11 research outputs found
Lise öğrencilerinin karar stratejileri ve transaksiyonel analiz ego (ben) durumlarının bazı değişkenler açısından incelenmesi
ÖZETBu araştırmanın amacı, lise çağındaki ergenlerin karar stratejileri ve ego durumları arasındaki ilişkiyi sınamaktır. Bu amaca yönelik olarak, öğrencilerin karar stratejileri ve ego durumları arasındaki ilişki incelenmiştir. Ayrıca öğrencilerin karar stratejileri ve ego durumları; cinsiyet, sınıf düzeyi, okul türü, aile tipi ve anne – baba tutumu değişkenleri açısından incelenmiştir. Araştırmada ayrıca öğrencilerin karar stratejileri, baskın ego durumları açısından da incelenmiştir.Araştırma örneklemini, İstanbul ili Kadıköy, Maltepe ve Üsküdar ilçelerindeki toplam 4 resmi ve özel ortaöğretim kurumunun 9, 10 ve 11. sınıflarında öğrenim gören toplam 804 öğrenci oluşturmaktadır. Karar Stratejileri Ölçeği, Ego Durumları Ölçeği ve bağımsız değişkenlere yönelik kişisel bilgiler formunun veri toplama araçları olarak kullanıldığı araştırmada, verilerin analizinde Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Tekniği, Bağımsız Grup t Testi, Kruskal Wallis-H testi, Mann Whitney-U Testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) tekniklerinden yararlanılmıştır. Varyans analizi sonucunda, farkın kaynağını belirlemek amacıyla Scheffe ve Tamhane’s T2 testleri kullanılmıştır.Araştırmadan elde edilen sonuçlar, lise öğrencilerinin karar stratejileri ve ego durumları arasında anlamlı ilişkiler olduğunu göstermiştir. Cinsiyet değişkenine göre mantıklı/sistematik ve içtepisel karar stratejileri ile Yetişkin ve Uygulu Çocuk ego durumlarının farklılaştığı; sınıf düzeyi değişkenine göre mantıklı/sistematik, bağımlı karar stratejileri ve kararsızlık ile Eleştirel Ebeveyn ego durumunun farklılaştığı, okul türü değişkenine göre mantıklı/sistematik ve bağımlı karar stratejilerinin farklılaştığı tespit edilmiştir. Aile tipi ve anne – baba tutumu değişkenlerinin, karar stratejileri ve ego durumları üzerinde etkili değişkenler olduğu görülmüştür. Araştırmada ayrıca, ego durumlarının karar stratejileri üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. SUMMARYThe present study examined the relationships between decision strategies and ego states of high school adolescents. Decision strategies and ego states of students were also investigated correlationally with respect to the following independent variables: gender, grade, school type, family type and parental attitudes. In addition, students’ decision strategies were investigated with respect to their dominant ego states. The participants were 804 students from the grades of 9th, 10th and, 11th, attending four different schools in the districts of Maltepe, Kadikoy and Uskudar in the city of Istanbul. They were administered three instruments, the Decision Strategies Scale, the Ego States Scale and, the personal variables questionnaire. Pearson Correlation Coefficent, Independent Samples t Test, Kruskal Wallis-H and Mann Whitney-U Tests, ANOVA, Scheffe and Tamhane’s T2 Tests were used to analyze the data. Results revealed that there existed significant relationships between decision strategies and ego states. It was also found that decision strategies and ego states both differentiate significantly with respect to the following independent variables: gender, grade, family type and parental attitudes. Ego states did not differentiate with respect to the school type variable. In addition, ego states were found to be significant variables on decision strategies. Further suggestions and practical implications were discussed
Lise öğrencilerinin karar stratejileri ve transaksiyonel analiz ego (ben) durumlarının bazı değişkenler açısından incelenmesi
Bu araştırmanın amacı, lise çağındaki ergenlerin karar stratejileri ve ego durumları arasındaki ilişkiyi sınamaktır. Bu amaca yönelik olarak, öğrencilerin karar stratejileri ve ego durumları arasındaki ilişki incelenmiştir. Ayrıca öğrencilerin karar stratejileri ve ego durumları; cinsiyet, sınıf düzeyi, okul türü, aile tipi ve anne – baba tutumu değişkenleri açısından incelenmiştir. Araştırmada ayrıca öğrencilerin karar stratejileri, baskın ego durumları açısından da incelenmiştir.
