185 research outputs found

    EFFECTS OF DIGIT RATIO OF MASTER ATHLETES ON SPORTING ACHIEVEMENT LEVELS

    Get PDF
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, master atlet grubunda yer alan kadın ve erkek atletlerinparmak oranlarının, sportif başarı düzeylerine etkisi ve Beden Kitle İndeksi ile ilişkisinisaptamaktır.Gereç ve yöntem: Bu çalışmaya 35 yaş ve üstü 90 erkek ve 32 bayandan oluşan toplam122 master atlet katıldı. Sporcuların her iki ellerindeki parmak oranları boy ve kilolarıölçüldü, beden kitle indeksi hesaplandı. Veriler istatistiksel olarak SPSS 15.0 programındadeğerlendirildi.Bulgular: Kadın ve erkek tüm atletlerin her iki el parmak oranlarında testosteron oranıbaskın olarak bulundu. Kadın ve erkek tüm atletlerde sağ el ve sol el parmak oranlarıkarşılaştırıldığında anlamlı bir farklılık saptanmadı. Tüm atletlerde Beden Kitle İndeksiile sağ el ve sol el parmak oranları arasında ilişki saptanmadı. Yarışmalarda 1. olansporcular ve diğer sporcular arasında sağ el parmak oranları ve sol el parmak oranlarıkarşılaştırıldığında testosteron baskınlığı açısından anlamlı bir farklılık bulunmadı.Kadın atletlerde 1. olan kadınların parmak oranları östrojen baskın, diğer kadınatletlerde parmak oranları testosteron baskın olarak bulundu. Sağ ve sol el parmakoranlarında 1. olan atletlerle diğer atletler arasında testosteron baskınlığı açısındananlamlı bir farklılık bulunmadı.Sonuç: Bu çalışmanın, ileriye dönük olarak, sporcu seçiminde var olan kriterlere yenive kolay bir ölçüm yöntemi olan parmak oranını katabileceği ve nitelikli sporcularınseçilmesi için uygun ve yararlı olabileceği düşünülmektedir.SUMMARYObjective: The aim of this study was to determine the relationship between the effectsof digit ratio of male and female master athletes on sporting achievement levels andbody mass index.Materyal and method: Data were collected from 122 master athletes (n=90 males andn=32 females). The digit ratios in both hands by a caliper; heights and weights ofathletes were measured and body mass index was calculated. Data were evaluatedstatistically by SPSS 15.0 program.Results: High testosterone ratio was found on the female and male athletes' bothfingers. However, the results did not indicate the significant differences between rightand left hand digit ratios of female and male athletes. In addition, there were nocorrelation between body mass index and the right and left hand digit ratios in all athletes. When the comparing the right hand and left hand digit ratios of 1st athletesand the other athletes, there were no significant difference in terms of testosteronedominance. It was found to be 1st women athletes had estrogen dominant digit ratioand the other women athletes had testosteron dominant digit ratio. It was found nosignificant difference in terms of testosterone dominance on the right and left handdigit ratio between 1st and the other athletes.Conclusion: We believe this study will contribute to the future studies as it introducesthe digit ratio, which is a new and simple method of measurement, in addition to theexisting criteria and will be suitable and useful in the selection of qualified athletes

    A phase-field model for fracture of unidirectional fiber-reinforced polymer matrix composites

    Get PDF
    This study presents a crack phase-field approach for anisotropic continua to model, in particular, fracture of fiber-reinforced matrix composites. Starting with the variational formulation of the multi-field problem of fracture in terms of the deformation and the crack phase fields, the governing equations feature the evolution of the anisotropic crack phase-field and the balance of linear momentum, presented for finite and small strains. A recently proposed energy-based anisotropic failure criterion is incorporated into the model with a constitutive threshold function regulating the crack initiation in regard to the matrix and the fibers in a superposed framework. Representative numerical examples are shown for the crack initiation and propagation in unidirectional fiber-reinforced polymer composites under Mode-I, Mode-II and mixed-mode bending. Model parameters are obtained by fitting to sets of experimental data. The associated finite element results are able to capture anisotropic crack initiation and growth in unidirectional fiber-reinforced composite laminates

