli faktörlerin sırasıyla; ortamın sıcak veya soğuk olması, molaların yetersiz olmasından dolayı yeterince dinlenememe, çalışma ortamında toz, duman, kimyasal madde vb. olması, ortamın gürültülü olması, duvarların ve makinelerin yerleştirilmesinde renk uyumunun olmaması, iş yerinin havasız olması, yetersiz aydınlatma, çalışma ortamının düzensiz ve karmaşık olması, zeminin düz olmaması, kaygan veya yumuşak olması, makinelerin iş akışına uygun yerleştirilmemesi, kullanılan alet ve makinelerin uygun büyüklük ve ağırlıkta olmaması, çalışma ortamında sigara içilmesi, kullanılan makinelerden kaynaklanan titreşim, çalışma yerinin genişlik ve yüksekliğinin uygun olmaması olduğunu belirtmişlerdir. İşçilerin çalıştıkları iş yeri çalışma koşullarının özellikleri ile iş kazasına maruz kalma durumu arasındaki ilişki incelendiğinde; lokal aydınlatma yapılmaması, doğal aydınlatmayı ve havalandırmayı sağlayan pencerelerin olmaması, alet, makine vb. bakımının rutin olarak yapılmamasının iş kazasına maruz kalma riskini farklı düzeylerde arttırdığı tespit edilmiştir . İş yeri çalışma koşullarının özellikleri ile işçilerin algılanan sağlık sorunu olması durumu arasındaki ilişki incelendiğinde ise; lokal aydınlatma yapılmaması, çalışma ortamının iletişimi engelleyecek düzeyde gürültülü olması, yorucu işlerden sonra veya belirli saatlerde mola verilmemesi, molalarda dinlenmek için uygun dinlenme yeri olmaması, uygun olmayan masa, sandalye ve ekipmanlarla çalışılması ve alet, makine vb. bakımının rutin olarak yapılmaması ile işçilerin algılanan sağlık sorunu olması durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu ; bu olumsuz koşulların algılanan sağlık sorunu görülme riskini farklı düzeylerde arttırdığı tespit edilmiştir. Aynı iş yerinde çalışma süresi ve toplam iş deneyimlerinin artmasıyla aynı iş yerinde çalışmayı isteyenlerin ortalamasının azaldığı ; ayrıca çalışma koşullarının uygun olmamasının aynı iş yerinde çalışmayı istememeleri üzerinde önemli bir etken olduğu tespit edilmiştir. İşçilerin beslenme durumlarının ve çalışma ortamının ergonomik açıdan uyumluluğunun biyolojik ve psikolojik sağlıklarına, dolayısıyla çalışma performansına olan etkisi düşünüldüğünde, işçilerin beslenme durumlarının düzenlenmesi, iş yerlerindeki mevcut çalışma koşullarının iyileştirilmesi, işçi ve işverenlerin bu konuda aydınlatılması önem kazanmaktadır. Ancak bu gereksinimler karşılandığı sürece işçi sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak, en yüksek performansı ve verimi elde etmek mümkün olacaktır.This research was planned and carried out for the purpose of determining the ideas of the workers about the effects of working conditions and their nutritional status on their occupational performance. The sample of this research is 167 workers being educated at Gürhan Titrek Occupational Training Center in Çankırı. The data in the research was collected by means of a questionnaire developed by the researcher, physical activity record form and food consumption record form. Chi-Square test, Student's t test, variance analysis methods were used in the analysis of data. Logistic regression analysis was used for the determination of risk factors. The percentage of male workers is 89.8 % and female workers is 10.2 % who participated in this research. Average age is 21.51±8.25. It has been identifed that 79.6 % of workers work more than 8 hours per day, 58.7 % of workers face some health problems caused by their work and health problems increase as daily working hours increase . It has been determined that 58.1 % of the workers faced various occupational accidents in the previous year. When the conditions in the working places were examined; it was identified that 46.7 % of the working places did not have local illumination, the illumination in 85.0 % of them caused eyes of the workers to be dazzled, 27.5 % of them did not have enough number of windows for the workers to benefit from daylight, 58.1 % of them did not have heating or cooling systems, 37.1 % of them did not have enough number of windows for ventilation, 37.1 % of them had toxic steam, explosive gas etc. in the environment, 44.3 % of them had noise levels that prevented communication, 35.3 % of them had noise that was continually at the same level. When asked about the precautions taken against the inappropriatenesses in the working environment; 33.5 % of the workers stated that they did not have breaks after tiring working sessions or in a regular basis, 44.9 % of them stated that there was not suitable resting places to be used in the breaks, 58.1 % of them stated that necessary precautions against toxic materials, gases, dust and smoke that present in the environment were not taken, 64.7 % of them stated that they did not have regular medical check-ups. The average energy intakes of the light, medium and heavy activity workers are 2481.07±418.24 kcal, 2557.89±404.59 kcal and 2686.46±410.90 kcal consecutively; whereas their energy expenditures are 2594.14±389.55 kcal, 3135.75±300.66 kcal and 3851.74±411.22 kcal consecutively. The difference between energy intakes and energy expenditures of workers according to their activity levels is found to meaningful statistically . It was determined that energy intake of 9.1 % of medium activity workers and 34.1 % of heavy activity workers is insufficient . It was also determined that protein intake of 74.9 % and carbohydrate intake of 100 % of all workers is excessive. The relation between meal skipping, health condition and occupational accident occurence is found to be meaningful statistically . The important factors about workers' nutritional status that reduce their peformance are in order: Low quality food and unsuitable menu selection in the working environment, frequent meal skipping, not eating enough food, inappropriate eating places, not being able to drink tea, coffee etc. during working hours, low quality food and unsuitable menu selection at home. It was determined that important factors that effect the performance of the workers in the working environment are as follows in order: Hot or cold working envrionment, not having enough rest because of short breaks, presence of dust, smoke, chemical material etc. in the environment, noise level, lack of color harmony in the accomodation of the walls and machines, stuffy air, insufficient illumination, untidiness of the working environment, floors that are slippery and soft but not flat, machines not accomodated appropriately for work flow, inappropriate weight and size of the machines and tools, smoking in the working environment, vibration caused by the machines and inappropriateness of size and height of working place. When the relation between properties of the working environment and occupational accidents is researched, it was determined that; not having local illumination, not having windows that provide natural illumination and ventilation and not having routine meintenance and control of the machines and tools increase the risk of occupational accidents in different levels . When the relation between properties of the working environment and health status of the workers is researched, it was identifed that; not having local illumination, high noise levels that prevent communication, not having breaks after tiring working sessions or in a regular basis, not having suitable resting places to be used in the breaks, working at unsuitable tables, chairs or using inappropriate tools and not having routine meintenance and control of the machines and tools have statistically significant relationship with the health problems of the workers. It has been determined that these negative working conditions increase the probabilty of health problem occurences in different levels. It was determined that as the total working time and experience in the same working place increase, the willingness of the workers to continue in the same working place decreases . Besides, it was identified that the inappropriatenesses of the working conditions is an important factor which is decreasing the willingness of the workers to continue in the same working place. When the effects of ergonomic appropriatenesses of the working environment and nutritional status of workers on their biological and psychological health status are taken into account, it is important to improve the working conditions at the workplace, to organize the nutritional status of the workers, to inform the employers and employees about these issues. It will then be possible to obtain the best occupational performance, productivity, good worker health status and occupational safety when these requirements are met

