8 research outputs found

    Artroskopik Cerrahi

    No full text
    Artroskopide Enstrumantasyon&nbsp;ArtroskopArtroskopik sistemlerin anaelemanı skop, teleskop veya kamera isimleriyle de anılan artroskopunkendisidir. Soğuk ışık kaynağından aldığı ışığı ileterek görüntününyakalanmasını sağlayan ince optik bir tüp olan artroskop; mercek, ışık kablosubağlantısı, bir seri lens ve ışığı eklem içerisine yansıtan optik kablodanoluşur. Artroskop künt bir trokar aracılığıyla ekleme gönderilen ve sıvıakışının da sağlandığı bir kanulun içerisine sığacak biçimde tasarlanmıştır. Artroskoplar lens çapı, görüntüalanı ve inklinasyon açıları gibi optik özelliklerine göre değişiklikgösterirler. Lensin çapı aynı zamanda artrsokopun büyüklüğünü de belirler.Farklı eklemler için geliştirilmiş çapları 1.7 ile 7 mm arasında değişen artroskopiklensler mevcuttur. Ancak standard işlemlerde en sık kullanılan artroskop 4mmçapındadır. Görüntü alanı artroskopun lensinden görüntülenebilen toplam açı ileifade edilir ve geniş çaplı lensler ile daha geniş görüntü alanı elde etmekmümkündür. İnklinasyon açısı ise artrsokopun uzun ekseni ile lense dik çizilenbir çizgi arasındaki açıdır ve 0 ile 120 derece arasında değişmektedir. Açılıartroskopların rotasyonuyla daha geniş bir alanın görüntülenmesisağlanabilmektedir, ancak yüksek açılı artroskopların kullanılması sonucu artroskopuntam önünde bir merkezi kör nokta oluşmaktadır. Artroskopide yaygın olarak 4 mmçapında 30 derece açılı artroskoplar kullanılmaktadır. Küçük eklemler için 2.7mm çapında daha küçük artroskoplar ve dizin posterioru gibi zor alanlarıgörüntülemede 70 veya 90 derecelik daha yüksek açılı artroskoplar tercihedilmektedir.Görüntülemeyi sağlamak üzere birışık kaynağından çıkan ışık fiberoptik veya sıvı tipi kablolarla taşınarakeklemin içini aydınlatılmaktadır. 300-350 watt gücünde tungsten,halogen veyaxenon içeren ışık kaynakları günümüzde yaygın olarak kullanılmaktadır. Eklemiçerisine aktarılan ışığın kalitesi ve yoğunluğu ışık kablosunun uzunluğu vehasar görmüş olup olmamasından etkilenmektedir.Video sisteminin ana parçalarıise kamera, video kontrol ünitesi ve monitördür. Dijital video sistemlerigörüntünün işlenmesi, fotoğraf veya video kaydı yapılabilmesine olanak sağlar.Kamera boyutlarının küçülmesi, çözünürlüklerinin artması ve HD(high-definition) teknolojisi sayesinde artroskopik görüntülerin kalitesibelirgin olarak artmıştır.Sıvı pompası &nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Eklemindistansiyonunu ve debrisin atılmasını sağlayarak görüntülemeyi kolaylaştıransıvı irrigasyonu artroskopi için gereklidir. Eklem distansiyonu yerçekimi veyamekanik pompalar ile oluşturulabilen irigasyon sıvısının hidrostatik basıncıile sağlanır. İrrigasyon solusyonunun eklem seviyesinden yaklaşık her 25 cm likyükseltilmesi eklemde 22mmHg basınç artışı yaratır. Genellikle eklemden 1 metreyükseğe asılan sıvı ile 80-90 mmHg basınç sağlanır.Puarlı Y pompa setleri ilemanuel olarak da basınç arttırılabilir. Artroskopik pompa sistemlerininkullanılmasıyla akış hızı ve eklem içindeki hidrostatik basıcın daha yakınkontrolu sağlanabilir. Artroskopi sırasında ekleme giren ve çıkan sıvınındengelenmesi büyük önem taşımaktadır. Daha yüksek basınç daha geniş eklem, dahafazla hareket alanı ve daha düşük kanama ile çalışma imkanı sağlar ancak fazlasıvının dokulara ekstravazasyonu sonucu kompartman sendromu gibi ciddi sonuçlarda doğurabilir. İrrigasyon sıvısı olarak serum fizyolojik veya ringer laktatkullanılabilir. Serum fizyolojiğin proteoglikan sentezini azalttığı ve ringerlaktatın menisküs ve eklem yüzeyine daha az hasar verdiğini gösterençalışmaların yanında, irrigasyon sıvısına 1mg/lt epinefrin eklenmesininkanamayı azaltarak daha iyi görüntüleme sağladığını gösteren çalışmalar damevcuttur. İrrigasyon sıvısının vücut sıcaklığında verilmesi ile