    The Evaluatıon Of Physıcal And Motorıc Propertıes Of Elementary Students Ages 7-9

    Get PDF
    AMAÇ: Araştırmanın amacı, 7-9 yaş grubu erkek ve kız ilköğretim öğrencilerinin fiziksel ve motorik özelliklerinin cinsiyete göre değerlendirilmesidir.   YÖNTEMLER: Çalışmaya 7 yaş grubu 200 kız, 200 erkek, 8 yaş grubu 155 kız, 147 erkek ve 9 yaş grubu 178 kız, 170 erkek öğrenci katıldı.   Gönüllülerin boy uzunluğu, vücut ağırlığı, vücut yağ oranı ölçüldü ve Beden kütle indeksi (BKİ) hesaplandı. Motorik özelliklerin tespitinde her iki el pençe kuvveti, otur uzan testi ile esneklik, dikey sıçrama ve kassal dayanıklılık için 30 sn. mekik testleri uygulandı. Veriler istatistiksel olarak SPSS 15.0 programında değerlendirildi. BULGULAR: Erkek ve kız çocukların 7 yaş grubunda fiziksel özelliklerinde VYO dışında anlamlı farklılık bulunmazken, 8 yaş grubunda VYO dışında diğer parametrelerinde anlamlı farklılık tespit edildi. 9 yaş grubunda ise erkek ve kız çocukların tüm fiziksel özelliklerinde anlamlı farklılık bulundu. 7 yaş ve 9 yaş grubunda erkek ve kız çocukların motorik özellikleri karşılaştırıldığında sağ ve sol pençe kuvveti, mekik 30 sn parametrelerinde anlamlı farklılık olduğu tespit edildi. 8 yaş grubunda ise sadece mekik 30 sn parametresi anlamlı farklı olarak tespit edildi. SONUÇ: Spor yapmayan 7-9 yaş grubu ilköğretim kız ve erkek çocukların benzer fiziksel özelliklere sahip olmasına karşın performansla ilgili fiziksel uygunluk test sonuçlarında genellikle erkek çocukların daha iyi performans gösterdiği tespit edilmiştir.   OBJECTIVE: The aim of the study is to evaluate the physical and motor characteristics 7-9 age group of the boys and girls according to their gender.   METHODS: The study was performed with 200 females and 200 males of 7 years, 155 females and 147 males of 8 years and 178 males and 170 females of 9 years of age students. Physical characteristics of the volunteers' body height and weight, body fat percentage were measured and body mass index (BMI) was calculated. The determination of the motoric features, hand grip of the both hands, sit reach test and flexibility, muscular endurance and vertical jump for 30 seconds shuttle tests were performed. Data were evaluated statistically by SPSS 15.0 program.   RESULTS: The boys and girls in the age group of 7 were not significant except for the physical properties of the VYO, 8 age group, except VYO other parameters were significant. 9 age group of boys and girls were found significant differences in all physical properties. In the study, when the boys and girls of 7 and 9 years group compared with motoric properties, except the parameters of flexibility and vertical jump (right and left hand grip, sit-ups 30 sec.) were found to be significant. The shuttle 30 seconds was found to be the only significant parameter of 8 age group.   CONCLUSION: 7-9 age group of primary school boys and girls do not play sports despite having similar physical properties, performance-related physical fitness test results have been found to generally perform better than boy

