12 research outputs found
Validity and reliability study for the occupational professionalism of teachers scale (OPTS)Öğretmenlerin mesleki profesyonelliği ölçeği geçerlik ve güvenirlik çalışması
The purpose of this study is to develop a scale to be used in determining the occupational professionalism levels of teachers. The study group is comprised of 251 volunteers, who are all teachers working within public schools in Kütahya town center during the 2013-2014 academic year. Exploratory (EFA) and confirmatory (CFA) factor analyses were conducted for structural validity of the scale. The results of the EFA showed that the scale was comprised of four factors, namely Personal Development, Contribution to Organization, Professional Awareness, and Emotional Labor. The scale was comprised of 24 items. CFA revealed a χ2/sd ratio of 2.66. Other goodness for fit indexes calculated by CFA were: GFI=0.82, AGFI=0.78, RMSEA=0.08, RMR=0.05, SRMR=0.08, CFI=0.80, NFI=0.72, NNFI=0.77, PGFI=0.67. As a result, a valid and reliable scale with sufficient psychometric features was developed that could be used to determine the occupational professionalism levels of teachers working in public schools. ÖzetBu çalışmanın amacı, öğretmenlerin mesleki profesyonellik düzeylerini belirlemede kullanılabilecek bir ölçek geliştirmektir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2013-2014 eğitim öğretim yılında Kütahya il merkezindeki kamu okullarında görev yapan ve çalışmaya gönüllü olarak katılan 251 öğretmen oluşturmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliği için açımlayıcı (AFA) ve doğrulayıcı (DFA) faktör analizi yapılmıştır. AFA sonucuna göre ölçek; Kişisel Gelişim, Kuruma Katkı, Mesleki Duyarlılık, Duygusal Emek olmak üzere dört faktörden oluşmaktadır. Ölçekte 24 madde bulunmaktadır. DFA ile elde edilen bulgular değerlendirildiğinde χ2/sd oranı 2.66 bulunmuştur. DFA ile hesaplanan diğer uyum iyiliği indeksleri şöyledir: GFI=0.82, AGFI=0.78, RMSEA=0.08, RMR=0.05, SRMR=0.08, CFI=0.80, NFI=0.72, NNFI=0.77, PGFI=0.67. Sonuç olarak, kamu okullarında görev yapan öğretmenlerin mesleki profesyonellik düzeylerini belirlemede kullanılabilecek psikometrik özellikleri yeterli, geçerli ve güvenilir bir ölçek geliştirilmiştir
Öğretmenlerin Psikolojik Sermayeleri ile Tükenmişlik Düzeyleri Arasındaki İlişkide Psikolojik ve Yapısal Güçlendirmenin Rolü
The role of psychological and structural empowerment in the relationship between psychological capital and burnout is examined in this study. Designed as a correlational survey research, the sample of the study comprises 374 teachers working in the city of Muğla, Turkey, during the 2015-2016 school year. Data of the study is collected with four data collection tools: “Positive Psychological Capital Instrument”, “Psychological Empowerment Instrument”, “Conditions of Work Effectiveness Questionnaire-II (CWEQ-II)” and “Maslach Burnout Inventory (MBI)”. The correlations between latent variables were determined according to Pearson Correlation Coefficients. According to the results of the study, psychological and structural empowerment has full mediated effects on the relationships between psychological capital and emotional exhaustion, psychological capital and depersonalization. The mediators have only partial mediated effects on the relationship between psychological capital and personal accomplishment-reverse. The model suggested in the study shows that psychological capital with psychological and structural empowerment might be effective in reducing teacher burnout. Psychological capital needs especially psychological empowerment in addition to structural empowerment. In conclusion, to prevent or reduce indications of emotional exhaustion, depersonalization and the feeling of personal failure of teachers, enhancing psychological capital of teachers with the help of psychological and structural empowerment is required.Bu araştırmada, öğretmenlerin psikolojik sermayeleri ile tükenmişlik düzeyleri arasındaki ilişkide, psikolojik ve yapısal güçlendirmenin rolünün belirlenmesi amaçlanmaktadır. İlişkisel tarama modelinde desenlenen araştırmanın örneklemini, 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılında Muğla ilinde görev yapmakta olan 374 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırma verilerinin toplanmasında, “Psikolojik Sermaye Ölçeği”, “Psikolojik Güçlendirme Ölçeği”, “Yapısal Güçlendirme Ölçeği” ve “Maslach Tükenmişlik Ölçeği” kullanılmıştır. Gizil değişkenler arasındaki ilişkilerin belirlenmesi için Pearson korelasyon katsayıları hesaplanmıştır. Oluşturulan model, Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) ile test edilmiştir. Araştırma bulgularına göre psikolojik sermaye ile duygusal tükenme ve duyarsızlaşma arasındaki ilişkide, psikolojik ve yapısal güçlendirme tam aracılık rolüne; psikolojik sermaye ile kişisel başarısızlık duygusu arasındaki ilişkide, psikolojik ve yapısal güçlendirme kısmi aracılık rolüne sahiptir. Oluşturulan model doğrultusunda elde edilen sonuçlara göre, öğretmenlerin duygusal tükenmelerinin azaltılmasında psikolojik sermaye ile birlikte psikolojik ve yapısal güçlendirmenin etkili olduğu belirlenmiştir. Psikolojik sermaye, öğretmenlerin tükenmişliğinin azaltılmasında özellikle psikolojik güçlendirmeye ihtiyaç duymakla birlikte yapısal güçlendirmeye de ihtiyaç duymaktadır. Sonuç olarak, öğretmenlerde duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarısızlık duygusu belirtilerinin görülmemesi veya azaltılabilmesi için psikolojik sermayeye ek olarak psikolojik ve yapısal güçlendirmeye ihtiyaç bulunmaktadır
Positive psychology in educational administrationEğitim yönetiminde pozitif psikoloji
In this study, it was aimed to question the intellectual foundations of educational administration with the discussion of the relationship between educational administration and positive psychology. The most importantjustification forthis study is that foundations of educational administration are based on positivist paradigm and in parallel with this the ignorance of human features. Positivist paradigm caused that educational administration is perceived as technical-mechanical area more and some areas in educational administration such as philosophy, psychology, sociology, anthropology, literature is neglected. This negligence led to the management is regarded as administration and management theories are adapted to the educational organizations. However, educational organizations are value-based organizations. In this study, it was hoped that to start a debate about the place of positivist paradigm in the educational administration in order to emphasize the deficiency.In recent years, positivist psychology has been especially based on positive human features which are the neglected subject of psychology. In the article, it was mentioned that positivist psychology supplied with humanist psychology and then analyzed how can be taken advantage of positivist psychology in educational administration area. ÖzetBu çalışmada, eğitim yönetimi ile pozitif psikoloji arasındaki ilişki tartışılarak, eğitim yönetiminin düşünsel temellerinin sorgulanması amaçlanmıştır. Eğitim yönetimi alanının temellerinin pozitivist paradigma kaynaklı olması ve buna bağlı olarak insancıl özelliklerin göz ardı edilmesi bu çalışmanın en önemli gerekçesidir. Pozitivist paradigma, eğitim yönetimi alanının daha çok teknik-mekanik bir alan olarak algılanmasına ve eğitim yönetiminde felsefe, psikoloji, sosyoloji, antropoloji, edebiyat gibi alanların ihmal edilmesine yol açmıştır. Bu ihmal işletmenin yönetim sanılmasına ve yönetim kuramlarının birebir eğitim örgütlerine uyarlanmasına yol açmıştır. Ancak eğitim örgütleri değer merkezli örgütlerdir. Bu bağlamda bu çalışmada, söz konusu eksikliği vurgulamak amacı ile pozitif psikolojinin eğitim yönetimi alanındaki yeri ile ilgili bir tartışma başlatılmak istenmiştir. Pozitif psikoloji son yıllarda özellikle psikolojinin ihmal edilen bir konusu olan olumlu insanın özellikleri üzerinde temellenmektedir. Makalede, pozitif psikolojinin beslendiği insancıl psikolojiden söz edilmiş, daha sonra da eğitim yönetimi alanında pozitif psikolojiden nasıl yararlanılabileceği ile ilgili bir çözümleme yapılmıştır
Türkiye’deki Öğretmenlerin Örgütsel Vatandaşlık Davranışlarına Cinsiyet, Kıdem ve Branş Değişkenlerinin Etkisi: Bir Meta Analiz Çalışması