kıkırdakhasarının azaltılabileceği ve kamera önündeki buharlaşmanın azaltılabileceği debelirtilmektedir. &nbsp;Artroskopik El AletleriArtroskopide problar, makaslar,yakalayıcı forsepsler (grasper), bıçaklar, sütür geçiriciler, motorlutraşlayıcı aletler, radiofrekans aletleri gibi birçok el aletikullanılmaktadır. Artroskopi için gerekli el aletleri cerrahın tercihine,uygulanan prosedüre ve uygulandığı ekleme göre çeşitlilik göstermektedir. Prob (çengel)Gerek tanısal gerekse tedaviamaçlı artroskopinin artroskopun kendisinin ardından&nbsp; en önemli ikinci aleti kuşkusuz probdur.“Artrsokopistin parmağının uzantısı” olarak bilinen prob en önemli muayenealetidir. Temel amacı palpasyon ile yumuşak dokuların durumunundeğerlendirilmesi ve kıkırdak hasarı, menisküs ve ön çapraz bağ yırtıkları gibibirçok patolojinin ortaya konmasıdır. Problar genel olarak 90 derece açıyla 4mmlik bir künt uç kısım ile sonlanırlar. Belli ve sabit bir uzunluğa sahip olmasısayesinde eklem içerisindeki yapıların boyutu, derinliği ve mesafesi hakkındafikir sahibi olunmasını sağlar. Problar ayrıca triangulasyonun öğrenilmesi,cerrahi planlama ve eklemiçi yapıların mobilizasyonunda yararlı aletlerdir. Koparıcı- kesici (basket) forsepsler&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Koparıcı-kesici forsepsler genellikle menissektomi gibi eklemiçi yapıların kesilerekçıkarılmasında kullanılan aletlerdir. Ortasında çıkarılan parçanın eklemiçerisine serbestçe düşmesini sağlayan bir açıklığı vardır ve bu sayede herseferinde forsepsi eklemden çıkarma ihtiyacı olmadan işleme devam etme olanağısağlar. Boyutları 3 ile 5 mm arasında değişen kesici forsepslerin sağa, sola,yukarı, aşağı açılı ve düz seçenekleri mevcuttur. Sağa ve sola 30,45 ve 90derece açılı forsepsler ile menisküsün anterior kısmına ulaşmak daha kolayken;yukarı ve aşağı 15 derece açılı forsepsler menisküslerin posterior bölümününtutulabilmesine izin verir. Bazı kesici forsepslerin dokuların kayamasınıengelemek amacıyla kancalı uç kısımları vardır. Bu el aletleri kullanılırkenağızlarının fazla açılarak çok geniş parçalar koparılması aletin eklemyerlerine hasar verebileceğinden bu aletler ile küçük yumuşak doku parçalarınıneksize edilmesi önerilmektedir. Yakalayıcı (grasper) forsepsler&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Yakalayıcı(grasper) forsepsler eklem içi materyallerin tutulması ve çekilmesinde kullanılırlar.Her iki ucundan veya tek çenesiyle yakalayan forsepsler bulunmaktadır.Osteokondral parçalar gibi daha büyük intraartiküler yapıların yakalanmasındaher iki çenesi hareketli olan forsepsler daha uygundur.Makaslar&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Düz veyaeğri uçlu, farklı boylarda çeşitli artroskopik makas tipleri mevcuttur. Açılıuçlu makaslar kesme sırasında dokuları makastan uzağa ittirmediklerinden düzuçlulara göre daha kolay kullanılırlar. Bıçaklar&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Farklışekil ve boyları bulunan tek kullanımlık artroskopik bıçaklar ekleme giriş veçıkışı esnasında dokuları korumak için mutlaka bir kanül aracılığıylakullanılmalıdır. Birçok artroskopik bıçak eklem içinde kırılması ihtimalinekarşı kolay çıkarılabilmesi amacıyla manyetik olarak üretilmektedir.Kanüller ve değiştirme çubukları&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Kullanılacaklarıeklemlere göre farklı uzunluk ve çaplarda birçok kanül ve değiştirme çubuğubulunmaktadır. Kanüller kullanıldıkları portalden aletlerin rahatça sokulupçıkarılabilmesine ve düğüm atma gibi işlemler sırasında yumuşak dokuların arayagirmesini engelemeye olanak sağlarlar. Değiştirme çubukları ise özellikle derineklemlerde çalışırken yumuşak dokulardan eklemiçine uzanan doğrultuyukaybetmeden kanül ve artroskopik kılıf gibi içi boş aletlerin gönderilmesinisağlarlar.Motorlu kesici ve traşlayıcı el aletleri (shaver)&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; İlk motorlutraşlayıcı el aleti 1975 yılında Dr.Lanny Johnson tarafından kullanılan patellatraşlayıcısıdır. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte artroskopik kesici vetraşlayıcı el aletleri, rutin artrsokopi uygulamalarında daha iyi görüntüsağlanması ve tedavi edici amaçlarla giderek daha sıklıkla kullanılmaktadır.Motorlu kesici ve traşlayıcı elaletleri her ikisinde de eşleşen iki açıklığı bulunan, iç içe geçmiş ikisilindirden oluşur. İçteki silindir diğerinin içerisinde döner ve açıklığınınkeskin kenarları sayesinde aspiratörle çekilen yumuşak dokuları keserek eklemindışarısına alır. Aynı zamanda arkalarında bulunan aspiratör girişleri ileayarlanabilen miktarda aspirasyon yapabilirler. İç ve dıştaki silindirlerin uçkısımlarının şekli ve boyutu traşlayıcı aletin gücünü belirlerler. Traşlayıcıel aletlerini kesici uç kısımlarına göre düz iç ve dış tüplüler, tırtıklıiç-düz dış tüplüler, tırtıklı iç ve dış tüplüler olamak üzere üçe ayırmakmümkündür. Daha büyük çaplı traşlayıcı aletler, daha geniş açıklıkları iledokuların çıkarılmasını kolaylaştırırlar. Sıklıkla kullanılan motorlutraşlayıcı el aletlerinin çapları 3 ile 5.5 mm arasında değişmektedir, ancakdaha küçük eklemler için 2mm lik seçenekleri de mevcuttur. Traşlayıcı elaletleri elle veya ayak pedalı ile kontrol edilerek saat yönüne, saat yönününtersine veya heriki tarafa dönüşümlü olarak rotasyonu ve kesme hızıayarlanabilir. Motorlu traşlayıcılar kullanıldıkları süre boyunca görüntülemealanı içerisinde olmalı ve sağlıklı dokulara hasar vermesi önlenmelidir. Ayrıcamotorlu traşlayıcılar kullanılırken eklemin sıvı çıkışının kapatılması sıvınınekleme geri akmasını önleyecektir. Yumuşak dokuyu kesmek içintasarlanmış el aletleri 1800-2000 rpm dönüş hızında ve osilasyon modundaoptimum çalışırlar. Daha yüksek dönüş hızlarında el aletinin ucundaki açıklıkkapanacak ve yumuşak dokuların girişi için yerterli zaman kalmayacaktır, içtekikesici silindir yumuşak dokuları kesmek yerine ittirerek dolamaya başlayacaktır.Kemik rezeksiyonu için geliştirilen el aletleri ise 5000 rpm gibi yüksek devirhızlarında ve öne dönüş modunda en iyi sonuç verirler. “Burr” olarakadlandırılan bu kemik kesici aletler uç tiplerine göre silindirik veya top uçluolarak ayrılırlar.Hem enfeksiyon riski hem deuçlarının kullanımda hasar görerek küntleşmesi nedeniyle pek çok kesici vetraşlayıcı el aleti tek kullanımlık olarak üretilmektedir. Tekrar kullanılmakistenen kesici ve traşlayıcı el aletleri için vakalar arasında gluteraldehit; günsonunda ise etilen oksid ile sterilizasyon uygulanabilir. Buna rağmen yapılançalışmalarda resteril edilen tek kullanımlık kesici el aletlerinin yarıyayakınında saptanabilecek oranda protein tespit edilmiş; yine yarıdan fazlasındada kesici dişlerde gözle görünür hasar saptanmıştır. Elektrokoter ve Radyofrekans Aletleri&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Elektrokoterve radyofrekans aletleri yumuşak dokuların kesilmesi ve özellikle kanamakontrolü sağlanmasında büyük rol oynarlar. Elektrokoterler direkt çıkardıklarıısı aracılığıyla, radyofrekans (RF) aletleri ise yarattıkları yüksek frekanslıelektromanyetik akımın dokulardan geçerken oluşturduğu ısı sonucu dokularüzerindeki etkilerini gösterirler. Akımın aletin ucundan hastaya takılı birpede aktarıldığı monopolar ve aletin ucundaki iki elektrod arasında akımınsağlandığı bipolar RF sistemleri artroskopik olarak kullanılmaktadır. RFaletlerinin dokular üzerindeki etkisi aktarılan ısı miktarına bağlıdır. Dahadüşük ısılarda kollajenin denature olması sonucu yumuşak dokuların yaklaşıkyarısı kadar küçülmesine neden olurken, daha yüksek ısılar kollajeni tamamenyok eder ve sıklıkla doku ablasyonu ve debridmanında kullanılırlar. &nbsp; Normal 0 21 false false false TR X-NONE X-NONE <w:LsdExceptio