    Yiyecek içecek işletmelerinde estetik değerin müşterilerin estetik deneyimlerine ve tekrar ziyaretlerine etkisi

    No full text
    This study presents the effect of aesthetic value of food and beverage businesses on aesthetic experiences of the customers and their revisit intentions. According to the established study model, firstly aesthetic value components of the restaurants were determined and the effect of aesthetic value on aesthetic experiences was revealed. Then, the influence of aesthetic value and aesthetic experience upon revisit intentions of the customers was tested through hypotheses. This study was conducted in luxury restaurants and 1st and 2nd class restaurants located in Mugla city center, Milas, Bodrum, Marmaris, Datça, Dalaman and Fethiye with tourism operation licenses. For the analyses of the obtained data, absolute and percentage value, factor analysis, simple regression and multiple regression analyses were applied. According to the results, it was determined that there was a positive significant relationship between aesthetic value of restaurants and aesthetic experiences of customers and that positive aesthetic value and aesthetic experiences increased revisit intentions of customers. In this way, details like colors, lighting or objects which are known to have an influence upon customers’ perceptions and mood can be used in an aesthetic way that customers can gain positive aesthetic experiences. Thus, by increasing revisit intentions of customers, restaurants can obtain a competitive advantage.Bu araştırmada, yiyecek içecek işletmelerinde estetik değerin müşterilerin es-tetik deneyimlerine ve tekrar ziyaretlerine etkisi incelenmiştir. Kurulan araştırma modeline göre öncelikle restoranın estetik değer bileşenleri belirlenerek, estetik değerin estetik deneyime etkisi incelenmiştir. Daha sonra estetik değerin ve estetik deneyimin müşterilerin restoranı tekrar ziyaretine etkisi belirlenen hipotezler doğrultusunda test edilmiştir. Çalışma Muğla merkez ilçe ile Milas, Bodrum, Marmaris, Datça, Dalaman ve Fethiye ilçelerinde bulunan Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli lüks restoranlarda, 1. sınıf ve 2. sınıf restoranlarda gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde mutlak ve yüzde değer, faktör analizi, basit ve çoklu regresyon analizleri kullanılmıştır.Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre restoranların estetik değeri ile müşter-ilerin estetik deneyimleri arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu; estetik değer ve estetik deneyimin olumlu olmasıyla müşterilerin tekrar ziyaret etme niyetinin de art-tığı belirlenmiştir. Buna göre restoranlarda tüketicilerin algı ve duygu durumu üzerinde etkili olduğu bilinen renk, ışık ve objeler gibi ayrıntılar estetik şekildekullanılarak müşter-ilerin olumlu estetik deneyim kazanmaları sağlanabilir. Böylece müşterilerin işletmeyi tekrar ziyaret etmeleri sağlanarak, işletmeye rekabet avantajı kazandırılabilir