The purpose of this paper is to determine the effect of gender, seniority and subject matter variables on teachers’ organizational citizenship behaviors. In this regard, a meta-analysis was conducted on the research studies published in Turkey with regards to organizational citizenship behaviors. Specific criteria were employed in selecting the studies to be included in the meta-analysis. The criteria are as follows: the research studies published between the years 2003-2014, looked at determining organizational citizenship behaviors of primary (elementary and lower secondary) and upper secondary education school teachers; validity and reliability information of data collection tools were reported and arithmetical mean, standard deviation, sample size values were stated in the related studies. The current meta-analysis was conducted with 24 studies in total. However as not all of the studies had the same variables, the numbers of the studies included in the meta-analysis are different in terms of gender, seniority and subject matter variables. General effect size analyses were conducted with 24 studies for gender variable, 21 for seniority, and 10 for subject matter. The total sample size of the studies included in the research study for overall organizational citizenship behaviors is 11,374 in terms of gender, 10,619 in terms of seniority, and 4,250 in terms of the subject matter. Random Effects Model was used for calculating the effect size in meta- analysis studies. Among the examined personal variables, seniority (ES=-0.121) had the highest effect on the organizational citizenship behaviors of teachers, followed by subject matter (ES=0.116) and gender (ES=0.015). In terms of general organizational citizenship behavior, female teachers are exhibiting much more citizenship behavior than male teachers, teachers with 11 years and more seniority than teachers with 10 years and less seniority, and primary school teachers than subject matter teachers.Bu araştırmada, cinsiyet, kıdem ve branş değişkenlerinin öğretmenlerin örgütsel vatandaşlık davranışı üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu çerçevede örgütsel vatandaşlık ile ilgili Türkiye’de yapılan araştırmaların meta analizi yapılmıştır. İncelenen çalışmalardan hangilerinin meta analize dâhil edileceğine yönelik seçimlerin yapılmasında belirli ölçütler kullanılmıştır. Bu ölçütler şunlardır: Araştırmaların 2003-2014 yılları içerisinde yayınlanmış olması; Türkiye’de görev yapan ilkokul, ortaokul ya da lise öğretmenleri üzerinde yapılmış olması; ölçme aracının geçerlik ve güvenirlik bilgilerinin verilmiş olması; bulgularında aritmetik ortalama, standart sapma ve örneklem büyüklüğü gibi değerlerin verilmiş olması. Meta analiz çalışması toplam 24 araştırma üzerinde gerçekleştirilmiştir. Ancak bütün araştırmalarda aynı değişkenler ele alınmadığı için cinsiyet, branş ve kıdem değişkenleri için meta analize dahil eden çalışma sayısı farklıdır. Araştırmada genel etki büyüklüğü analizleri, cinsiyet değişkeni için 24, kıdem değişkeni için 21, branş değişkeni için ise 10 çalışma ile yapılmıştır. Araştırmaya dahil edilen çalışmaların toplam örneklem büyüklükleri, genel örgütsel vatandaşlık davranışı için cinsiyet değişkenine göre 11374, kıdem değişkenine göre 10619 ve branş değişkenine göre 4250’dir. Meta analiz çalışmalarında etki değerinin hesaplanmasında, rastgele etkiler modeli kullanılmıştır. Araştırmada, kişisel değişkenlerin örgütsel vatandaşlık davranışları üzerinde zayıf düzeyde bir etki yarattığı belirlenmiştir. Etkisi araştırılan kişisel değişkenlerden en çok kıdem (ED=-0.121), daha sonra da branş (ED=0.114) ve cinsiyet (ED=0.015) öğretmenlerin örgütsel vatandaşlık davranışları üzerinde etkilidir. Genel örgütsel vatandaşlık davranışı açısından, kadın öğretmenler erkeklere göre, 11 yıl ve daha fazla kıdeme sahip öğretmenler 10 yıl ve daha az kıdeme sahip öğretmenlere göre, sınıf öğretmenleri ise branş öğretmenlerine göre daha fazla örgütsel vatandaşlık davranışı sergilemektedirler
Okul Yöneticilerinin Yeterliklerine İlişkin Okul Yöneticilerinin ve Öğretmenlerin Görüşleri (Kütahya İli)