    THE INVESTIGATION OF THE VISUAL AND AUDITORY REACTION TIMES OF 14-16 YEARS OLD AGED TENNIS AND VOLEYBALL PLAYERS

    Get PDF
    Amaç: Bu çalışmada 14 - 16 yaş voleybol ve tenis oyuncularının görsel ve işitsel reaksiyon zamanlarının incelenmesi amaçlandı. Gereç ve yöntem: Çalışmaya sağ eli dominant 12 voleybol ve 12 tenis oyuncusu toplam 24 sağlıklı erkek sporcu gönüllü olarak katıldı. Gönüllülerin yaş, boy uzunluğu, vücut ağırlığı, beden kütle indeksleri, görsel ve işitsel reaksiyon zamanları ölçüldü. Ölçümler laboratuvar ortamında araştırmacılar tarafından gerçekleştirildi. Elde edilen verilerin istatistiki analizi bilgisayar ortamında SPSS 15.0 programında Mann Whitney U-testi kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: İstatistiksel değerlendirme sonucunda; boy uzunluğu, vücut ağırlığı, BKİ, görsel ve işitsel reaksiyonlarında istatistiksel olarak anlamlılık bulunmadı (p<0,05). Sonuç: Çalışma sonucunda voleybol ve tenis oyuncularının görsel ve işitsel reaksiyon zamanlarında benzerlik olduğu ve bu benzerliğin her iki branşın içeriğinde bulunan hızlı uyaranlara çabuk cevap oluşturma gerekliliğinden kaynaklandığı düşünüldü. Objective: At this study, it was aimed to investigate the visual and auditory reaction times of 14-16 years old aged tenis and voleyball players. Material and method: For this study, 12 tennis and 12 voleyball player totally 24 healthy right handed athletes were voluntarily participated. Age, height, weight, body mass index, visual and auditory reaction time parameters were measured. Measurements were done by researcher in laboratory area. Data were recorded on computer environment by using a program called SPSS 15.0. For statistical analysis of Mann Whitney U-test was performed. Results: No meaningful differences were found with height, weight, body mass index, the visual and auditory reaction time parameters (p<0.05). Conclusion: At the end of the study, it was thought that there are some similarties between the visual and auditory reaction times of tennis and voleyball players and it was also thought that this similarity result from the need of quick response to fast stimuli