    Acute kidney injury after major orthopedic surgery: A retrospective study of frequency and related risk factors

    No full text
    Objective: This study aimed to analyze the frequency of postoperative kidney injury, the related factors, and its effect on outcomes in major orthopedic surgery cases treated in the postanesthesia intensive care unit (PACU)

    The primary factor for suture configuration at rotator cuff repair: Width of mattress or distance from tear edge

    Get PDF
    Objectives: The aims of this study was first to investigate whether the bite size or the bite distance from the tear edge is of primary importance in mattress suture configuration for rotator cuff repair. Secondly, whether the use of a 450 left side bent Arthro-Pierce™ (Smith & Nephew, Andover, USA) during suture passage can be more effective on the strength of the configuration compared to a straight Arthro-Pierce™. Materials and methods: Twenty-eight bovine infraspinatus muscle tendons were randomized into four groups. Group 1; 5 mm wide ‘bite size’ × 15 mm length ‘distance from the tear edge's mattress’; Group 2: 7.5 mm × 10 mm; Group 3: 15 mm × 5 mm ‘using straight Arthro-Pierce™’ and Group 4: 5 mm × 15 mm using left sided 450 bent Arthro-Pierce™. The repair specimens underwent cyclic loading prior to loading the failure testing. Cyclic elongation (mm), peak-to-peak displacement (mm), ultimate load (N), stiffness (N/mm) and failure mode were recorded for each specimen. Results: The mean ultimate load in Group 1 was higher compared to group 3. The peak to peak displacement was higher in Group 4 compared to Group 1 (p < 0.05). The predominant failure mode in Groups 1, 2 and 4 was suture rupture. The Group 3 most specimens failed due to suture cut through the tendon. Conclusion: Bite size from the edge of the tendon seems to be more important than the width of the mattress. The curve of the suture passing device may also have an effect on the strength of the suture tendon interface. Keywords: Rotator cuff tear, Mattress repai

    Tendon-Holding Capacities of Two Newly Designed Implants for Tendon Repair: An Experimental Study on the Flexor Digitorum Profundus Tendon of Sheep

    No full text
    BACKGROUND: Two main factors determine the strength of tendon repair; the tensile strength of material and the gripping capacity of a suture configuration. Different repair techniques and suture materials were developed to increase the strength of repairs but none of techniques and suture materials seem to provide enough tensile strength with safety margins for early active mobilization. In order to overcome this problem tendon suturing implants are being developed. We designed two different suturing implants. The aim of this study was to measure tendon-holding capacities of these implants biomechanically and to compare them with frequently used suture techniques MATERIALS AND METHODS: In this study we used 64 sheep flexor digitorum profundus tendons. Four study groups were formed and each group had 16 tendons. We applied model 1 and model 2 implant to the first 2 groups and Bunnell and locking-loop techniques to the 3rd and 4th groups respectively by using 5 Ticron sutures. RESULTS: In 13 tendons in group 1 and 15 tendons in group 2 and in all tendons in group 3 and 4, implants and sutures pulled out of the tendon in longitudinal axis at the point of maximum load. The mean tensile strengths were the largest in group 1 and smallest in group 3. CONCLUSION: In conclusion, the new stainless steel tendon suturing implants applied from outside the tendons using steel wires enable a biomechanically stronger repair with less tendon trauma when compared to previously developed tendon repair implants and the traditional suturing techniques
    corecore