    The Usage of Mobile Applications in Food and Beverage Facilities: An Example of Foursquare

    No full text
    Foursquare application developed in 2010 in the USA, is one of the most popular locationbased check-in tools used today. Commonly used by food and beverage facilities and their customers, Foursquare app helps enterprises reach potential customers by providing real time communication with current customers for them.The purpose of this study is to determine reasons for customer preferences of using Foursquare app in food and beverage facilities and to determine customers’ suggestions and opinions on this application. The data was gathered from 670 Foursquare users with a questionnaire. During the data analysis, absolute and percent value, arithmetic mean (), standard deviation (sd), student’s t-test, one way Anova and Tukey test were used.As a result of this study, it was determined that users preferred to use Foursquare app mostly for checking-in the facilities they had been, for following other friends using this app and for discovering new food and beverage facilities. It was also found out that men used the app much more than women and most of the customers suggested that the information given by food and beverage facilities on Foursquare app had to be controlled by a complaint system and user information had to become safer on the ap

    Yiyecek içecek işletmesi tasarımının tüketici tercihleri üzerindeki etkisi

    No full text
    Bu çalışma yiyecek içecek işletmesi tasarımının tüketici tercihleri üzerindeki etkisini ortaya koymak amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini Muğla ilinde faaliyet gösteren farklı yiyecek içecek işletmelerini ziyaret eden 385 tüketici oluşturmaktadır. Örnekleme yöntemi olarak kolayda örnekleme, veri toplama aracı olarak soru formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde mutlak ve yüzde değer, (aritmetik ortalama), SS (standart sapma), student t testi, one way anova ve tukey testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda tüketicilerin yiyecek içecek işletmesi tercihinde en çok önem verdikleri tasarım faktörlerinin sırasıyla; wc ve lavaboların düzeni temizliği, ortamdaki aydınlatma, üretim alanının, restorandaki müşterilerin görebileceği şekilde dizayn edilmesi, (3.87±1,02) ve araç park yerinin olması olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca yiyecek içecek işletmesinin iç dekorasyonuna kadınların, erkeklere göre daha çok önem verdiği; duvarların rengi/kaplamasına ve ortamdaki aydınlatmaya 18‐24 yaş grubundaki tüketicilerin 45 ve üzerindeki yaş grubundaki tüketicilere göre; çocuklar için oyun alanının olması ve araç park yerinin olmasına ise evlilerin bekârlara göre daha çok önem verdiği belirlenmiştir

    The opinions of kitchen professionals on the applications of Turkish cuisine

    No full text
    Türk mutfağı dünyanın en zengin mutfaklarından biridir. Türk Mutfağını farklı kültürlerden insanlara tanıtmanın en etkili yollarından biri, ülkemizi ziyaret eden turistlere Türk Mutfağına ilişkin bazı yemeklerin orijinaline uygun şekilde hazırlanarak, sunumunun yapılması ve tatmalarının sağlanmasıdır. Türk Mutfağı uygulamalarında mutfak çalışanlarının yeri tartışılmazdır. Bu araştırma mutfak profesyonellerinin (Chef de Cuisine, Sous Chef, Chef de Partie, Demi Chef de Partie) Türk Mutfağı uygulamalarına ilişkin görüşlerini tespit etmek amacıyla yürütülmüştür. Araştırmanın örneklemini Marmaris, Bodrum ve Fethiye’de farklı 4-5 yıldızlı otellerde çalışan 223 mutfak profesyoneli oluşturmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre otellerde Türk yemeğine özgü yemeklerden sarma ve dolmalara, şerbetli tatlılara, hamur işi yemeklere diğer Türk yemeklerine göre daha fazla yer verildiği belirlenmiştir. Mutfak çalışanları çoğunlukla, Türk Mutfağının tanıtımına ilişkin, turist getiren seyahat acentaları ve tur operatörlerinin tanıtım broşürü ve reklamlarında Türk mutfak kültürü ile ilgili bilgilere yer vermeleri gerektiğini düşünmektedirler.Turkish cuisine is one of the richest cuisines of the world. One of the most effec-tive ways of introducing Turkish cuisine to people from different cultures is to pre-pare, present some food in Turkish cuisine in accordance with the original recipes and make tourists visiting Turkey taste them. In the scope of the applications in Turkish cuisine, the place of kitchen staff is unquestionable. This study was con-ducted with the aim of determining the opinions of kitchen professionals (Chef de Cuisine, Sous Chef, Chef de Partie, Demi Chef de Partie)about the applications of Turkish cuisine. The sample of this study consisted of 223 kitchen professionals working in 4 and 5 star hotels in Marmaris, Bodrum and Fethiye. According to the study results, it was determined that stuffed vine leaves, stuffed vegetables, juicy desserts and pastry which were among the dishes peculiar to Turkish cuisine were included in the menus of hotel restaurants rather than other Turkish dishes. The kitchen staff mostly thought about the promotion of Turkish cuisine that some in-formation about Turkish cuisine culture should have taken place in the advertise-ment brochures and other commercials of travel agencies and tour operators which brought tourists to Turkey
    corecore