    LOCALIZATION AND MORPHOMETRY OF MANDIBULAR FORAMEN

    Get PDF
    Foramen mandibulae, ramus mandibulae'nın orta kısmının arkasında bulunur, içinden nervus alveolaris inferior ve damarlar geçer. Amaç: Bu çalışmanın amacı, foramen mandibulae'nın morfometrik ölçümlerinin ve lokalizasyonunun belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma 102 kuru mandibula'da yapıldı (204 taraf). Foramen mandibulae'larda altı ayrı morfometrik ölçüm yapıldı. Foramen mandibulae ile caput mandibulae, ramus mandibulae'nın arka kenarı, ramus mandibulae'nın ön kenarı, corpus mandibulae'nın alt kenarı, incisura mandibulae ve angulus mandibulae arası uzaklıklar ölçüldü. Bulgular: Foramen mandibulae ile caput mandibulae, ramus mandibulae'nın arka kenarı, ramus mandibulae'nın ön kenarı, corpus mandibulae'nın alt kenarı, incisura mandibulae'nın en derin noktası ve angulus mandibulae'nın en çıkıntılı noktası arası ortalama uzaklıklar sırasıyla, sağda 41,73 ± 3,97 mm; 14,32 ± 2,09 mm; 12,86 ± 2,46 mm; 29,51 ± 3,93 mm; 23,65 ± 3,38 mm; 22,80 ± 4,32 mm ve solda 41,36 ± 4,37 mm; 14,59 ± 2,13 mm; 12,77 ± 1,90 mm; 26,39 ± 4,05 mm; 24,18 ± 3,02 mm; 22,18 ± 3,90 mm olarak ölçüldü. Sağ ve sol taraf karşılaştırmasında foramen mandibulae ile incisura mandibulae'nın en derin noktası ve foramen mandibulae ile angulus mandibulae'nın en çıkıntılı noktası arası uzaklıkların ortalama değerleri anlamlı bir fark gösterdi. Sonuç: Foramen mandibulae'nın lokalizasyonu, mandibular anestezide, ağız içi girişimlerde, dentofasyal deformitelerin restorasyonunda ve maksillofasyal cerrahide önemlidir. Mandibular sinirin hasarından kaçınmak için bu bölge anatomisinin iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, foramen mandibulae'nın morfometrik anatomisini ve lokalizasyonunu tanımlamaya çalıştık. Bu bilgilerden diş hekimliğinde, ağız içi, maksillofasyal cerrahide yararlanılabilir. Mandibular foramen is located just posterior to the middle of the ramus of mandible which transmits the inferior alveolar nerve and vessels. Objective of this study is to determine the localization and morphometric measurements of mandibular foramen. Material and methods: This study was conducted on 102 dry mandibles (204 sides). Six morphometric measurements were taken from mandibular foramen. The tances between mandibular foramen and head of mandible, posterior margin of ramus of mandible, anterior margin of ramus of mandible, inferior margin of mandibular body, the deepest point of mandibular notch and the most prominent point of mandibular angle were measured. Results: The average distances between mandibular foramen and head of mandible, mandibular foramen and posterior margin of ramus of mandible, mandibular foramen and anterior margin of ramus of mandible, mandibular foramen and inferior margin of mandibular body, mandibular foramen and the deepest point of mandibular notch and mandibular foramen and the most prominent point of mandibular angle were 41.73 ± 3.97 mm; 14.32 ± 2.09 mm; 12.86 ± 2.46 mm; 29.51 ± 3.93 mm; 23.65 ± 3.38 mm; 22.80 ± 4.32 mm on the right side and 41.36 ± 4.37 mm; 14.59 ± 2.13 mm; 12.77 ± 1.90 mm; 26.39 ± 4.05 mm; 24.18 ± 3.02 mm; 22.18 ± 3.90 mm on the left side, respectively. The correlation between distance of mandibular foramen - the deepest point of mandibular notch and mandibular foramen- the most prominent point of mandibular angle on the left and right side were showed significant difference. Conclusion: The localization of mandibular foramen is important in mandibular anesthesia, oral procedures, restoration of dentofacial deformities and maxillofacial surgery. It is necessary to know this anatomic area for avoiding to damage mandibular nerve. In this study, we tried to determine the localization and morphometric anatomy of mandibular foramen. These information may be helpful for oral procedures, maxillofacial surgery and dentistry

    Effect of Short-term Probiotic Yogurt Consumption on Caries Risk Factors in Infants

    Get PDF
    Aim:We aimed to evaluate the effect of short-term probiotic yogurt consumption on pH, buffering capacity, and Streptococcus Mutans, Lactobacilli and secretory immunoglobulin A (sIgA) levels in saliva of 6-8 months old healthy infants.Materials and Methods:Twenty healthy infants and their mothers were enrolled in the study. They were randomly allocated into two groups as study and control. In the study group, probiotic yogurt (Bifidobacterium Longum BB536, Bifidobacterium Bifidum Bb12, Lactobacillus Rhamnosus HN001) was given to infants for 3 weeks whereas, in the control group, home-made yogurt was consumed. A dental saliva pH-Indicator strip (GC, Japan) was used for salivary pH measurements. Buffering capacity was determined using CRT buffer (Ivoclar Vivadent, Liechtenstein). The counts of salivary mutans streptococci and lactobacilli were evaluated using CRT bacteria (Ivoclar Vivadent,Liechtenstein). ELISA was used for sIgA. Scores at baseline and three weeks after were statistically evaluated by Wilcoxon test using the IBM SPSS 20.0 program.Results:Salivary pH, IgA, S. mutans and lactobacilli values showed no significant change after 3 weeks of probiotic yogurt consumption, however there was a statistically significant increase in the buffering capacity of saliva (p=0.04).Conclusion:Short-term probiotic yogurt intervention in infants during the early stages of life might have benefits for oral health. Further studies with both short- and long-term use of probiotics must be implemented in infants to confirm the results and see the effects on other caries risk factors

