7 research outputs found
Oral appliance therapy in obstructive sleep apnea : long-term adherence and patients? experiences
Despite the advances in the treatment of obstructive sleep apnea (OSA) with mandibular advancement appliances (MAA), their effectiveness is dependent on the patients? compliance. Our aims were to evaluate the long-term adherence to MAA therapy and patients? experiences of the treatment in OSA. Sixty-nine patients (52 males, 17 females; Mean age: 54.4±10.8 years) were included in the study. The subjects were mild (56%) and moderate (44%) OSA patients who had been treated using MAA at least 4 years prior to the study. A phone survey was used to determine the demographic characteristics of the patients, as well as to assess self-reported adherence to therapy, subjective long-term effectiveness, and patient experiences with the appliance. Descriptive statistics, Pearson Chi-square test, and independent samples t-test were used for data analysis. Only 22 (32%) patients reported using the appliance regularly. Most of the non-adherent patients had stopped using their appliances in the first year (55%). The mean duration of appliance use was 33.5 months (Median: 12 months). No significant differences in appliance type, OSA severity, educational level, gender, marital status, income status, employment status or place of residence existed between adherent and non-adherent subjects. Adherent subjects were significantly younger than non-adherent subjects (Age: 50.6 ± 11.9 versus 56.1 ± 9.9, p<0.05). The most common reasons reported by patients were inability to adapt to the appliance (62%) and pain in the temporomandibular joint (38%). The most common factors associated with continued usage were effectiveness (100%) and ease of use (64%). The overall long-term nonadherence to MAA therapy in mild-to moderate OSA patients was high suggesting that barriers to MAA therapy adherence should be prevented to increase the efficiency of oral appliance treatment in OSA and achieve better outcomes for this disease
Termoplastik Pekiştirme Apareylerini Temizleme Yöntemleri ve Etkileri
Estetik ve şeffaf olması sebebiyle termoplastik pekiştirme apareylerine ilgi giderek artmaktadır. Pekiştirme tedavisi sırasında hastalardan bu apareyleri yemek dışında tam zamanlı kullanmaları, apareyler ağızdayken su dışında bir şey yiyip içmemeleri ve apareylerini iyi temizlemeleri istenmektedir. Ortodontistler bu apareylerin hijyeninin sağlanması için farklı yöntemler önermektedirler. Bilimsel literatür fırçalama ve kimyasal ajanlarla temizliğin en popüler yöntemler olduğunu göstermektedir. Uzun süreli kullanım ve tekrarlayan temizleme siklusları termoplastik pekiştirme apareylerinin mekanik ve fiziksel özelliklerini bozabilmektedir. Apareyler nem, ısı ve tükürük enzimlerine maruz kaldığında değişikliğe yatkındır. Etkili bir temizleme yöntemi kullanım ömrünü uzatır ve hastanın tedaviye uyumunu artırır. Termoplastik pekiştirme apareylerinin hijyeninin sağlanmasında herhangi bir yaklaşımın hastaya tavsiye edilebilmesi için kullanılan yöntemlerin avantaj ve dezavantajlarının iyi bilinmesi önemlidir. Bu nedenle derlemenin amacı; termoplastik pekiştirme apareylerinin temizliğinde kullanılan yöntemleri ve etkilerini araştırmaktır
Obstrüktif uyku apneli ve horlayan erişkin erkek hastaların dentofasiyal özelliklerinin değerlendirilmesi
Amaç: Bu çalışmanın amacı obstrüktif uyku apne sendromu (OUAS) olan erişkin erkek hastaların kraniofasiyal morfolojik özellikleri değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmada 80 erkek hastanın (60 sefalogramları değerlendirildi. Bireyler Grup 1: horlama (AHİ5); Grup 2: hafif OUAS (5AHİ15); Grup 3: orta OUAS(15 AHİ30) ; Grup 4: şiddetli OUAS (AHİ30) olarak değerlendirildi. Sefalogramlar üzerinde hyoid, dil kökü ve yumuşak damak konumu, kranioservikal postür ve havayolu genişliğini belirleyen ölçümler yapıldı. Gruplar arasındaki farklar normal dağılım gösteren değişkenlerde tek yönlü varyans analizi ve Duncan testiyle, normal dağılım göstermeyen değişkenlerde Kruskal düzeltmesi uygulanarak Mann Whitney U testiyle yapıld
Bond Strength of Orthodontic Brackets Bonded to Enamel with a Self-Etching Primer After Bleaching and Desensitizer Application