The aim of this study is to determine the opinions of school administrators and teachers about proficiency of the school administrators. A survey model was used with a sample of 108 school administrators and 290 teachers working in the city centre of Kütahya. The data were gathered through “Inventory on Proficiency of School Administrators”. Data analysis was conducted through descriptive statistics, t-test, ANOVA and Kruskal Wallis analysis. According to the findings, although school administrators perceived themselves more proficient than teachers perceived them to be in all dimensions, the opinions of school administrators and teachers differentiated in the dimensions “Interacting with People–Working Efficiently” and “Service to Profession”. Opinions of school administrators didn’t differentiate according to school type, having in-service training and having training of administration, but differentiated according to seniority. Opinions of teachers about school administrators differentiated according to school type and seniority, but didn’t differentiate according to whether they had administrative experience.Bu çalışmanın amacı, okul yöneticilerinin yeterlikleri hakkında okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin görüşlerini belirlemektir. Tarama modelindeki araştırmanın örneklemini, Kütahya il merkezinde görev yapan 108 okul yöneticisi ve 290 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri “Okul Yöneticilerinin Yeterlikleri Envanteri” ile toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistikler, t-testi, ANOVA ve Kruskal Wallis gibi analizler kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, okul yöneticileri kendilerini, tüm boyutlarda öğretmenlerin okul yöneticilerini algıladığından daha yeterli algılamaktadır. Okul yöneticileri ile öğretmenlerin görüşleri “İnsanlarla İletişim Kurma-Etkili Biçimde Çalışma” ve “Mesleğe Hizmet” boyutlarında farklılaşmaktadır. Okul yöneticilerinin görüşleri okul türü, hizmetiçi eğitim alma ve yöneticilikle ilgili eğitim alma durumuna göre farklılaşmamakta, ancak kıdeme göre farklılaşmaktadır. Öğretmenlerin okul yöneticileri ile ilgili görüşleri ise okul türü ve kıdeme göre farklılaşırken, yöneticilik deneyimi olup olmama durumuna göre farklılaşmamaktadır
Öğretmenlerin Yapısal ve Psikolojik Güçlendirilmeleri ile Örgütsel Vatandaşlık Davranışları Arasındaki İlişki
The purpose of this study is to determine the relationships between structural and psychological empowerment of teachers and their organizational citizenship behaviors. The sample of this descriptive study consists of 384 teachers employed in the province of Muğla. The data of the study were collected through the administration of the questionnaires (namely Conditions of Work Effectiveness Questionnaire, Psychological Empowerment Scale and Organizational Citizenship Behavior Scale) to the teachers in the sample. In the analysis of the data, descriptive statistics, t test, ANOVA and hierarchical multiple regression analysis were conducted. The study revealed that that the level of teachers’ organizational citizenship behaviors (OCB) is higher than the medium level. Besides, teachers’ organizational citizenship behaviors differed significantly in terms of the variables of gender, school type and school location (urban or rural) whereas there was no significant difference in terms of the variable of seniority. The level of teachers’ structural empowerment (SE) was determined to be medium. Moreover, in terms of school type and school location variables, some dimensions of teachers’ SE differed significantly, however no significant difference was found in terms of gender and seniority variables. On the other hand, the level of teachers’ psychological empowerment (PE) was high. In terms of gender and school type variables, some dimensions of teachers’ (PE) differed significantly, yet it did not differ significantly according to the variables of seniority and school location. In addition, teachers’ psychological and SE explained one third of the OCB. According to the results of regression analysis, both the dimensions of knowledge and opportunity and the dimension of individual oriented empowerment were identified to be significant predictors of OCB. In addition, some recommendations were developed in the study in order to increase teachers’ structural and psychological