Öğrenme Yaklaşımları Bağlamında 2005 ve 2018 Hayat Bilgisi Ders Kitaplarının İncelenmesi: Sınıf Öğretmenleri Değişimi Nasıl Yorumluyor?

The purpose of the current study is to unveil classroom students’ perceptions towards the textbooks prepared in reference to the 2005 and 2018 Life Studies Curricula and to reveal the impact of these textbooks on the teachers’ preparation for the lesson and teaching- learning processes. To this end, the study consists of 15 classroom teachers, 7 of whom are female and 8 of whom are male working in the province of Gaziantep. The study was carried out as a case study model and the research data were collected through document analysis, questionnaire, and semi- structured interviews. In the analysis of the data, the content analysis method was used. In the light of the findings obtained, the codes were created based on the transcripts. The similar codes were grouped together within the framework of certain themes. The findings have revealed that the participants are of various perceptions and understandings regarding both textbooks under the themes of the representation of written information, visuals and their functions, activities and their qualities and teaching- learning process. It was indicated that classroom teachers who preferred 2005 textbook developed in-class processes in accordance with the principles of the constructivist approach; however, those who preferred 2018 textbook were found to have developed certain processes in compliance to constructivist approach and behaviourist learning theory. It was determined that teachers had a perception that there were traces of both learning theories related to 2018 textbook and developed in-class processes there away. Furthermore, it was concluded that teachers were in the orbit of the textbooks presented to them and attempted to generate a learning experience in accordance with the approach that the books were based on in the preparation and in-class processes. In this regard, it can be said that textbooks have a significant impact concerning teachers’ perceptions on the roles attributed to teachers and students during in-class processes.Bu araştırmada, sınıf öğretmenlerinin 2005 ve 2018 Hayat Bilgisi Öğretim Programlarına göre hazırlanmış ders kitaplarının öğrenme yaklaşımına yönelik algılarını ve bu ders kitaplarının öğretmenlerin derse hazırlık ve öğretme-öğrenme sürecine olan etkisini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu kapsamda, araştırma, Gaziantep ilinde yer alan 7’si kadın, 8’i erkek toplam 15 sınıf öğretmeni ile yürütülmüştür. Durum çalışması deseninde yürütülen araştırmanın veri toplama aşamasında doküman incelemesi, anket formu ve yarı yapılandırılmış görüşmelerden faydalanılmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi ile çözümlenmiştir. Ulaşılan veriler ışığında, oluşturulan transkriptler üzerinden kodlara ulaşılmıştır. Devamında birbiriyle ilişkili kodlar bir araya getirilerek belirli temalar altında birleştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre katılımcıların yazılı bilginin sunumu, görseller ve işlevi, etkinlikler ve niteliği ve öğretme-öğrenme süreci temalarında her iki kitaba yönelik farklı algı ve anlayışa sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Sınıf öğretmenlerinden ders kitabı olarak 2005 ders kitabını tercih edenlerin yapılandırmacı öğrenme yaklaşımının ilkelerine uygun sınıf içi süreçler geliştirdikleri; 2018 ders kitabını tercih edenlerin ise kısmen yapılandırmacı kısmense davranışçı öğrenme kuramının ilkelerine uygun süreçler geliştirdikleri belirlenmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin 2018 ders kitabına ilişkin her iki öğrenme kuramının da izlerinin olduğuna yönelik bir algıya sahip oldukları ve bu yönde sınıf içi süreçler geliştirdikleri belirlenmiştir. Ayrıca öğretmenlerin kendilerine sunulan ders kitaplarının yörüngesinde kalarak derse hazırlık ve sınıf içi süreçlerde o kitabın temele aldığı yaklaşıma uygun öğrenme deneyimi oluşturma çabasına girdikleri sonucuna varılmıştır. Bu bağlamda, öğretmenlerin sınıf içi süreçlerinde öğretmen ve öğrencilere atfettikleri rollere yönelik algılarında ders kitaplarının önemli bir etkisinin olduğu söylenebilir

Toplumsal Duyarlılık Projeleri Çocuk Haklarının Hayata Geçirilmesi ve Mesleki Gelişim için Bir Araç Olabilir Mi?