Araştırma örneklemini, İstanbul ili Kadıköy, Maltepe ve Üsküdar ilçelerindeki toplam 4 resmi ve özel ortaöğretim kurumunun 9, 10 ve 11. sınıflarında öğrenim gören toplam 804 öğrenci oluşturmaktadır. Karar Stratejileri Ölçeği, Ego Durumları Ölçeği ve bağımsız değişkenlere yönelik kişisel bilgiler formunun veri toplama araçları olarak kullanıldığı araştırmada, verilerin analizinde Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Tekniği, Bağımsız Grup t Testi, Kruskal Wallis-H testi, Mann Whitney-U Testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) tekniklerinden yararlanılmıştır. Varyans analizi sonucunda, farkın kaynağını belirlemek amacıyla Scheffe ve Tamhane’s T2 testleri kullanılmıştır.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar, lise öğrencilerinin karar stratejileri ve ego durumları arasında anlamlı ilişkiler olduğunu göstermiştir. Cinsiyet değişkenine göre mantıklı/sistematik ve içtepisel karar stratejileri ile Yetişkin ve Uygulu Çocuk ego durumlarının farklılaştığı; sınıf düzeyi değişkenine göre mantıklı/sistematik, bağımlı karar stratejileri ve kararsızlık ile Eleştirel Ebeveyn ego durumunun farklılaştığı, okul türü değişkenine göre mantıklı/sistematik ve bağımlı karar stratejilerinin farklılaştığı tespit edilmiştir. Aile tipi ve anne – baba tutumu değişkenlerinin, karar stratejileri ve ego durumları üzerinde etkili değişkenler olduğu görülmüştür. Araştırmada ayrıca, ego durumlarının karar stratejileri üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir.
SUMMARY
The present study examined the relationships between decision strategies and ego states of high school adolescents. Decision strategies and ego states of students were also investigated correlationally with respect to the following independent variables: gender, grade, school type, family type and parental attitudes. In addition, students’ decision strategies were investigated with respect to their dominant ego states.
The participants were 804 students from the grades of 9th, 10th and, 11th, attending four different schools in the districts of Maltepe, Kadikoy and Uskudar in the city of Istanbul. They were administered three instruments, the Decision Strategies Scale, the Ego States Scale and, the personal variables questionnaire. Pearson Correlation Coefficent, Independent Samples t Test, Kruskal Wallis-H and Mann Whitney-U Tests, ANOVA, Scheffe and Tamhane’s T2 Tests were used to analyze the data.
Results revealed that there existed significant relationships between decision strategies and ego states. It was also found that decision strategies and ego states both differentiate significantly with respect to the following independent variables: gender, grade, family type and parental attitudes. Ego states did not differentiate with respect to the school type variable. In addition, ego states were found to be significant variables on decision strategies.