    NERVUS FACIALIS'IN TEMPORAL DALI İLE NERVUS AURICULOTEMPORALIS ARASINDAKİ ANASTOMOZ

    Get PDF
    We observed an anastomosis between the temporal branch of facial nerve and auriculotemporal nerve during the routine dissection in the Laboratory of the Anatomy Department. Facial mimic muscles receive the proprioceptive nerve fibers by the skin branches of trigeminal nerve which are connecting with facial nerve branches. In our case, facial nerve and auriculotemporal nerve connection was so close to orbicularis oculi muscle and it is thought to serve for the same purpose. The knowledge of anastomosis of facial nerve between auriculotemporal nerve has significant importance during ophtalmic and plastic surgery at temporal region. Sympathetic and parasympathetic nerve fibers of auriculotemporal nerve can be injured by surgery procedures at temporal region. In this study, we discussed anatomic significance of this anastomosis and measured the distances of anastomotic branch between anatomic landmarks. Anatomi bölümü laboratuarımızda yapılan rutin diseksiyon sırasında, nervus fasialis'in temporal dalı ile nervus aurikulotemporalis arasında oluşmuş bir anastomoz gözlemledik. Yüzdeki mimik kasları, proprioseptif duyuya ait sinir liflerini, nervus fasialis dalları ile bağlantıları olan nervus trigeminalis'in deri dalları yoluyla alırlar. Örneğimizde, nervus fasialis ile nervus aurikulotemporalis arasındaki bağlantı, muskulus orbikularis okuli'nin çok yakınındaydı ve bu da bize bu bağlantının aynı amaca hizmet ettiğini düşündürdü. Nervus fasyal ve nervus aurikulotemporal sinir arasındaki anastomozların iyi bilinmesi, temporal bölgedeki oftalmik ve plastik cerrahi girişimleri sırasında önemlidir. Nervus aurikulotemporalis'in sempatik ve parasempatik sinir dalları, temporal bölgedeki cerrahi girişimler sonucu hasar görebilir. Bu çalışmada, sözü edilen anastomozun önemini tartıştık ve anastomoz dalı ile anatomik noktalar arasındaki uzaklıkları ölçtük

