28 research outputs found

    Handwriting analysis for diagnosis and prognosis of Parkinson’s disease

    Get PDF
    At present, there are no quantitative, objective methods for diagnosing the Parkinson disease. Existing methods of quantitative analysis by myograms suffer by inaccuracy and patient strain; electronic tablet analysis is limited to the visible drawing, not including the writing forces and hand movements. In our paper we show how handwriting analysis can be obtained by a new electronic pen and new features of the recorded signals. This gives good results for diagnostics. Keywords: Parkinson diagnosis, electronic pen, automatic handwriting analysi

    Türkiye’de Faaliyet Gösteren Geleneksel Bankaların, Katılım Bankacılığı Penceresi Açmasının Olası Yansımaları

    Get PDF
    İslam Kalkınma Bankası’nın 1975 yılında kurulması ile dünyada katılım bankacılığı sektörünün varlığı adına güçlü bir temel atılmış ve birçok ülkede katılım bankalarının kuruluş süreci başlamıştır. Son yıllarda katılım bankalarının gelişim trendinin başarılı tablolar çizmesi ve gelecek yıllarda sektörü domine edecek bir büyüklüğe kavuşma ihtimali geleneksel (Konvansiyonel) bankacılık alanında faaliyet gösteren birçok bankanın da bu alana yönelmesine ve ilgi duymasına neden olmuştur. Bu kapsamda katılım bankacılığı pazarından pay almak isteyen geleneksel bankalar, sektöre giriş yapmak amacıyla alternatif uygulamaları hayata geçirmişlerdir. Bu uygulamalar arasında en yaygın olanı ise geleneksel bir bankanın İslami pencere açması modelidir. Dünya’da 2020 yılı itibarıyla 526 katılım bankası bulunmakta olup, bu bankalar içeresinde yer alan 219 bankanın katılım bankacılığı penceresi dâhilinde hizmet vermesi modelin dünya genelinde de yaygın bir şekilde uygulandığının göstergesi niteliğindedir. Pencere Sistemi’nin uygulanmasına yönelik İslam bilginleri arasında görüş birliğinin olmaması sistemin kabulü noktasında en önemli sorun olarak görülmektedir. Bu doğrultuda bir kısım İslam bilgini, pencere sisteminin geleneksel bankaların sermayesiyle kurulması ve İslami finansın gelişmesine herhangi bir katkı sağlayamayacağı gibi sebepleri gerekçe göstererek konu uygulama hakkında olumlu görüş belirtmemişlerdir. İslam bilginlerinin bir kısmı ise, pür bir geleneksel banka ile çalışmaktansa pencere sistemi dâhilinde hizmet gösteren banka ile çalışmanın daha makbul olacağını ve pencere sistemine dâhil olan geleneksel bankaların faizli yapısından arındırılarak tam teşekküllü bir katılım bankasına dönüşmesi ihtimalinden dolayı, konu uygulama hakkında olumlu görüş belirtmişlerdir. İslam bilginlerinin pencere sistemi yönelik temelde iki farklı görüşe sahip olmaları İslami finans piyasalarına yansımıştır. Bu doğrultuda bazı ülkelerde geleneksel bankaların pencere sistemi aracılığıyla İslami finans piyasalarının bir aktörü konumuna gelmesi hususunda bir beis görülmez iken, bazı ülkelerde ise konu sistemin uygulanmasına izin vermemiştir. Müslüman nüfusun yoğun olduğu ülkeler arasında pencere sistemini aktif bir şekilde kullanan ülkelerin başında; Suudi Arabistan, Bahreyn, Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya ve Bangladeş gelmektedir. Bu ülkeler (Pakistan hariç) ayrıca küresel ölçekte İslami bankacılık varlıkları açısından en yüksek değere sahip ilk on ülke içeresinde de yer almaktadır. İslami bankacılık varlıkları açısından en yüksek değere sahip ilk on ülke içeresinde yer alan fakat pencere sistemine dâhil olmayan veya konu uygulamadan vazgeçen ülkeler ise; İran, Kuveyt, Katar ve Türkiye’dir. Türkiye’nin kalıcı anlamda İslami finans kültürü ile tanışması 1985 yılında gerçekleşmiştir. Başlangıçta özel finans kurumu adı altında faaliyet gösteren katılım bankaları 2005 yılında bankacılık kanununda yapılan değişiklik sonucunda banka unvanını almışlardır. Türkiye’de katılım bankaları 36 yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen, hem ulusal bankacılık sektöründeki payı hem de uluslararası İslami finans piyasalarından aldığı pay nispi olarak düşük seviyelerde seyretmektedir. Türkiye’de katılım bankacılığı sektörünün bankacılık sektörü içeresindeki payının artırılamaması, katılım bankacılığı sektörü ve paydaşları için çözülmesi gereken bir sorun olarak görülmektedir. Bu durum karşısında bir taraftan sektördeki aktörler alternatif ürün ve hizmetler sunarak konu sorundan arınmaya çalışırken, diğer taraftan kamu otoritesi ise 20 Eylül 2018 tarihinde yayınladığı “Orta Vadeli Program (2019-2021)” kapsamında katılım bankacılığının yaygınlaştırılması amacıyla yeni iş modeli/pencere sisteminin uygulanmasına yönelik düzenlemeler yapılacağını beyan etmiştir. Bu doğrultuda çalışmanın temel amacı; Türkiye’deki geleneksel bankaların, katılım (İslami) bankacılığı pencere sistemi dâhilinde faaliyet göstermelerine izin verilmesi durumunda, ortaya çıkacak olası etkilerin çözümlenmesini sağlamaktadır. Konu uygulamaya yönelik alan yazını incelendiğinde, dünyada çok sayıda çalışma yapılmasına rağmen Türkiye’de konu uygulama üzerine kapsamlı bir çalışmaya rastlanılmamıştır. Çalışma kapsamında nitel (Kalitatif) araştırma tekniklerinden doküman incelemesi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda pencere uygulamasının katılım bankacılığı sektörü üzerine olası etkilerinin çok boyutlu olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Bu doğrultuda olası etkilerin analiz edilebilmesi için sisteminin güçlü yönleri, zayıf yönleri, fırsatları ve tehditleri belirlenmeye çalışılmıştır