Bu araştırmada, Sınıf Öğretmenliği Lisans Programındaki Toplumsal Duyarlılık Projesi (TDP) dersleri kapsamında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde bulunan çocukların katılım haklarının hayata geçirilmesini desteklemek amacıyla gerçekleştirilen bir projenin sağlayabileceği çoklu faydanın incelenmesi amaçlanmıştır. Durum araştırması olarak gerçekleştirilen bu çalışmada proje kapsamında gerçekleştirilen uygulamaların Aile ve Sosyal Hizmetler bünyesindeki çocuklar ve sınıf öğretmeni adayları açısından sağlayabileceği faydalar incelenmiştir. Çalışmanın katılımcılarını ölçüt örnekleme yöntemiyle belirlenen 57 sınıf öğretmeni adayıyla Aile Sosyal Hizmetler bünyesinde görev yapan üç proje koordinasyon sorumlusu oluşturmuştur. Projede veriler; Öğretmen Adayı Görüşme Formu, Proje Koordinasyon Sorumlusu Görüşme Formu ve Öğretmen Adayı Öz Değerlendirme yazılarıyla toplanmıştır. Toplanan veriler içerik analiziyle çözümlenmiştir. Araştırma sonucunda, “Öğrenciler için çocuk hakları bağlamında sağlanan katkılar”, “Öğretmen adaylarına mesleki gelişim bağlamında sağlanan katılar” ve “Proje ile ilgili görüş ve önerler” olmak üzere üç temaya ulaşılmıştır. Bu kapsamda, projenin etkili ve faydalı bulunduğu, süreç organizasyonuna bağlı olarak birtakım sorunlar yaşandığı, lisans eğitimi süresince uygulamaların devam etmesi, uygulamaların kapsamının genişletilmesi sonuçlarına ulaşılmıştır

Endovascular treatment of femoro-popliteal artery stenosis/obstruction using a repositionable self-expanding nitinol stent: a preliminary study

Introduction. The aim of this study was to report our preliminary results regarding the use of the repositionable self-expanding nitinol stent in a cohort of patients with femoro-popliteal artery occlusion/stenosis. Material and methods. The study groups consisted a total of 8 patients (10 extremities) between 47 and 70 years of age who presented with typical symptoms of intermittent claudication and/or critical limb ischaemia (Fontaine stage II–IV) and underwent primary elective superficial femoral artery percutaneous transluminal angioplasty and/or stenting using a Jaguar repositionable self-expanding nitinol stent in the dates of 2013–2015. Information for patency at 6th month after the stenting procedure was obtained. Results. The mean operation time was 38.56 ± 26.40 minutes. No patients had procedure-related stent fracture, distal thromboembolism, haematoma, femoral pseudoaneurysm or stent occlusion. At 6-month follow-up, at least one categorical improvement was observed in 7 patients (87.5% of intent-to-treat population). Conclusions. The Jaguar self-expanding nitinol stent has several technical advantages, and its use was associated with a low risk of complications. Further study is warranted to establish its superiority in providing good long-term patency

Erken gebe sütçü ineklerde beta karoten ve gnrh enjeksiyonlarından sonra luteal kan akışı ve luteal büyüklükteki değişiklikler