Objective: The aim of this study was to compare the shear bond strengths (SBS) of orthodontic brackets bonded to enamel with a self-etching primer after bleaching, desensitizer application and combined treatment. Methods: Forty-eight premolars were randomly divided into four groups, each with n = 12 premolar samples. The four groups were; Group1: 15% hydrogen-peroxide office bleaching agent (Illumine Office-IO), Group 2: IO + BisBlock Oxalate Dentin-Desensitizer, Group 3: Bis Block Oxalate Dentin-Desensitizer, Group 4: No treatment (control). Twenty-four hours after bonding, the specimens were tested in SBS at a crosshead speed of 5 mm/min until the brackets debonded. The failure mode of the brackets was determined by a modified adhesive remnant index. Results: Bleaching, bleaching and desensitizer treatment, and desensitizer treatment alone all significantly reduced SBS of the orthodontic brackets (p = 0.001). No statistically significant difference was found between Group 1, Group 2 and Group 3 (Group 1-Group 2, p = 0.564; Group 1-Group 3, p = 0.371; Group 2-Group 3, p = 0.133). The predominant mode of failure for the treatment groups (Group1, Group 2 and Group 3) was at the enamel-adhesive interface leaving 100% of the adhesive on the bracket base. Conclusions: Bleaching and desensitizer treatment should be delayed until the completion of orthodontic treatment. (Korean J Orthod 2010;40(5): 342-348)WoSScopu
Obstrüktif uyku apneli ve horlayan erişkin erkek hastaların dentofasiyal özelliklerinin değerlendirilmesi
<p><strong>ÖZET </strong></p> <p><strong>Amaç:</strong> Bu çalışmanın amacı obstrüktif uyku apne sendromu (OUAS) olan erişkin erkek hastaların kraniofasiyal morfolojik özellikleri değerlendirmektir.</p> <p><strong>Gereç ve Yöntem</strong>: Çalışmada 80 erkek hastanın (60 OUAS, 20 horlama hastası) lateral sefalogramları değerlendirildi. Bireyler Grup 1: horlama (AHİ&lt;5); Grup 2: hafif OUAS (5£ AHİ&lt;15); Grup 3: orta OUAS(15£ AHİ&lt;30) ; Grup 4: şiddetli OUAS (AHİ<strong> </strong>³30) olarak değerlendirildi. Sefalogramlar üzerinde hyoid, dil kökü ve yumuşak damak konumu, kranioservikal postür ve havayolu genişliğini belirleyen ölçümler yapıldı. Gruplar arasındaki farklar normal dağılım gösteren değişkenlerde tek yönlü varyans analizi ve Duncan testiyle, normal dağılım göstermeyen değişkenlerde Kruskal Wallis testi ve Bonferroni düzeltmesi uygulanarak Mann Whitney U testiyle yapıldı.</p> <p><strong>Bulgular:</strong> Gruplar karşılaştırıldığında hyoid pozisyonu, yumuşak damak konumu, kranioservikal postür ve havayolu genişliğini gösteren ölçümlerde istatistiksel anlamlılık gösteren bir fark bulunmadı (p&gt;0.05). Dil kökü konumunu gösteren PNS-V (mm) değeri şiddetli OUAS grubu ile diğer gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gösterdi (p&lt;0.05). Dil kökü ile ilgili diğer ölçümlerde ise gruplar arasında anlamlı fark bulunmadı (p&gt;0.05).</p> <p><strong>Sonuçlar: </strong>İncelenen popülasyonda şiddetli OUAS grubunda dil kökünün daha aşağıda konumlandığı belirlenmiş, diğer kraniofasiyal değişkenlerde gruplar arasında fark görülmemiştir.</p> <p><strong>Anahtar kelimeler:</strong> Obstrüktif uyku apnesi sendromu, horlama, sefalometri, kraniofasiyal.</p> <p><strong> </strong></p> <p><strong> </strong></p> <p><strong>ABSTRACT</strong></p> <p><strong>Objectives: </strong>The aim of this study was to evaluate the craniofacial morphology of adult male patients with obstructive sleep apnea syndrome (OSAS).</p> <p><strong>Materials and Methods:</strong> Cephalograms of 80 male patients (60 OSAS, 20 snoring) were evaluated. Subjects were grouped as, Group 1: snoring (AHI&lt;5); Group 2: mild OSA (5£ AHI&lt;15); Group 3: moderate OSA (15£ AHI&lt;30) ; Group 4: severe OSA (AHI ³30). Measurements were made to evaluate hyoid bone position, tongue base and soft palate, craniocervical extension and the airway width. Statistical significance was determined with one-way ANOVA and Duncan test for variables showing normal distribution. Kruskal Wallis test and Mann Whitney U test with Bonferroni correction were used to evaluate the variables that were not normally distibuted.</p> <p><strong>Results:</strong> No significant differences were found in hyoid bone position, soft palate position, craniocervical extension and the airway width (p&gt;0.05). PNS-V (mm), was significantly different between severe OSA group and the other groups (p&lt;0.05). The other measurements on tongue base showed no difference between groups (p&gt;0.05).</p> <p><strong>Conclusions:</strong> In this study population, the tongue base was more inferiorly positioned in the severe OSA group whereas the other craniofacial variables showed no difference between groups.</p> <strong>Key words: </strong>Obstructive sleep apnea syndrome, snoring, cephalometry, craniofacial