empowerment.Bu çalışmanın amacı, öğretmenlerin yapısal ve psikolojik güçlendirilmeleri ile örgütsel vatandaşlık davranışları arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Tarama modelindeki araştırmanın örneklemini, Muğla il merkezinde görev yapan 384 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri, “Çalışma Etkililiği Koşulları Ölçeği, Psikolojik Güçlendirme Ölçeği ve Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Ölçeği” ile toplanmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistikler, t testi, ANOVA ve hiyerarşik çoklu regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, öğretmenlerin örgütsel vatandaşlık davranışları orta düzeyin üzerindedir. Öğretmenlerin örgütsel vatandaşlık davranışları, cinsiyet, okul türü ve okulun bulunduğu yer değişkenlerine göre anlamlı düzeyde farklılaşmakta; hizmet süresi değişkenine göre farklılaşmamaktadır. Öğretmenlerin yapısal güçlendirilmeleri orta düzeydedir. Öğretmenlerin yapısal güçlendirilmeleri, okul türü ve okul bulunduğu yer değişkenine göre bazı boyutlarda anlamlı düzeyde farklılaşmakta; cinsiyet ve hizmet süresi değişkenlerine göre farklılaşmamaktadır. Öğretmenlerin psikolojik güçlendirilmeleri yüksek düzeydedir. Öğretmenlerin psikolojik güçlendirilmeleri cinsiyet ve okul türü değişkenlerine göre bazı boyutlarda anlamlı düzeyde farklılaşmakta; hizmet süresi ve okulun bulunduğu yer değişkenlerine göre farklılaşmamaktadır. Öğretmenlerin psikolojik ve yapısal güçlendirilmeleri, örgütsel vatandaşlık davranışlarının yaklaşık üçte birini açıklamaktadır. Regresyon analizi sonuçlarına göre, yapısal güçlendirmenin bilgi ve fırsat boyutu ile psikolojik güçlendirmenin birey merkezli güçlendirme boyutu öğretmenlerin örgütsel vatandaşlık davranışlarının önemli yordayıcılarıdır. Araştırmada, öğretmenlerin yapısal ve psikolojik güçlendirmelerini artırmaya yönelik çeşitli öneriler geliştirilmiştir
The Validity and Reliability Study of Organizational Power Distance Scale
Bu araştırmanın amacı, öğretmenlerin örgütsel güç mesafesi konusundaki algılarını belirlemede kullanılabilecek bir ölçek geliştirmektir. Araştırmanın çalışma grubu ilkokul, ortaokul ve lise öğretmenlerinden oluşmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliğinin belirlenmesi için açımlayıcı (AFA) ve doğrulayıcı (DFA) faktör analizi yapılmıştır. AFA sonucunda, Gücü Kabullenme, Gücü Araçsal Kullanma, Gücü Meşrulaştırma ve Güce Razı Olma olmak üzere 20 maddeli ve dört faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır. Dört faktörün açıkladığı varyans oranı %56.58’dir. Bu yapı DFA ile doğrulanmıştır. DFA ile hesaplanan uyum iyiliği indeksleri şöyledir: ?2/sd =2.29, GFI=.90, AGFI=.86, RMSEA=.07, RMR=.07, SRMR=.07, CFI=.95, NFI=.92, NNFI=.95. Ölçeğin faktörleri açısından, Cronbach alfa iç tutarlılık katsayıları .74 ile .80 aralığında, McDonald omega katsayıları .73 ile .85 aralığındadır. Sonuç olarak, öğretmenlerin örgütsel güç mesafesi algılarını belirlemede kullanılabilecek geçerli ve güvenilir bir veri toplama aracı geliştirilmiştir.The purpose of this study is to develop a scale to be utilized in order to determine the organizational power distance perceptions of teachers. The study group of the research consists of elementary, lower, and upper secondary school teachers. Explanatory (EFA) and confirmatory (CFA) factor analyses were conducted to assess the structural validity of the scale. The results of EFA demonstrated that the scale was comprised of 20 items and four factors, namely, Acceptance of Power, Instrumental Use of Power, Justification of Power, and Acquiescence of Power. The ratio of the total variance explained by the scale was 56.58%. This structure was confirmed with CFA. CFA revealed a ?2/df ratio of 2.29. Other goodness of fit indexes computed by CFA were: GFI=.90, AGFI=.86, RMSEA=.07, RMR=.07, SRMR=.07, CFI=.95, NFI=.92, NNFI=.95. In terms of the factors of the scale, Cronbach’s alpha internal consistency coefficients were in the interval of .74 to .80 while McDonald omega coefficients of .73 to .85. As a result, a valid and reliable data collection instrument was developed that could be utilized to determine the power distance perceptions of teachers