Sunulan çalışmada erken gebe ineklere kas içi yapılan beta-karoten (?C) ve GnRH enjeksiyonlarının luteal büyüklük (LS), luteal kan akışkanlığı (LBF) ve serum ?C düzeyine etkilerinin belirlenmesi amaçlandı. Olgun korpus luteuma (>19 mm) sahip toplam 29 Holstein-Friesian inek rastgele olarak ?C uygulanmayan (?C-; n=15) ve uygulanan (?C+; n=14) olmak üzere iki gruba ayrıldı. İneklerin hepsi PGF2a uygulamasından 48 ve 72 saat sonra tohumlandı. Son tohumlama günü 0. gün olarak kabul edildi. Tohumlamalar sırasında, ayrıca 7. ve 17. günde tüm hayvanlara GnRH uygulandı. ?C- gruptan farklı olarak ?C+ gruba 7 ve 17. günde ?C kas içi uygulandı. Grupların LS ve LBF ölçümleri 7, 10, 17, 27 ve 37. günlerde rektal yolla B-mod ve renkli Doppler ultasonografi ile gerçekleştirildi. Her bir uygulama gününde kan örnekleri toplandı. Tohumlamalar sonucunda gebe olan inekler istatistiksel değerlendirmede kullanıldı. Serum ?C düzeyi ?C+ grupta, 17. gün hariç, ?C- gruptan yüksek bulundu (P0.05). LS ve LBF değerlerinin ?C+ grupta 7. (P<0.05) ve 27. günlerde (P<0.01) ?C- gruptan daha yüksek olduğu ve 37. güne kadar önemli düzeyde artarak devam ettiği belirlendi (LS: P<0.05, LBF: P<0.01). Sonuç olarak ?C enjeksiyonlarının serum ?C konsantrasyonunu, LS ve LBF’yi önemli derece yükselttiği belirlendi.The aim of this study was to determine the effectiveness of intramuscular injections of beta-carotene (&amp;#946;C) and GnRH on luteal size (LS), luteal blood flow (LBF) and serum &amp;#946;C concentrations in early pregnant cows. Twenty-nine Holstein-Friesian cows with a mature corpus luteum (&gt;19mm) were randomly assigned to two groups: &amp;#946;C not received (&amp;#946;C-; n=15) or received (&amp;#946;C+; n=14). All cows were treated with PGF2a and inseminated twice, 48 and 72h after the treatment. Last AI was considered to be day 0. All cows received GnRH on day inseminations, 7 and 17. Different from the &amp;#946;C-, the &amp;#946;C+ group received &amp;#946;C intramuscularly on day 7 and 17. In both groups, measurement of LS and LBF were performed on days 7, 10, 17, 27 and 37 by transrectal B-mode and colour Doppler ultrasonography. Blood samples were collected on each examination day. Only cows that became pregnant were included in the statistical evaluation. The concentration of &amp;#946;C in the &amp;#946;C+ group was higher than in the &amp;#946;C- at all examination days except day 17 (P&lt;0.05). There was no significant difference between groups concerning the progesterone concentrations (P&gt;0.05). The LS and LBF of &amp;#946;C+ group on day 7 (P&lt;0.05) and 27 (P&lt;0.01) was higher than in the &amp;#946;C- group and values increased significantly until day 37 (LS: P&lt;0.05, LBF: P&lt;0.01). We conclude that &amp;#946;C injections significantly increased serum &amp;#946;C concentrations, as well as LS and LBF

The Change in Luteal Blood Flow and Luteal Size after Beta Carotene and GnRH Injections in Early Pregnant Dairy Cows

The aim of this study was to determine the effectiveness of intramuscular injections of beta-carotene (βC) and GnRH on luteal size (LS), luteal blood flow (LBF) and serum βC concentrations in early pregnant cows. Twenty-nine Holstein-Friesian cows with a mature corpus luteum (&gt;19mm) were randomly assigned to two groups: βC not received (βC-; n=15) or received (βC+; n=14). All cows were treated with PGF2α and inseminated twice, 48 and 72h after the treatment. Last AI was considered to be day 0. All cows received GnRH on day inseminations, 7 and 17. Different from the βC-, the βC+ group received βC intramuscularly on day 7 and 17. In both groups, measurement of LS and LBF were performed on days 7, 10, 17, 27 and 37 by transrectal B-mode and colour Doppler ultrasonography. Blood samples were collected on each examination day. Only cows that became pregnant were included in the statistical evaluation. The concentration of βC in the βC+ group was higher than in the βC- at all examination days except day 17 (P&lt;0.05). There was no significant difference between groups concerning the progesterone concentrations (P&gt;0.05). The LS and LBF of βC+ group on day 7 (P&lt;0.05) and 27 (P&lt;0.01) was higher than in the βC- group and values increased significantly until day 37 (LS: P&lt;0.05, LBF: P&lt;0.01). We conclude that βC injections significantly increased serum βC concentrations, as well as LS and LBF.</p