    MORPHOLOGY AND MORPHOMETRY OF SUPRAORBITAL FORAMEN

    Get PDF
    Foramen supraorbitale, frontal kemiğin margo supraorbitale bölümünün medial tarafında bulunur ve içinden supraorbital damarlar ve sinir geçer. Amaç: Bu çalışmanın amacı, foramen supraorbitale'nin kafataslarında bulunma oranını bulmak ve bulunan deliklerin belirtilen anatomik noktalara ortalama uzaklıklarını tespit etmektir. Gereç ve yöntem: Bu çalışma 100 cranium'da (200 taraf) yapıldı. Kafataslarında birden fazla foramen ya da çentik bulunduğunda medial'de bulunan delik (çentik), foramen frontale; lateral'de bulunan delik foramen supraorbitale olarak değerlendirildi. Foramen supraorbitale'lerde üç ayrı morfometrik ölçüm yapıldı. Foramen supraorbitale ile nasion arası uzaklık, foramen supraorbitale ile sutura zygomaticofrontale arası uzaklık, foramen supraorbitale ile margo superior arası uzaklık ölçüldü. Bulgular: Foramen supraorbitale ile nasion arası uzaklık için ortalama uzunluk sağda 25,58 ± 4,40 mm ve solda 26,73 ± 4,47 mm; foramen supraorbitale ile sutura zygomaticofrontale arası uzaklık için ortalama uzunluk sağda 29,02 ± 4,34 mm ve solda 27,55 ± 3,51 mm; foramen supraorbitale ile margo superior arası uzaklık için ortalama uzunluk sağda 2,56 ± 1,59 mm ve solda 3,15 ± 2,01 mm olarak bulundu. Sağ ve sol taraf karşılaştırmasında foramen supraorbitale ile nasion arası uzaklık ve foramen supraorbitale ile sutura zygomaticofrontale arası uzaklık değerleri anlamlı bir fark gösterdi. Tüm kemiklerin sağ ve sol taraflarında foramen supraorbitale %27,7 ve % 24,8; incisura supraorbitale %66,3 ve %67,3; foramen frontale %5,0 ve %2,0; incisura frontale ise %8,9 ve 11,0 olarak bulundu. Bilateral incisura supraorbitale oranı %56, bilateral foramen supraorbitale oranı %15 ve bir tarafta incisura supraorbitale, diğer tarafta foramen supraorbitale bulunma oranı ise %20 olarak saptandı. %3 cranium'da hiçbir delik ya da çentiğe rastlanmadı. Sonuç: Foramen supraorbitale ve frontale'nin yerleri supraorbital endoskopik cerrahi girişimlerinde, maksillofasyal cerrahide ve orbita cerrahisinde önemlidir. Buradan geçen damar-sinir yapılarının hasarından kaçınmak için bu bölge anatomisinin iyi bilinmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, foramen supraorbitale'nin morfolojik ve morfometrik anatomisini tanımlamaya çalıştık. Supraorbital foramen, which transmits the supraorbital vessels and nerve, is localized on medial part of supraorbital margin of frontal bone.Objective of this study is to determine the rate of supraorbital foramen (notch) on skulls and to find out the distances between this foramen and anatomic landmarks. Material and methods: This study was conducted on 100 cranium (200 sides). Foramens and notches on supraorbital margin are counted and in the cases which had more than one foramen or notch, foramens or notches were named according to their existence on either medial or lateral side of supraorbital margin. The foramens which were located medially were evaluated as frontal foramens and the ones which were located laterally were evaluated as supraorbital foramens. Three morphometric measurements related with the supraorbital foramen were done. The distance between the supraorbital foramen and nasion, the distance between the zygomaticofrontal suture and supraorbital foramen and the distance between the superior margin and supraorbital foramen were measured. Results: The mean distance between the supraorbital foramen and nasion was measured as 25.58 ± 4.40 mm on the right side and 26.73 ± 4.47 mm on the left one; the mean distance between the supraorbital foramen and zygomaticofrontal suture was measured as 29.02 ± 4.34 mm on the right side and 27.55 ± 3.51 mm on the left one; the mean distance between the superior margin and supraorbital foramen was measured as 2.56 ± 1.59 mm on the right side and 3.15 ± 2.01 mm on the left one. The distance between the supraorbital foramen and nasion and the distance between supraorbital foramen and zygomaticofrontal suture, showed significant difference according to sides. Supraorbital foramen, supraorbital notch, frontal foramen and frontal notch were found 27.7% and 24.8%; 66.3% and 67.3%; 5.0% and 2.0%; 8.9% and 11.0% on the left and right sides of skulls, respectively. The rate of unilateral supraorbital notch and supraorbital foramen on the other side was found as 20%. There were no foramen or notch on 3% of skulls. Conclusion: The localization of supraorbital and frontal foramen is important in endoscopic, maxillofacial and orbital surgery. It is necessary to know this anatomic area for avoiding to damage supraorbital vessels and nerve. In this study, we tried to determine the morphologic and morphometric anatomy of supraorbital foramen