Öğretmen adaylarının Türk eğitim sisteminin sorunlarına ilişkin görüşleri
The aim of the research is to determine prospective teachers’ views about problems in the Turkish educational system. The research is a survey model study. The research group consists of 91 volunteer prospective teachers attending Faculty of Education, Dumlupınar University. The participants are asked to define the most crucial five problems in the Turkish education system in writing and explain those issues in a justifiable way. Descriptive analysis technique is used for data analysis. According to the prospective teachers included in the study, the most crucial problems in the Turkish educational system are as follows respectively: Central examinations, crowded classrooms, rote learning, insufficient equipment and physical structures, quality of the currently employed teachers, unfair access to education, politics (ideological discrimination and favoritism), and appointment of teachers, private teaching institutions, finance and vocational training issues.Bu çalışmada, öğretmen adaylarının Türk eğitim sisteminin sorunlarına ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma tarama modelinde desenlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubu, Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören ve araştırmaya gönüllü olarak katılan 91 öğretmen adayından oluşmaktadır. Katılımcılardan yazılı olarak, Türk eğitim sisteminde sorun olarak gördükleri en önemli beş sorunu belirlemeleri ve gerekçeli olarak açıklamaları istenmiştir. Araştırma verilerinin çözümlenmesinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Öğretmen adaylarının görüşlerine göre Türk Eğitim Sisteminin en önemli sorunları sırasıyla şöyledir: Merkezi sınavlar, kalabalık sınıflar, ezberci eğitim, donanım ve fiziki yapı eksikliği, mevcut öğretmenlerin niteliği, eğitime erişimdeki eşitsizlikler, siyaset (ideolojik ayrım ve kayırmalar), öğretmen atama sistemi, özel dershaneler, finansman ve mesleki teknik eğitim sorunları olarak belirlenmiştir
Öğretmen adaylarının Türk eğitim sisteminin sorunlarına ilişkin görüşleri
The aim of the research is to determine prospective teachers’ views about problems in the Turkish educational system. The research is a survey model study. The research group consists of 91 volunteer prospective teachers attending Faculty of Education, Dumlupınar University. The participants are asked to define the most crucial five problems in the Turkish education system in writing and explain those issues in a justifiable way. Descriptive analysis technique is used for data analysis. According to the prospective teachers included in the study, the most crucial problems in the Turkish educational system are as follows respectively: Central examinations, crowded classrooms, rote learning, insufficient equipment and physical structures, quality of the currently employed teachers, unfair access to education, politics (ideological discrimination and favoritism), and appointment of teachers, private teaching institutions, finance and vocational training issues.Bu çalışmada, öğretmen adaylarının Türk eğitim sisteminin sorunlarına ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma tarama modelinde desenlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubu, Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören ve araştırmaya gönüllü olarak katılan 91 öğretmen adayından oluşmaktadır. Katılımcılardan yazılı olarak, Türk eğitim sisteminde sorun olarak gördükleri en önemli beş sorunu belirlemeleri ve gerekçeli olarak açıklamaları istenmiştir. Araştırma verilerinin çözümlenmesinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Öğretmen adaylarının görüşlerine göre Türk Eğitim Sisteminin en önemli sorunları sırasıyla şöyledir: Merkezi sınavlar, kalabalık sınıflar, ezberci eğitim, donanım ve fiziki yapı eksikliği, mevcut öğretmenlerin niteliği, eğitime erişimdeki eşitsizlikler, siyaset (ideolojik ayrım ve kayırmalar), öğretmen atama sistemi, özel dershaneler, finansman ve mesleki teknik eğitim sorunları olarak belirlenmiştir
Eğitim Örgütlerinde Örgütsel Güven ile Örgütsel Adalet, Örgütsel Bağlılık ve Örgütsel Vatandaşlık Davranışları Arasındaki İlişkiler: Bir Meta-Analiz Çalışması