Further suggestions and practical implications were discussed
Realizations of lossy and lossless capacitance multiplier using CFOAs
This paper presents a new Current Feedback Operational Amplifier (CFOA) based grounded capacitance multiplier (GCM) generic circuit. Lossy and lossless five GCM circuits were realized using this generic circuit. The lossless GCM circuit is studied in detail. The proposed lossless GCM includes two CFOAs, two resistors, and a grounded capacitor. Passive component matching conditions are not needed. In ideal and non-ideal conditions, the sensitivity analysis of the multiplication factor was performed. The effects of non-ideal conditions on the operating frequency range of the proposed GCM were investigated by mathematical analysis. The low-frequency performance has been improved by using a negative impedance converter (NIC). Functionality, time, and frequency domain analyzes were carried out using the LTspice simulation program. The voltage-mode band-pass filter application is included to demonstrate the usefulness of the circuit. The temperature dependence of the application example has been investigated. Monte Carlo analysis was carried out to verify the application example's robustness against the variation of the passive elements. In addition, a comparison with circuits in the literature is given to show the superiority of the proposed GCM
A four-quadrant analog multiplier using DTMOS for low power applications
The four-quadrant analog multipliers (FQAM) are widely used in signal processing applications such as amplitude modulation, frequency doubling, and adaptive filters. In this paper, a FQAM has been realised in dynamic threshold voltage MOSFET (DTMOS) technology. It relies on the square-law characteristics of the MOS transistor. Several simulations have been carried out to assess the operation of the proposed FQAM. The supply voltage is set to +/- 0.2 V, and 68 mu W power consumption is determined. The input signal can be applied to the full scale of the supply voltage. The bandwidth is 22.86 MHz, and the output signal's total harmonic distortion (THD) is less than 2%. Intermodulation products of the output signal have been calculated. Monte Carlo and temperature simulations have been performed in a way that confirms the robustness of the circuit against the technological spread. In summary, low power consumption, wide bandwidth, and linearity are the advantages of the proposed circuit
DTMOS Based High Bandwidth Four-Quadrant Analog Multiplier
Analog multiplication circuits are very important blocks widely used in analog signal processing applications. In analog multiplication circuits, low power consumption is expected with wide bandwidth, low nonlinearity and high input range according to the supply voltage. In this work, folded Gilbert cell structure was resized using dynamic threshold MOS (DTMOS) transistors. The proposed circuit is laid out with 491.4 mu m(2) chip area. Post layout simulations show that the proposed circuit has high bandwidth (1.2 GHz), low supply voltage (0.2 V), and low power consumption (44.6 mu W). In addition, the proposed circuit is examined for temperature variation, total harmonic distortion, intermodulation products and Monte Carlo analysis of the dimensioning of the circuit The post layout results show that the proposed circuit has promising performance against its counterparts in the literature
Identifying high-risk undifferentiated emergency department patients with hyperlactatemia: Predictors of 30‑day in‑hospital mortality
BACKGROUND: Hyperlactatemia has been recognized as a significant prognostic indicator in critically ill patients. Nonetheless, there remains a gap in understanding the specific risk factors contributing to increased mortality among undifferentiated emergency department (ED) patients presenting with elevated lactate levels. OBJECTIVES: The objective of the study is to investigate potential risk factors for 30‑day in‑hospital mortality in ED patients with hyperlactatemia. METHODS: All nontraumatic adult presentations to the ED who had a lactate level of ≥2.5 mmol/L were included. Comorbidities, vital signs, lactate levels, lactate clearance, lactate normalization, and final diagnosis were compared with 30‑day in‑hospital mortality. RESULTS: A 30‑day in‑hospital mortality rate of 10.4% was observed in 979 patients. The mortality rate was higher in hypotensive patients (odds ratio [OR] 4.973), in nursing home patients (OR 5.689), and bedridden patients (OR 3.879). The area under the curve for the second lactate level (0.804) was higher than the first lactate level (0.691), and lactate clearance (0.747) for in‑hospital mortality. A second lactate level >3.15 mmol/l had a sensitivity of 81.3% in predicting in‑hospital mortality. The OR for mortality was 6.679 in patients without lactate normalization. A higher mortality rate was observed in patients with acute renal failure (OR 4.305), septic shock (OR 4.110), and acute coronary syndrome (OR 2.303). CONCLUSIONS: A second lactate measurement more accurately predicts in‑hospital mortality than lactate clearance and the first lactate level in ED patients. Nursing home patients, bed‑ridden patients, hypotensive patients on initial ED presentation, patients without lactate normalization, and patients with a final diagnosis of acute renal failure, septic shock, and acute coronary syndrome had a higher mortality rate