    Biochemical Characterisation and Sensory Evaluation of Differently Coloured and Shaped Tomato Cultivars

    Get PDF
    Antioxidant capacity, total phenolic content, colour, sugar, volatiles, ascorbic acid and carotenoid (β-carotene and lycopene) contents of differently coloured and shaped tomato cultivars (cvs) grown in the Eastern Mediterranean region, Turkey were determined, along with a sensory evaluation. Tomato cultivars of two different types (cherry and beefsteak) and four different colours (red, yellow, orange and brown) were analysed. All plants were simultaneously grown in the same field and subjected to identical horticultural practices to minimise the effects of environmental conditions and to maximise those related to genotype. The red cherry cultivar had the highest lycopene content, while the orange beefsteak cultivar had the highest β-carotene content. The highest antioxidant capacity, total phenolic content and hardness scores were found in cherry-type tomatoes, except the yellow one. The red cherry cultivar had the highest sugar content. Red and brown cherry cultivars were also significant in terms of their high carotenoid and sugar contents, along with a high antioxidant activity. The brown cherry cultivar had the highest total phenol content. The highest quantities of 2-hexenal, 3-hexen-1-ol, and 6-methyl-5-hepten-2-one were detected in red cultivars. The brown cherry cultivar had the highest sweetness, typical aroma and hardness scores, while the yellow beefsteak cultivars the lowest sweetness typical aroma scores. In terms of sensory parameters, red and brown cultivars scored higher than yellow and orange ones

    Military jet pilots have higher p-wave dispersions compared to the transport aircraft aircrew

    Full text link
    Objectives: For the purpose of flight safety military aircrew must be healthy. P-wave dispersion (PWD) is the p-wave length difference in an electrocardiographic (ECG) examination and represents the risk of developing atrial fibrillation. In the study we aimed at investigating PWD in healthy military aircrew who reported for periodical examinations. Material and Methods: Seventy-five asymptomatic military aircrew were enrolled in the study. All the subjects underwent physical, radiologic and biochemical examinations, and a 12-lead electrocardiography. P-wave dispersions were calculated. Results: The mean age of the study participants was 36.15±8.97 years and the mean p-wave duration was 100.8±12 ms in the whole group. Forty-seven subjects were non-pilot aircrew, and 28 were pilots. Thirteen study subjects were serving in jets, 49 in helicopters, and 13 were transport aircraft pilots. Thirty-six of the helicopter and 11 of the transport aircraft aircrew were non-pilot aircrew. P-wave dispersion was the lowest in the transport aircraft aircrew, and the highest in jet pilots. P-wave dispersions were similar in the pilots and non-pilot aircrew. Twenty-three study subjects were overweight, 19 had thyroiditis, 26 had hepatosteatosis, 4 had hyperbilirubinemia, 2 had hypertension, and 5 had hyperlipidemia. The PWD was significantly associated with thyroid-stimulating hormone (TSH) levels. Serum uric acid levels were associated with p-wave durations. Serum TSH levels were the most important predictor of PWD. Conclusions: When TSH levels were associated with PWD, uric acid levels were associated with p-wave duration in the military aircrew. The jet pilots had higher PWDs. These findings reveal that military jet pilots may have a higher risk of developing atrial fibrillation, and PWD should be recorded during periodical examinations

    Effects of Sound Radiation Direction In Faulty Hermetic Compressors

    Get PDF

    Fault Classification in Hermetic Compressors Using Self-Organizing Map

    Get PDF

    Handwriting Analysis for Diagnosis and Prognosis of Parkinson's Disease

    No full text
    At present, there are no quantitative, objective methods for diagnosing the Parkinson disease. Existing methods of quantitative analysis by myograms suffer by inaccuracy and patient strain; electronic tablet analysis is limited to the visible drawing, not including the writing forces and hand movements. In our paper we show how handwriting analysis can be obtained by a new electronic pen and new features of the recorded signals. This gives good results for diagnostics

    Influence of hydroxypropyl beta-cyclodextrin on the corneal permeation of pilocarpine

    No full text
    The influence of hydroxypropyl beta-cyclodextrin (HPbetaCD) on the corneal permeation of pilocarpine nitrate was investigated by an in vitro permeability study using isolated rabbit cornea. Pupillary-response pattern to pilocarpine nitrate with and without HPbetaCD was examined in rabbit eye. Corneal permeation of pilocarpine nitrate was found to be four times higher after adding HPbetaCD into the formulation. The reduction of pupil diameter (miosis) by pilocarpine nitrate was significantly increased as a result of HPbetaCD addition into the simple aqueous solution of the active substance. The highest miotic response was obtained with the formulation prepared in a vehicle of Carbopol(R) 940. It is suggested that ocular bioavailability of pilocarpine nitrate could be improved by the addition of HPbetaCD
    corecore