The purpose of this study is to determine the mean effect sizes of the relationship of organisational trust with organisational justice, organisational commitment, and organisational citizenship behaviours in educational organisations. In accordance with this purpose, a meta-analysis was conducted that included studies published between 1997 and 2020 with regard to the specified relationships. In total, 34 studies (Ntotal = 17,271) were included in the meta-analysis concerning the relationship between teachers’ organisational trust and organisational justice perceptions, 35 studies (Ntotal = 15,874) for the relationship between organisational trust and organisational commitment, and 27 studies (Ntotal = 14,991) for the relationship between organisational trust and organisational citizenship behaviours. The meta-analysis also included studies that examined these variables in terms of their sub-dimensions. The included studies consisted of researches conducted in the United States (USA), China, Indonesia, the Netherlands, Iran, Israel, Canada, Kuwait, Malaysia, Pakistan, Thailand, Taiwan, and Turkey. The examination of funnel plots, Duval and Tweedie’s Trim and Fill technique, Orwin’s Fail-Safe N analysis, and Egger’s regression test confirmed an absence of publication bias. Fisher’s ɀ coefficient was used for effect size analyses performed using a random-effects model. The mean effect size of the relationship between organisational trust and organisational justice was determined to be at a high level, whereas the relationship of organisational trust with organisational commitment and organisational citizenship were at a moderate level. The results of the meta-analysis also showed that these relationships did not differ in terms of the sub-groups of grade-level (primary to lower secondary or upper secondary), study-type (article or graduate thesis), or study-year (2010 or before, 2011 to 2015, and 2016 or after), but the relationship of organisational trust with organisational commitment and organisational citizenship significantly differed in terms of country groups (America, Europe, Asia, and Eurasia).Bu araştırmanın amacı, eğitim örgütlerinde örgütsel güven ile örgütsel adalet, örgütsel bağlılık ve örgütsel vatandaşlık davranışları arasındaki ilişkilerin ortalama etki büyüklüğünün belirlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda, 1997-2020 yılları arasında, belirtilen ilişkileri belirlemeye dönük çalışmaların meta-analizi yapılmıştır. Meta-analiz çalışmasına öğretmenlerin örgütsel güven ve örgütsel adalet algıları arasındaki ilişkiler açısından 34 (Ntoplam=17.271), örgütsel güven ve örgütsel bağlılıkları açısından 35 (Ntoplam=15.874), örgütsel güven ve örgütsel vatandaşlık davranışları açısından 27 (Ntoplam=14.991) araştırma dâhil edilmiştir. Araştırmada, bu değişkenleri alt boyutları ile inceleyen çalışmaların da meta-analizi yapılmıştır. Meta-analize dâhil edilen çalışmalar Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin, Endonezya, Hollanda, İran, İsrail, Kanada, Kuveyt, Malezya, Pakistan, Tayland, Tayvan ve Türkiye’de gerçekleştirilen araştırmalardan oluşmaktadır. Yayım yanlılığı için incelenen huni saçılım grafikleri, Duval ve Tweedie kırp ve doldur yöntemi, Orwin Güvenli N analizi ve Egger regresyon testi, meta-analizde yayım yanlılığının olmadığına işaret etmektedir. Rastgele etkiler modeline göre gerçekleştirilen etki büyüklüğü analizlerinde, Fisher ɀ katsayısı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, örgütsel güven ile örgütsel adalet arasındaki ilişkinin ortalama etki büyüklüğünün yüksek, örgütsel güven ile örgütsel bağlılık ve örgütsel vatandaşlık arasındaki ilişkilerin ortalama etki büyüklüğünün orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Meta-analiz çalışmasının sonuçları, bu ilişkilerin öğretim kademesi (ilköğretim, ortaöğretim), çalışma türü (makale ve lisansüstü tez) ve yıl (2010 ve öncesi, 2011-2015, 2016 ve sonrası) alt grupları açısından farklılaşmadığını, araştırmaların gerçekleştiği ülkeler (Amerika, Avrupa, Asya ve Avrasya) açısından örgütsel güven ile örgütsel bağlılık ve örgütsel vatandaşlık arasındaki ilişkilerin istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılaştığını göstermektedir