    THE RELATIONSHIP BETWEEN PHYSICAL PERFORMANCE LEVELS AND THE DIGIT RATIO OF

    Get PDF
    Amaç: Bu çalışmanın amacı; 35 yaş ve üstü master grupta yer alan atletlerin fiziksel ve fizyolojik özellikleri ile her iki elin parmak oranı arasındaki ilişki düzeyini saptamaktır. Gereç ve yöntem: İzmir Master Atletler Kulübüne üye olan 21 erkek ve 9 bayandan oluşan toplam 30 atlet üzerinde yapıldı. Sporcuların her iki ellerindeki işaret ve yüzük parmak uzunlukları dijital bir kumpas yardımıyla ölçüldü, daha sonra parmakların birbirine oranları belirlendi. Boy kilo ve vücut yağ oranları ölçüldü. Eldeki işaret parmağı, yüzük parmağından uzun olanlar östrojenin baskın olduğu grup, işaret parmağı yüzük parmağından kısa olanlar testosteronun baskın olduğu grup olarak tanımlandı. Fiziksel Performans testlerinden Maksimal oksijen kullanımı (VO2 Max), otur-uzan esneklik testi, dikey sıçrama testi, el-pençe kuvvet testi, sırt kuvvet testi uygulandı. Verilerin istatistiksel analizi SPSS 15.0 programında yapıldı. Bulgular: Çalışmada öncelikle parmak uzunluklarına göre östrojenin veya tes- tosteronun baskın olması açısından farklılık incelendi. Tüm sporcularda (n=30) sağ el parmak oranı (0,97 ± 0,04), sol el parmak oranı (0,96 ± 0,03) ve her iki elin parmak ortalaması (0,97 ± 0,03) olarak 1'in altında (testosteron hormonu baskın) bulundu. Master atletlerde fizyolojik ölçümlerle her iki eldeki parmak oranları karşılaştırıldı ve istatistiksel olarak anlamlı bir sonuç elde edilemedi. Sonuç: Bu çalışmada katılan tüm atletlerin el parmak oranlarının düşük bulunması, atletlerde parmak oranları açısından testosteron baskınlığı olduğunu ortaya koydu. An- cak master atletlerin fiziksel performans düzeyleri ile el parmak oranları arasında anlamlı ilişki olmaması, bu yaş grubunda testosteron baskınlığının fiziksel performansı direkt olarak etkilemediğini göstermiştir. Bu çalışmanın, ileriye dönük olarak, sporcu seçiminde var olan kriterlere yeni ve kolay bir ölçüm yöntemi olan parmak oranını katabileceği düşünülmektedir. SUMMARY Objective: The aim of this study is to determine the relationship between the effects of digit ratio and physical performance levels of master athletes. Material and method: The datas were collected from 30 master athletes from the members of İzmir Master athletes clup (n=21 males and n=9 females). The finger ratios in both hands by a caliper and digit ratio calculated. Heights and weights of athletes were measured and body fat ratio was calculated. When the index finger is longer than the ring finger, the group determined estrogen dominant digit ratio, when the ring finger is longer than the index finger, the group determined testosteron dominant digit ratio. The tests of physical performance, maximal using of oxygene (Max VO2), flexibility test, vertical jump test, hand-grip test and back-grip test were performed. The datas were evaluated statistically by SPSS 15.0 program. Results: In this study it was investigated that differences according to the estrogen or testosterone has been dominant on digit length, firstly. In all athletes (n=30), it was found the digit ratio under the level of 1 of the right hand (0.97 ± 0.04), left hand (0.96 ± 0.03) and the average both of hands (0.97 ± 0.03). Physiological measurements in the master athletes were compared with the fingers of both hands. and the results did not indicate the significant differences. Conclusion: In all athletes participating in this study were found lower rates of fingers, in terms of finger ratios, testosterone in athletes showed that dominance. However, ıt was no relation between physical performance level and finger ratio of master- athletes, testosterone dominance in this age group have not shown directly affect physical performance.We believe this study will contribute to the future studies as it introduces the digit ratio, which is a new and simple method of measurement
    corecore